Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/39 E. 2023/222 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/39
KARAR NO : 2023/222

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C.:…)
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 25/01/2023
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2023
DAVA:
Davacı vekili 25/01/2023 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili şirketin … nezdinde … sayılı “…” ibareli marka tescil başvurusu yaptığını, başvurunun … kararı ile re’sen reddedildiğini, bu ret kararına karşı yaptıkları itirazın bu kez … …kurulunca 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b), (c) bentleri uyarınca nihai olarak reddedildiği, oysa kararın hukuka aykırı olduğunu; marka başvurusuna konu edilen “…” ibaresinin iki farklı ayırt edici olmayan kelimenin kombinasyonu ile ayırt edici niteliğe sahip olduğunu; Netten Kiralanın dijital ortamda araç, oda, iş makinesi, daire, iş yeri büro, ofis gibi birçok alanda faaliyet imkanı sağlayan bir e-ticaret platformu olduğunu; bu şekilde tescili sağlanan bir çok marka örneği bulunduğunu; “…”, “…”, “…”, “…” markalarında da iki ayrı ayırt edici olmayan sözcüklerin bir araya gelmesi ile oluşturulan ayırt edici niteliğe sahip kelime grubunun marka tescili yapıldığını belirterek … sayılı “…” ibareli müvekkil başvurusunun reddine dair … …’nun…sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru konusu markanın “…” ibaresinden oluştuğu, ibarenin anlamı itibariyle bütün olarak redde konu hizmetler bakımından ayırt edici olmadığı ve tanımlayıcı olduğu nitelikte olmadığı değerlendirildiğinden, başvuru hakkında 6769 s. Kanunun 5/ (b) ve 5/1 (c) bentleri kapsamında verilen ret kararı hukuka uygun olduğunu; öte yandan her marka özgünlük derecesi, tasarımı, tescile konu mallar/hizmetlerin ve bu mal ve hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mal/hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşıdığından ve ancak tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesi sonucunda tescil başvurusuna ilişkin karar oluşturulabildiğinden dilekçede işbu başvurudan farklı marka örneğini haiz marka başvurularına ilişkin verilen yurtdışı kararların işbu itirazın değerlendirilmesinde dayanak teşkil etmesi mümkün olmadığını; dava konusu kararın yerinde olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER:
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, delilleri toplanmış, iptali istenen…sayılı …kararı ve davacıya ait … sayılı “…” ibareli başvuru sayılı marka işlem dosyası getirtilmiş, teknik ve özel bilgiyi gerektiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor objektif, dosya kapsamındaki delillerle tutarlı denetim ve hüküm kurmaya yeterli kabul edilmiş ve Mahkememizce de benimsenmiştir.
GEREKÇE
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Değerlendirilmesi ve Kabul
Dava davacı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan…sayılı kararın iptali istemine ilişkindir. …Karar tarihinin 24/12/2022 olduğu, 25/01/2023 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/C maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davacının … sayılı “…” ibareli başvurusu yönünden, 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b) ve (c) madde ve bentleri anlamında tescil engeli bulunup bulunmadığından ibarettir.
…sayılı başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davacının, 17/03/2022 tarihinde “…” ibaresinin 35. sınıflarda yer alan “(35-1) Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. (35-2) Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. (35-3) İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. (35-4) Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” mal ve hizmetlerinde kullanılmak üzere marka olarak tescili istemiyle davalı kuruma başvuruda bulunduğu, … kod numarasını alan başvurunun mutlak ret nedenleri yönünden incelenmesi sonucu, …’nca, 6769 sayılı SMK’nun 5/1-(b) ve (c) bendi uyarınca reddine karar verildiği, bu kararın yeniden incelenmesi isteminin ise … …’nun, … sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiği, anılan kararın iptali istemiyle Mahkememiz önündeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş, buna göre;
6769 s. SMK 5/1-b maddesi uyarınca yapılan değerlendirme:
6769 s. SMK 5/1-b maddesi “Herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler”in marka olarak tescil edilemeyeceklerini düzenlemektedir. Madde gerekçesi incelendiğinde, sicilde gösterilebilir olmasına rağmen ilgili mal veya hizmetler için ayırt ediciliğe sahip olmayan, dolayısıyla tüketiciler tarafından marka olarak algılanmayacak işaretlerin tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir. 2015/2424 sayılı … Tüzüğünün 7. maddesinde de marka olarak tescil edilemeyecek herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmayan işaretler benzer şekilde düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre işaretin tescilinin mümkün olmaması için “kaynak gösterme fonksiyonu”na sahip olmaması gerekmektedir.
… marka Ofisi ve üye ülkelerin ulusal mevzuatlarına göre bu maddenin yorumunda hareket noktası markanın esaslı fonksiyonu kavramıdır. Bir markanın esaslı/asıl fonksiyonu, mal ve hizmetleri bir başkasının mal ve hizmetlerinden ayırt etmekten ibarettir. Dolayısıyla ürünün bir kişi veya firmaya ait olduğunu tanıtmaya imkan vermesi, yani ayırt edici gücünün olması gereklidir. Eğer ki işaret, ürünün aidiyeti hakkında tüketiciye bir bilgi veremiyor ise marka olarak tescil edilemez. Dolayısıyla ayırt edicilik fonksiyonu, işaretlerin genel ve temel bir özelliğidir. (…).
“Bir markanın ayırt edici karaktere sahip olması için o markanın, tescili istenen ürünün belirli bir işletmeden kaynaklandığını belirler hale gelmiş ve böylece o ürünü diğer işletmelerin mallarından ayırır hale getirmiş olması gerekir. (…).”. … kararlarında da, ayırt ediciliğin markanın temel fonksiyonu olan kaynak gösterme fonksiyonunun sağlanıp sağlanmadığına bağlı olduğu ifade edilmektedir. … …. sayılı kararında:
“556 sayılı KHK ile hüküm altına alınan tanım ve ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, ayırt edicilik fonksiyonu markanın en temel unsurudur. Çünkü, ayırt edicilik markanın üzerinde kullanıldığı bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini diğer teşebbüslerin mal ve hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlayan en önemli tescil şartıdır.” denilerek ayırt ediciliğin markanın en temel unsuru olduğuna dikkat çekilmiştir. Dolayısıyla kabul edilen bu görüşler çerçevesine işaretin, tescili talep olunan emtialar yönünden “kaynak gösterme” fonksiyonunun var olup olmadığı incelenmeli ve bu doğrultuda bir kanaate varılmalıdır.
Somut olay belirtilen kriterler ve yasal düzenlemeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, başvuru kelime markası olup markada şekil unsuru yer almamaktadır. Markada yer alan kelime unsuru ise siyah standart ve küçük harflerle yazılı “…” ibaresidir. Öncelikle SMK’nun 4. maddesinde öngörülen kıstaslar çerçevesinde, dava konusu “…” ibaresi soyut ayırt edici fonksiyona sahiptir.
Yukarıda da belirtildiği üzere, bir işaretin genel olarak mal ve hizmetler bakımından ayırt edicilik vasfının bulunması ile tescil başvurusuna konu mal veya hizmetler bakımından somut ayırt edici gücünün olmaması farklı müesseselerdir. “…” ibaresi genel olarak mal veya hizmetleri diğer teşebbüslerin mal veya hizmetlerinden ayırt etme vasfına sahiptir. Bu kapsamda söz konusu ibare soyut ayırt edici niteliği haizdir. Diğer yandan somut ayırt edicilik incelemesinde, başvuruya konu 35.sınıf emtialar değerlendirildiğinde, başvuruyu oluşturan “…” ibaresi başvuru konusu emtiaların tamamı yönünden bir marka fonksiyonu gerçekleştirmekten öte bir sunulan hizmeti ifade etmektedir. Zira söz konusu ibare bir bütün olarak internet üzerinden verilen kiralama hizmetlerine ilişkin hizmetin kendisini ifade etmekte olup bu hizmetin dışında markaları birbirinden ayırt etmeye yarayan bir ibare, şekil veyahut başkaca bir unsur ihtiva etmemektedir. Zira anılan (35-1) “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri;alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. (35-2) Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. (35-3) İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. (35-4) Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” bakımından değerlendirildiğinde de anılan hizmetlerin internet üzerinden yapılabilmesi, hizmete konu malların internetten kiralanabilmesi algısını yaratan, ortalama tüketici açısından … algısı dışında başkaca bir marka fonksiyonu veyahut ayırt edicilik taşımayan bu sözcüğün herhangi bir ayırt ediciliği ve kaynak belirtme işlevi yoktur. İşbu markanın, davacıyı işaret etme ve/veya ilgili mal ve hizmetin ticari kaynağını gösterme fonksiyonu bulunmamaktadır. Hal böyle iken davacının dava konusu marka başvurusunun kapsamında yer alan 35-1) “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri;alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. (35-2) Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. (35-3) İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. (35-4) Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” emtiaların tamamı bakımından somut ayırt edici niteliğe sahip olmadığı kanaatine varılmıştır.
6769 s. SMK 5/1-c maddesi uyarınca yapılan değerlendirme:
Kanunun 5/1-c maddesi “Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler” in marka olarak tescil edilemeyeceklerini düzenlemektedir. 556 s. KHK döneminde 7/1-c maddesinin doğrudan karşılığı olan bu düzenlemeye göre bir işaretin 5/1-c kapsamında değerlendirilebilmesi için, mal veya hizmetin karakteristik bir özelliğini, vasfını, amacını hiçbir özel zihni çabaya mahal bırakmadan, mal veya hizmet ile olan sıkı ilişkisi sebebiyle derhal düşündürmesi ve akla getirmesi gerekmektedir.
Tanımlayıcı işaretler, tescili talep edilen mal ya da hizmetleri doğrudan tanımlayan, mal ya da hizmetin cins, çeşit, vasıf gibi özelliklerine ya da kalitesine doğrudan atıfta bulunan işaretlerdir. Bu hükmün temel amacı, ilgili sektörde faaliyet gösteren herkesin kullanımına açık olması gereken tanımlayıcı işaretlerin tek kişinin tekeline verilmesinin önüne geçerek kamu yararını gözetmektir. Yani, mal ve hizmetlerin karakteristik özelliklerini belirten işaretlerin ilgili herkes tarafından serbestçe kullanımını temin etmektir. Böylece tanımlayıcı bir işaretin tek bir kişinin tekeline verilmek suretiyle diğer işletmelere ve rakiplerine karşı haksız bir avantaj sağlamasını engellemektir. Bir işaretin tanımlayıcı olarak kabul edilebilmesi için, işaret ile mal veya hizmet arasında doğrudan ve spesifik bir ilişkinin bulunması, işaretin mal veya hizmetin bir özelliğini veya kompozisyonunu doğrudan doğruya ve derhal düşündürmesi, bu ilişkinin tüketicinin algısında fazladan bir irdeleme ya da analize gerek olmadan doğrudan kurulabilmesi gerekir. Mal veya hizmetlerin özelliklerini sadece çağrıştıran ya da anımsatan işaretler tanımlayıcı olarak değerlendirilemez. Tanımlayıcı bir markanın piyasada kullanılması, benzer sektörlerde üretim ya da satış yapan firmaların haksız rekabet ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Herkes tarafından kullanıma açık olması gereken tanımlayıcı ibarelerin tek bir kişi ya da firma tekeline verilmesi, piyasada haksız rekabet yaratarak, hem tüketicileri hem de firmaları olumsuz yönde etkilemektedir.
Yukarıda ayrıntılı olarak da izah edildiği üzere “…” ibaresi söz konusu ibarenin kendisini oluşturan sözcüklerin tek tek anlamlarından öte, bütünsel açıdan yeni ve farklı bir anlam edinmediği açıktır. Dolayısı ile söz konusu ibareler bir bütün halinde doğrudan doğruya internetten kiralama hizmetini ifade etmekte olup doğrudan doğruya hizmet ile sıkı ilişki içindedir. “…” ibaresinin başvuru konusu 35/01, 02, 03, 04 sınıf emtialar yönünden tanımlayıcı nitelikte olduğu, internetten kiralama hizmeti sunan herkesçe kullanılan ve kullanılabilecek mahiyette olan, bu sebeple de belli bir firmayı, işletmesel kaynağı işaret etme kabiliyeti bulunmayan bu ibarenin davacının tekeline verilmesi SMK 5/1-c maddesinin amaç ve ruhuna açıkça aykırıdır. Diğer yandan davacının dava konusu marka başvurusu SMK madde 5/2 gereğince de incelenmiştir. Bilindiği üzere SMK madde 5/2 gereğince “Bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.” Dosya kapsamında davacı tarafça Davalı nezdinde bulunan marka başvurusuna ilişkin dosya, bilirkişi incelemesi, marka başvuru evrakları, internet kayıtları, tanık, yemin, keşif delil olarak sunulmuştur. Ancak söz konusu deliller incelendiğinde dava konusu ibarenin başvuru öncesinde başvuru konusu emtialar yönünden kullanıldığına ve bu kullanım nedeni ile ayırt edici nitelik kazandığına dair bir delil bulunmamaktadır. Dolayısı ile başvuru konusu “…” işaretinin kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazandığının da ispatlanmadığı kanaatine varılmıştır.
Netice itibariyle, dava konusu marka başvurusunun kapsamında bulunan hizmetlerin tamamı için ayırt edici niteliğe haiz olmadığı ve tanımlayıcı mahiyette olduğu kanaatine varıldığından … …’nın…sayılı kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.