Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/97 E. 2022/319 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/97
KARAR NO : 2022/319

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022
DAVA:
Davacı vekili 13/03/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı “….” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin tanınmış …gibi markaların sahibi olduğunu, müvekkili ile …Bankası arasında 03.04.2009 tarihinde yapılan anlaşma uyarınca bahsi geçen mağazalar ve birtakım sair mağazalarda daha “…” kredi kartlarının kullanılmaya başlanıldığını ve anılan tarihten bu yana kullanımların devam ettiğini, milyonlarca kişi tarafından anılan kartların kullanılmakta olduğunu, … Programı üyesi müşterilere kampanya ve indirimler yapıldığını, dolayısıyla “…” markasının yoğun yatırım ve kullanımlar sonucunda tanınır hale geldiğini, davalı markasının tescilinin müvekkili markasının tanınırlığı ve reklam gücünden haksız yarar sağlayacağını, tüketicinin her iki markayı da müvekkiline ait zannedebileceğini, anılan markanın 09 ve 36. Sınıf mal ve hizmetleri kapsadığını, müvekkili markaları kapsamında da bu mal ve hizmetlerin yer aldığını, taraf markalarının bütün olarak karıştırılabilecek düzeyde benzer olduklarını, davalı markasının, müvekkili markalarının serisi gibi algılanacak olduğunu, müvekkili markalarının kullanım sonucunda ayırt edicilik kazandığı hususunun Kurum kararlarında dahi tespit edildiğini, Kurumun işbu dava konusu kararı ile önceki kararları ile çeliştiğini, davalı yanın markasının müvekkilinin seri markalarından biri gibi algılanacak olduğu hususunun açık olduğunu, tüketicinin taraf markaları arasındaki benzerlik nedeniyle yanılgı yaşayabileceği gibi müvekkil markalarının da ayırt edici karakterinin zamanla zedelenecek olduğunu, davalı başvurusunun kötü niyetle yapılmış bir başvuru olduğunu belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu YİDK kararının yerinde olduğunu, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’nin ilk ve tek fintech servis platform sağlayıcı şirketi olduğunu, sektöründe bilinen bir firma odluğunu, dava konusu “…” markası haricinde de ödeme hizmetleri ile ilgili birçok marka altında hizmet verdiğini, müvekkilinin toplamda 34 marka kaydının yer aldığını, dava konusu markayı taşıyan basılı bir kart faaliyetinin olmadığını ve davacı iddiaları aksine …marketler hizmeti ile benzer bir hizmetlerinin de bulunmadığını, müvekkilinin bu marka ile business to business (b2b) hizmeti sunacağını, davacı markaları ile müvekkili markaları arasında bir benzerlikte bulunmadığı gibi müvekkilinin davacı markalarının itibarını zedeleyecek faaliyetlerinin de olmadığını, Kurum tarafından verilen kararı isabetli olduğunu, “…” ibaresinin jenerik bir kelime olarak herkes tarafından kulanılabilir olduğunu, dolayısıyla “para” anlamına gelen bu kelimenin ülkemiz tüketicisi açısından zayıf bir marka olduğunu, davaya mesnet gösterilen markalar ile müvekkili markası arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, görsel, işitsel ve kavramsal olarak markaların farklılaştıklarını, davacı markalarının kendine özgü yazı karakterleri ile oluşturulduğunu, “b-o” harflerinin müvekkilinin ticaret unvanındaki “birleşik ödeme” ibarelerine istinaden kullanıldığını, taraf markalarının hitap ettikleri tüketicilerin iyi bilgilenmiş kimseler olduklarını, davaco yanın karıştırılma ihtimaline yönelik iddialarının dayanaksız olduğunu, müvekkili başvurusunu kötü niyetle yapılmış bir başvuru olduğu hususunu kabul etmediklerini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATNET tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 14/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 13/03/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 15/08/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu … sayılı marka başvurusu kapsamında 09 ve 36. Sınıfta yer alan mal ve hizmetlerin tamamının, davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamındaki mal ve hizmetler ile (SMK m. 19/2 kapsamındaki değerlendirmeler de dikkate alınarak) aynı ya da benzer nitelikte olduğu, Rapor kapsamında ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle “…” ibaresinin 09. Sınıftaki “manyetik/optik okuyuculu kartlar” ve 36. sınıftaki “finansal ve parasal hizmetler” açısından sektörel ve yaygın kullanımı bulunan bir ibare olmasından ötürü, anılan mal ve hizmetlerde taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olmayacağı, – Bununla birlikte dava konusu başvuru kapsamında 09 ve 36. Sınıfta yer alan sair mal ve hizmetler açısından “…” ibaresinin ayırt edici vasfının yükselmesinden ötürü, taraf markaları arasında, ilgili tüketiciler nezdinde karıştırılma ihitmalinin doğabileceği…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun … başvuru numaralı “….” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 09, 36.sınıftaki “09.sınıf: Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar. 36.sınıf. Sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri.” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise …” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 09, 36.sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede,taraf markaları 09 ve 36. Sınıf mal ve hizmetlerde birebir aynı ya da yüksek düzeyli benzerlik ilişkisi içerisinde olan emtiaları kapsamakta olup taraf markalarının benzer ihtiyaçları karşılayan, tüketiciye aynı kanaldan ve aynı tür satış yöntemi ile ulaştırılan, birbirleri ile doğrudan rekabet ilişkisi içerisinde bulunan, hedef tüketici kitleleri benzer olan, birbirlerini tamamlayan ya da birbirleri yerine ikame edilebilirliği bulunan mal ve hizmetleri kapsadıkları tespit ve kabul edilmiştir.
Bununla birlikte davalı yanın 2009/13721, 2009/13720, 2009/13722, 2011/96863 ve 2011/95510 sayılı markalar bakımından SMK m. 19/2 kapsamında kullanım ispatı talebine dayandığı, davacı yanca işlem dosyasına sunulan delillerden, her ne kadar Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından verilen karar sonucunda davacı yanın anılan markaların kullanım ispatına ilişkin sunulan deliller yeterli görülmemiş ise de, sunulan bu delillerin “… – …” şeklindeki markaların “manyetik kartlar/kartlar” mallarındaki kullanımının kabulü için yeterli görülmesi gerektiği sonucuna varılmış olup sunulan delillerin davacı markalarının süreklilik arz eden bir kullanıma konu edildiğini ortaya koymaya elverişli deliller olduğu kanaatine varmıştır. Dolayısıyla davacı markalarının 09. sınıftaki “manyetik/optik okuyuculu kartlar” ve bu kartların kullanımına konu 36. sınıftaki “Finansal ve parasal hizmetler” de kullanıldığının kabulünün gerekeceği, bununla birlikte 2011/95510 sayılı ve “bebe …” ibareli markanın kapsamında yer alan mal ve hizmetlerde kullanımı ispatlar yeterli delilin ise dosyada mevcut olmadığı kanaatine varılmışıtr.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…. ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu “….+şekil” markanın dekoratif nitelikte kullanılmış mor renkli birbirine paralel ve eğik yapılı iki çizgiden oluşan bir logo ve bu logonun hemen yanında “…” kelimesinden oluştuğu, anılan kelimenin yedi harften meydana geldiği, bütün olarak bir anlamının bulunmadığı, davalı beyanlarından “…” kelimesinin sonuna davalı … unvanındaki “birleşik ödeme” tamlamasını çağrıştırması için oluşturulmuş “bo” harflerinin eklendiği, dolayısıyla “…” kelime kökünden türetilmiş bir ibare olduğu, markanın yazımına uygun şekilde “….” olarak telaffuzunun gerçekleştirileceği değerlendirilmiştir.
Davacı yanın markaları ise “…”, “…”, “…”, “…”, “… bonus” gibi şekillerde olup davacı markalarınının tamamında “…” ibaresinin esas unsur olarak kullanıldığı, markalarda genel olarak sarı ve yeşil tonların kullanıldığı, bazı markalarda “E” harfinin ters şekilde konumlandırılarak görsel algıda uyarıcı bir etken oluşturulduğu, “…” ibaresinin sonuna eklenen card, club, bonus gibi ibarelerle bir seri marka ailesi oluşturulduğu sonucuna varılmıştır.
Bu halde tespiti gereken husus davacı yanın “…” ibareli markaları ile dava konusu markanın esas unsurunu oluşturan “…” ibaresi ile aynı ya da yüksek düzeyli benzerlik ilişkisi içerisinde olan emtialarda karşı karşıya kalan tüketicilerin, taraf markaları arasında iktisadi– idari anlamda bir bağlantı kurup kurmayacaklarıdır.
İşbu uyuşmazlık kapsamında tartışıldığı gibi kendisinden önce tescil edilmiş bir markadaki ibare ile birlikte kendi unsurlarını içerisinde barındıran birleşik bir markanın önceki marka ile iltibas oluşturup oluşturmadığına karar verilebilmesi için önceki markanın kendi başına uyuşmazlık konusu mal ve hizmetlerde bağımsız bir ayırt edici karakterinin olup olmadığının ve bu ibarenin sonraki markada da dominant bir etkiye sahip olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Zira önceki markanın tek ve baskın unsurunun, bir bütün olarak sonraki markada da yer alması halinde, işaretlerin kısmen aynı oldukları ve ilgili tüketicide bu doğrultuda bir etki bırakacağı kabul edilmektedir. Keza yine bir markanın önceki markaya eklenmiş bir diğer kelimeden oluşması iki markanın benzer markalar olduğu yönünde bir göstergedir. Bununla birlikte ortak unsurun sonraki marka içerisindeki kullanımının niteliği ve tüketicinin bu kullanımdan edineceği algı da önemlidir.
Dava konusu marka, davalı vekilince de belirtildiği üzere “…” kelime kökünden türetilmiş tek kelime ve yedi harften oluşan bir markadır. Markanın son iki sesini oluşturan “bo” ibareleri, markanın başlangıç kısmını oluşturan “…” kelimesini işitsel, görsel ve hatta kavramsal olarak dahi tüketici nezdinde geri plana itecek, markanın bütünsel algısını etkileyerek yeni bir sözcük algısı oluşturacak mahiyette bir eklenti değildir. Dolayısıyla ilgili tüketicinin dava konusu marka ile karşı karşıya kaldığı bir durumda “…” kelime kökünü derhal algılayacağı ve bu kökten türetilmiş bir marka ile karşı karşıya kaldığını fark edebileceği açıktır. Dava konusu markanın ilk beş harfini oluşturan bu ibare davacı yanın önceki tarihli markalarının ise kendisidir. “…” kelimesi İngilizce “para” anlamına gelen yabancı bir sözcük ise de ülkemiz tüketicisi tarafından anlamı bilinen, günlük dilde konuşulan ingilizce sözcüklerden en yaygın bilinenlerindendir. Dolayısıyla tüketici açısından anılan ibare günlük dilde kullanımı bulunmayan yabancı sözcükler gibi algılanmayacak, ortalama düzeyde temel eğitimini almış, ortalama zeka seviyesine sahip bir tüketici anılan ibareye somut bir anlam yükleyebilecektir. “…” kelimesinin bu anlamı itibariyle ise özellikle “finansal ve parasal hizmetler” açısından tanımlayıcı bir niteliği, aynı yorumu bu hizmetlerin tüketici tarafından kullanımına aracılık eden “manyetik/optik okuyuculu kartlar” emtialar açısından da yapılabileceği aşikardır. Her ne kadar davacı yan, dosya kapsamına sunduğu deliller ve emsal yargı kararları sonucunda “…” markasını kullanım neticesinde ayırt edici hale gelerek tüketiciler nezdinde müvekkili ile özdeşleştirildiğini ileri sürmüş ise de davacı yanın markalarının elde ettiği bu bilinirliğin markanın kurumsal kimliğini oluşturan renk, yazım biçimi, şekil gibi özellikleri ile birlikte olduğu, aksi yönde bir yorumda davacı yanın “…” ibaresinin her türlü kullanımı üzerinde münhasır bir hak elde ettiğinin kabulü halinde sektörel bir kavramın davacı tekeline bırakılması gibi bir sonucun ortaya çıkma riski olacağı açıktır. Bu bağlamda davacı yanın “…” ibaresi üzerindeki hakkının anılan ibarenin görsel anlamda da sahip olduğu unsurları ile birlikte var olduğu sonucuna varılmıştır.
Yapılan bu tespit sonrasında 09. sınıftaki “manyetik/optik okuyuculu kartlar” ve 36. sınıftaki “finansal ve parasal hizmetler” açısından “…” ibaresinin kimsenin tekeline bırakılamayacak ve ayırt edici vasfı son derece zayıf ve hatta olmayan bir ibare olarak değerlendirilmesi suretiyle taraf markalarının görsel, işitsel ve kavramsal olarak karşılaştırılması gerekmektedir. Doktrinde de kabul edildiği üzere karıştırma ihtimalinin değerlendirmesinde “markanın ayırt edicilik gücü” dikkate alınması gereken bir husus olup uygulamada “güçlü marka” – “zayıf marka” ayrımı yapılmaktadır. Örneğin Yüksek Mahkeme ….arkaları arasındaki bir uyuşmazlıkta “tekno” veya “techno” ibarelerinin, kullanıldığı mal veya hizmetler bakımından ayırt ediciliğinin zayıf olması nedeniyle, karıştırma ihtimali bulunmadığı sonucuna varmıştır. Zira markalar bir bütün olarak değerlendirilirken, benzer görülen ortak unsurların markasal ayırt edicilikleri zayıf ibareler olması durumunda, zayıf ibarelerdeki ortaklıkların her durum ve koşulda markalar arasında iltibasa neden olacağının kabul edilemeyeceği, böyle bir durumda markanın önceki hak sahibinin, kendisine zayıf bir ibare tercih etmiş olması nedeniyle aynı ibareyi içerir sonraki başvurulara kimi durumlarda katlanması gerekebileceği uygulamada ve doktrinde kabul görmektedir.
Hatta öyle ki; bu şekilde zayıf ayırt edici niteliği haiz ibareler tercih edilmek suretiyle bir seri marka zinciri yaratılmak suretiyle daha geniş bir koruma elde edilmesi de mümkün olmamalıdır. Zira bir markanın seri marka algısı yarattığının kabul edilebilmesinin öncelikli şartı, seri marka algısına konu kök unsurun ne denli ayırt edici olduğu, başka bir ifadeyle ayırt edici gücüdür. Güçlü ayırt ediciliği bulunan özgün, yaratılmış, farazi mahiyetteki bir işaret ile oluşturulmaya çalışılan bir seri marka ailesinde, bu güçlü işareti içerir şekilde yaratılan sonraki markaların da bu ailenin bir zinciri olduğu algısı nasıl ki tüketici algısında hemen oluşabilir ise, ayırt edici vasfı zayıf işaretler etrafında yaratılmaya çalışılan seri marka ailesinde, tüketicinin bu ibarenin yaygın kullanımına aşina olması nedeniyle, bu ibareyi içerir şekilde karşı karşıya kaldığı bir markayı, her halükarda önceki ailenin bir serisi olarak yorumlamama ihtimali daha yüksektir. Zaten bunun aksi bir yorum, normal şartlarda zayıf ayırt edici karaktere haiz bir markanın, sonraki başvuruları engellemesi mümkün değilken ve marka sahibi sonraki başvurulara katlanmak durumundayken, zayıf ibarelerin çeşitli ek unsurlarla seri marka algısı oluşturacak şekilde birden fazla kere tescil ettirilerek koruma altına alınması suretiyle zayıf marka kavramı salt seri marka imajı ile aşılabilecektir. Bu nedenle zayıf ibarelerdeki ortaklıkların her durum ve koşulda markalar arasında iltibasa neden olacağının peşinen kabul edilemeyeceği Yüksek Mahkemenin benimsediği güncel içtihatlara da konu olmuştur.
Pek tabi bu noktada önem teşkil eden husus bu şekilde yaratılan markaların bütünsel algılarında birbirlerinden yeterince uzaklaşmış olmaları ve tüketicinin zayıf ortak unsur dışında, markalar arasında iktisadi– idari bir bağlantı bulunduğu algısı edinecek bir benzerlik zannını edinmemesidir. Bu çerçevede davacı yanın yukarıda listelenen markaları ile dava konusu arasında görsel anlamda farklılıklar bulunmakta olup dava konusu markanın davacı yanın kurumsal kimliğine işaret eden özellikle ihtiva etmediği bir durumda 09. sınıftaki “manyetik/optik okuyuculu kartlar” ve 36. sınıftaki “finansal ve parasal hizmetler” açısından taraf markaları arasında, anılan mal ve hizmetlerin ilgili tüketicileri ve bu tüketicilerin “…” ibaresine yükleyecekleri anlam da gözetildiğinde, tüketicileri yanılgıya düşürebilecek nitelikte bir benzerliğin mevcut olmadığı, “…” ibaresinin bu mal ve hizmetler açısından esasen yaygın olarak kullanılan, yaratılmış ya özgün niteliği bulunmayan, bu anlamda ayırt edici gücü oldukça zayıf bir unsur olduğu, bu ibareyi içerecek şekilde yaratılan markalarda, tüketicinin, her hal ve koşulda, tek başına “…” ibaresini marka içerisinden çekip alarak yanılgı yaşamasının mümkün olmayacağı, dolayısıyla tüketicinin markaları bir bütün olarak yorumlayacakları ve bu algıya göre tercihlerini somutlaştıracakları, bu algıda ise taraf markalarının anılan mal ve hizmetlerde ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmayacağı değerlendirilmektedir. Bununla birlikte “…” ibaresinin yukarıda bahsi geçen mal ve hizmetlerde ayırt ediciliği son derece düşük oluşu, dava konusu başvuru kapsamındaki diğer mal ve hizmetler yönünden de anılan ibarenin otomatik olarak ayırt ediciliğinin bulunmadığı ya da zayıf olduğu yönünde bir kanaate varılması için yeterli değildir. Dolayısıyla “…” ibaresinin kavramsal karşılığının doğrudan bir anlam ifade etmediği 09. Sınıf ve 36. Sınıftaki sair mal ve hizmetler bakımından, anılan ibarenin olağan bir ayırt ediciliği bulunan bir kelime markası olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacı yanın bu mal ve hizmet sınıflarında “… “kelime kökü ile yarattığı seri markalarının varlığı da gözetildiğinde dava konusu markasının da yine davacı yanca yaratılmış yeni bir marka, davacı yanın iktisadi bünyesinde piyasaya sürülmüş yeni bir mal veya hizmetin adı algısını tüketiciye verebilecek bir sonuca sebebiyet verebileceği değerlendirilmektedir. Nitekim 09. sınıftaki “manyetik/optik okuyuculu kartlar” ve 36. sınıftaki “finansal ve parasal hizmetler” haricindeki mal ve hizmetlerde anılan ibarenin ayırt edici vasfının yükselmesinden kaynaklı olarak davacı markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetlerden yararlanmış bir tüketicinin, işbu dava konusu sonraki markayı da birebir aynı emtialarda gördüğünde, önceki deneyimlediği marka ile arasında iktisadi – idari bir bağ bulunduğu yanılgısına düşme ihtimali kaçınılmaz olacaktır. Nitekim karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus ilgili tüketicinin algısı olup tüketicinin her iki markayı her zaman aynı anda görüp detaylarını karşılaştırması mümkün olmayacağından “…” şeklinde bildiği ve deneyimlediği davacı markaları varken “…” şeklindeki markayı da davacı yan ile bağdaştıracağı düşünülmektedir.
Neticesinde dava konusu marka başvurusu kapsamındaki 09. Sınıftaki “manyetik/optik okuyuculu kartlar” ve 36. sınıftaki “finansal ve parasal hizmetler” açısından taraf markalarının ortak unsuru olan “…” ibaresinin sahip olduğu kavramsal karşılıktan kaynaklı ayırt ediciliğinin zayıflığı ve bu ibarenin kimsenin tekeline bırakılabilir olmayan bir işaret oluşundan dolayı, anılan ibarenin jenerik kullanımı bulunduğu sektörde faaliyet gösteren aktörlerin, sektör kullanımına açık kalması gereken işaretleri tekelleştirmesinin de mümkün olmayacağı, bu anlamda ilgili mal ve hizmetlerde, önceki markanın kurumsal kimliğine işaret eden öğeleri bütün olarak ihtiva etmeyen sonraki markaların, salt “…” ibaresini içerir olmalarından ötürü her hal ve koşulda birbirinin devamı, serisi niteliğinde markalar olarak görülmeyecekleri, dolayısıyla 09. Sınıftaki “manyetik/optik okuyuculu kartlar” ve 36. sınıftaki “finansal ve parasal hizmetler” açısından taraf markaları arasında karıştırılma ihitmalinin meydana gelmeyeceği, ancak dava konusu marka kapsamındaki sair mal ve hizmetler bakımından “…” ibaresinin ayırt edici niteliğinin çok daha yüksek olacağı, bu mal ve hizmetlerde davacı yanın önceki tarihli “…” seri markaları mevcutken, dava konusu markanın da bu seri markalarının yeni bir üyesi gibi algılanabileceği, dolayısıyla tüketicini işaretler arasında iktisadi– idari bir bağ bulunduğunu düşünerek tercihlerini somutlaştırabileceği, bu durum neticesinde de yanılgı yaşayabileceği kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, Somut uyuşmazlıkta davacı yanın işlem ve dava dosyasına sunduğu deliller ve spesifik olarak yer verdiği görülen Mahkeme kararları neticesinde “…” markasının kullanım sonucunda ayırt edicilik kazanarak belli bir bilinirlik elde ettiği görülmüş ise de anılan kararlarda da elde edilen bu bilinirliğin davacı markalarının sahip olduğu kendine has renk kompozisyonu ve yazım karakteri ile oluşturulduğunun açıkça vurgulanmış olduğu görülmekte olup somut olayda da dava konusu markanın tescilinin davacı yanın markalarının elde ettiği ayırt ediciliğe zarar verecek, itibarını kötüleyecek ya da davalı yan lehine haksız kazanç sağlayacak sonuçlar meydana getirmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın Kısmen Kabulüne, Türkpatent YİDK nın … sayılı kararının 09.sınıf “Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar..” emtiaları ile 36. Sınıf “Sigorta hizmetleri. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri.” emtialar yönünden kısmen İPTALİNE, … sayılı markanın kararının 09.sınıf “Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar..” emtiaları ile 36. Sınıf “Sigorta hizmetleri. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri.” emtialar yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
2-Türkpatent YİDK nın … sayılı kararının 09.sınıf “Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar..” emtiaları ile 36. Sınıf “Sigorta hizmetleri. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri.” emtialar yönünden kısmen İPTALİNE,
3-… sayılı markanın kararının 09.sınıf “Bilim, denizcilik, topoğrafya, meteoroloji, sanayide ve laboratuvarda kullanım amaçlı olanlar dahil ölçme aletleri, cihazları: tıbbi amaçlı olmayan termometreler, barometreler, ampermetreler, voltmetreler, nem ölçerler, test cihazları, teleskoplar, periskoplar, pusulalar; taşıt göstergeleri; laboratuvarlarda kullanılan malzemeler: mikroskoplar, büyüteçler, dürbünler, deney malzeme ve cihazları. Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri. Antenler, uydu antenler, yükselticiler ve bunların parçaları. Bilet otomatları, nakit para çekme makineleri. Makine ve cihazların elektroniğinde kullanılan elemanlar: yarı iletkenler, elektronik devreler, entegreler, yongalar (çipler), diyotlar, transistörler, manyetik kafalar, saptırıcılar; elektronik kilitler, fotoseller, elektronik açma kapama mekanizmaları, algılayıcılar (sensörler). Birim zamandaki tüketim miktarını ölçen sayaçlar ve zaman ayarlayıcıları. Koruyucu giysiler, koruma ve can kurtarma amaçlı donanımlar. Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. Elektrik enerjisini iletim, dönüştürme, depolama kontrol cihazları ve araçları: fişler, buatlar, anahtarlar, şalterler, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, rezistanslar, soketler, transformatörler, adaptörler, şarj cihazları, elektrik, elektronikte kullanılan kablolar, piller, aküler, elektrik enerjisi üretimi için güneş panelleri. Ana fonksiyonu uyarı ve alarm olan cihazlar (taşıt alarmları hariç), elektrikli ziller. Trafikte kullanım amaçlı sinyalizasyon, işaretle bildirme cihazları ve araçları. Yangın söndürme amaçlı taşıtlar dahil yangın söndürme aletleri ve cihazları (yangın söndürme hortumları ve yangın söndürme vanaları dahil). Radarlar, denizaltı radarları (sonarlar), gece görüşü sağlayıcı veya arttırıcı aletler ve cihazlar. Dekoratif mıknatıslar. Metronomlar..” emtiaları ile 36. Sınıf “Sigorta hizmetleri. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri.” emtialar yönünden kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım itibariyle davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.703,38 TL yargılama giderinden payına düşen 1.351,69 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 172,90.-TL
Posta Masrafı 230,48.-TL
Bilirkişi Masrafı 2.300,00.-TL
Toplam 2.703,38.-TL