Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/100 Esas – 2023/98
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2023/100
KARAR NO : 2023/98
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2023
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2023
DAVA:
Davacı 23/02/2023 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili …’in … Bankası … Şubesinin (… İli, … İlçesi, … ada, … parselde kayıtlı T.C. … Bankası’na ait yapının) 2013 yılında mimari rölöve, restitüsyon ve restorasyın (kanın ve yönetmeliklere göre “esaslı onarım”) porjesinin müellifi olduğunu, söz konusu yapının …Bakanlığı … Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu 12.09.2017 tarih ve 6674 sayılı karar ile … Ada … parseldeki T.C. … Bankası Hizmet Binası 2.Grup “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescil ettirdiğini, T.C. … Bankası … Şubesi üzerinde rölöve, restitüsyon ve restorasyon yapılması ihtiyacı üzerine müvekkili ile iletişime geçilmesi ve kendisine durumun aciliyetinin bildirilmesi üzerine 02.03.2022 tarihinde müvekkilinin T. C. … Bankası A.Ş. … Başkanlığının rölöve, restitüsyon ve restorasyon (kanun ve yönetmeliklere göre ”esaslı onarım”) yapması veya yaptırması konusunda rıza gösterdiğini ancak ”muvafakatname” diye anılan bu belgede müvekkilinin müellifi olduğu eser üzerindeki hakların devri yer almadığı gibi, rölöve, restitüsyon ve restorasyon işlemlerinin proje bilgileri de yer almadığını, dolayısıyla, mesleki bakımdan muvafakat edilmiş bir proje ve proje uygulayıcısının mevcut olmadığını, bununla birlikte, ”muvafakatname” diye anılan bu belgede, muvafakatın mimara verilmediğini, esasında bir muvafakatnameden söz edebilmek için projenin, mimarın ve mali hakların içerilmesi gerektiğini, müvekkilinin müellifi olduğu eser üzerinde T. C. … Bankası A. Ş. … Başkanlığının değişiklik yapması konusunda mimari açıdan bir sakınca bulunmadığını bildirmek dışında bir anlam taşımayan bu belge, müvekkilinin müellifi olduğu eser üzerindeki mali haklarının devri anlamını taşımamakta olduğunu, 2 Mart 2022 tarihinden bu yana müvekkiline müellifi olduğu eser üzerinde mali hakları karşılığında herhangi bir ödeme yapılmadığını, araştırmaları sonucunda T. C. … Bankası A. Ş. … Başkanlığının veya yetkili kıldığı bir üçüncü kişinin, müvekkilinin rıza göstermesinden önceki bir tarihte, dolayısıyla usule ve kanuna aykırı bir şekilde rölöve, restitüsyon ve restorasyon işlemlerini başlattığını öğrendiklerini, bu durumda, müvekkilinin rıza göstermesinden önce bu işleme başlandığından, iyi niyete aykırı hareket edilmiş olmasının yanı sıra müvekkilinin müellifi olduğu eser üzerindeki manevi haklarına tecavüz edildiğinin ortada olduğunu ve bu tecavüzden ötürü müvekkilinin maddi tazminat hakkı doğduğunu ayrıca aynı nedenle, müvekkilinin eser üzerindeki manevi haklarının devredilmemiş olmasından ötürü, müvekkilinin manevi tazminat talep etme hakkı doğduğunu, müvekkilinin ihlal edilen mali haklarına ilişkin maddi tazminat olarak şimdilik 10.000 TL’nin, manevi haklarına tecavüzden dolayı şimdilik 10.000 TL’lik maddi tazminatın, müvekkilinin eser üzerindeki maddi ve manevi haklarının ihlalinden dolayı 30.000 TL’lik manevi tazminatın davalı tarafça ödenmesini, mali haklarının karşılığının müvekkiline ödenmemesinden doğan maddi tazminat için 02.03.2022 tarihinden itibaren ticari faizin uygulanmasını ayrıca müvekkilinin eser üzerindeki manevi haklarının ihlalinden doğan maddi tazminat için tadilata başlandığı tarihten itibaren ticari faizin uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının müellifi olduğu eser üzerinde oluru alınmadan tadilat yapılmak suretiyle davacının haklarına tecavüzden kaynaklı, maddi tazminat isteminden ibarettir.
Mahkememizce verilen 24/02/2023 tarihli ara karar ile “…taraflardan birinin ticari işletmesini ilgilendiren eser sahibinin haklarının ihlali iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davanın konusunun bir miktar para alacağına ilişkin olduğu ve dava dilekçesine arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin ekli olmadığı görüldüğünden, 6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesinin … . fıkrasına göre davacı vekiline dava tarihi olan 23.02.2023 tarihinden önce arabulucuya başvurulmuş ise son tutanağı mahkememize sunması için bir haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarına” dair verilen ara karar davacı vekiline 05/03/2023 tarihinde tebliğ edilmiş ve davacı vekili Arabuluculuk tutanağını dosyaya sunmamıştır.
6102 TÜRK TİCARET KANUNU
IV – Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri (1)
1. Genel olarak (2)
MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı … Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.
Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (Ek:….)
(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
Yukarıda yazıldığı üzere; 6102 sayılı TTK’ya eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir. Açılan dava da Fikri Mülkiyet Hukuku kapsamında olan Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan. taraflardan birinin ticari işletmesini ilgilendiren eser sahibinin haklarının ihlali iddiasıyla bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğundan; uyuşmazlık, ticari dava ve dava şartı arabuluculuk kapsamında olup 01.01.2019 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan açılan davanın dava şartı noksan olduğundan davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın ZORUNLU ARABULUCULUK BAŞVURUSU YAPILMADIĞI İÇİN DAVA ŞARTI NOKSANLIĞI NEDENİ İLE DAVANIN HMK 115/2 MADDESİ UYARINCA USÜLDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile 673,98 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde… Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/03/2023
Katip …
¸e-imzalıdır.
Hakim …
¸e-imzalıdır.