Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/56 E. 2022/310 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/56 Esas – 2022/310
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/56
KARAR NO : 2022/310
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2022
DAVA:
Davacı vekili 16/02/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla özetle; müvekkili şirketin 2006/32820, 2013/31765, 2015/84288, 2015/56968, 2017/84396 sayılı “…”, “…”, “…”, “…”. “b şekil” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, 2020/130083 kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa müvekkilinin “….f” ve benzeri ibareli markaların sahibi olduğunu, Türkiye genelinde 500 küsur … markası adı altında mağaza işletildiğini, müvekkilinin 2001 yılında kurulduğunu, Türkiye genelinde … markası altında ayakkabı, bot, çizme terlikler, patikler, kemer, çanta ve benzeri birçok ürün satıldığını, dünya çapında 33 ülkeye ihracat yaptığını, … Mağazacılık bünyesinde perakende markalarının yanı sıra, mağazalarında satışını gerçekleştirdiği ve toptan satışını yaptığı …, …. gibi her biri kendi alanında lider ayakkabı markalarının da bulunduğunu, … ibareli markalarının da seri şekilde üretildiğini ve piyasada yer aldığını, “…” ibareli markasını; 05, 18, 25 ve 28. sınıflarda tescilli olduğunu, ayrıca ibareli markasının da 9, 14, 18, 25, 35. sınıflarda tescilli olduğunu, davalının … …+ şekil markasını müvekkilinin markalarının tescilli olduğu 25 ve 35. Sınıfta tescil ettirmek istediğini, YİDK’ya yapılan itirazın reddedildiğini, davalı …’in ‘’…+şekil’’ markasına ilişkin 22.01.2020 tarihinde 2020/08170 başvuru numarası ile tescil başvurusunda bulunduğunu, tescile itiraz üzerine YİDK tarafından itiraz haklı görülerek tescil başvurusunun reddedildiğini, dokuz ay gibi bir süre geçtikten sonra davalının tescil başvurusu reddedilen aynı markası için 2020/130083 başvuru numarası ile yeniden başvuruda bulunduğunu ve bu defa YİDK tarafından, markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı gerekçesiyle itirazlarının reddedildiğini, müvekkiline ait 1 yıllık reklam harcamaları ve kamuoyu araştırmalarının ile müvekkilinin marakasına ne derece yatırımlar yaptığını gösterdiğini, Müvekkilinin reklam yatırımlarıyla bu markalarını, tüm iş dallarında ve iştigal alanlarında bilinen, meşhur bir marka haline getirdiğini, “… …” markasının tüketici nezdinde, müvekkilinin “…” isimli markasının başka bir serisi, bir alt veya üst markası veya devamı şeklinde anlaşılacağını, başvurunun Türkçe’de herhangi bir anlam ifade etmediğini, müvekkilinin … markası ile başvuru markasının da aynı görüntüye sahip olduğunu, başvurudaki logodaki B harfinin müvekkilinin logosundaki kullanımın aynısı olduğunu, B harfinin kullanımının herhangi bir B harfi kullanımı gibi algılanmayacağını, halkın markayı kullanan işletmelerin aynı olduğu yanılgısına düşmesi veya düşürülmesi durumunun bulunduğunu belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptaline ve 2020/130083 sayılı “… …” ibareli markanın tescil edilmi olması halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraf markaları arasında görsel, işitsel, anlamsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, başvuruda asli ve marka algılaması yaratan unsur, itiraz markalarından farklı tasarıma ve ayrıca “…” ibaresine sahip “… …” ibaresinin bütünü olduğunu, bir bütün olarak bambaşka algılanan bir marka halini aldığını, davacı tarafından verilen marka örnekleri ve/veya mal/hizmet kapsamları işbu başvurudan farklı olan başvurular için verilmiş olan kararların işbu başvuru için emsal karar teşkil etmesinin mümkün olmadığını, Kurul kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şahsa usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şahsa ait 2020/130083 sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgeleri getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davalı başvurusu olan 2020/130083 sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 24/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 16/02/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 20/07/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Başvuruda yer alan başvuruda yer alan 25. Sınıf “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” malları ile davacının redde mesnet 2006 32820, 2015 84288 ve 2017 84396 tescil numaralı markalarda tescilli 25. Sınıf mallarının aynı, aynı tür olduğu; Yine başvuru markasında yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri olan 25. Sınıf malların satışına özgü 35. Sınıf mallarının satışı hizmetleri ile 35.01 hizmetlerinin davacının redde mesnet 2013 31765 tescil numaralı markasındaki hizmetlerle aynı, aynı tür olduğu; Davacının 2006 32820 ve 2017 84396 tescil numaralı redde mesnet markalarında yer alan 18. Sınıftaki “İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler” ile yine 2015 56968 tescil numaralı markanın 26. Sınıfında yer alan “giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. Giysiler için düğmeler, kopçalar, halkalar, fermuarlar, ayakkabı ve kemer tokaları” emtialarının davalının başvurusundaki 25. Sınıfta tescilli emtiaları ile benzer, ilişkili, birbirini tamamlayan emtialar olduğu; davacının 2006 32820, 2013 31765, 2015 84288 ve 2017 84396 tescil numaralı markaları ile davalının başvuru markası arasında marka ve işaretler arasında benzerlik bulunduğu, bu sebeple taraf markaları arasında ilişkilendirme de dâhil olmak üzere karıştırılma/ benzerlik ihtimalinin bulunduğu ancak; 2015 56968 tescil numaralı markası ile başvuru markası arasında karıştırılma ve benzerlik ihtimalinin bulunmadığı; davalının başvurusunda bulunan 35.01 sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri.”nin tüketicisinin dikkat ve özen seviyesinin çok daha yüksek olup günlük kullanıma hasredilmeyen hizmetlerden olduğu tespit edildiğinden bu hizmetler yönünden taraf markaları arasında karıştırılma ve benzerlik ihtimalinin bulunmadığı; davacı markalarının SMK 6/4 ve 6/5 kapsamında tanınmışlığı ispata yönelik dava dosyası içerisinde yeterli düzeyde delile rastlanılmadığı ancak bu hususun nihai anlamda hukuki bir tespitin varlığını gerektirdiğinden tanınmışlık iddiasının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu; davalı yönünden, davacıyı baskı altında tutma, ona şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olaya ilişkin delil bulunmadığından kötü niyetin ispat edilemediği ancak bu husus hukuki bir değerlendirmeyi gerektirdiğinden nihai takdirin Sayın mahkemeye ait olduğ…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “… …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 25, 35.sınıftaki “25.Sınıf: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35.Sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise “…”, “…”, “…”, “…”. “b şekil” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 10, 18, 25, 28.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuruda yer alan 25. Sınıf “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” malları ile davacının redde mesnet 2006 32820, 2015 84288 ve 2017 84396 tescil numaralı markalarda tescilli 25. Sınıf mallarının aynı, aynı tür olduğu; yine başvuru markasında yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri olan 25. Sınıf malların satışına özgü 35. Sınıf mallarının satışı hizmetleri ile 35.01 hizmetlerinin davacının redde mesnet 2013 31765 tescil numaralı markasındaki hizmetlerle aynı, aynı tür olduğu; davacının 2006 32820 ve 2017 84396 tescil numaralı redde mesnet markalarında yer alan 18. Sınıftaki “İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler” ile yine 2015 56968 tescil numaralı markanın 26. Sınıfında yer alan “giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. Giysiler için düğmeler, kopçalar, halkalar, fermuarlar, ayakkabı ve kemer tokaları” emtialarının davalının başvurusunda yer alan 25. Sınıftaki mallar incelendiğinde örneğin derilerin, köselelerin, ayakkabı tokalarının davalının 25. Sınıfta tescilli ayak giysilerinin ham maddesini ve parçasını oluşturduğu, yine giysiler için düğmeler, fermuarlar, kemer tokaları ve buna benzer emtiaların da davalının 25. Sınıfta tescilli iç ve dış giysileri vb. emtialarının tamamlayıcı parçaları olduğu; dolayısıyla işbu malların da birbiri ile benzer, ilişkili, birbirini tamamlayan mallardan olduğu tespit ve kabul edilmiştir
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…”, “…”, “…”, “…”. “b şekil” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Buna göre taraf markaları görsel olarak değerlendirildiğinde davalının başvurusu “… …”, düz beyaz zemin üzerine yazılı “… …” ibaresi ile ibarenin hemen üst orta kısmına konumlandırılmış iki adet sırtsırta vermiş karakteristik “B” harfinden oluşmaktadır.
Davacının redde mesnet markası düz beyaz zemin üzerine “…” ibaresinden, “… şekil” markası karakteristik şekilde yazılı “…” ibaresi ile sondaki “a” harfinin çizgisinin üst tarafa doğru uzaltıdığı ve çizginin ücünde pembe renkli bir kelebek figürünün bulunduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle davacının redde mesnet markaları ile davalı başvurusunun görsel yalnızca … ortak unsuru sebebiyle düşük düzeyde görsel benzerlik ihtiva ettiği kanaatine varılmıştır.
Davacının diğer redde mesnet “… şekil” markası ise sol baş kısımda kare şeklin içerisinde iki adet b harfinin bombeli kısımların karşılıklı geldiği figür ile “…” ibaresinden oluştuğu anlaşılmış olmakla birlikte davalının redde mesnet markası ile işbu markanın benzer olmadığı, yalnzıca markalarda yer alan şekil unsurlarının benzerlik ihtiva ettiği kanaatine varılmıştır.
Davacının redde mesnet “şekil” markasının ise mor renkli bir dış çerçeve içerisinde yine kalın bir çerçevenin yer aldığı, iç çerçeveyi dolduracak şekilde B harflerinin bombeli kısımlarının karşılıklı gelecek şekilde yerleştirildiği tespit edilmiştir.
Davalının şekil+ kelime markasında yer alan şekli ise, yalnızca B harfleri sırtsırta iken diğeri tersi şekilde konumlandırılmıştır. Davalı başvurusunda sağdaki B harfinin ilk yuvarlağının çizgisi ilk B harfine doğru uzanarak bu harfin ikinci alttaki yuvarlağını oluşturmaktadır. Dolayısıyla davacının şekil markası ile davalının şekil +kelime markasında yer alan şeklin görsel olarak biribi ile benzediği, davalı markasında yer alan şekil unsurunun davacının şekil unsurundan yeteri kadar ayırt edici olmadığı kanaatine varılmıştır.
İşitsel benzerlik markaların telaffuzlarına göre kulakta bıraktıkları sese göre söz konusu olan benzerliktir. İşitsel olarak ortaya çıkan farklar, kısa kelimelerde uzun kelimelere göre daha büyük etki göstermektedir. Somut olay yönünden işitsel benzerlik değerlendirmesi yapıldığında davalı başvuru markası “..” şeklinde telaffuz edilecektir. Davacının markaları ise “.. şeklinde telaffuz. edilecektir. Davacının “…. ibareli markası yönünden işitsel benzerlik bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacının diğer “…” ibareli markaları yönünden ise “…” ibaresinin ortak olması sebebiyle işitsel benzerlik bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Anlamsal benzerlik yönünden yapılan değerlendirmede de; iki markanın ortalama tüketici nezdinde, bu kişilerin zihinlerinde bıraktıkları iz ve imaj bakımından söz konusu olabilmektedir. Bir markanın tüketicisinin zihninde bırakacağı iz anlam karşılığı ile olabilmektedir. Buna göre; taraf markalarında çekişme konusu olan ortak “…” ibaresinden kaynaklı benzerlik iddiasıdır. Buna göre … ibaresi İngilizce bir kadın ismidir. Davacı markasında yer alan “art” ibaresi de yine İngilizce bir kelime olup özellikle resim, çizim veya heykelde, fikirleri veya duyguları ifade etmek için hayal gücünün kullanılması yani sanat anlamına gelmektedir. Dolayısıyla davacı markalarında esasen baskın ibare “…” ibaresidir. Yani davacının marakasının anlamı “… Sanatı” ve/veya buna benzer bir anlam taşımaktadır. Davacının redde mesnet … markası da yine yaratılmış bir ibare olup Türkçe’deki “butik” kelimesini çağrıştırdığı kanaatine varılmıştır.
Davalının başvurusunda yer alan “…” ibaresinin ise Türkçe ve farklı bir dilde anlamı bulunmayan özgün bir ibare olduğu anlaşılmıştır.
Taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal açıdan benzer olması, markaların bütünsel algısı bakımından ilgili tüketici nezdinde ilişkilendirilme tehlikesini gündeme getirmektedir. Bu bağlamda markaların aynı/aynı tür veya benzer mal veya hizmetlerde kullanılmaları halinde halkın bu markalar arasında bağlantı kurması mümkündür. Davalının “… …+ şekil” markasını gören bir tüketici, bu markayı, davacının “… ” esas unsurlu ve “b şekil” markasının serisi, alt markası yahut yeni bir versiyonu sanabilirler. Marka sahiplerinin ilişkilendirilmesi ve/veya arada lisans vb. bir ticari ilişki olduğunun düşünülmesi de bağlantı kurma ihtimali kapsamındadır. Somut olayda, markaların detaylarındaki farklılıkları hatırda tutamayacak olan orta düzeydeki tüketiciler nezdinde, markalar arasında bir irtibat kurulması ve davalı markasının, davacı markaları ile bağlantılı bir marka olarak algılanması dolayısıyla iltibas ihtimali (karıştırılma tehlikesi) mevcut olduğuna kanaat getirilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi heyeti dava konusu marka ile itiraza mesnet davacı markaları arasında 35.01 sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri.”nin tüketicisinin dikkat ve özen seviyesinin çok daha yüksek olup günlük kullanıma hasredilmeyen hizmetlerden olduğu tespit edildiğinden bu hizmetler yönünden taraf markaları arasında karıştırılma ve benzerlik ihtimalinin bulunmadığını belirtmiş ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.216 tarih ESAS NO: 2014/11-696 KARAR NO: 2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesi hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi ile çözümlenmesi gerekli olduğundan, taraf markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal açıdan ve dahi genel görünümleri itibariyle benzerlik bulunduğu ve tüm emtialar yönünden tüketici nezdinde karıştırılma ve ilişkilendirilme ihtimali koşullarının somut olayda oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olayda SMK madde 6/5 yönünden ise; dosyada ve marka işlem dosyasında bulunan deliller incelendiğinde yayıma itiraz dilekçesinin içerisine yerleştirilmiş 3 adet site içi görsel, kesinleşme şerhi bulunmayan birkaç adet mahkeme kararı ile bir tane farklı dosyaya ait bilirkişi raporu sureti ve tescilli markalarının Kurum sitesinden çıktılarını sunulduğu tespit edilmiştir. Davacının redde mesnet “…” ibareli markalarının ilgili tüketici tarafından hemen akla gelecek markalar arasında olduğunu gösterecek destekleyici verilere dayanılmadığı, “markanın pazar payına ilişkin dokümanlara, satış broşürleri, kataloglar, fiyat listeleri, yıllık faaliyet raporları, ciro bilgileri, reklam, yatırım masraflarını (yoğunluk, kapsam ve etkiyi) yansıtan belgelere ya da tüketicilerin davacının markasını tercih ettiğine dair kamuoyu yoklamalarına, resmi kuruluş, araştırma enstitüsü meslek veya ticaret odalarının “geniş çevrelerin görüşünü yansıtacak şekilde” beyanlarına, tüketici farkındalığını gösteren araştırma raporlarına ve buna benzer tanınmışlığı ispata yönelik başkaca delile dayanılmadığı” görüldüğünden, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyet Hususunda Yapılan Değerlendirme
Somut olayda, davalı şahıs tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şahsın kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRK PATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline,
3-2020/130083 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.775,38 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/09/2022