Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/470 E. 2022/260 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/470 Esas
KARAR NO : 2022/260

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA İHBAR OLUNAN : … -…

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2016
KARAR TARİHİ : 01/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2022

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan Banka Teminat Mektuplarının İadesi ve Maddi Tazminat (Eser sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’e ait … Yapı Ltd. Şirketi arasında iş ortaklığı anlaşması imzalandığını, bu ortaklığın… Bankası AŞ. Altyapı Uygulama Dairesi Başkanlığı tarafından ihaleye çıkartılan kanalizasyon inşaatı yapım işinin ihaleye teklif veren toplam 16 teklifin katıldığı ihalede işi alan firma olduğunu,davalı … ile müvekkili iş ortaklığı arasında 21/06/2013 günü Siirt Eruh Kanalizasyon İnşaat İşine ilişkin sözleşme imzalandığını, söz konusu ihalede müvekkili şirketin 3.490.733,00-TL üzerinden yapım işini üstlendiğini; sözleşmenin imzalanabilmesi için Sözleşme Damga Vergisi, Kamu İhale Katılım Bedeli ve Sözleşme Karar Pulu harcamaları yapıldığını, müvekkil iş ortaklığının söz konusu ihale işi için 215.000,00-TL kesin banka Teminat Mektubu sunduğunu, çalışmalarına sözleşmede yer alan hükümlere uygun olarak başlayan müvekkili iş ortaklığının söz konusu işin yapımı için gerekli bütün ekipman donanımını oluşturduğunu, bünyesine harita, makine, elektrik mühendisi ve harita teknikeri kattığını; iş için çok sayıda işçi alımı yaptığını; işin yapımı açısından gerekli donanımlar olan Eskavatör, Silindir, Su Tankeri, Kamyon, Yükleyiciyi de işin bitimine kadar kiralama yoluna gittiğini, müvekkilinin şartnameye uygun olarak almış olduğu işi sigortalattığını, sigorta şirketine ilişkin gider tutarının da ekte sunulduğunu; ayrıca işin yapımı ile ilgili bir takım başka giderler de yapıldığım; bunlarla ilgili giderlere ilişkin faturaların ekte sunulduğunu, gerekli bütün ekipmanı temin eden müvekkili yüklenici firmanın isin yapımına başladığıı edimini ifada önemli derecede ilerleme kat ettiğini, işin yapımı sırasında 130.000,00-TL tutarında yakıt harcaması olduğunu, dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin imalatı bitirmiş olduğu çok sayıda ünitenin mevcut olduğunu, ancak müvekkiline çalışmalarında idare tarafından aksaklıklar yaşatıldığını, hak edişlerinin ödenmediğini, müvekkilinin de bitirmiş olduğu işlere ilişkin bütün işlemler tamamlanmasına rağmen hiçbir hak ediş alamadığını, ayrıca sözleşmenin hiçbir haklı gerekçe içermeksizin feshedildiğini, sözleşmenin feshiyle birlikte tasfiye kabul komisyonunun oluşturulduğunu; yapılmış olan işin tutanaklarının tutulduğunu beyanla HMK. 107 gereğince fazlaya ilişkin her türlü hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL maddi tazminatın ve kâr mahrumiyetinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini” talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Eruh/Siirt Kanalizasyon İnşaatı yapım işi ihalesinin müvekkili tarafından yapılarak 3.490.733,00-TL bedelle davacı İş Ortaklığı’na ihale edildiğini; işe ait ihale sözleşmesinin 21.06.2013 tarihinde imzalandığını; işin finansmanının %50’si Belediyelerin Su ve Kanalizasyon Altyapı Projelerini (SUKAP) gerçekleştirmek üzere tahsis edilen ödenekten, kalan %50’sinin ise müvekkili tarafından ilgili Belediyesine açılan krediden karşılanmakta olduğunu; işin denetiminin ilgili Belediyesi ile müşterek yürütüldüğünü;… Belediye Meclisinin 07/08/2014 tarih ve 2014/35 sayılı kararında, projede 1. Kademe olan 4.500 m kapalı yolun acılamadığı, terfi merkezleri yerlerinin bütçe yetersizliği nedeniyle kamulaştırılamadığı, Belediyenin maddi ve teknik sıkıntılar içinde olduğunun ifade edildiğini; aynı kararda: “Yapılan imalatların birim fiyat tariflerine uygun olarak yapılmadığı, imalatı yapılan bacaların bazılarının kapaklarının henüz takılmadığı ve bacaların içinde malzemelerin biriktiği, yapılan imalatlar sonrası yolların tam olarak temizlenmediği” hususlarına ver verilerek kanalizasyon inşaatının iptal edilmesine karar verildiğini, davacı yüklenicinin anılan meclis kararının iptalini sağlamak üzere dava açması gerekirken bunu yapmadığını, Meclis kararının alındığı tarihten (ve tasfiyenin yapıldığı tarihten- 11/12/2014) 2 yıl sonrasında dava açmasının iyiniyetli olmadığının gösterdiğini, kaldı ki 11/12/2014 tarihli tasfiye kabul tutanağında davacı yüklenicinin de imzası bulunmakta olup, tutanağa herhangi bir ihtirazi kayıt veya şerh düşülmediğini, dolayısıyla davacının, işbu davayı haksız ve dayanaksız olarak açtığını; hukuki imkânsızlık ve tasfiye ile birlikte hak ve borçların sona erdiğini; davacının iddia ve talep ettiği zarar kalemlerinin müvekkili tarafından tazmin edilmesi gerekir nitelikte olmadığını, davacının işin tamamladığı kadarki kısmına ait olan hak ediş ödemelerini aldığını, bu nedenle de herhangi bir zararının bulunmadığını, aksine, işin yarım kalması nedeniyle müvekkili açısından bir zararın doğmuş olduğunu,) Eruh/Siirt Kanalizasyon İnşaatı yapım işine başlandığı halde sözleşmeye uygun şekilde işin devam ettirilememesinin Belediyeden kaynaklanan birtakım hukuki ve mali sorunlar sebebiyle olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
– İhale konusu işe ait 21/06/2013 Tarihli Sözleşme ile tasfiye tutanağı
-Eruh Belediye Meclisinin ihale konusu işin iptali kararı
-Bilirkişi heyeti asıl ve ek raporları .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :

Dava, eser sözleşmesinin haksız yere feshi iddiasına dayalı olarak Banka Teminat Mektuplarının iadesi ve maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili zamanaşımı def’i ileri sürmüş ise de; dava konusu istemin sözleşmeden kaynaklandığı ve 6098 sayılı TBK’nın 146.m. gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek zamanaşımı savunmasına hukuken değer atfedilememiştir.
Dava dilekçesi davalının ihbar talebi yerinde görülmekle HMK 61 m.gereğince davanın ihbar edildiği Eruh Belediye Başkanlığına tebliğ edilmiştir.
Dosyamız arasına örneği sunulan “Eruh (Siirt) Kanalizasyon İnşaatı İşine Ait Sözleşme” başlığını taşıyan sözleşmenin incelenmesinden; davacı yüklenici Şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığı ile davalı … arasında sözleşme imzalandığı, İhale sözleşmesine göre yüklenicinin taahhüdünün tamamını işyeri tesliminden itibaren 600 gün içinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmek edimini üstlendiği, Yapım İşleri Genel Şartnamesinin sözleşmenin ekleri arasında sayıldığı, sözleşmenin 10.1 maddesinde belirtilen kesin teminat mektuplarının davalı bankaya verildiği anlaşılmıştır.
Dosyamıza sunulan Eruh Belediye Meclisi’nin 07/08/2014 tarihli toplantı tutanağının incelenmesinde ise; dava konusu kanalizasyon inşaatı işinin ilçede imar planı revizyonu tamamlanamadığından dolayı imar yollarının açılamaması, kamulaştırma için bütçenin yetersiz olması, Belediye Başkanlığı’nın maddi ve teknik sıkıntıları olması sebepleriyle iptaline oybirliği ile karar verildiği görülmektedir.
Taraf delilleri toplandıktan dosyamızda uzman bilirkişi heyetinden dava konusu maddi tazminat talep kalemleri yönünden bilirkişi raporu temin edilmiş, dosyamıza sunulan raporda özetle; davacının davalı ile yapmış olduğu ihale sözleşmesinin feshinde davacıya yükletilebilecek bir kusurun bulunmadığı; yapılan feshin mücbir sebeplere de dayanmadığı anlaşıldığın feshin haksız olduğu,davacının yapmış olduğu imalatlar için herhangi bir ücret veya hakkediş almadığından, davacının davalıdan toplam 454.633,80-TL alacaklı olduğu, davacının iddia ettiği diğer zararlarının hesaplanabilmesi için yukarıda belirtilen eksikliklerin tamamlanması gerektiği, bu eksiklikler tamamlandıktan sonra toplam alacak miktarının hesaplanmasının daha isabetli olacağı mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden alınan ek raporda ise; dava konusu Eruh (Siirt) Kanalizasyon İnşaatı işinin tasfiyesinde davacının somut bir kusurunun bulunmadığı, dava ve ihale konusu işin 07/11/2014 tarihli tutanakla tasfiye edildiğini, davalı banka tarafından kök rapor sonrası 05/12/2017 tarihinde dosyaya sunulan hakedişler dikkate alındığında, yükleniciye zorunlu kesintiler sonrasında 3 adet hakedişte KDV dâhil toplam 580.495,12-TL ödendiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davacının hiç hakediş tahsil edemediği konusundaki iddialarının gerçek durumu yansıtmadığını, dosyaya taraflarca herhangi bir kesin hesap sunulmamış olduğunu, yüklenici veya idare tarafından işin tasfiyesinin sonucunda bir kesin hesap çıkarılmasının zorunlu olduğunu, buna rağmen dosyaya davalı idare tarafından sunulan 3 no’lu hakedişin tasfiye kabulü sırasında 02/11/2014 tarihinde düzenlenmiş olduğu ve kesin hakediş niteliği taşımasına rağmen, yüklenicinin belediyeye teslim ettiği malzemelerin bedelinin hakedişe dahil edilmemiş olduğu, bu malzemelerin de bedelinin ödenmesi gerekeceği, yapılan tüm hesaplamalar sonucunda davacıya iş süresince ve tasfiye sonunda yapılması gereken ödemeler ile yapılmış olan ödemelerin karşılaştırılması sonucunda yoksun kalınan kâra hükmedilmesi halinde 1.307.219,40-TL, yoksun kalınan kâra hükmedilmemesi halinde ise; 1.016.205,62-TL daha ödenmesi gerekeceği belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporuna yönelik gerekçeli itirazların 1. Bilirkişi heyeti asıl ve alınan 2. ek raporunda da denetime elverişli şekilde değerlendirilmediği dikkate alınarak dosyamızda 2. Bilirkişi heyeti raporu temin edilmiştir.
Dosyamıza sunulan 2. Bilirkişi heyeti raporunda ise özetle; davacı iş ortaklığı ile davalı idare arasında 21/06/2013 tarihli sözleşmenin Eruh Belediyesi Meclisinin 07/08/2014 tarihli kararı ile sözleşme kapsamındaki kanalizasyon işinin iptal edilmesinin ve sözleşmenin davalı tarafından feshinin yerinde olmadığı, davacı yüklenici iş ortaklığının sözleşme aşamasında yaptığı masraflardan yapılmayan iş bedeli kapsamına tekabül eden masraf miktarı olup rapor içeriğinde kesinti yöntemine göre hesaplanan 75.933,37-TL (fiili zararın) karşılanması gerektiği, sözleşmenin fesih sonucunda tasfiye işleminin tasfiye hesabı olan (3) no’lu hak edişle gerçekleştiği, davalı idare tarafından alıkonulan teminatların iadesi gerektiği, sözleşmenin feshinden kaynaklanan mahrum kalınan kâr payının ise; 196.232,59-TL olduğu belirtilmiş, itirazlar üzerine alınan ek raporda da asıl rapordaki tespit ve değerlendirmeler tekrar edilmiştir.
Dosyamızda davacı vekili ara kararı gereğince 28/04/2021 tarihli ıslah ve dava konusu taleplerine ilişkin açıklama dilekçesini dosyamıza sunarak dava konusu 301.896,29-TL yoksun kalınan kâr ile 87.794,39-TL damga vergisi ve 75.933,37-TL diğer masrafların sözleşmenin fesih tarihi olan 07/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ve ayrıca ıslah dilekçesinde belirtilen ve sözleşme konusu iş nedeni ile davalı bankaya verilen toplam 215.000,00-TL 3 adet Banka Teminat Mektubunun iadesini talep etmiştir.
Dosyamızda toplanan delillere göre; taraflar arasında Eruh ilçe kanalizasyon inşaatı işinin yüklenici davacı iş ortaklığı tarafından yapımı konusunda sözleşme imzalandığı, sözleşme konusu işin tamamlanmasından önce Eruh Belediye Meclisi tarafından alınan sözleşme konusu işin iptaline dair karar gereğince davalı banka tarafından davacı ile imzalanan sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği sabittir.
Yargılama konusu uyuşmazlık davalı tarafından gerçekleştirilen feshin haklı olup olmadığı, buna bağlı olarak da dava ve ıslah talebine konu talep kalemlerinin kabul edilebilirliği noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamıza sunulan her iki bilirkişi heyeti raporunda da davalı bankanın taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız yere feshettiği kabul edilmiş ise de; sözkonusu tespit ve değerlendirmeye Mahkememiz’ce iştirak edilmemiştir. Toplanan deliller ile sabit olduğu üzere sözleşme konusu işin yapılacağı yer Eruh ilçesi olup sözleşmenin davalı tarafından feshi , Eruh Belediye Meclisi tarafından alınan ve yukarıda değinilen kanalizasyon inşaatı işinin feshine ilişkin karara dayalıdır. Bu durumda, davalı bankanın bilirkişi raporlarında kabul edilenin ve davacının iddiasının aksine sözleşmenin feshinde haksız ve kusurlu olduğunun hukuken mümkün değildir.Zira,dosyada mevcut 19/08/2014 tarihli tutanakta davacı iş ortaklığı yetkili temsilcisinin de imzası bulunmakta olup tutanakta sözleşme konusu işte 05/08/2014 tarihinde tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin şantiye mahallinde incelemesinde eksik ve ayıpların giderildiği tespit edilerek kanalizasyon inşaatı işinin iptalini ve işin tasfiyesini Eruh belediyesinin talep ettiği açıkça belirtilmiştir.Bu durumda, dava dışı Eruh Belediye Meclisi kararı ile kanalizasyon inşaatı işinin iptali sonucunda davacı ve davalı yönünden 6098 sayılı TBK’nın 136.m. gereğince kusursuz ifa imkansızlığı doğmuş olup bu durum davalı idare yönünden sözleşme konusu borcu ifa imkanını ortadan kaldırdığı sabittir. Bu nedenle de, davacının davalıya karşı sözleşmenin feshinde kusurlu olmadığı sabittir. Davacı iş ortaklığı yüklenici olarak sözleşmenin feshinden kaynaklandığı ileri sürdüğü dava konusu maddi tazminat talebini davalıya karşı değil; koşulları mevcut ise; dava dışı Eruh Belediye Başkanlığına karşı ileri sürebilir.
Diğer taraftan, dava konusu eser sözleşmesinin davacı tarafından feshi sonrasında taraflar arasında düzenlenen 14/10/2014 tarihli tasfiye kabul tutanağında yüklenici davacı tarafından yapılan ve yapılmayan imalat kalemleri ayrı ayrı belirtilmiş olup davacı tarafından davalı tarafından düzenlenen hak ediş raporlarına da davacının Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 39 ve 40.m. çerçevesinde usulüne uygun olarak itiraz ettiğini davacı yüklenici kanıtlayamamıştır. Bu durumda, düzenlenen hak edişlerin de taraflar arasında mutabakat niteliğinde kabulü gerektiği tartışmasızdır.
Davalı bankanın tek taraflı olarak feshettiği eser sözleşmesinin feshinde kusurlu olduğu kanıtlanamadığından, davacının kusurlu fesih nedeni ile talep edebileceği dava konusu müspet ve menfi zarar kalemlerinin tazminini talep etmesi açıkça hukuki dayanaktan yoksundur. Bu nedenle, davacının ıslah dilekçesine konu yukarıda değinilen maddi tazminat kalemleri yönünden davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Diğer taraftan, davacının açıklama ve ıslah dilekçesinde iadesini talep ettiği 3 adet Banka Teminat Mektubunun iadesi talebi yönünden ise; iade talebinin dosyamızda değerlendirilmesi mümkün değildir. Zira, isteme konu Banka Teminat Mektuplarının iadesi talebinde dava dilekçesinde ileri sürülen talep kalemleri arasında yer almamakta olup ıslah dilekçesinde ileri sürülerek hüküm altına alınması talep edilen bir talep kalemidir.
Ancak bilindiği üzere dava konusu edilmeyen bir şeyin kısmi ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.06.2011 gün, 2011/1-364 Esas, 2011/453 sayılı kararı ve 15.02.2017 gün, 2015/7-917 eEas, 2017/265 Karar sayılı, … HD 18.04.2013 gün, 2012/3598 Esas, 2013/2707 Karar sayılı ilamları)
Bu itibarla, ıslah talebine konu Banka Teminat Mektuplarının iadesi istemi yönünden de ıslah talebine konu banka teminat mektuplarının iadesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan gerekçelerle; davacının ıslah talebine konu banka teminat mektuplarının iadesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının dava konusu maddi tazminat taleplerinin ise; haklılığı kanıtlanamadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının ıslah dilekçesinde talebine konu Banka Teminat Mektuplarının iadesi istemi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dava ve ıslah talebine konu diğer alacak kalemleri yönünden ise davanın REDDİNE,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 170,78-TL harç ile 7.781,02-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 7.951,80-TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.871,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 40.331,20 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/04/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza