Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/252 E. 2021/311 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/252 Esas
KARAR NO : 2021/311

####

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri … ve …’ın oğulları …’un sürücü …’ın 20/06/2016 tarihinde sevk ve idaresindeki … Sigorta Anonim şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araçta seyir etmekte iken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sebebiyle yüzünde kalıcı sakatlık meydana geldiğini, 20/06/2016 tarihinde tanzim edilen kaza tespit tutanağından yolcu konumunda bulunan …’un herhangi bir kusurunun bulunmadığının tutanağa geçirildiğini, kazanın oluşumunda sürücü …’ın %100 kusurlu olduğunu, davalı … şirketine söz konusu kazaya ilişkin 14/02/2017 tarihinde ihtar çekildiğini ve yasal süre içerisinde davalının herhangi bir cevap vermediğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı otomobilin … Sigorta A.Ş. Tarafında 25392549 nolu poliçe üzerinden ZMMS sigortası kapsamında sigortalanmak suretiyle rizikosunun üstlenildiğini, …’in yaşı, maddi-manevi desteğe ihtiyacının olması, vücudunda meydana gelen sakatlık oranı dikkate alındığında teminat üst limiti üzerinden ödemesi yapılması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin tüm dava ve haklarını saklı tutarak KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası uyarınca müvekkili … için 5.000,00 TL kalıcı sakatlık tazminatının ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkette 21/09/2015 – 21/09/2016 tarihleri arasında 25392549 Y-0 numaralı zorunlu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigortalının kusuru oranın olmak üzere kaza tarihi itibariyle bedeni zararlarda azami 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitinin bildirilmesinin davanın kabulü anlamına gelmediğini, maddi ve tedavi giderleri için gerekli olan teminatın her halükarda verilecek bir teminat olmayıp gerekli incelemeler sonucu ortaya çıkacak ve verilecek bir tazminat olduğunu, davacı …’in anne-babası olan diğer davacıların kazanın oluşumunda müterafik kusurlarının bulunduğunu, davaya konu kazada yaralanan küçüğün 5 yaşında olduğunu, yaşı küçük olan çocukların araçlarda yolculuk yapmalarının sıkı şekil şartlarına tabi olduğunu, eğer davacıların çocuklarının can güvenliğini sağlamak adına çocuk koltuğu araçta bulunmasa bile en azından emniyet kemeri takmış olsalar idi kaza sırasında araçtan fırlamayacak, küçük bir sıyrıkla kazayı atlatabilecek belki de hiç yaralanmayacağını, müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı araçta hiçbir bedel ödemeksizin yolculuk yapmakta olan davacı bakımından mutlak nitelikte bir hatır taşıması söz konusu olduğundan tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğini, mahkemece yapılacak tüm araştırmalardan sonra müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sorumluluğunun azami çerçevede ve azami limit ile sınırlı olacağına ve davacıların mütefarik kusurunun yapılacak hesaplamada göz önünde bulundurulmasının gerektiğini belirterek müvekkili şirket aleyhine açılmış bulunan haksız ve hukuku dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın yaptığı tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanarak malul kaldığı iddiasıyla sigorta şirketine karşı açılmış sürekli iş gücü kaybı tazminatı talebinden ibarettir.
Mahkememizce adli tıp kurumunda kusur raporu, maluliyet raporları aldırılarak gerekli incelemeler yapılmıştır. Yargılama aşamasında davacı vekili tarafların sulh olduklarını bu nedenle davalarından feragat ettiklerine belirtmiştir. Sunulan vekaletnamede feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili gerek sunduğu dilekçede gerekse de son duruşmadaki beyanında tarafların sulh olması nedeniyle davacının davasından feragat ettiğini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin dosyaya ekli vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin olduğu anlaşılmış, bu durumda davacı vekilinin davadan feragate ilişkin beyanının H.M.K.’nun 307-312. maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış olmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
1-Davanın vaki feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 31,40 TL harç ile ıslahla alınan 1.041,88 TL harç toplamı olan 1.073,28 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 1.013,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
5- Taraflar talep etmediğinden vekalet ücreti konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/04/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza