Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/3 E. 2023/221 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/3
KARAR NO : 2023/221

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (Mersis:…)
VEKİLİ : Av. … -…

DAVALILAR : 1- … – …
Av. … – …
: 2- … (Mersis:…) …
Av. … – …
Av. …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2023
DAVA:
Davacı vekili 18.10.2018 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı “…” ve “…” esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, … ilanı üzerine müvekkili tarafından … itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak … tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin … yılından bu yana gıda sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, 2013 yılında … Dönerci markasını yarattığını, müvekkilinin markalarının hızlı yemek (…) sektöründe lider konumunda olan dünyaca tanınmış markalar olduğunu, başvuru markasında “…” ibaresinin öne çıkarıldığını, markanın diğer unsurları olan “…” ibarelerinin ise ayırt edici karakterinin olmadığını ve yiyecek içecek sektöründe çok yaygın olarak kullanıldığını, “…” ve “…” ibareleri arasındaki benzerliğin “…” ibaresinin sonun “I” harfi konularak maskelendiğini, “… Dönerci” markalarının asli unsurunun “…” kelimesi olduğunu, ….sınıfta sunulan hizmetlerde söz konusu markaların ayrışık olduğunun iddia edilemeyeceğini, dolayısıyla kavramsal, işitsel ve görsel yönden karıştırılma ihtimali bulunduğunu, başvuru markasının TTK anlamında da iltibas yaratarak haksız rekabete neden olduğunu bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, … …’nın … sayılı kararının iptaline, davalı şirket adına tescilli … sayılı “… …” markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu markaya ilişkin işlem safahatını anlattıktan sonra, dava konusu … kararının SMK’nın 6.maddesine göre incelendiğini ve hükme aykırı bir husus bulunmadığını, markalarda ortak olarak yer alan ibarelerin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, davacı markasının ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, zayıf bir ibare olduğunu ve zayıf ibareleri marka olarak tescil edilenlerin benzer markaların kullanımına rıza göstermek mecburiyetleri olduğunu, davacının tanınmışlığı ve davalının kötüniyetinin ispat edilemediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, marka başvurusu yapılan ismin ayırt edici özelliğe sahip olduğunu, başvuru markalarının markların tescili için aranan şartları taşıdığını, davacının iddia ettiği hususları taşımadığını, markaların benzer olmadığını, ayırt edici nitelik taşıyacağını, iltibas ihtimali olmadığını, davacının müvekkili hakkındaki kötüniyet iddialarının somut delillerle ispat edilemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
… DAİRESİ BAŞKANLIĞI KARARI:
Mahkememizin 20/06/2019 tarih ve … sayılı davanın kabulüne dair verilen kararı, … Dairesinin 11/03/2021 tarih ve … sayılı ilamıyla ve özetle;
” … Dava, … kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı itirazına mesnet “…” asıl unsurlu markalar ile “…” asıl unsurlu dava konusu marka başvurusu arasında, tescili talep edilen … . sınıf hizmetler bakımından 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca iltibas tehlikesinin olduğu, dava konusu …. sınıf hizmetler, davacının “…” asıl unsurları markaları kapsamında aynen yer aldığından mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi heyetinde gıda mühendisinin yer almamasının eksiklik olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir…” gerekçesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davalı kurum vekili bu kez temyiz başvurusunda bulunmuş;
… DAİRESİ KARARI:
… Dairesinin 08/11/2022 tarih ve …sayılı ilamıyla özetle;
“…Dava, marka başvurusuna itirazın reddi yönündeki … kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüyle; … kararının iptaline ve dava konusu marka henüz tescil edilmemiş olduğundan hükümsüzlük ve sicilden terkin ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Marka başvurusunda karıştırılma ihtimali değerlendirilirken; her iki markanın ayırt edici unsurları dikkate alınır. Ayırt edici özelliği bulunmayan işaretler ile vasıf bildiren işaretler marka korumasında dikkate alınmaz. Davaya konu somut olayda davalının marka başvurusu “… …” ibaresiyle harf kombinasyonundan oluşmakta iken itiraza gerekçe gösterilen davacı markaları ise “… , … Köfte İskender, … Izgara Köfte, … … Köfte, … Izgara Köfte, …, … Dönerci, … Dönerci” ibarelerinden oluşmaktadır. “…” kısaltmasının “… ve döner/döneri” kelimelerinin baş harflerinden oluştuğu, davalı başvurusunda ise “Ustadan. Döner. Izgara” kelimeleri ile bu kelimelerin baş harfleri olan “…” kısaltmasından oluştuğu ve bu kısaltmaların tek başına sahiplerine üstün hak sağlayacak niteliklerinin bulunmadığı gözetilerek mahkemece … kararının iptali davası yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış hükmün temyiz eden davalı kurum yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir…” karar verilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (…) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Davaya konu somut olayda davalının marka başvurusu “… …” ibaresiyle harf kombinasyonundan oluşmakta iken itiraza gerekçe gösterilen davacı markaları ise “… , … Köfte İskender, … Izgara Köfte, … … Köfte, … Izgara Köfte, …, … Dönerci, … Dönerci” ibarelerinden oluşmaktadır. “…” kısaltmasının “… ve döner/döneri” kelimelerinin baş harflerinden oluştuğu, davalı başvurusunda ise “Ustadan. Döner. Izgara” kelimeleri ile bu kelimelerin baş harfleri olan “…” kısaltmasından oluştuğu ve bu kısaltmaların tek başına sahiplerine üstün hak sağlayacak niteliklerinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
10.01.2017 gün ve 29994 sayılı … Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.12.2016 gün ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Geçici Madde 1/(1) hükmü uyarınca anılan kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış marka tescil başvurularına, başvuru tarihinde yürürlükte bilinen 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanmasının zorunlu bulunması, … kararının iptali ve buna bağlı tescil istemli davaların başvuru tarihindeki hukuki durum nazara alınarak sonuca bağlanmalarının gerekli olması karşısında 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanarak sonuca bağlanmalarının icap etmesi nedeniyle yeni SMK’nın yargılamanın yukarıdaki biçimde sonuçlandırılmasını engellemediği düşünülmüştür.
Usul ve yasaya uygun bulunan … Dairesinin 08/11/2022 tarih ve … sayılı bozma ilamında belirtilen ve uyulan gerekçelerle; … …’nun … sayılı kararının iptali talebine ilişkin davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-… …’nun … sayılı kararının iptali talebine ilişkin davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu 144,00 TL bakiye karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan 121,30 TL İstinaf Başvurma Harcı, 44,40 TL İstinaf Karar Harcı, 59,30 TL Temyiz Karar Harcı, 90,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 315,50 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 361. Maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde …’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2023

Katip … Hakim …
¸ ¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.