Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/504 E. 2021/25 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/504 Esas
KARAR NO : 2021/25

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2017
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/02/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket ile davalı kurum arasında imzalanan hizmet alım işi konulu sözleşmenin imzalandığını, imzalanan sözleşme gereğince müvekkili tarafından hostes grup şefi , hostes grup şef yardımcısı, başhostes, hostes ve taşıyıcı hizmetinin davalıya verildiğini, sözleşme konusu işin 01/02/2014-31/01/2015 tarihleri arasında ifa edilerek bitirildiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından 01/02/2014-31/01/2015 tarihleri arasındaki dönemde yapılan teftiş sonucunda birtakım eksikliklerin tespit edildiğini ve müvekkilinden eksikliklerin giderilmesinin talep edildiğini, bu bağlamda müvekkiline 4857 sayılı Kanunun 41.m. gereğince eksik ödenen veya ödenmeyen fazla çalışma ücretlerinin ödenmesi için 27/02/2015 tarihine kadar süre verilmesi üzerine müvekkilinin 2015 yılı Ocak ayı bordrolarına teftiş raporuna uygun olarak yansıttığı 9.559,01-TL’nin personele ödendiğini, ödeme sonrasında 2015 yılı Şubat ayı faturasına ödeme miktarını yansıtmasına ve davalıya göndermesine rağmen davalı kurumun fatura bedelini müvekkiline ödemediğini, fazla çalışma talimatını davalı kurumun verdiği gibi fazla çalışma sürelerinin de davalının belirlediğini beyanla dava konusu 9.559,01-TL alacağın temerrüt tarihinden ticari faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili Av. …. sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili idare aleyhine açılamayacağını, 24/04/2013 tarih ve 6461 sayılı “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun” gereğince … Anonim Şirketi adıyla demiryolu tren işletmecisi olarak … A.Ş.’nin ticaret siciline tescil edilerek kurulduğunu, bu nedenle davanın anılan Şirkete karşı açılması gerektiğinden öncelikle husumet yönünden reddi gerektiğini, husumet yönünden reddine karar verilmemesi halinde ise; davanın anılan Şirkete ihbarını talep ettiklerini ,taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 9.1 maddesine göre; ihale konusu işte çalıştırılan personelin iş sağlığı ve güvenliği ile SGK ilgili mevzuat hükümleri bağlamındaki yükümlülüklerin davacı yükleniciye ait olduğunu, davacının personele ödediğini iddia ettiği dava konusu miktarın sözleşmenin 7.m. gereğince yükleniciye ödenmesi gereken bedele dahil olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …. Taşımacılık A.Ş. vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili yönünden husumet nedeni ile reddi gerektiğini, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, ayrıca davanın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Hizmet alım sözleşmesi ve eki teknik şartname
-Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı teftiş raporu .
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Dosyamızda her ne kadar davalı … A.Ş.’ye husumet yöneltilerek dava açılmış ise de; 01/05/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6461 sayılı Kanun ile demiryolu tren işletmecisi olarak … Taşımacılık A.Ş.’nin kurulmasının öngörüldüğü, anılan Kanunun Geçiçi 2/1-b maddesinde; “ (a) bendi kapsamında devredilen personel, araç, gereç ve cihazlarla ilgili olarak …’ce taraf olunan işlem ve sözleşmelerde … Taşımacılık A.Ş. taraf olur. Bu hususlara ilişkin olarak … leh ve aleyhine açılmış olan davalar ile başlatılmış olan takiplerde … Taşımacılık A.Ş. kendiliğinden taraf sıfatını kazanır…” Hükmüne yer verildiği gözetilerek davalı …’nin taraf olmaktan çıkartılmasına ve davanın yasal hasım sıfatını kazanan … Taşımacılık A.Ş.’ye yöneltilerek dava dilekçesinin belirtilen hasım Şirkete tebliğine ve dosyamızda davalı …’nin taraf sıfatının yasa gereği son bulduğuna karar verilmiştir.
Davalı … Taşımacılık A.Ş. vekilinin zamanaşımı def’i ileri sürmüş ise de; dava konusu ödemenin 2015 yılında yapıldığı ve işbu davanın ise; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine istinaden 6098 sayılı TBK’nın 146.m. gereğince yasal 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 2017 yılında açıldığı dikkate alınarak zamanaşımı def’ine itibar edilmemiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosyamızda SMMM bilirkişisinden alınan raporda özetle; taraf Şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davacının 31/01/2015 tarihi itibariyle 273.566,82-TL alacağının oluştuğu, dava konusu ödemenin tahsili talebinin sözleşmeye uygunluğunun uzmanlık alanına girmediği değerlendirmesine yer verilmiştir.
Bu bağlamda aynı bilirkişi ile birlikte ek rapor sunmak üzere iş hukuku alanında nitelikli hesaplama konusunda uzman 1 hesap bilirkişisi ile ihale mevzuatı alanında uzman 1 bilirkişi görevlendirilerek ek rapor temin edilmiş, dosyamıza sunulan ek raporda ise; dosyaya celp edilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı teftiş raporunda dava konusu işte çalıştırılan ve fazla mesai yapan işçilere bu mesaileri karşılığında verilen izinlerin % 50 oranında fazla olması gerekirken bu izinlerin birebir verilmesi nedeni ile işçiye kullandırılmayan eksik % 50’lik bölümün (izin yerine) teftiş raporunda anılan işçilere yapılan fazla mesai ödemesi olduğu, fazla mesai yapılan işçilerden 270 saatlik çalışma süresini aşan çalışmaları için (aşan mesai saatleri için izin verilmesi yerine) ilgili işçilere fazla mesai ücret ödemesi olduğu, sözleşme konusu işin 01/02/2014-31/12/2014 tarihleri arasında ifa edildiği, müfettişlik tarafından 2014 yılı Aralık ve 2015 yılı Ocak ayları arasındaki dönem yönünden yapılan inceleme sonucunda davacı yükleniciye 27/02/2015 tarihine kadar süre verildiği, davacı Şirket tarafından müfettişlik tarafından verilen sürede yapılması gereken işlemin fazla mesai süreleri yönünden ilgili işçilere hak ettikleri süreler kadar izin kullandırtmak olduğu, aylık 22,5 ve yıllık 270 saati aşan sürelerde fazla yaptırılmasının mevzuata aykırı olup dava konusu ödemenin davacının kusurundan kaynaklandığı mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin eki, Teknik Şartnamenin “Genel Esaslar” başlıklı 3.11 maddesine göre; “…’ce aksi belirtilmedikçe, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince günlük 7,5 saat, haftalık 45 saat esasına göre yüklenici tarafından cumartesi, Pazar, bayram ve resmi tatiller de dahil olmak üzere yılın her günü hizmet verilecektir. Sözleşmede belirlenen ücretin haricinde … tarafından bu günlerde gerçekleşen fiili fazla çalışmalar için 4857 sayılı İş Kanununun 41 nci maddesi uyarınca öngörülen ücret ile resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı ve 1 Mayıs günlerinde gerçekleşen fiili çalışmalar için 4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesi uyarınca öngörülen ücret ayrıca ödenecektir. Ancak haftada 1 gün dinlenme izni verileceğinden sözleşmede belirlenen ücretin haricinde cumartesi/Pazar günlerindeki çalışmalar için ayrıca bir ücret ödenmeyecektir. ”
Dosyamız arasına celp edilen teftiş raporu incelendiğinde; davacı Şirketin çalıştırdığı işçilerin fazla çalışma yaptığı çekişmesiz olup fazla çalışmaların 22,5 saatlik kısmının ücret olarak ödenerek işçilerin bordrolarına yansıtıldığı ancak 1 yıl içerisinde yapılan fazla çalışmaların 270 saati aştığının tespit edildiği ve fazla çalışmaların hesaplanmasında yarım saate kadar olan fazla çalışmaların yarım saate tamamlanmadığının tespit edildiği, ayrıca işçilere yasal sınırı aşan fazla mesai karşılığı birkısım işçilere serbest zaman kullandırılması gerekirken kullandırılmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı Şirketin ihale konusu işte çalıştırdığı işçilerin fazla mesai yapmaları nedeni ile bir kısım işçilere fazla mesai yapmalarına rağmen fazla mesai alacaklarını ödemediği gibi fazla mesai ödemesi yapılabilecek aylık 22,5 saatlik yasal sınırın üzerindeki kısımlar yönünden de aynı işçilere serbest zaman kullanma hakkını tanıması gerektiği halde değinilen hususlarda taraflar arasındaki sözleşme ve 4857 sayılı İş Kanununun emredici hükümlerine aykırı davrandığı, sözleşme süresinin sona ermesi nedeni ile sözkonusu fazla mesaileri teftiş incelemesi sırasında yapılan uyarı üzerine ilgili işçilerin bordrolarına yansıtarak hak sahiplerine ödemesinin davacının mevzuata aykırı ve kusurlu tutumundan kaynaklandığı, bu nedenle de Mahkememiz’ce de benimsenen bilirkişi ek raporu gözetildiğinde; davanın haklılığının kanıtlanamadığı kanaatine varılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 163,25-TL harçtan mahsubu ile bakiye 103,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … Taşımacılık A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır