Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/68 E. 2022/103 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/68 Esas – 2022/103
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/68
KARAR NO : 2022/103

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 10/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2022
DAVA : Türk Patent YİDK Tasarım Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 23/01/2015
KARAR TARİHİ : 26/01/2015
ASIL DAVA:
Davacı vekili 10.09.2014 harç tarihli dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin seramik ve vitrifıye üretimi, pazarlama ve satışı alanlarında faaliyet gösterdiğini, 2013/06155-1 numarası ile davalı TÜRKPATENT’e Abdcst Lavabosu (Albatros) adlı ürün tasarımı için tescil başvurusunda bulunduğunu, başvurunun Tasarım Bülteninde ilanı üzerine, diğer davalı şirketin itirazda bulunduğunu, itirazın kabulüne karar verildiğini, oysa müvekkilinin tasarım başvurusu ile redde mesnet tasarımın genel izlenim itibariyle belirgin farklılıklar içerdiğini, farklı bir tasarım olduğunu, yeni ve ayırt edici özgün niteliğe sahip olduğunu, iki ayrı lavabonun tek bir seramik ürünü ile sunulması fikrinin Dünya’da ve Türkiye’de üretilmekte olan ve tasarım tescili bulunan tüm çift gözlü lavabolarda uygulandığını, müvekkili firmanın tasarımının taklit olmadığını, bu nedenlerle usul ve yasaya ay urı olan Türk Patent YİDK’nun … sayılı kararının iptaline ve tasarım başvurularının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili 23.01.2015 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2013/06155 kod nolu tasarımın tescili için davalı TPE’ye başvuruda bulunduğunu, başvurunun Resmi Tasarım Bülteninde yayınlanması üzerine … Yapı Gereçleri San ve Tic. A.Ş. tarafından 2009/05478 tescil numaralı 11 ve 12 sınıftaki tasarımla aynı olduğu gerekçesiyle itiraz edildiğini, TÜRKPATENT YİDK tarafından … sayılı karar ile, her iki tasarımın genel izlenim itibariyle benzer görüldüğü gerekçesiyle 2013/06155-1 sıra numaralı tasarım tescilinin iptaline karar verildiğini, verilen bu karara karşın TÜRKPATENT YİDK iptali istemi ile Ankara 3 FSHHM’nin 2014/397 esas sayılı dosyası ile TPE aleyhine dava açtıklarını, Ankara 3 FSHHM’nin 11/12/2014 tarihli ara kararı le itiraz sahibi … Yapı Gereçleri San ve Tic. A.Ş. adına aynı kararın Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/397 esas sayılı dosyası ile iş bu dosyanın birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesinde; işlem aşamalarını özetlemiş, başvuru ile itiraza gerekçe gösterilen tasarımların görsel açıdan benzer özellikleri olduğunu, bilgilenmiş kullanıcı gözüyle bakıldığında da aralarında genel izlenim itibariyle belirgin biçimde farklılığın bulunmadığını, bu nedenle Enstitü tarafından yapılan işlemlerin KHK hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ana iştigal konusu itibariyle 1950’li yıllardan beri banyo malzemeleri üretmekte olduğunu, davacının Abdest Lavabosu tasarımının müvekkili şirketin Türk Patent Enstitüsü nezdinde 2009 yılında tescil edilmiş bulunan… Lavabo’dan farklı, yeni, ayırt edici ve özgün niteliğe sahip bir ürün olmadığını, İtalya’da yapılan tasarım yarışmasının ve … ödülünün davacının tasarımının özgün, yeni ve ayırt edici nitelikte olduğunu göstermeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN 1.BOZMA İLAMI:
Mahkememizin 14.07.2016 tarih ve 2014/397 esas, 2016/140 karar sayılı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen kararı, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin …. karar sayılı ilamıyla özetle;
“..1- Bir tasarım başvurusunun tescil edilebilmesi için mülga 554 sayılı KHK’nın 6. maddesi uyarınca “yenilik”, 7. maddesi uyarınca da “ ayırt edicilik” özelliklerine sahip olması gerekir (6769 SMK m. 56). Bir tasarımın yeni olabilmesi için, o tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, yani objektif yenilik özelliğine sahip olup olması gerekir. Tasarımın yenilik incelemesi mahkemece re’sen yapılmalıdır. Önceki tasarımlara nazaran başvuru konusu tasarımda küçük ayrıntı niteliğindeki farklılıklar yeniliği ortadan kaldırmayacak olup, bu tür tasarımlar için ayırt edicilik incelemesi yapmaya dahi gerek bulunmamaktadır (Dairemizin 17.02.2005 T.ve 2003/318 E., 2005/91 K.).
Yenilik özelliğine sahip tasarımlar, başvurunun TPM Tasarım Bülteninde yayınından sonra, üçüncü kişiler tarafından başvuruya itiraz halinde ve sunulan deliller çerçevesinde, ayırt edicilik incelemesine tabi tutulacaktır.
Gerek yenilik, gerekse ayırt edicilik incelemesinde o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı tarafından nihai kullanımı sırasındaki dış görünümü dikkate alınmalıdır.
Ayırt edicilik incelemesinde görüşü dikkate alınacak bilgilenmiş kullanıcı kesinlikle, bir tasarım uzmanı veya o tarz ürünlerin üretim veya satışını yapan uzman kişiler değildir. Bilgilenmiş kullanıcı daha ziyade, tasarım konusu ürünü kullanarak tasarım konusunda bilgi sahibi olmuş, başkalarına nazaran ürünlerin dış görünümüne nispeten daha çok önem veren, ortalama dikkat ve deneyim sahibi kişilerdir. Bu anlamda umumiyetle nihai tüketiciler ve bazen de o ürünü satıcıdan satın alarak nihai yerine monte eden kişiler bilgilenmiş kullanıcı olarak kabul edilmelidir.
Ayırt edicilik incelemesi sırasında bilgilenmiş farazi kullanıcıların görüşleri dikkate alınırken, öncelikle başvuru konusu ürünün nihai kullanımı sırasındaki dış görünümü dikkate alınmalı ve KHK’ın 7/son maddesi uyarınca, seçenek özgürlüğü kapsamında, tasarımcının o tasarımı geliştirmek için ne kadar çaba harcadığı ve yeni tasarımda hangi farklılıkları sağladığı, bu farklılıkların tasarımın bütününe nazaran bilgilenmiş kullanıcı nazarıyla ayırt ediciliği sağlamaya yetip yetmediği değerlendirilmelidir. Bu anlamda tasarımın ayırt ediciliğinin değerlendirilmesinde, tasarıma konu ürünün işlevsel olup olmamasının bir etkisi bulunmamaktadır.
Somut olaya gelindiğinde, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, sadece tasarıma konu lavabo ürünlerinin nihai kullanıcıları ile satıcılardan o ürünleri satın alarak nihai kullanım yerlerine monte eden/ettiren ve işin uzmanı olmayan ortalama dikkat, tecrübe deneyime sahip kişilerin bilgilenmiş kullanıcı olarak kabul edilmesi gerekirken, Mahkemece, o ürünlerin satıcılarının bilgilenmiş kullanıcı olarak kabul edilmesi ve bu kişilerin görüşleri dikkate alınarak değerlendirme yapılarak hüküm kurulması doğru olmamış ve bu nedenle hükmün davalı taraf yararına bozulması gerekmiştir.
2- Öte yandan, Mahkemece ayırt edicilik değerlendirilmesi yapılırken, lavabo tasarımları yönünden tasarımcının seçenek özgürlüğünün geniş olup olmadığı ve seçenek özgürlüğünün geniş olması halinde, geniş seçenek özgürlüğüne rağmen, davacı tasarımına konu lavabonun dış görünümüne hangi katkıları sağladığı ve Z şeklindeki lavabo tasarımında sadece açılarda ve hacimdeki farklılıkların bilgilenmiş kullanıcı nazarında ayırt ediciliği sağlamada yeterli olup olmayacağı hususunda bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi de doğru görülmemiş ve hükmün bu sebeple de davalı taraf yararına bozulmasını gerektirmiştir.
3- Davalıların sair temyiz sebeplerinin bozma sebep ve gerekçeleri karşısında şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmuş, usul ve yasaya uygun görülen özetlenen bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, mahkememizin 2019/25 esas, 2019/248 sayılı kararı ile asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; bu karar davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN 2.BOZMA İLAMI:
Mahkememizin 23/05/2019 tarih ve 2019/25 esas, 2019/248 karar sayılı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen kararı, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin …. karar sayılı ilamıyla özetle;
“…Dava, tasarım başvurusunun 554 sayılı KHK’nın 5, 6 ve 7. maddeleri uyarınca reddine dair TMPK YİDK kararın iptali ve tasarımın tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak bilirkişi raporu alınmış, davalı şirkete ait itiraza gerekçe gösterilen tasarımlar ile davacıya ait tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde genel izlenim itibariyle farklı tasarımlar oldukları gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi raporunda, lavabo tasarımlarında seçenek özgürlüğünün çok geniş olduğu, davacı başvurusuna konu tasarımın, geniş seçenek özgürlüğüne rağmen, davalı adına önceden tescilli “Z” şeklindeki çiftli lavabo tasarımlarına oldukça benzediği, mevcut farklılıkların ise bilgilenmiş kullanıcı nazarında ayırt ediciliği sağlamayan küçük detaylara ilişkin olduğunun anlaşılması karşısında mahkemece davanın reddi yerine hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir…” gerekçesi ile bozulmuş, bu kez davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamıyla özetle; “…Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir…” gerekçesi ile karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
Dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesine geçmeden önce, bu tür tasarımlarda tasarımcının seçenek özgürlüğü ve tasarımda bulunması gereken teknik zorunluluklar incelenmeli, tasarımın koruma kapsamı tespit edilmelidir. Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınmıştır.
Somut olayda dava konusu Abdest Lavabosudur. Ürün temelde 2 farklı lavabonun farklı yüksekliklerde olmak üzere birleşik bir form içerisinde konumlandığı bir tasarıma sahiptir. Bu yapının temel özelliği abdest alma sürecinde kullanıcının kullanımını kolaylaştırmaktır. Bu çerçevede abdest alma sürecinde el, kol, yüz ve baş kısmında yapılan işlemler için standart yükseklikte bir lavabo kullanımı kolaylık sağlarken ayak yıkama süreci oldukça zor bir işlem olabilmektedir. Bu gerekçeden hareketle ayakların yıkanmasını kolaylaştırmak için oluşturulan ayak seviyesinde, ayağın fazla kaldırılmasına gerek bırakmayan bir çözüm fonksiyonel bir gerekçeye dayandırılmıştır. Bunun dışında lavabolar için yine fonksiyonel gereksinim olarak lavabo gözü ve sifonu kullanımı söz konusudur. Bu çerçevede ele alındığında abdest lavabosu ihtiyacına cevap verecek bir üründe farklı iki yükseklikte yer alan birleşik veya bağımsız lavabo gözü ve sifonu olması fonksiyonlara bağlı zorunluluk olarak kabul edilebilir. Burada en belirleyici unsur antropometrik verilere karşılık gelen ve her iki seviyede kullanım imkanı veren yapısal bir çözüm arayışının beklenir sonuçlarıdır.
Diğer taraftan dava konusu üründe yukarıda belirlenen sınırlara karşın tasarımcılar için seçenek özgürlüğü oldukça geniştir. Burada yüzey hareketleri ile bütünü oluşturan görsel ögelere ait detayların tümü tasarım özgürlüğü olan benzerlik ya da farklılığın belirlenmesinde incelenmesi gereken unsurlardır.
Diğer taraftan yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesinin bilgilenmiş kullanıcı gözü ile yapılması esastır. Bilgilenmiş kullanıcı olarak tespit edilen kişilerin kesinlikle birer uzman olmaları gerekmezken, aksine daha önce ilgili tasarımla karşılaşmış olağan birer kullanıcı olması gerekmektedir. Gerçekten de bilgilenmiş kullanıcı, söz konusu ürünün doğası, görünümü ve teknik olarak sahip olduğu zorunlu özellikleri hakkında görüş sahibi olan ve başka bir deyişle ürün hakkında uzman kadar olmasa da temel düzeyde görüş belirtebilecek kişidir. Bilgilenmiş kullanıcılar birer uzman olmayacakları için tasarımın detaylarındaki küçük farklılıklara dikkat etmeyecek ancak alım tercihlerini etkileyecek hususlarda yapılan değişiklikleri fark edebilecek kişilerdir. Bu bilgiler ışığında somut uyuşmazlığa dönüldüğünde, dava konusu lavabo olduğunda emtianın kullanım ve temas sıklığından dolayı bilgilenmiş kullanıcının özellikle lavabo, tuvalet taşı, klozet, küvet ve duş teknesi gibi ürünleri kullanarak inşaat yapımında görev alan tesisat işçileri ile müteahhitlerin, inşaat mühendislerinin olabileceği gibi bu ürünlerin nihai tüketicisi olan evine – iş yerine uygulanacak model konusunda tercihte bulunan sıradan bir tüketici/kullanıcı dahi olabileceği düşünülmektedir.
2013/06155 Sayılı Tasarım ile itiraza Konu 2009/05478-11 Sayılı Tasarım Karşılaştırıldığında;
Benzerlikler:
Her iki ürün de iki farklı seviyede yerleşitirilmiş lavabo gözü tek bir blok üzerinde yer almaktadır,
Ön görünüşten bakıldığında her iki üründe de yukarı bölüm ile aşağısı arasında kesintisiz bir blok birleşim kullanılmıştır,
Farklılıklar:
Her iki üründe de söz konusu olan iki kademenin birleşimini sağlayan blok davacı ürününde geniş açılı bir ara çizgi ile birleşirken itiraza mesnet üründe dik bir geçiş söz konusudur,
Dava konusu üründe ön görünüşe yansıyan çizgi ürünün başından sonuna kadar dardan genişe giden ve tekrar daralan bir çizgi ile oluşturulmuştur,
Dava konusu üründe sifon hem üst hem de alt lavabo gözünün ortaya yakın tarafında / merkezden kaçık şekilde konumlanırken itiraza mesnet üründe sifonlar lavabo gözünün merkezine yerleşitirilmiştir,
Dava konusu üründe hem üst hem de alt lavabo gözünün yapısı asimetrik ve ortaya yakın tarafta derinleşen bir şekilde tasarlanmışken itiraza konu üründe her yönden benzer şekilde eğimli yapıda alçalan bir lavabo gözü yerleşimi gerçekleştirilmiştir.
2013/06155 Sayılı Tasarım ile itiraza Konu 2009/05478-12 Sayılı Tasarım Karşılaştırıldığında;
Benzerlikler:
Her iki ürün de iki farklı seviyede yerleşitirilmiş lavabo gözü tek bir blok üzerinde yer almaktadır,
Ön görünüşten bakıldığında her iki üründe de yukarı bölüm ile aşağısı arasında kesintisiz bir blok birleşim kullanılmıştır,
Farklılıklar:
Her iki üründe de söz konusu olan iki kademenin birleşimini sağlayan blok davacı ürününde geniş açılı bir ara çizgi ile birleşirken itiraza mesnet üründe dik bir geçiş söz konusudur,
Dava konusu üründe ön görünüşe yansıyan çizgi ürünün başından sonuna kadar dardan genişe giden ve tekrar daralan bir çizgi ile oluşturulmuştur,
Dava konusu üründe sifon hem üst hem de alt lavabo gözünün ortaya yakın tarafında / merkezden kaçık şekilde konumlanırken itiraza mesnet üründe sifonlar lavabo gözünün merkezine yerleşitirilmiştir,
Dava konusu üründe hem üst hem de alt lavabo gözünün yapısı asimetrik ve ortaya yakın tarafta derinleşen bir şekilde tasarlanmışken itiraza konu üründe yönsüz bir lavabo gözü yerleşimi gerçekleştirilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Genel Kurulunun bozma kararı da göz önüne alınarak davacı başvurusuna konu tasarımın, geniş seçenek özgürlüğüne rağmen, davalı adına önceden tescilli “Z” şeklindeki çiftli lavabo tasarımlarına oldukça benzediği, mevcut farklılıkların ise bilgilenmiş kullanıcı nazarında ayırt ediciliği sağlamayan küçük detaylara ilişkin olduğundan itiraza konu her iki ürün karşısında davacıya ait ve iptal edilen tescilli tasarımın bilgilenmiş kullanıcı gözünde genel izlenim itibariyle farklı tasarımlar olmayacakları sonucuna ulaşılmıştır.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin … sayılı bozma ilamında belirtilen ve uyulan gerekçelerle; asıl ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Asıl ve Birleşen Davanın REDDİNE,
2-Asıl ve Birleşen Davada alınması gereken 161,40 TL harcın peşin alınan 52,90 TL harçtan düşümü 108,50 TL karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Asıl ve Birleşen Davada davalılar için 7.375,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davalı şirket tarafından yapılan Temyiz Karar Harcı 44,40 TL, Temyiz Yoluna Başvuru Harcı 218,50 TL posta gideri 234,30 TL olmak üzere toplam 497,20 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalı TÜRKPATENT tarafından yapılan Temyiz Karar Harcı 44,40 TL, Temyiz Yoluna Başvuru Harcı 218,50 TL posta gideri 280,00 TL olmak üzere toplam 542,90 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 361.Maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/04/2022