Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/296 E. 2021/34 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/296 Esas
KARAR NO : 2021/34

(ESKİ ÜNVAN: …)

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/05/2015
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının uzun süredir ticari ilişki içinde olduğunu, ilk olarak 2008 yılında davalı tarafından yayınlanacak kitapların basımı konusunda anlaşıldığını, davalının önceleri belirli aralıklarla borcunu ödediğini, daha sonra ise ödemelerde aksaklıklar yaşandığını, müvekkilinin ticari ilişkinin zarar görmemesi amacıyla davalının siparişlerine göre kitap basmaya devam ettiğini, davalının şifahen yapılan görüşmelerde borçlarını ödeyeceğini beyan ettiğini, ancak ödeme yapmadığını, yasal zorunluluk nedeni ile düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiğini, bunun üzerine davalının faturalar nedeni ile kendisini KDV ve vergi borcu çıkardıkları için ödeme yapamayacağını beyan ettiğini, davalının ayrıca müvekkiline gönderdiği ihtarname ile faturalara konu basım işlerimini inkar ettiğini, ödenmeyen faturaların tahsili için icra davalı hakkında … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasındaki ticari ilişkide hesap kesilmek ve alacak-borç ilişkisinin sıfırlanmak suretiyle ticari ilişkinin son bulduğunu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının yapılan işler ve bu işlere karşılık yapılan ödemelerin yer aldığını, davacının kötü niyetli bir şekilde geçmişe yönelik fatura düzenlediğini ve kendilerine tebliğ ettiğini, bunun üzerine bu faturalara karşılık ….Noterliği aracıyla ihtarnameler ile itiraz ettiklerini, davacının A004917-A004937 seri aralığında ve 349.990,78 TL bedelle müvekkili aleyhine tanzim ettiği faturalara konu hizmetin hayali olduğunu, davacının daha önce bedelinin ödendiğini, tüm hizmetlerin 30/12/2013 tarihinde tekrar faturalandırarak lehlerine delil yaratmaya çalışıldığını belirterek açılan davanın reddi ile takibe konu tutarın %20’sinden az olmamak koşulu ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine istinaden davacı tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali konularından ibarettir.
… Müdürlüğünün … esas sayılı celbedilmiş, yapılan incelemede alacaklı … Matbaacılık Oto. Teks.San.ve Tic.Ltd.Şti.tarafından borçlu …( … Kitap Yayıevi) aleyhine 349.990,78 TL alacak yönünden icra takibi yapıldığı, borçlunun borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi 17/01/2017 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin 2010 ve 2011 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığını, kapanış tasdiklerinin usulüne uygun ve zamanında yapılmadığını, 2012, 2013 ve 2014 yılı ticari defterlerinin ise açılış kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, tarafların 2011 yılından itibaren açık hesap şeklinde çalıştıklarını, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 31 adet toplam 647.393,87 TL faturayı davalı borcuna kaydettiğini, davalı tarafından bu faturalara karşılık toplam 312.747,00 TL tutarında çek ve senet ile ödeme yaptığını, bunun mahsubundan sonra davacı şirketin davalıdan 334.646,87 TL alacağının kaldığını, davalının 2009,2010,2011 yılı ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin usulünce ve zamanında yaptırılmadığını, 2012-2013 yılı ticari defterlerinin açılış kapanış tasdiklerinin usulünce ve zamanında yapıldığını, davalı ticari defter kayıtlarına göre davacı şirketin düzenlemiş olduğu 9 adet ve toplam 241.864,97 TL bedelli faturanın davacı şirketin alacağına kaydedildiğini, buna karşılık toplam 186.300,00 TL tutarında 16 adet çek ile 55.564,47 TL nakit ödeme yapıldığını, bu haliyle bakiye borcun kalmadığını, takip konusu 21 adet toplam 356.144,92 TL tutarındaki faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davalı vekilince verilen 24/02/2016 tarihli dilekçede davacı şirkete ödendiği savunulan toplam 440.102,00 TL tutarında çeklerin yalnızca 186.300,00 TL’sinin davalının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacı tarafın ticari defterlerinde ise 312.747,00 TL’lik çekin davalı cari hesap borcundan mahsup edildiğini, davalının davacı şirkete ödediğini savunduğu toplam 134.915,00 TL tutarındaki çek ve senetlerin davacı tarafından davalı cari hesap borcundan mahsup edilmediğinin tespit edildiğini belirtmiştir.
Davacının delil listesinde belirtilen kitapların bandrol ve kayıtları Kültür Bakanlığından celp edilmiş ve davalının ödemelerine ait banka kayıtları ve çek bilgileri bankalardan celp edilerek oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraflar arasındaki ihtilafın faturaya dayalı olarak davacının davalıdan talep ettiği alacağa konu hizmetin verilip verilmediği noktasında toplandığını, önceki raporda her ne kadar basılan eserlerin Kültür Bakanlığı bandrol listesinden takip edilebileceği belirtilmiş ise de bir eser için talep edilen bandrol sayıları ile faturalandırılan eser sayılarının birbirleri ile uyumlu olmadığını, fatura açıklamalarında yer alan eser isimleri ile bandrol başvurularında yer alan eser isimlerinin uyumlu olmadığını, bir eser için birden fazla kez bandrol başvurusunda bulunulduğu, fakat karşılığının hangi faturaya dahil edilip edilmediğinin açıkça belirtilmediğini, ayrıca faturalarda yalnızca eserler değil kapak, baskı, selefon baskı, afiş, reklam vb.bandrol listesi ile kıyaslanması mümkün olmayan hizmetlere dair ücretlerin de yer aldığının gözlemlendiğini, salt bandrol listelerinden yola çıkılarak söz konusu hizmetin alınıp alınmadığının belirlenemeyeceğini, bu itibarla davacı yanın bu konuda izahat yapmasının gerektiğini belirtmişlerdir.
Raporda belirtilen bilgi ve belgeler celp edilerek ve gerekli yazılı açıklamalar alındıktan sonra yeni bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış bilirkişi heyeti raporunda özetle; bir kitap basımının yapılabilmesi için Kültür Bakanlığından lisans almış bir matbaa ile anlaşma yapılması gerektiğini, yayıncının basacağı kitap konusunda öncelikle matbaa ile yaptığı anlaşmayı Kültür Bakanlığına vererek bandrol talep etmesinin gerektiğini, bu yolla alınan bandrolde yayıncının ve matbaanın kim olduğu, yazar ve kitabın adı ile planlanan basım adedinin bakanlığa bildirilmiş ve bandrol yolu ile izin alınmış olmasının gerektiğini, bu kapsamda basımı sipariş edilen kitapların matbaa tarafından basım ve ciltleme işi yapılarak yayıncıya teslim edildiğini, çoğunlukla bandrol sayısından fazla basıldığını, yayıncının fazla basılan bu kitaplar için ayrıca bandrol alabildiğini, dava konusu olayda Kültür Bakanlığından alınan bandrollere dair tutanaklarda bandroller davalı tarafından alındığı halde matbaa olarak davacının adının yer aldığını, davacının bütün kitapları kendisinin bastığını iddia ettiğini, davalının ise takip konusu faturaların hayali ve mükerrer olduğunu savunduğunu, ancak davalı bandrol alınmış kitapların basımı ile ilgili davacının ya da başka bir matbaanın daha önce kesilmiş faturalarını dosyaya sunmadığını, davalının davacıya 440.102,00 TL’lik çek ile ödeme yaptığını iddia ettiğini ancak kendi defterlerinde bu ödemelerin 186.300,00 TL’lik kısmının davacının borcuna kaydedildiğini, davacı defterlerinde ise davalıdan aldığı ödeme toplamının 312.747,00 TL olarak kayıtlı olduğunu, tarafların defterlerinin faturalar ve ödemeler bakımından uyumlu olmadığını, davacının uzun bir süreye yayıldığı bakanlık bandrol tutanaklarından tespit edilen basım işlerini zamanında fatura etmediği, faturaları 2013 yılının son gününde kestiğini, herhangi bir irsaliye ve teslim tutanağının sunulmadığını, bu nedenle davacının teslimine dair dosyadaki kanıtın Kültür Bakanlığının bandrol tutanakları olduğunu, bandrol tutanakları incelendiğinde; kitap basım bedeli olarak KDV hariç 227.387,27 TL, kitap kapak bedeli olarak KDV hariç 61.707,00 TL, basım bedelinin sunulan bandrollerle uyumlu olduğunu, bunların KDV dahil toplam bedellerinin 341.131,24 TL kısmının kabulünün gerektiğini, bandrollerle uyuşmayan kitap basımı için 64.071,80 TL, kapak basımı için 14.284,00 TL, diğer işler bedeli için 10.138,70 TL olmak üzere KDV hariç toplam 88.458,50 TL’lik (KDV dahil 104.381,03 TL) fatura bedelinin kabulü için davacının işleri davalıya teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini, davacının defterine göre alacaklı olduğu tutarın 31/12/2013 tarihi itibariyle 334.646,87 TL olarak göründüğünü, bu durumda davacının alacağının (334.646,87 TL – 104.381,03 TL) 230.265,84 TL olduğunu, takipten önce davalının ihtarname ile temerrüde düştüğü ispatlanamadığından faiz talebinin yerinde olmadığını belirtmişlerdir.
İtiraz üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış bilirkişi heyeti 17/11/2020 tarihli ek raporunda özetle; kök rapora itirazlarda davalının ödemelerin incelenmediğini ve alacaktan indirilmesinin gerektiğinin beyan edildiğini, davacı defterlerinde davalıdan toplam 364.136,00 TL’lik tahsilat yapıldığı kayıtlı iken davalının defterlerinde toplam ödeme tutarının 241.864,47 TL olarak göründüğünü, davalının 24/02/2016 tarihli delil dilekçesi ekinde sunduğu listelerde davacıya ödediğini iddia ettiği tutar toplamının 440.102,00 TL olduğunu, kendi defterlerinde bu tutarın 186.300,00 TL’sini davacının borcuna kaydettiğini, davacının ise defterlerinde kendisine yapılan ödemelerin 312.747,00 TL’lik kısmının davalının borcundan indirdiğini, sunulan ödeme listelerinde yer alan tutarlarda 134.915,00 TL’lik ödemenin ise her iki taraf defterlerinde yer almadığını, kök raporda belirtilen bandrollerle uyumlu olmayan basım olduğunun tespit edildiğini, bunun basımının yapılarak davalıya tesliminin davacı tarafından kanıtlanmasının gerektiğini, davacının teslime dair bandrolden başka bir kanıt sunmadığını, davacının iddialarında kök raporda bandrollerle karşılaştırılmayan 6.220,00 TL’lik kitap baskı bedeli ile 570,00 TL kitap kapak baskı bedelinin ilavesinin gerektiğini, buna göre yapılan hesaplamada kök raporda davacı alacağının 230.265,84 TL olarak hesaplandığını, itirazlar üzerine tespit edilen 6.220,00 TL kitap basımı ile 570,00 TL’lik kitap kapak baskı bedeli eklendiğinde toplam alacağın 237.055,84 TL olduğunu, davalının davacıya yaptığını iddia ettiği ancak tarafların kayıtlarında bulunmayan ödemelerden bankalardan gelen yazılardan 5 adet 54.605,00 TL’lik çekin ödenerek tahsil edildiği görüldüğünden davalının borcundan indirilmesinin gerektiğini, bu çek ödemeleri mahsup edildiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle alacağının (237.055,84 TL – 54.605,00 TL)=182.450,84 TL olduğunu, kök rapordaki faize ilişkin görüşlerinde bir değişiklik olmadığını, temerrüt oluşmadığından faiz işletilemeyeceğini belirtmişlerdir.
İkinci bilirkişi heyeti ek raporu teknik verilere ve dosya mündericatına uygun denetime açık yeterli görüldüğünden bu rapor hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca davacı tarafından davalının talep ettiği ve bilgi ve belgelerini verdiği kitapların ve diğer envanterin basımı yapılarak davalıya teslim edildiği halde bedelinin ödenmediği iddiasıyla faturaya dayalı olarak icra takibi yapıldığı, itiraz üzerine derdest davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, banka kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında yazılı bir sözleşme mevcut olmamakla birlikte davalının talebi ile davacıya ait matbaada bir kısım kitap ve envanterin basımının yapıldığı sabittir. İhtilaf hangi eserin ne kadar basıldığı, bedelinin ne kadar olduğu, davalıya teslim edilip edilmediği ve davalı tarafından bunlara mahsuben ödenen miktar noktasında toplanmaktadır.
Raporlarda belirtildiği üzere, taraf defterlerinde kayıtlar sağlıklı olarak tutulmadığı gibi birbirlerini teyit etmemektedir. Bu durumda davacı tarafından dava konusu eserlerin usulüne uygun basılarak davalıya teslim edildiğinin ispatlanması gerekir. Davacı bastığını iddia ettiği eserlerin faturasını tanzim ederek takibe koymakla birlikte bunları davalıya teslim ettiğine dair herhangi bir belge sunmamıştır. Raporda belirtildiği üzere Kültür Bakanlığından davalı tarafından alınan bandroller ile uyumlu olan faturalarda belirtilen eserlerin davacı tarafından basılarak davacıya teslim edildiği kabul edilmiştir. Buna göre yapılan tespit ve hesaplama sonucunda davacının basımını yaparak davalıya teslim ettiği eser bedellerinden davalının belge ile yaptığı ödemeler tenzil edildiğinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 182.450,84 TL alacağının bulunduğu, davacı takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispatlayamadığından işlemiş faiz talep hakkının bulunmadığı anlaşıldığından belirlenen bu bedel yönünden davanın kısmen kabulüne, itirazın bu miktar yönünden iptali ile takibin takip talebindeki koşullarda devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı haksız olarak takibe itiraz edip davacının zamanında alacağına ulaşmasına engel olduğundan İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı alacaklının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne davacı tarafından davalı aleyhine … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının 182.450,84 TL asıl alacak yönünden iptali ile bu miktar üzerinden takip talebindeki koşullarda takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 36.490,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı alacaklının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 12.463,22 TL harçtan peşin alınan 4.227,07 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 8.236,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 4.227,07 TL peşin/nisbi harç olmak üzere toplam 4.254,77 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 393,35 TL tebligat posta gideri ve 7.511,65 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.905,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red edilen miktarları göz önüne alındığında 4.120,89 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 21.221,56 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 19.866,29 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/01/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza