Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/64 E. 2023/271 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/64
KARAR NO : 2023/271

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (Mersis: …)
VEKİLLERİ : Av. … – ….
Av. … – ….
Av. … – …

DAVALILAR : 1- … – …
Av. … -…
: 2- … – (T.C.:…) …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2023
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2023

DAVA:
Davacı vekili 08/02/2023 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla özetle; müvekkili şirketin …. sayılı “…” esas unsurlu ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şahsın, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… … a.ş.” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı … …’na (…) başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, … ilanı üzerine müvekkili tarafından … itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak … (…) tarafından reddine karar verildiğini, taraf markaları arasında SMK m.6/1 anlamında karıştırılma ihtimalinin olduğunu, davalı markasının tescile konu edildiği 24, 27 sınıftaki malların, müvekkillerinin “…” markalarının tanınmışlığının son derece etkili olduğu mallar olduğunu, bu sınıflar ve bu sınıflarda yer alan malların, müvekkillerinin “…” unsurlu markalarının tescil kapsamında yer alan mallar olduğunu, davalı markasının tescil kapsamında bulunan …. . sınıftaki mallar ve hizmetlerin, müvekkillerinin … sayılı “…” markalarının tescil kapsamında bulunduğunu, müvekkillerinin “…” markalarının tanınmış marka statüsünde olduğunu, SMK m.6/5 hükmü dikkate alınmadan verilen … kararının hukuka aykırı olduğunu, “…” arama motoruna “…” ibaresi yazılarak yapılan aramada ilk sırada müvekkillerinin reklam tanıtım ve online satış yaptığı resmi web sitesinin yer aldığını, sadece bu durumun dahi müvekkillerinin “…” markaları ile tüketici nezdinde özdeşleştiğini ve bu markayı bilinir hale getirdiğini ispatladığını, … …’nın, dava konusu edilen kararında bu hususların göz ardı ederek müvekkilleri şirketin itirazlarını reddetmiş olmasının doğru olmadığını ileri sürerek, … … …’in … sayılı kararının iptaline ve … sayılı “… … a.ş.” ibareli markanın tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.

MUHAKEME: HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.

UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ VE DİĞER HUSUSLAR:
Dava; 6769 sayılı SMK’nın 6/1, 6/5 ve 6/9’a dayalı taraf markalarının benzediği iddiası temelinde; davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … … tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir.
Davanın açılmasıyla birlikte, tarafların karşılıklı dilekçeleri tebliğ olmuş, sundukları deliller toplanmış, dava konusu başvuruya ilişkin bilgi ve belgeler …’den celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklikler bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik edilmiş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarihli ve 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren … Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 201/2 nci maddesi hükmü de gözetilerek, taraflara yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş, sözlü olarak iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şahsın … başvuru sayılı markası ile davacı tarafın itiraz mesnedi markaları arasında SMK 6/1 maddesine göre iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, marka başvurusuna yönelik itiraz sürecinde itiraz mesnedi markalardan …,. sayılı davacı markaları açısından, SMK 6/5 maddesine göre markalarının tanınmışlığı iddiasının ve SMK 6/9 maddesine göre de davalı başvurusunun kötü niyetli yapıldığı iddialarının alınan … kararına ve hükümsüzlüğe etki edip etmeyeceği, …’in … sayılı … kararının iptalinin ve davalı markasının da hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
İptali istenen … kararının 13/01/2023 tarihli olduğu, 08/02/2023 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı … Vekilliği ile Bazı düzenlemeler Hakkında Kanun’un 15/c maddesinde belirlenen iki aylık süre içerisinde olduğu, 6769 sayılı SMK 156 ncı maddesine göre görevli ve yetkili mahkemeye dava açıldığı anlaşılmıştır ve işin esasına geçilmiştir.

… …’in … sayılı kararında; “… ve … … AMB. İNŞ.İMAL.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ tarafından yapılan itirazlarda; … başvuru numaralı “… … a.ş” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazların reddi yönündeki … kararlarına karşı, başvurunun … sayılı “… ” ibareli markalara dayanılarak 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talep edilmektedir.
…….
Belirtilen kapsamda yapılan inceleme ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların ihtiva ettikleri anlam, genel tüketici kitlesi üzerinde bırakacağı etki ve izlenim itibariyle karıştırılacak derecede benzer olmadığı ve markalar arasında görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma olasılığı bulunmadığı kanaatine ulaşıldığından … ve … … AMB. İNŞ.İMAL.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ tarafından yapılan her iki itirazın benzerlik, tanınmışlık ve diğer fikri haklar da dahil olmak üzere tüm gerekçeleri bakımından reddi gerekmiştir.
KARAR : Her iki itirazın da reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.

6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.

(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.

Madde kapsamında SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında, kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında, kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise , dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.

SMK 6/5 maddesi anlamında tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Toplumda (… sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
… içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.

Taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında şu şekildedir:
Davalı başvuru Markası
“… … a.ş.”
(…)
24. sınıf
27. sınıf
29. sınıf
35. sınıf
37. sınıf
40. sınıf

Davacı Markaları
“…” esas unsurlu markalar
01-45. Sınıflar arası

Bilirkişi heyetinden alınan 15/08/2023 havale tarihli raporda özetle; “I-) Davaya konu … sayılı markanın tescili talep edilen / dava konusu edilen, ….. sınıfta yer alan malların tamamı, 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. İklimlendirme ve havalandırma cihazları. Soğutucular ve dondurucular. Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. Halılar, kilimler, yolluklar. Tekstilden olmayan duvar kaplamaları, duvar kağıtları. Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri, ….. sınıfta yer alan hizmetlerin tamamı ile davacı yanın itirazına mesnet markalarında yer alan mal ve hizmetlerinin aynı / aynı tür veya benzer nitelikte olduğu,
II-) Davaya konu … sayılı markanın tescili talep edilen / dava konusu edilen, 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri ile davacı yanın itirazına mesnet markalarında yer alan mal ve hizmetlerinin aynı / aynı tür veya benzer nitelikte olmadığı,
III-) Davaya konu … sayılı davalı şahıs markası ile davacı şirketin itiraza dayanak markaları arasında 6769 s. SMK’nun 6/1. maddesi kapsamında ilişkilendirme ihtimali dâhil karıştırılma ihtimali bulunduğu,
IV-) Davaya konu … sayılı davalı şahıs markasının, tescili talep edilen / dava konusu edilen, 24. sınıfta yer alan “Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular.”, 27. sınıfta yer alan “Halılar, kilimler, yolluklar. Tekstilden olmayan duvar kaplamaları, duvar kağıtları.”, 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. Halılar, kilimler, yolluklar. Tekstilden olmayan duvar kaplamaları, duvar kağıtları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri açısından, davacı şirketin tanınmış markası karşısında haksız bir yarar sağlayabileceği, tanınmış markanın bu nedenle zarar görebileceği ve/ veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği,
V-) Heyetin yukarıda belirtilen inceleme yöntemleri, bilimsel ve teknik dayanakları kapsamında, varılan sonucu ile FARKLI nitelikte olan dava konusu …’nun 13.01.2023 tarih ve … sayılı kararının yerinde olup olmadığının takdirinin Sayın Mahkemede olduğu,
VI-) Rapor tarihi itibari ile davaya konu markanın tescil edilmediği, bu nedenle hükümsüzlük istenemeyeceği,” ifade edilmiştir.

Yukarıda da ifade edildiği gibi, dava konusu “… … a.ş.” ibareli marka başvurusunun … ıncı sınıflardaki alt gruplar yönünden tescilinin talebi ile davalı kurum tarafından yapılan ilana, davacı tarafından 01-45. sınıflar arasındaki bir kısım mal ve hizmetin alt gruplarında tescilli “…” esas unsurlu markaları mesnet gösterilerek itiraz edilmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenle, davacı iddiaları bakımından Mahkememizce, dava konusu markanın karıştırılma ihtimaline dayalı olarak ileri sürülen iddialar kapsamında değerlendirme yapılabileceği kanaatine varılmış olup, bu minvalde yapılan değerlendirmeler şu şekildedir:

6769 Sayılı SMK 6/1 Maddesi Yönünden Yapılan Değerlendirme
Dava konusu “… … a.ş.” ibareli ve … başvuru numaralı davalı başvurusu, …. ıncı sınıflardaki:
“24. sınıf: Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular.
27. sınıf: Halılar, kilimler, yolluklar. Tekstilden olmayan duvar kaplamaları, duvar kağıtları.
29. sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).
35. sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için (08-01) Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. (08-05) Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler. (11-04) İklimlendirme ve havalandırma cihazları. (11-05) Soğutucular ve dondurucular. (11-06) Pişirme, kurulama ve kaynatmada kullanılan elektrikle ve gazla çalışan aletler, makineler ve cihazlar: fırınlar, elektrikli tencereler, elektrikli su kaynatıcıları, mangallar, barbeküler, elektrikli çamaşır kurutucuları, saç kurutucuları ve el kurutma cihazları. (27-01) Halılar, kilimler, yolluklar. (27-05) Tekstilden olmayan duvar kaplamaları, duvar kağıtları. (29-01) Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. (29-05) Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)
37. sınıf: Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri.
40.sınıf: Hayvan kesim hizmetleri” alt gruplarındaki mal ve hizmetlerin bulunduğu anlaşılmıştır.
İtiraza ve hükümsüzlüğe dayanak davacı markalarının ise “…” esas unsurlu ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 01-45. Sınıflar arasındaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.

Mal/Hizmet Benzerliği Yönünden Değrlendirme:
Yukarıda davalı markalarından, davacının redde mesnet markaları ile aynı/benzer nitelikte olanlar “italik ve kalın” olarak işaretlenmiştir. Somut olayda dava konusu marka ile davacı markasının kapsadığı hizmetler karşılaştırıldığında, dava konusu marka kapsamında aynı/aynı tür ve benzer hizmetler ile birlikte, kullanım amaçları, işlevleri ve birbirleri ile olan ilişkileri (alternatif veya tamamlayıcı olması) bakımından yapılan değerlendirmede, davaya konu markanın dava konusu edilen… sınıfta yer alan mal ve hizmetlerin (35.05.Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için (08-01) Değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) hizmetleri hariç), davacının markasının tescilli olduğu sınıflarda yer alan mal ve hizmetler ile aynı / aynı tür veya benzer nitelikte olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı yanın mal listesi içerisinde sayılan bir kısım mallar ile davalı yanın marka başvurusunda tescile konu edilen 35. sınıftaki perakendecilik / toptancılık hizmetlerinde yer alan aynı
malları, benzer kabul edilmiştir. Şöyle ki; Davaya konu markanın 35.05. alt sınıfı, perakendecilik veya toptancılık şeklinde, müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için – tespit edilen – mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri şeklindedir. Heyet, davacı yanın mal grubunda yer alan emtialar (24. sınıfta yer alan mallar) ile davaya konu markanın 35.05. alt sınıfında sayılan malları benzer kabul edilmiştir. Bu noktada, mallar ile o malların satışına dair hizmetleri, birbirlerinin devamı niteliğinde olduğundan, bir ürünü üretenin o ürünü satmasının olağan kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle de söz konusu sınıfların benzer olduğu değerlendirilmiştir. Nitekim …. , yakın tarihli bir kararında (31.05.2022 tarih ve … sayılı ilamında), “Bir ürünün marka sahibinin ürün satışı ile bu ürünle ilgili olarak mağazacılık hizmeti sunan kişiler, arzlarını aynı satış yerlerinde gerçekleştirmektedir. Aynı ürüne ilişkin olarak, ürün ve ürünün satışının gerçekleştiği hizmet arasındaki yakın bağlantı, bunların tamamlayıcı mal/hizmet olduğunu göstermektedir. Zira mağazacılık hizmeti ticaret markalı ürünlerin varlığı hâlinde söz konusudur. Bu itibarla her ne kadar ürün ile ürünün satış hizmeti aynı amaca hizmet etmese, aynı türde olmasa da bunlar tamamlayıcı oldukları için aralarında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kabul edilir. Markaların benzer olması durumunda mağazacılık hizmetlerinin sunulduğu mağaza ile burada satışı yapılan ürünlerin ticaret markası farklı kişilere ait olsa dahi tüketiciler mağazacılık hizmetinin ticaret markası sahibi tarafından verildiğini düşünebilir. Başka bir deyişle ticaret markasının ve mağazacılık hizmeti markasının farklı kişilere ait oldukları durumlarda, bunlara ilişkin işlemler farklı yerlerde yapılsa dahi, tüketiciler bunların aynı ticari işletmeye ait olduğunu düşünebilirler. Bu husus özellikle ticaret markasının kapsadığı ürünlerin, satış mağazalarında satılan ürünlerle ayniyet/benzerlik gösterdiği durumlarda söz konusu olur. Kişilerin markaların aynı kişiye ait olduklarını düşünmesi ise markanın menşei gösterme fonksiyonun zedelenmesine ve karıştırma ihtimaline yol açar.” ifadelerine yer vermiştir.
Aynı şekilde,…. ‘nin 20.03.2018 tarih ve … sayılı “Dontoro” kararında da belirli bir emtia ile söz konusu emtianın perakendeciliği hizmetinin emtia ile söz konusu emtianın sunumunun tamamlayıcı nitelik arz etmesi, dağıtım kanallarının aynı olması ve aynı tüketici kesimine hitap etmeleri nedeniyle benzerlik bulunduğu tespiti yapılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında Mahkememizce, dosya kapsamında “yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, kampçılar için uyku tulumları, deniz yatakları” ile “halılar, kilimler, yolluklar” arasında ve “dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar” / “bebekler için kundak örtüleri” ile “ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular” arasında benzer satış kanallarına sahip olmaları, birbirlerini tamamlamaları, hammadde / mamul ilişkisi olması nedeni ile benzerlik olduğu kabul edilmiştir.

Hitap Eden Tüketici Kitlesi Bakımından Değerlendirme:
Somut olayda, çekişmeli olan sınıfların birbirleri ile aynı veya benzer mal ve hizmetleri içerdiği, yapılan değerlendirmede de söz konusu mal ve hizmetlerin birbirlerinden farklı sektörleri içerdiği göz önüne alındığında, aynılık / benzerlik tespit edilen sınıflar açısından ortalama tüketici ile ilgili bir genellemenin yapılamayacağı, söz konusu mal ve hizmetlerin alıcılarının bireysel kullanıcılar, son tüketiciler veya kurumsal firmalar olabileceği kabul edilmiştir. Bilindiği üzere, ilgili sınıfa dair ortalama tüketicinin seviyesinin tespit edilmesi markaların karıştırılması ihtimalinin değerlendirilmesinde de önem arz etmektedir. Ortalama tüketicinin dikkat düzeyi, mal ve/veya hizmetlerin türüne göre değişebilmektedir. Dolayısıyla bu noktadan hareketle, “ortalama tüketicinin” seviyesi, ilgili mal ve/veya hizmetlerin hangi tüketici kitlesine hitap ettiğinin tespit edilmesiyle bulunacaktır. Yukarıda da tespit edildiği üzere somut uyuşmazlık bakımından ilgili tüketici kitlesi dikkat seviyesinin birden fazla sınıfı kapsaması nedeni ile makul-orta düzeyde olduğu kabul edilmiştir. Söz konusu tespit ile birlikte dikkat edilmesi gereken husus ise marka hukukunda karıştırılma ihtimalinin varlığı, 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca, “halk-ortalama tüketici” nezdinde olmalıdır. Dolayısıyla, markaların hitap ettiği tüketici ya da kullanıcı dikkate alınmak suretiyle, markaların bu kişiler nezdinde karıştırılıp karıştırılmayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. Yasada geçen “halk” tabiri amaca uygun şekilde “markayı taşıyan ürünlerin nihai tüketici kitlesi” olarak anlaşılmalıdır. Benzerlikte görüşüne başvurulacak kişi markalı ürünün yöneldiği hedef kitleye mensup/makul derecede bilgilendirilmiş, makul derecede dikkatli ve makul derecede ihtiyatla değerlendirme yeteneğine sahip kişinin değerlendirmesidir. Sıklıkla atıf yapıldığı üzere, ilgili tüketici belirlenirken “ortalama tüketicinin dikkat düzeyinin mal veya hizmetlerin kategorisine göre çeşitlilik gösterdiği de akılda tutulmalıdır” (….).
Bütün bu hususlar uyarınca, iltibas ihtimali varlığının ilk şartı olan malların / hizmetlerin aynılığı/benzerliği kriterinin somut uyuşmazlık açısından, dava konusu markanın dava konusu edilen mal ve bir kısım hizmetleri bakımından gerçekleşmiş olduğu görülmekte ve taraf markaları ile karşılaşan tüketicinin bu markaların ilişkili markalar olduğunu düşünme tehlikesi bulunduğuna Mahkememizce kanaat getirilmiştir.

Görsel, İşitsel ve Anlamsal Benzerlik Değerlendirmesi:

Taraf markaları incelendiğinde, davaya konu markanın kelime unsuru içerdiği, davacı yan markalarından bir kısmının kelime markası, bir kısmının ise kelime ve şekil unsuru içerdiği, davaya konu markanın, “… … a.ş” ibaresinden, davacı yan markalarının ise ortak unsuru olan “…” ibaresinden oluştuğu anlaşılmıştır.
Markalarda yer alan ibarelerin anlamlarına bakıldığında, her iki taraf markasında da Türkçe kelimelerin bulunduğu, taraf markalarında ortak olan “…” ve “…” ibarelerinin anlamlarına bakıldığında; “…” ibaresinin, “…” olacak şekilde, “…. şehrinde, 1631-1654 yıllarında inşa edilmiş anıt mezar” ismi olduğu, İslam türbe mimarisinin en önemli eserlerinden birisi olarak kabul edildiği, … biri olarak kabul edildiği, davacı yan markalarında ortak olarak yer alan “…” ibaresinin ise “soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık; iklil, üstünlük, kudret ve kuvvet alameti olarak başa konan başlık, gelinlerin başlarına takılan süs, genellikle göz düzeyinden yüksek mobilyaların üstlerindeki kabartmalı, oymalı, süslü bölüm, çiçeğin dıştan ikinci halkasında bulunan yaprakların hepsi” vb. anlamlara geldiği, taraf markalarında ortak olan ibareler dışında farklı kelime unsurlarının da bulunduğu, davaya konu markada “… a.ş” ibaresinin yer aldığı, davacı yan markalarında ise “….” vb. pek çok ibareye yer vermiş olduğu, bu hali ile taraf markalarının anlamlarının birbirlerinden farklı oldukları, sesçil açıdan yapılan karşılaştırmada, taraf markalarında ortak olduğu iddia olunan “…” / “…” ibarelerinin okunuşlarının Türkçe olacağı, “…” ibaresinin tek heceden oluştuğu, “…” ibaresinin ise üç heceli olacak şekilde okunacağı, vurgunun “…” ibaresi üzerinde olduğu, “…” / “…” ibarelerinin okunuşlarının birbirlerine yakın olduğu, fakat markadaki diğer ibarelerin okunuşu ile söz konusu yakınlığın düştüğü, görsel olarak yapılan karşılaştırmada, davaya konu markanın kelime markası olduğu, beyaz zemin üzerine, siyah tonlarda tek satıra gelecek şekilde “… … a.ş” ibaresini içerdiği, davacı yan markalarının kelime ve kelime + şekil unsurları içerdiği, genel olarak kendine özgü figüratif özellikler içeren “…” ve “… … ” ibarelerinin markalarda kullanıldığı anlaşılmıştır.

Kavramsal, işitsel, görsel olarak bütünsel bir karşılaştırmada neticeten; davalının markasındaki öne çıkan unsurun “…” ibaresi olduğu, davacı yan markasında da “…” ibaresinin ön plana çıktığı, markada bir veya daha fazla unsurunun baskın karakterine karar verilirken, özellikle bu unsurların her birinin asıl niteliklerinin diğer unsurların asli nitelikleriyle karşılaştırılmasına ve ayrıca ek ve yardımcı olarak çeşitli unsurların markadaki konumlarına dikkat edilmesi gerekeceği, bu doğrultuda da dava konusu markada “… … a.ş” ibaresinin tescile konu edildiği görülmüşse de bu hali ile markada esas unsurun “…” ibaresi üzerinde kaldığı, markada yer alan diğer unsurların ticaret unvanın ekleri şeklinde olduğu, her ne kadar taraf markaları arasında anlamsal olarak bir benzerlik bulunmadığı, görsel ve sesçil açıdan düşük düzeyde bir yakınlık olduğu anlaşılmış ise de …. sayılı ilamı ile …. sayılı ilamında görüldüğü üzere, “….” şeklindeki önceki tarihli marka başvurularının, davacı markaları ile 556 s. KHK 8/1-b maddesi kapsamında benzer olduğunun kabul edildiği, bu hali ile taraf markalarında ayırt edici, esas unsurlarının görsel, anlamsal ve işitsel olarak benzer olduğunun kabul edilmesi gerektiği, neticeten de taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzerlik bulunduğu, taraf markalarında yer alan işaretlerin karıştırılma ihtimali yaratacağı kanaatine ulaşılmıştır.

Ayrıca; karşılaştırma konusu markaların kapsamındaki hizmetlerin aynı/aynı tür olması, iltibası artıran bir husus olarak değerlendirilmiştir. Marka işaretlerinin kapsamındaki mal ve hizmetler arasındaki ayniyet veya benzerlik arttıkça, marka işaretleri arasındaki düşük derecedeki benzerliğe rağmen, markalar arasındaki benzerlikler ön plana çıkarak markalar arasında iltibas tehlikesi artmaktadır.

SMK 6/5 uyarınca Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme

Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Somut dava dosyası kapsamında Mahkememizce, davacı yanın sunmuş olduğu deliller ile birlikte davacının, … tesciline kayıtlı … sayı ve “…” ibareli markasının, tanınmış marka olarak tespit edildiği, bu hali ile davacı markasının teşebbüse sıkı sıkıya bağlı, garanti vb. çağrışım uyandıracak seviyeye ulaştığı, coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından belli bir düzeyde bilinir halde geldiği, davacı markasının ek tekstili sektöründe tanınmış olduğu kabul edilmiştir. Davalı başvurusu ile davacı yana ait “…” unsurlu markalar arasında Mahkememizce benzerlik tespit edilmiş, bu hali ile markalar arasında bağlantı kurulabilme ihtimalinin mevcudiyeti, tescili talep edilen sınıf ile davacı markalarının tescilli olduğu ve tanınmış kabul edildiği sektör açısından, davacı marka sahibinin dava konu markanın tescilinden zarar görme, itibarında zarar meydana gelme ihtimalinin bulunduğu öngörülmüştür.

Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-… …’nun … sayılı kararının iptaline,
3-… sayılı markanın henüz tescil edilmemiş olduğu anlaşıldığından hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
4-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harçta düşümü ile 89,95 TL bakiye karar harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 25.500,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 4.210,40 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde …. aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı gerçek kişinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.
Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 385,40.-TL
Posta Masrafı 525,00.-TL
Bilirkişi Ücreti 3.300,00.-TL
Toplam 4.210,40-TL