Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/329 E. 2023/7 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/329 Esas
KARAR NO : 2023/7

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … ….
Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …
Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
1- Davacı … vekili,davalı firma ile olan ticari ilişkiden ve faturalardan kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine …. 2017/6395 E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin 31.03.2017 tarihinde muhatabına tebliğ edilmiş olduğunu, ödeme emrinden sonra davalı/borçlunun müvekkili şirket hesabına 21.339,42 $ ödediğini ve takibe konu edilen diğer kısma ise borcu bulunmadığı gerekçesi ile 04.07.2017 tarihinde itiraz etmiş olduğunu, 21.339,42 $ icra takibi açıldıktan sonra ödenmiş olduğunu, takibin açılmasına davalı/borçlu şirket sebep olmuş olmasına rağmen ödeme yapılan miktar yönünden müvekkili şirkete icra vekâlet ücreti, icra yargılama giderleri, harç vs. ödemelerin yapılmamış olduğunu, davalı/borçlu itirazı üzerine icra müdürlüğünce 06.04.2017 tarihinde takibin tamamının durdurulmasına karar vermiş olduğunu, borçlu itirazının tamamen takibi sürüncemede bırakmaya ve vakit kazanmaya yönelik kötü niyetli bir itiraz olduğunu, davalının borcu olmadığı şeklinde bir iddiada bulunuyorsa da bu iddiasını HMK gereği yazılı delille ispat etmek zorunda olduğunu, ancak dosyaya herhangi bir ödeme belgesi veya makbuz sunulmayıp takibin kötü niyetli olarak durdurulmasına sebebiyet vermiş olduğunu, davalı tarafın 30.10.2013 tarih ve T-336, 03.04.2014 tarih ve… sayılı faturalara konu hizmet ve malzemeleri müvekkili şirketten almış olduğunu, davalının tarafına gönderilen faturalara TTK hükümlerine itiraz etmemiş olması nedeniyle fatura münderecatını kabul etmiş olduğunu, davalı itirazının haksız ve yersiz olduğunu, belirterek borçlu itirazı üzerine fazlasını talep ve dava etme hakları saklı kalmak üzere … 2017/6395 E. sayılı dosyasında haricen ödenen 21.339,42 USD düşülmek suretiyle kalan kısım için itirazın iptal edilmesini, davalı şirketin takibin açılmasından sonra ödediği 21.339,42 $’ın fer’ilerinin de (icra vekâlet ücreti, icra yargılama giderleri, harç vs.) taraflarına ödenmesini, geriye kalan kısım açısından takibin devamı ile dava konusu miktarın % 20’sinden az olmamak kaydıyla İcra İnkâr Tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
2-Davalı vekili, … 2017/6395 E. sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine konu toplam 53.817,12 USD bedelli üç adet fatura bedeline karşılık, müvekkili şirketin …’ten; 13.11.2013 tarihli ve 312738 sayılı faturaya istinaden 26.550,00 USD, 27.11.2013 tarihli ve 335845 sayılı faturaya istinaden de 21.586,33 TL alacağı bulunduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında 17.01.2011 tarihli mal alım sözleşmesi imzalanmış olduğunu, anılan sözleşmeye istinaden, … yetkilisi … ile yapılan yazışma ile kararlaştırılan ve teslim tarihi en geç 30.11.2012 olan 25.000 – 30.000 ton (25 – 30 kt) ithal motorinin …’ten satın alınmış olduğunu, ithal motorinin teslim yerinin …Terminali olduğunu, sözleşmeye konu ithal motorinin 30.11.2012 tarihinde değil, dört gün gecikmeyle 04.12.2012 tarihinde teslim yerine ulaşmış olduğunu, müvekkilinin, davacının kararlaştırılan teslimat tarihine uymaması üzerine, kararlaştırılan tarihteki ulusal stok eksiğini tamamlamak için (ve böylece… tarafından kesilecek yüklü bir cezaya maruz kalmamak adına) 26.550,00 USD ve 21.586,33 TL maliyetlerle ilave depo hizmet bedeli ödemek suretiyle 4.150 ton motorini iç piyasadan temin etmek zorunda kaldığını, bu maliyetlerin 13.11.2013 tarihli ve 312738 sayılı, 13.11.2013 tarihli ve 335845 sayılı faturalara konu edilerek toplam 76.013,83 TL masrafın …’e rücu edildiğini ve bu durumun 04.12.2013 tarihli ve 6983 sayılı yazı ile …’e bildirilmiş olduğunu, belirttikleri alacaklarının takas mahsubu sonucunda müvekkili şirket bakiye borcu 21.339,42 USD’nin ödeme emrinin tebliğinden önce 30.03.2017 tarihinde taraflarınca … banka hesabına havale edilmiş olduğunu, bu hususun … aracılığı ile gönderilen 31.03.2017 tarihli bildirim ile davacı yana bildirilmiş olduğunu, müvekkili şirketin …’e takip konusu faturalara ilişkin olmak üzere herhangi bir borcu kalmadığını, dava dilekçesinde her ne kadar herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı iddia edilmekte ise de gerek ödeme belgeleri gerekse …’in müvekkili şirkete borçlu olduğunu gösterir faturaların icra takibine ilişkin itirazlarını bildirdikleri 04.04.2017 tarihli itiraz dilekçeleri ekinde yer aldığını, itirazlarının kötü niyetli olduğuna dair iddiaların yersiz olduğunu, İİK maddesi hükmü belirtildikten sonra, müvekkilince …’e gönderilen ihtar ve bildirimlere rağmen müvekkili şirket aleyhine icra takibine girişen …’in haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile davacının takip konusu meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
3- Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının davalıya satarak teslim ettiği akaryakıt bedelinin ödenmediği iddiası ile tahsili için faturaya istinaden yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
4-Deliller toplandıktan sonra; öncelikle davalı defterlerinin incelenmesi için talimat yoluyla bilirkişi raporları aldırılmış ve akabinde mahkememizce belirlenen bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek dava konusu uyuşmazlıkla ilgili rapor tanzimi istenmiştir.
5- Aşamalarda alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmadığı görüldüğünden heyete bir akaryakıt uzmanı da eklenerek yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş, 2 ayrı akaryakıt uzmanınca hazırlanan ve diğer hususlarla ilgili heyetçe hazırlanan bilirkişi raporları tetkike dilmiştir.
6- Dosyaya sunulan ve mahkememizce, dava değeriyle ilgili kısımlar dışında kalan bölümler yönünden, hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen 07/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığa konu miktarın, 13.11.2013 tarihli 26.550,00 USD karşılığı (1 USD=2,050 TL) 54.427,50 TL’lik ve 27.11.2013 tarihli 21.586,33 TL’lik Ulusal Stok Masraf Yansıtması faturalarından kaynaklandığı, davalının bir önceki dönem ikmal ettiği günlük akaryakıt miktarının 20 gün kadarını da hali hazırda zaten stokta bulundurma yükümlülüğü bulunduğundan yansıtma faturası düzenleyemeyeceği, … 2017/6395 E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali istemi yönünden, kısmi ödeme takip tarihinden sonra yapıldığından takip alacağına mahsup edilecek olmakla hesaplamaya esas bir husus bulunmadığı, dava değerinin itiraza konu 32.527,93 USD olduğu kanaati bildirilmiştir.
7- Eldeki davada öncelikle taraflar Arasında yapılan sözleşme hükümleri irdelenerek, özellikle davalının cevap dilekçesinde ve sair itirazlarında da belirttiği üzere, sözleşmeye konu ithal motorinin 30.11.2012 tarihinde değil, dört gün gecikmeyle 04.12.2012 tarihinde teslim yerine ulaşmış olması, bu sebeple davacının kararlaştırılan teslimat tarihine uymaması üzerine, kararlaştırılan tarihteki ulusal stok eksiğini tamamlamak için ve böylece… tarafından kesilecek yüklü bir cezaya maruz kalmamak adına 26.550,00 USD ve 21.586,33 TL maliyetlerle ilave depo hizmet bedeli ödemek suretiyle 4.150 ton motorini iç piyasadan temin etmek zorunda kalmış olması hususuna ilişkin savunmasının değerlendirilmesi ve bu doğrultuda davalının yansıtma fatura düzenleyip düzenleyemeyeceğinin tespiti gerekir.
8-Uyuşmazlığın doğduğu dönemde yürürlükte olan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunun 16. Maddesine göre dağıtıcı lisansı sahibi olanların ikmal ettikleri günlük ortalama ürün miktarının minimum yirmi katını kendi depolarında veya lisanslı depolama tesislerinde topluca veya statülerine göre ayrı ayrı bulundurmakla yükümlü tutulmuşlardır. Ayrıca dağıtıcı lisansı sahiplerinin ulusal stok yükümlülüklerin takibi anılan lisans sahipleri tarafından…’ya yapılan aylık bildirimler kapsamında takip edildikleri alınan raporlarda ifade edilmiştir. Ayrıca her ne kadar mülkiyeti lisans sahibinde olsa da ulusal stok kapsamında olan ürünler Ulusal Stok Komisyon Kararı olmaksızın piyasaya arz edilemeyeceği de belirtilmiştir.
9-Eldeki davada ise davalı tarafından motorinin Ulusal Stok Komisyon Kararı olmaksızın piyasaya arz edildiği, akabinde yükümlülüğü tekrar sağlamak için piyasadan motorin temin edilerek depolama masrafı verildiği mütalaa olunmuştur.
10-Somut olayda, taraflar arasında yapılan 17/01/2011 tarihli sözleşme incelendiğinde anılan sözleşme kapsamında temin edilecek olan ürünün münhasıran ulusal stok yükümlüğünü gerçekleştirme amacında olmadığı, ayrıca sözleşmede ulusal stok maliyetinin rücu edilebileceğine ilişkin bir hükmün de bulunmadığı taraflar arasında buna dair bir teamülün de bulunmadığı anlaşılmıştır
11-Dosyada bulunan bilgi ve belgeler ve 07/11/2021 tarihli heyet raporu ile 19/04/2021 tarihli enerji uzmanı bilirkişi raporundaki tespitlere göre, taraflar arasında yapılan 17/01/2011 tarihli sözleşme incelendiğinde anılan sözleşme kapsamında temin edilecek olan ürünün münhasıran ulusal stok yükümlüğünü gerçekleştirme amacında olmadığı, ayrıca sözleşmede ulusal stok maliyetinin rücu edilebileceğine ilişkin bir hükmün de bulunmadığı taraflar arasında buna dair bir teamülün de bulunmadığı, bu doğrultuda; davalının ulusal stok tutma yükümlülüğü kapsamında karşılaştığı depolama maliyetini rücu edemeyeceği, yansıtma faturası düzenleyemeyeceği ve bu kabulden hareketle davacının satım sözleşmesinden kaynaklı bakiye 32.477,70 USD davalıdan talep edebileceği sonucuna varılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
12-Her ne kadar davacı vekili, dava dilekçesinde ödeme emrinden sonra davalı/borçlunun müvekkili şirket hesabına 21.339,42 $ ödediğini ve takibe konu edilen diğer kısma ise borcu bulunmadığı gerekçesi ile 04.07.2017 tarihinde itiraz etmiş olduğunu, 21.339,42 $ icra takibi açıldıktan sonra ödenmiş olduğunu, takibin açılmasına davalı/borçlu şirket sebep olmuş olmasına rağmen ödeme yapılan miktar yönünden müvekkili şirkete icra vekâlet ücreti, icra yargılama giderleri, harç vs. ödemelerin yapılmamış olduğunu, davalı/borçlu itirazı üzerine icra müdürlüğünce 06.04.2017 tarihinde takibin tamamının durdurulmasına karar vermiş olduğunu belirterek davayı takibe konu miktar olan 53.817,12 USD üzerinden açmışsa da gerek davalı defterlerinin incelenmesini konu alan talimat raporlarındaki tespitler gerekse icra takip dosyasındaki belgelere göre davalının davacıya takipten sonra dava açılmadan önce 21.339,42 USD yi ödediği sabittir. Bu durumda İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla, takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. …
13- Öte yandan; alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olup, yabancı para alacağına ilişkin dayalı takiplerde, borca itiraz üzerine açılacak itirazın iptali davası sonucunda, %20 tazminata hükmedilirken takip konusu yabancı paranın takip tarihindeki döviz satış kuruna göre Türk parası üzerinde hüküm kurulması gerektiğinden kabul edilen kısımla ilgili takip tarihindeki USD satış kuru üzerinden hesaplama yoluna gidilmiştir. Konuyla ilgili emsal kararlar: …
Ayrıca; … 2018/3143 esas 2019/689 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere yabancı paranın tahsili amacıyla açılan davalarda vekalet ücreti ve yargılama giderinin yabancı paranın dava açıldığı tarihteki TL karşılığına göre, ancak hüküm tarihindeki tarife hükümleri dikkate alınarak takdir edilmesi gerektiğinden anılan kalemlerle ilgili hesaplamalar da dava açılış tarihi itibariyle USD satış kuruna göre Türk Lirası üzerinden yapılmış, ancak yapılan hesaplamada bulunan değer dava dilekçesinde gösterilen değerden yüksek olduğundan dava dilekçesinde gösterilen miktar üzerinden anılan kalemler bakımından hesaplamalar yapılmış olup, neticede davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine … 2017/6395 E. Sayılı takip dosyası ile yapılan takibe davanın vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 32.477,70 USD asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20si üzerinden hesaplanan 22.957,18 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davacının takip yapmadaki kötü niyeti ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 7923,11-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 2.278,62-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.644,49-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Peşin ve başvuru harcı ile vekalet harcı olarak alınan 2.314,62 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 8862,25 TL’nin haklılık oranına göre hesaplanan 5.380,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7- …Ü.T. uyarınca belirlenen 18.398,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Reddedilen kısım yönünden …Ü.T. uyarınca belirlenen 12.010,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.