Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/864 E. 2021/332 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/864 Esas – 2021/332
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/864 Esas
KARAR NO : 2021/332

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/12/2015
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve dava dışı sürücü …’ün idaresindeki … plakalı araç ile davalı sigorta şirketine kaza tarihi itibariyle sigortalı … plakalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda müvekkilinin aracının hasarlandığını, ayrıca araçta oluşan hasarın giderimi sonrasında değer kaybı oluştuğunu , kaza tespit tutanağında kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunmalarına ve sigorta hasar dosyasının açılmasına rağmen davalının sigorta hasar tazminatı ödemediğini beyanla fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00-TL araç hasar bedeli ile 2.000,00-TL araç değer kaybı olmak üzere toplam 7.000,00-TL alacağın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ve yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili Av. … sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının kazaya karışan aracını 29/01/2014 tarihinde sattığını, aracın tamir ettirilmeden satılması ve tamirinin alıcı tarafından yapılması nedeni ile davacının maddi zararının tazminini talep edemeyeceğini, maddi zararın tazminine yönelik talebin 2 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğunu, bu nedenle dava konusu edilmeyen bakiye maddi zarar talebi yönünden zamanaşımı def’ilerinin bulunduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın 20/07/2013-20/07/2014 tarihleri arasında müvekkiline ZMMS poliçesi ile sigortalı olup araç başına maddi teminat miktarının 25.000,00-TL olduğunu, davacının aracının rayiç değerinde satılmış olması halinde araçta değer kaybı oluştuğunun ileri sürülemeyeceğini, davacı ile müvekkili arasında sözleşmesi ilişkisi bulunmadığından avans faizi talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-ZMMS poliçesi ve sigorta hasar dosyası.
-Bilirkişi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, çift taraflı trafik kazası nedeni ile araç değer kaybı ve araç hasar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen ZMMS poliçesi ve sigorta hasar dosyasının incelenmesinde; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın trafik kaza tarihini de kapsar şekilde 20/07/2013-20/07/2014 tarihleri arasında davalı sigorta şirketine sigortalı olup poliçede araç başına maddi zarar teminatının 25.000,00-TL olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan raporda özetle; dava konusu trafik kazasının oluşumunda davacının maliki olduğu aracın sürücüsü olan …’ün kaza öncesinde sola dönüş manevrasını hatalı olarak yapması nedeni ile % 75 oranında, sigortalı araç sürücüsü …’nun ise; mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyretmesi nedeni ile % 25 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Taraf vekillerinin kusur raporuna yönelik gerekçeli itirazları ile ceza dosyası kapsamındaki trafik kazasına ait maddi olgular birlikte dikkate alınarak ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 09/10/2018 tarihli 2. Kusur bilirkişi raporunda ise; sürücü …’ün idaresindeki otomobil ile olay mahalli olan kavşağa geldiğinde sola dönüşünü sol şeride kavşak öncesinde yerleşim yolun sonunu takiben gerçekleştirmesi gerekirken bu hususa özen göstermediği, yolun sağına yanaşarak sola dönüş yaptığı ve manevra öncesinde trafiği kontrol etmediği, hatalı manevrası neticesinde kendisi ile aynı istikametten ve geriden gelen aracın istikametini kapatarak seyir dengesini bozduğu dikkate alındığında kazanın gerçekleşmesinde % 70, sigortalı araç sürücüsü …’nun ise; idaresindeki otomobil ile seyri sırasında dikkatini yola vermediği, dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde seyrettiği, hızını mahal şartlarına göre ayarlamayarak kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı, hızından kaynaklı olarak iskimaetini kapatacak şekilde manevra yapan araca çarpmayı engellemek üzere aldığı etkin fren ve direksiyon tedbirinde yetersiz kaldığı dikkate alındığında; % 30 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Her iki kusur bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyamızın re’sen seçilen makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına, eksik 670,00-TL delil avansının davacı vekilinin yüzüne karşı verilen ihtaratlı kesin süre içerisinde yargılamanın 25/02/2021 tarihli celse ara kararı ile karar verilmiştir.
Dosyamıza sunulan 3.kusur bilirkişi raporunda ise; davacıya ait aracın sürücüsü …’ün %75, sigortalı araç sürücüsü …’nun ise; %25 oranında kusurlu olduğu, davacının aracında hasar gören parçaların malzeme ve işçilik bedelleri dahil olmak üzere toplam davacının … plakalı aracın KDV dahil toplam bedelinin 16.915,00-TL, 4.228,75-TL araç değer kaybının mevcut olduğu mütalaa edilmiştir.
Her ne kadar dosyamızda 3. kusur bilirkişi raporu alınmış ise de; yüzüne karşı verilen kesin süreye rağmen davacı vekilinin bilirkişi ücreti nedeni ile takdir edilen eksik delil avansını kesin süre içerisinde yatırmadığı gibi kesin süreden sonra yargılamanın son celsesinden önce de yatırmadığı ve adli yardım talebinde de bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, usulüne uygun olarak verilen Mahkememiz kararı gereğince ihtaratlı kesin süre içerisinde eksik delil avansı yatırılmadığından, davacının 3. kusur bilirkişi raporuna delil olarak dayanması hukuken olanaklı değildir.
Davacı yan, davalı sigortalı araç kusurunu ve dava konusu araç hasarı ile araç değer kaybı iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Davacının dosya kapsamında ispat yükümlülüğünü yerine getirmesinden sonra davalı sigorta şirketinin sigorta poliçe teminatı limiti dahilinde ve sigortalısının kusuru oranında sorumluluğunun değerlendirilmesi sözkonusu olabilir.
Dosyamıza sunulan 1 ve 2. Kusur bilirkişi raporları arasında çelişkinin varlığı nedeni ile Mahkememiz’ce hükme esas alınması hukuken mümkün değildir. Çelişkileri giderici mahiyetteki 3.kusur bilirkişi raporuna ise; -yukarıda değinilen ihtaratlı ve usulüne uygun kesin süre içeren ara karar gereği yerine getirilmediğinden- davacının delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığının kabulü gerektiğinden, davacının davasının haklılığını ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır.
Bu itibarla, yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte dikkate alınarak haklılığı kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 119,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 60,25-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 4.080,00,-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021