Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/89 E. 2022/314 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/89
KARAR NO : 2022/314

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 07/03/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2022
DAVA:
Davacı vekili 07/03/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde 2020/10985 sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun TÜRKPATENT resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şahsın … sayılı ve “… …” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabulüne karar verilerek başvurunun reddedildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin bu kez TÜRKPATENT … sayılı YİDK kararı ile nihai olarak reddine karar verildiğini, oysa taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin oluşmadığını; kaldı ki “…” kelimesinin anlamı ve sektörel kullanımı itibariyle somut olayda karşılaştırılan ibareler açısından ayırt edici gücü zayıf bir ibare olarak nitelendirilemeyeceğini; “…” ibaresinin “parlaklık, aydınlık” anlamlarının yanı sıra “zeki, mutlu” gibi anlamlara gelmekte olduğunu; davacının mal listesinde yer alan “koku, sprey, maske kozmetikler” gibi emtiaları açısından tanımlayıcı olmadığını; dolayısı ile davacı markasında yer alan “…” ibaresinin tali unsur konumunda olmadığı kabul edilerek karıştırılma ihtimali incelemesinde ….. ifadesi ile birlikte bir bütün olarak ele alınması gerektiğini; bu ibarenin Portekizce‟de “…” anlamına geldiği için ayırt edici gücünün zayıf bir ibare olduğunu; ayrıca bu isimlerde kitap ve film adı da olduğunu; dolayısı ile markada bir bütün olarak değerlendirmede, ortalama tüketicinin “… MUTLULUK” veya “… PARLAKLIK” şeklinde davacı markasını algılayacağını ve davalı markasını aklına getirmeyeceğini; itiraza dayanak markada yer alan güneş figürünün de markaları farklılaştırdığını; davalının fiili kullanım şekli sadece yemek ve içecek sağlama hizmetleri açısından kullanmakta olduğunu; dolayısı ile kurum kararının hatalı olduğunu belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kararın yerinde olduğunu; taraf markalarının benzer olduğunu ve iltibas tehlikesinin oluştuğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şahsa usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş duruşmaya katılmamıştır.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararı ile davacıya ait kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şahsa ait marka tescil belgesi getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davacı başvurusu olan 2020/109857 sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATNET tarafından alınan … sayılı kararın iptali istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı başvuru sahibine 07/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 07/03/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 04/08/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Davacının dava konusu 2020/109857 sayılı marka başvurusu ile davalının … sayılı markasının benzer olduğu; Davacının dava konusu 2020/109857 sayılı marka başvurusu kapsamında yer alan malların tamamının davalının … sayılı markasında aynı/benzer şekilde yer aldığı; İltibas tehlikesinin davacının marka başvurusunda yer alan 03. Sınıf kapsamındaki: Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).mallar ve 35. Sınıf kapsamındaki:Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için …Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç)… mallarının bir arayagetirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalogve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)yönünden oluştuğu; Somut uyuşmazlığa 6769 sayılı SMK‟nın 6/5 hükmünün uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, Kötü niyetin hukuki bir tespitin varlığını gerektirmekte olduğundan takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 03. sınıftaki “03 Yüz, vücut ve el kremi, yüz, vücut ve el temizliği için sıvı sabunlar, yüz, vücut ve el temizliği için gözenek temizleyiciler, losyonlar, maskeler; yüz cildi bakım ürünleri; kişisel kokular ve hoş kokulu spreyler; ve kozmetikler.” mal ve hizmetlerden oluştuğu, itiraza mesnet markaların “… …” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 03, 09, 14, 18, 21, 24, 35, 40 sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, dava konusu malların, davalının markasındaki 03.Sınıf kapsamındakimallar ile aynı, aynı tür olduğu, 35.05. sınıfta yer alan 03. Sınıf malların satış hizmetiile ilişkili mal ve hizmetler olduğu anlaşılmıştır. Zira yukarıda da açıklandığı üzere emtia ileonun perakendeciliği hizmetleri arasında doğrudan bir ilişki ve benzerlik durumu vardır.Dolayısıyla dava konusu edilen emtialar yönünden “emtiaların aynı/ aynı tür benzerve/veya ilişkili olması” şartının sağlandığı kanaatine varılmıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “… …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davacının dava konusu marka başvurusu, kelime markası olup markada şekil unsuru bulunmamaktadır. Markada yer alan kelime unsuru ise, … … … ibarelerinden oluşmaktadır. Söz konusu ibareler standart yazım karakteri ile kaleme alınmış olup markada tüm ögeler aynı punto ile yazılı bulunmaktadır. Dolayısı ile markanın esaslı unsurlarının bir bütün olarak … … … ibareleri olduğu kanaatine varılmıştır. Davalının itirazına mesnet markasında da … … ibareleri yer almakta olup ayrıca markada iki kelimenin arasında güneş figürü yer almaktadır. Davalı markası her ne kadar kelime ve şekil markası olsa da markada yer alan güneş figürü çok ayırt edici bir şekil unsuru olmamakla davalının marka başvurusunda esaslı unsurun … … ibareleri olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu hali ile bakıldığında taraf markalarında ortak olarak yer alan unsur … … ibareleri olmakla her iki markada da bu ibareler işitsel olarak markanın başında yer almakta ve doğal olarak markaları aynı seslerle başlamasına neden olmaktadır. … … ibareleri davacının Portekiz dilinde yer alan sözcükler olup Türkçe’de “…” anlamına gelmektedir. Ancak bu ibarelerin “…” anlamına geldiği ortalama tüketici tarafından yaygın olarak bilinmemektedir. Nitekim davacı tarafça da bu ibarenin yaygın olarak Türkçe karşılığının bilindiğine dair somut bir veri sunulmamıştır. Dolayısı ile her ne kadar davacı taraf … … ibaresinin ayırt edici gücünün düşük olduğu ve … kelimesi ile ayırt edicilik kazandığı yönünde iddiada bulunmuş olsa da tek başına … ibaresi ile markaların ayırt edilebildiğini söylemek mümkün bulunmamaktadır. Zira her iki markada da … … ibaresi ayırt edici unsur olarak markanın esaslı unsuru şeklinde kullanılmış markalarda farklılığı sağlayabilecek nitelikte bir ilave unsura da yer verilmediği sonucuna varılmıştır.
Davalının markasında yer alan güneş şekli markaları ayırt etmeye matuf değildir. Zira ses unsuru ortalama tüketici zihninde şekilden daha öncelikle yer bulmaktadır. Bunun yanı sıra davalının marka başvurusunda yer alan güneş figürü de tek başına ayırt edici ve özgün bir ibare bulunmamaktadır. Markalarda yer alan ortak ibarelerin soldan sağa okuma ilkesi çerçevesinde ön planda yer aldığı ve ortalama tüketicinin markalar arasında benzerlik nedeni ile ilişki kuracağı açıktır. Hal böyle iken markaların benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere, farklı sınıf ve/veya alt gruplarda yer alan mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının tespitinde, bahse konu mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kesiminin özellikleri dikkate alınmak suretiyle; Bu mal veya hizmetlerin benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, Dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olup olmadığı, İkame imkanlarının bulunup bulunmadığı, birbirlerini tamamlayıcı niteliklerinin bulunup bulunmadığı, Benzer markaları bu farklı sınıf ve alt gruplardaki mal veya hizmetler üzerinde gören tüketicilerin herhangi bir şekilde markalar arasında veya marka sahibi işletmeler arasında bir bağlantı kurup kurmayacağı hususları göz önünde tutulan kıstaslar arasındadır.
Karıştırma ihtimali “ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurması”dır. Öğretide karıştırma ihtimali “bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın, daha önceden tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesi” ya da “bir mal veya hizmetin alıcısının, yani genel anlamda halkın almayı tasarladığı, bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını veya hizmetini alma ihtimali (tehlikesi)” biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma, iki işaret arasındaki şekil, ses ve anlam benzerliğinden veya genel görünümünden (toplu intibadan) veya seri içine girmekten veya çağrıştırmadan doğabilir. Karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı incelemesi yapılırken başvurulan yöntemlerden biri de işaretlerin toplu olarak bıraktıkları izlenimdir. Öte yandan bir mal ve/veya hizmetin potansiyel alıcıları, tüketicileri arasında iki ayrı işletmeye ait mal veya hizmetin aynı işletmeden kaynaklandığı ya da bu mal veya hizmetlerin farklı işletmelere ait olduğu fark edilse bile, markalar ya da işletmeler arasında bir bağlantının bulunduğu yönünde bir algının ortaya çıkması ihtimali halinde de karıştırma ihtimalinin varlığından söz edilmektedir.
İltibasın varlığının tespitinde doktrin ve yargı kararlarında esas olarak şu ilkeler ortaya konmaktadır: Görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlikler, Çağrıştırma, Bir bütün olarak uyandırdığı toplu kanaat, Malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, Markayı taşıyan malın değeri ve alıcının bu malı almaya ayırdığı zaman, Markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları. Markalar ve emtialar arasındaki benzerlik yukarıda ayrıntılı olarak izah edilmiştir. Ortalama tüketici davacının marka başvurusunun tescili halinde davacının markasını davalının markası zannedebileceği gibi, markalar arasında idari ya da ekonomik bir bağ olduğunu da düşünebilecektir. İltibas tehlikesi olarak nitelenen bu halin eldeki olayda oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.