Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/464 E. 2021/24 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/464 Esas
KARAR NO : 2021/24

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2016
KARAR TARİHİ : 21/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağı ve gecikme cezasına ilişkin karşı davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Asıl Davacı vekili Av. …. sunduğu dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesinde bulunan “… … 50 Yatakloı Hastane inşaatı işinin” davalı Şirkete ihale edildiğini, taraflar arasında akdedilen 02/01/2015 tarihli sözleşme ile müvekkili Şirketin hastanenin andezit cephe kaplaması imalatı işini alt yüklenici olarak üstlendiğini, müvekkilinin sözleşme konusu işi tamamladığını, ancak sözleşmeden kaynaklanan fatura ve cari hesap konusu hak ediş alacağı miktarı olan 61.536,21-TL alacağın müvekkiline ödenmediği gibi bu nedenle … Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasında başlattıkları takibe vâki haksız yere itiraz edildiğini beyanla davanın akibe vâki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra-inkâr tazminatının yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Asıl davalı-k.davacı vekili Av. … sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı davayı … …ASHM’nin ….Esasında da açtığını ve bu nedenle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davalının sözleşme konusu edimini süresinde ifa etmediğini ve davacıya gecikme cezası uygulanması gerektiğini, davacının davada dayandığı 20/01/2016 tarihli ve 10.725,00-TL bedelli faturasının müvekkili tarafından iade edildiğini, davacı tarafından çalıştırdığı işçilere ait SGK kesintilerini ödememesi nedeni ile müvekkilinin sözkonusu kesintilerini müvekkilinin ekli dekontlar ile işin idare’ye teslimi ile geçiçi ve kesin kabulünde sorumluluğunun davacıya ait olmasına rağmen bu hususa uyulmadığın beyanla asıl davanın reddi ile müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, işin sözleşme gereğince en geç 02/03/2015 tarihinde teslimi gerektiği halde süresinde teslim edilmemesi nedeni ile açtıkları karşı davanın kabulü ile; fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL gecikme cezasının asıl davalı-k.davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
– Taraflar arasında imzalanan taşeron sözleşmesi.
-Taraf Şirketlere ait ticari defter ve belgeler ile hak ediş evrakları ile faturalar.
-Bilirkişi heyeti raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasında imzalanan alt yüklenici (taşeron) sözleşmesinden iş bedeli alacağına dayalı takibe vâki itirazın iptali, karşı dava ise; sözleşmeye aykırı ifa nedeni ile doğduğu ileri sürülen gecikme cezasının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri uruşmada dava ve karşı dava dilekçelerini aynen tekrar ile istemleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen asıl dava konusu … Müdürlüğü’nün …. sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı olan takip alacaklısı Şirket tarafından dosyamız davalısı olan takip borçlusu Şirket aleyhine başlatılan ilamsız takip olduğu, takibe vâki borçlu itirazı üzerine yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Asıl davalının derdestlik itirazına konu … 1.ASHM’nin….Esas sayılı dosyasının örneği celp edilerek incelenmiş, davanın konusu, sebebi ve taraflarının işbu dava ile aynı olup davaya bakmaya görevli Mahkemenin Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan bahisle tensiben 25/02/2016 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, ancak görevsizlik kararının kesinleştiği 03/05/2016 tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde davacının görevli mahkemeye gönderme talepli dilekçe sunulmaması nedeni ile davanın açılmamış sayılmasına aynı Mahkemenin 26/07/2016 tarih ve 2016/96K. sayılı ek kararı ile karar verildiği, sözkonusu kararın ise; temyiz edilmeksizin 08/09/2017 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın ise; bahse konu görevsizlik kararının verilmesinden sonra 13/05/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmakla; davalının derdestlik itirazına itibar edilmemiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosyamızda uzman bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi heyeti raporunda ise özetle; taraf Şirketlerin ticari defterlerinin kanuna uygun olarak tutulduğu ve defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, asıl davacının defter kayıtlarına göre asıl davalı-karşı davacı Şirketten takip tarihi itibariyle 144.750,23-TL alacaklı olduğu, asıl davalı-k.davacı Şirketin asıl davacının düzenlediği 6 adet toplam bedeli 571.737,32-TL olan faturalar nedeni ile davalı-k.davacı Şirketin 487.500,10-TL ödemesinin davalı-k.davacı Şirketin kayıtlarında mevcut olduğu, bu nedenle takip tarihi itibariyle asıl davacı-k.davalı şirketin asıl davalı-k.davacı Şirketten 517.737,32-487.500,10-TL= 30.237,12-TL alacaklı olduğu, dosya kapsamında işin geçici kabulünün yapıldığının kabulü gerekmekte olup ancak eksik ve ayıplı imalatların giderim bedeli olarak tespit edilen toplam 1.250,00-TL’nin asıl davacı-k.davalının bakiye alacağından mahsubu gerektiği belirtildikten sonra asıl davacının asıl davalı-k.davacıdan talep edebileceği toplam iş bedeli alacağı olan 537.799,71-TL’den asıl davalı-k.davacı tarafından yapılan ödemeler toplamı olan 468.926,12-TL ve 18.754,10-TL SGK ödemesi ile geçici kabulde tespit edilen eksik ve ayıplı işlerin bedeli olan 1.250,00-TL ayrı ayrı mahsup edildikten sonra asıl davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği bakiye iş bedeli alacağının 49.049,49-TL olduğu, karşı dava yönünden ise; sözleşmede yer alan gecikme cezasının ifaya eklenen cezai şart olduğu, talep edilebilmesi için işin teslimi sırasında gerekli saklı tutulma şartının dosyada mevcut olmadığı mütalaa edilmiştir.
Taraf vekillerinin gerekçeli itirazları üzerine bilirkişi heyetinden alınan ek raporda ise; asıl rapordaki tekrar edilmiştir.
Dosyamıza sunulan asıl ve ek bilirkişi raporlarında hesaplamalarda maddi hata yapıldığına ve asıl davalı-k.davacının dava konusu faturanın yasal süresinde iade edildiğine ilişkin iddiaları çerçevesinde gerekçeli itirazlarının taraf Şirketlerinin ticari defterleri yeniden değerlendirilerek ek rapor aldırılması için dosyamız yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, dosyamıza sunulan 2. Bilirkişi heyeti Ek raporunda ise; asıl davacı Şirketin sözleşme kapsamında yaptığı imalatların bedelinin toplamının KDV dahil 526.737,1-TL olup bilirkişi asıl raporunda toplam imalat bedelinden mahsup edilen ödeme kalemleri aynı miktarlarda ayrı ayrı mahsup edildiğinde; asıl davacı-k.davalının asıl davalı-k.davacı Şirketten takip tarihi itibariyle 37.986,99-TL alacak talep edebileceği, karşı davada ise; karşı davacı yönünden gecikme cezasını talep hakkı işin teslimi sırasında saklı tutulmadığı için talep hakkının bulunmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti 2. ek raporunun taraflara tebliğinden sonra dosyamıza TOKİ Başkanlığından sözleşme konusu işe ait ayıp ve eksik işlere ait tutanaklar, geçici ve kesin kabul tutanakları ile celp edildikten sonra aynı bilirkişi heyetinden 3. Ek rapor temin edilmiş, dosyamıza sunulan bilirkişi heyeti 3. Ek raporunda ise; davacı-k.davalının sözleşme kapsamında yaptığı işlerin toplam bedelinin KDV dahil 533.638,73-TL olduğu, sözkonusu miktardan asıl davacı-k.davalının 02/01/2015 tarihli sözleşme kapsamında hesaplanan iş tutarı üzerinden hesaplanan % 18 KDV tutarından yapılan 2/10 oranındaki KDV tevkifatı toplamı olan 15.901,51-TL, 2014 yılından devir gelen ödeme tutarı olan 5.000,00-TL, 2015 yılında asıl davalı-k.davacı tarafından asıl davacıya çek-senet ve banka havalesi kanalı ile yapılan ödemeler toplamı olan 463.926,00-TL, 18.754,10-TL SGK ödemesi ile geçici kabulde tespit edilen eksik ve ayıplı işlerin bedeli olan 1.250,00-TL ayrı ayrı mahsup edildikten sonra asıl davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği bakiye iş bedeli alacağının 28.987,12-TL olduğu, asıl davacı-k.davalı Şirket tarafından keşide edilen 6 adet hak ediş faturanın asıl davalı-k.davacının ticari defterlerine işlendiği belirtilmiştir.
Bu bağlamda, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 v.d. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup davacı taşeron (alt yüklenici), davalı ise; yüklenici konumundadır.
Bilindiği üzere; Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin ondan beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması veya olmaması gereken bozuklukların bulunması olarak ifade edilmektedir. Eserin ayıplı yapılmış olması sözleşmeye aykırılık teşkil eder.
Açık ayıp, eserin tesliminden sonra makul süre içerisinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilebilecek ayıplardır. Gizli ayıplar ise, basit bir kontrol ve muayene ile ortaya çıkmayıp kullanılmaya başlamasından sonra ortaya çıkan ayıplardır.
Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde iş sahibi, 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda, eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda ise aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca, ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmâl etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl davacı-k.davalı şirket ile asıl davalı-k.davacı şirket arasında 02/01/2015 tarihli taşeron sözleşmesi imzalandığı, dosyamızda aldırılan ve Mahkememiz’ce de dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli görülmekle benimsenen bilirkişi heyeti 3. Ek raporunda da belirtildiği üzere; her ne kadar dava konusu isteme dayanak sözleşme konusu işin asıl davacı-k.davalı tarafından asıl davalı-k.davacıya teslimine ilişkin bir tutanak bulunmamakta ise de; asıl davacı Şirket tarafından asıl davalı Şirkete keşide edilen 6 adet hak ediş bedeli faturasının 5 tanesinin işin bitim tarihi olarak kararlaştırılan 60 günlük sürenin sona erdiği 02/03/2015 tarihinden sonraki tarihli olduğu, asıl davalı-k.davacı Şirketin sözkonusu faturaların tamamını kendi ticari defterlerine ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kaydetmekle gecikme olsa dahi asıl davacı taşeron Şirketin ifasını kabullendiği, diğer taraftan TOKİ tarafından hak ediş raporları ve kabul tutanakları da CD ortamında eklenerek gönderilen cevabi yazıda işin geçici kabulünün 08/09/2016, kesin kabulünün ise; 22/06/2018 tarihinde gerçekleştiğinin dosyamıza bildirildiği, bu durumda asıl davacının sözleşme konusu edimini tam ve gereği gibi ifa ettiğinin toplanan deliller ile sabit olmasına rağmen asıl davalı-k.davacı vekilinin asıl davacının 3. Ek raporda hesaplanan ve ödemeler ile ayıplı işlerin bedelinin mahsubundan sonraki bakiye 28.987,12-TL iş bedeli alacağını takip tarihi itibariyle asıl davalı-k.davacıdan talep etmekte haklı olup asıl davanın kısmen kabulüne, anılan miktar ile sınırlı olarak takip talebindeki koşullarda işleyecek faizi ile birlikte asıl davalının dava konusu takibe vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamına, asıl davacı lehine likit nitelikteki alacak yönünden icra-inkar tazminatına hükmedilmesi ve asıl davalının yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin ise reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan, her ne kadar asıl davalı-k.davacı tarafından sözleşme konusu işin tesliminde gecikme nedeni ile gecikme cezası talep edilmiş ise de; sözkonusu talebinin yasal koşullarının ve hukuki dayanağının mevcut olmadığı anlaşılmaktadır.Zira, imzalanan sözleşmenin 3/2.maddesinde düzenlenen “..Ayrıca işin teslim süresinde gecikme yaşanan her gün için 500,00-TL/gün ceza Tedarikçi tarafından karşılanacaktır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Değinilen gecikme cezasına ilişkin düzenleme, hukuki niteliği itibariyle 6098 sayılı TKB’nın 179/2.m. gereğince ifaya eklenen ceza koşulu olduğu gözetildiğinde; sözkonusu ceza koşulunun talep edilebilmesi için asıl davalı-k.davacının ceza koşulundan açıkça vazgeçmemiş veya ceza koşulunu talep hakkını saklı tutmaksızın ifayı kabul etmemiş olması gerekir. Dosya kapsamında asıl davalı-k.davacı her ne kadar dosyaya sunduğu …Noterliğine ait 08/02/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi asıl davacıya keşide ve tebliğ ettirerek işin gecikmeli nedeni ile gecikme cezası talep ettiğini ihtaren bildirmiş olup dosyada mevcut tebligat parçasından ihtarnamenin 09/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.Ancak asıl davalı-k. davacının iade ettiği 20/01/2016 tarihli ve (A) seri, 030949 sıra no’lu tevkifat hariç toplam 10.725,00-TL bedelli 5 adet faturanın asıl davalı-k.davacının ticari defterlerine kaydedildiği ve ihtarname keşide edilmesine rağmen asıl davacının gecikmeli tesliminin kabullendiği dikkate alındığında; karşı davanın haklılığının kanıtlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise; haklılığı sabit olmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının … Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasına vâki haksız itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin 28.987,12-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %10,50 oranında avans faizi ile birlikte takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İİK 67.m. gereğince hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında 5.797,42-TL icra-inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının dava konusu icra takibinde kötüniyeti sabit olmamakla; davalının yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 1.980,11-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 1.050,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 929,22-TL harcın davalıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
5- Davacı tarafından peşin yatırılan 1.050,89,-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 4.348,08-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-(Reddine karar verilen alacak miktarı yönünden) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT 13/2.m. gereğince 4.882,35-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bu dava kapsamında davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.677,90-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince red-kabul oranı ( 0,47) gözetilerek 1.732,50TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı uhdesinde bırakılmasına,
9-5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
10-Dosyamız arasına celp edilen … Dairesi’nin …. sayılı takip dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN:
1-Karşı davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 85,39-TL harçtan mahsubu ile bakiye 31,49-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; asıl davacı-k.davalı vekili ile asıl davalı-k.davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerişinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
1- Posta ve davetiye gideri : 377,90-TL
2- Bilirkişi gideri : 3.300-TL
TOPLAM : 3.677,90-TL