Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1078 E. 2023/5 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1078 Esas
KARAR NO : 2023/5

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI- KARŞI DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … – Str…

DAVALI- KARŞI DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. … ….

DAVA : İtirazın İptali- Alacak
DAVA TARİHİ : 20/05/2008
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı- karşı davalı vekili, müvekkili ile davalı arasında davalıya ait kargo faaliyetlerinin yürütülmesi için yapılan acentelik sözleşmesinin davalının, müvekkilinin hak edişlerini sözleşme uyarınca ödememesi nedeniyle 08.06.2007 tarihinde müvekkili tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, müvekkilinin davalıdan olan hak edişlerinin tahsili için keşide edilen 28.07.2007 tarihli faturanın 14.12.2007 tarihinde icra takibine konulduğunu, ancak davalının acentelik hak ediş ücretinin tahsili amacıyla yapılan takibe haksız olarak itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve asıl alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı- karşı davacı vekili, devir teslim sonrasında yapılan incelemeler sonucunda davacı acentenin, acentelik sözleşmesine aykırı davranarak işyeri kasasından 25.807,98 TL nakit kullandığının tespit edildiğini, ayrıca davacının müvekkili adına tahsil ettiği kargo bedellerini her gün müvekkilinin belirttiği banka hesabına yatırması gerektiği halde yatırmadığını, bu nedenle davacı acentenin gecikme cezası ödemesi gerekmekle davacının acentelik faaliyetlerinden dolayı müvekkiline borçlu olduğunu savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiş; açılan karşı davada ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, 1.000,00 TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ve karşı dava, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin feshinden sonra bakiye alacak miktarlarının tahsili istemlerine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 2008/303 Esas, 2012/510 K. sayılı karar, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2013/6411 esas 2014/5398 karar sayılı 20/03/2014 tarihli ilamı ile “….1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan hak ediş ücretinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacının, davalı şirketin acentesi iken acentelik sözleşmesini feshederek, ödenmeyen 2007 Haziran dönemine ait hak ediş alacağının tahsili için icra takibi başlattığı anlaşılmıştır. Davalı yaptığı savunmada, Haziran 2007 döneminde acente olarak faaliyet sürdüren davacının dönemine ait 30.806,47 TL fatura düzenlediği, 641,04 TL iptal faturasının olduğu, bu faturalara karşılık 4.357,45 TL’nin bankaya havale yapıldığı, buna göre acentenin dönemine ait 25.807,98 TL kasa farkının bulunduğu, acentenin hak ediş alacağı mahsup edildiğinde davacının 6.141,74 TL borçlu olduğunu belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ek raporda, davacının 2007 Haziran ayı tahsilatından şirketin banka hesabına yaptığı havale tutarının belirli olduğu, gerekirse banka kayıtlarının istenebileceği hususlarının mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmekle yetinilmiş, bu konuda inceleme yapılmamıştır. Taraflar arasında uzun süre devam ettikten sonra sona eren acentelik ilişkisinin bulunduğu, buna bağlı cari hesap sözleşmesi ile taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu, davacının kargo ücretlerini tahsil ederek davalı adına bankaya yatırdığı hususları dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının, davalı adına bankaya yatırması gereken 25.807,98 TL’yi zimmetinde tuttuğu, bu nedenle alacaklı olmadığının davalı tarafından ileri sürülmüş olmasına göre mahkemece bu savunma üzerinde durularak, bu konuda tarafların dayandıkları kanıtların incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Ayrıca, davalı tarafından usulüne uygun olarak harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir karşı davanın varlığı nedeniyle mahkemece karşı dava yönünden inceleme yapılarak esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken hangi nedenle usulüne uygun açılmış bir karşı bulunmadığı da belirtilmeden karşı davaya ilişkin olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup, karşı dava yönünden verilen kararın da bu nedenle bozulması gerekmiştir.
4-Kabul şekline göre de hüküm altına alınan alacak miktarının 21.088,60 TL olmasına göre icra inkar tazminatı olarak bu miktarın % 40’ı olan 8.435,44 TL’nin hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde 9.663,14 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru görülmediğinden kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.” gerekçelerine yer verilmek suretiyle bozulmuştur.
Mahkememizce, Bozma ilamının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davanın dayanağı olan …20.İcra Müdürlüğü’nün 2007/8384E. sayılı dosyasının incelenmesinde; dan 14.12.2007 tarihinde davacı tarafından davalı aleyhine ilamsız takip yapıldığı, 22.526,76 TL asıl alacak, 1.631,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.157,87 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, borcun dayanağı olarak “28.07.2007 tarih ve 22.526,76 TL tutarlı, Haziran 2007 Hakediş Alacağını içeren 35864 seri numaralı fatura” nın gösterildiği ve eldeki davanın 7000,00 TL üzerinden açıldığı ve davalının itirazının 7000,00 TL yönünden iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Uyulan bozma ilamı gereğince, eksik bilgi ve kayıtlar celp edilmiş bazı kayıtların saklama süresi sona erdiği bildirildiğinden celp edilen kayıtlar ve taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Aşamalarda alınan bilirkişi raporlarının yeterli olmadığı, bozma ilamında bahsi geçen hususları aydınlatmadığı anlaşıldığından; 22/06/2021 tarihli celsede tesis edilen ara karar uyarınca dosyanın, HMK nın 31. Maddesi dikkate alınarak TTKnun acenteye ilişkin hükümleri ile taşımacılık hukuku hükümlerine de vakıf alanında uzman nitelikli hesaplama uzmanına tevdi edilerek asıl davada ve birleşen davadaki tarafların sav ve savunmaları Yargıtay 11 HD nin bozma içeriği dosya kapsamındaki toplanan deliller taraf vekillerini dosyada mevcut bilirkişi raporlarına yönelik itirazları, hesap hareketleri, davacının ve davalının kayıtları da değerlendirilerek dosyada bulunan bilirkişi raporları da irdelenmek suretiyle rapor tanzimi istenmiştir.
Bilirkişi Ceren Eryiğit tarafından hazırlanan kök ve ek raporlarda özetle; 20.06.2007 tarihli devir teslim protokolünde; 31.05.2007 tarihine kadar doğmuş alacaklarından giderlerin mahsubu ile bakiye miktar kalması durumunda ödeme yapılacağı belirtildiği ve Davacı/Karşı davalının da 21.088,60TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, karşı dava bakımından ise; acente dönemine ait 25.807,98TL kasa farkı olduğu, bu tutarın 21.088,6TLden mahsubu ile kalan 4.719,38TL’ye 01.07.2007 tarihinden dava tarihine kadar olan dilim için hesaplanan ceza tutarının 30.484,74 TL olacağı mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasında acentelik sözleşmesinin bulunduğu ve davacı tarafından bu sözleşmenin 08.06.2007 tarihli ihtarname ile feshedilmiş olduğu ve bu feshin davalı tarafça da benimsenmiş olduğu, zaten taraflar arasında da 20/06/2007 tarihli devir teslim protokolü yapıldığı görülmektedir.
Buna göre; asıl dava dosyası bakımından; alınan bilirkişi raporuyla davacının davalıdan 21.807,60 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ve gelinen aşamada bir kısım ödeme belgelerinin de saklama sürelerinin geçtiği de dikkate alınarak son tayin edilen bilirkişiden alınan rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilmiş ve davacının davalıdan anılan miktar kadar alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Hal böyle iken; davanın itirazın iptali davası olması, davacının dava dilekçesinde 7000,00 TL lik kısım yönünden itirazın iptalini talep etmiş olması ve kalan takibe konu alacak yönünden ise İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen 1 yıllık sürenin geçmiş olması ve bu sürenin hak düşürücü süre olması ve mahkememizce de re’sen nazara alınması gerektiği hususları birlikte değerlendirilmiş ve bu doğrultuda davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 07/01/2019 tarihli ıslah dilekçesindeki talebe itibar edilmemiş, asıl dava dosyası bakımından dava değeri esas alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca, asıl dava bakımından alacağın belirlenebilir nitelikte olduğu ve davalının itirazının haksız olduğu sonucuna varılarak davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve davaya dayanak takibin 14/12/2007 tarihinde yapılması da değerlendirilerek oranın %40 olması gerektiği anlaşılmıştır.
Karşı dava bakımından ise; taraflar arasındaki acentelik sözleşmesine göre, davacı acente, günlük tahsilat tutarlarını aynı gün davalının banka hesabına yatıracak ve hiç bir şekilde kasadan nakit kullanmayacaktır. Buna göre davacı acentenin müşterilerden yaptığı tahsilatlar davalı şirket namına yapılan tahsilatlar olup, davacı tahsilat tutarlarını davalıya aktarmakla yükümlüdür. Davacının hakedişi ise, davalıya aktardığı tutarlar üzerinden hesaplanıp davalı tarafından ayrıca ödenecek olup, davacının hiç bir şekilde kendi kasasından nakit kullanmasına izin verilmemiştir.
Bilirkişi tespitine göre; 2007 yılı Haziran Ayı İşlemlerine ilişkin toplam tahsilatın 30.806,47TL olduğu, davalı/karşı davacı Aras Kargo yetkililerince düzenlenen tutanağa göre, 641.04TL’lik iptal fatura olduğu ve 4.357,45TL’nin bankaya havalesi ile 25.807,98TL kasa farkı oluştuğu görülmektedir. Bu durumda, davacının sözleşmeye göre, söz konusu tutarı davalı banka hesabına yatırması gerekmekte olup, davacı bu tutarı davalı şirkete aktardığını ispatlayamamıştır. Böylece davalının davacıdan bu miktar kadar kasa açığı nedeniyle alacağı olduğu anlaşılmış olup, karşı davada taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL.nın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiş, dava dilekçesinde faiz talebi bulunmaması nedeniyle anılan miktarın faizsiz olarak tahsiline yönelik olarak karşı dava bakımından aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe uyarınca;
Asıl dava dosyası bakımından;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine …20. İcra müdürlüğünün 2007/8384 E. Sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının talep gibi 7.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile 7.000,00 TLye takip tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar %23 oranını geçmeyecek şekilde avans faizi uygulanmak üzere takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmolunan asıl alacak miktarı olan 7.000,00 TLnin %40ı üzerinden hesaplanan 2.800,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 478,17 TL harçtan peşin yatırılan 94,50 TL harcın ve 339,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 44,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının başvurma harcı, peşin harç vekalet harcı ve ıslah harcı olmak üzere yatırdığı toplam 449,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Bozmadan önce ve bozmadan sonra asıl dava bakımından davacı tarafından sarf edilen 4256,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T nin 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karşı dava dosyası bakımından;
Davanın KABULÜ İLE;
1.000,00-TLnin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 68,31 TL harçtan peşin yatırılan 13,50 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 54,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının yatırdığı toplam 13,50 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5- Bozmadan önce ve bozmadan sonra karşı dava bakımından davacı tarafından sarf edilen 3.474,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T nin 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde verilecek dilekçe ile Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.