Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/499 Esas – 2023/281
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/499
KARAR NO : 2023/281
HAKİM : ….
KATİP :….
DAVACI :…
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …
DAVALILAR : 1- ….
Av. …
: 2- …
Av. …
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2022
KARAR TARİHİ : 03/10/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2023
TALEP:
Davacı vekili 05/12/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında ÖZETLE: müvekkili şirketin …. sayılı “…” ibareli markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, … ilanı üzerine müvekkili tarafından … itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak … … (…) tarafından reddedildiğini, oysa markada bulunan “…” ibaresinin ayırt edicilik sağlamadığını, markaların aynı seriden olduğunun düşünüleceğini, markaların aynı mal ve hizmetlere yönelik olduğunu, müvekkili markaları ile ortak 30. sınıflarda yer alan birebir aynı mallar için ve 35. sınıfta yer alan doğrudan ilintili olan hizmetler için tescil edilmek istendiğini, böylelikle bire bir aynı emtialar ve ilintili hizmetler için başvurusu yapılan ve sınıflar bakımından da çakışan markaların karıştırılma ihtimali bulunduğunu, markanın, müvekkiline ait ürün ve hizmetlerden olduğunun düşünüleceğini, müvekkilinin markalarının tanınmış olması sebebiyle tüm mal ve hizmetler bakımından reddedilmesini gerektiğini iddia ederek; … …’in … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “… …” ibareli markanın 30 ve 35. sınıf ürünler için hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE: Alınan kararın usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde ÖZETLE: müvekkili şirketin 04/09/2019 tarihinde kurulduğunu, “… …” sosyal sorumluluk projesiyle, sokakta ve barınakta yaşayan sahipsiz evcil hayvanlara başta kuru mama yardımı olmak üzere destek olma ve onların yaşam koşullarını iyileştirme, ayrıca toplumsal bilinçlenme ve farkındalığı arttırmayı amaçladığını, bu kapsamda başta …. olmak üzere …. ve çeşitli illerde sokakta ve barınakta yaşayan sahipsiz evcil hayvanlara yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve bu konuda farkındalığın artması için proje kapsamında faaliyetlerde bulunulduğunu, davaya konu marka başvurusu incelendiğinde özellikle “…” ve “…” ibarelerinin bütün olarak yer aldığı ve kavramsal olarak kedi, köpek gibi insan hayatında doğrudan önemli bir yere sahip hayvanların kastedildiğini, bu hayvanlara karşı “…” kurmayı, farkındalık oluşturmaya çalışan bir izlenim bıraktığının açık olduğunu, marka örneğinde “…” “…” ibarelerinin ön plana çıktığını, markanın tertip tarzı, kullanılan renk ve yazı karakteri, markanın bütün olarak bıraktığı izlenim gözetildiğinde davaya konu marka ile davacının itiraza mesnet markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, tanınmışlık iddiasını kabul etmediklerini, davacının markasının daha önceki tarihlerde yoğurt ve süt malları dışında herhangi bir malda kullanıldığı hiç müşahede edilmediğini, bir an için markanın tanınmış olduğu kabulünde dahi yoğurt ve süt ürünlerinde tanınmış markadan diğer mal ve hizmetlerin haksız yarar sağlayacağı iddiasının soyut bir iddia olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
MUHAKEME: HMK kapsamında “Yazılı Yargılama Usulü ” uygulanmıştır.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ VE DİĞER HUSUSLAR:
Dava; 6769 sayılı SMK’nın 6/1 ve 6/5’e dayalı taraf markalarının benzediği iddiası temelinde; davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … … tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir.
Davanın açılmasıyla birlikte, tarafların karşılıklı dilekçeleri tebliğ olmuş, sundukları deliller toplanmış, dava konusu başvuruya ilişkin bilgi ve belgeler …’ten celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklikler bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik edilmiş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarihli ve 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ….Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 201/2 nci maddesi hükmü de gözetilerek, taraflara yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş, sözlü olarak iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
İptali istenen … kararının davacıya 16/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 05/12/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şirketin … başvuru sayılı markası ile davacı tarafın itiraz mesnedi markaları arasında SMK 6/1 maddesine göre iltibas koşulları oluşup oluşmadığı, marka başvurusuna yönelik itiraz sürecinde itiraz mesnedi davacı markaları açısından, SMK 6/5 maddesine göre markalarının tanınmışlığı iddiasının alınan … kararına ve hükümsüzlüğe etki edip etmeyeceği, …’in … sayılı … kararının iptalinin ve davalı markasının da 30 ve 35 inci sınıflardaki mal ve hizmetler yönünden hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği noktasında olduğu anlaşılmıştır.
… …’in … sayılı kararında; “… başvuru numaralı “… …” ibareli başvurunun ilanına yapılmış olan itirazın reddi yönündeki …kararına karşı, başvurunun …. sayılı “…” ibareli markalar ile karıştırılma ihtimali ve tanınmışlık gerekçeleriyle 6769 s. SMK’nın 6 ncı maddesi uyarınca reddedilmesi talebiyle yapılan itiraz incelenmiştir
……
Yapılan inceleme sonucunda, işbu başvurunun tüm unsurları ile birlikte bir bütün olarak ele alındığında, itiraz gerekçesi markalar ile görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer bulunmadığı görüşüne varılmıştır. Bu tespit ve “…” ibaresinin gündelik ve ticari hayatta yaygın olarak kullanımı bulunan ayırt edicilik vasfı nispeten zayıf bir unsur olması dikkate alındığında, markalar arasında ilişkilendirilme/karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmayacağı kanaatine varıldığından bu yöndeki itiraz yerinde görülmemiştir.
Ayrıca, 6769 s. SMK’nın 6/5 maddesinde sayılan koşulların ortaya çıkacağına ilişkin olarak bir sonuca varmak için yeterli kanaat oluşturacak deliller, argüman ve savlar sunulmadığından, Kurul’da da bu yönde bir kanaat oluşmadığından, başvurunun 6769 s. SMK’nın 6/5 maddesi uyarınca reddini gerektirecek haklı ve geçerli bir sebep bulunmadığı görüşüne varılmış ve bu yöndeki itiraz kabul edilmemiştir.
Sayılan nedenlerle, işbu itirazın tüm gerekçeleriyle birlikte reddine karar verilmiştir.
KARAR: İtirazın reddedilmesine oybirliği ile karar verilmiştir.” şeklinde ifade edilmiştir.
6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük)
Madde 6 (Marka tescilinde nispi ret nedenleri)
“(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
…
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
Madde kapsamında SMK 6/1 maddesi anlamında iltibastan bahsedebilmek için ;
Her iki taraf markasının AYNI işareti taşımaları yanında, kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında, kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) AYNIYETİ olması,
Her iki taraf markasının BENZER işareti taşımaları yanında kapsamlarındaki emtia (mal/hizmet) BENZERLİĞİ olması, ihtimali aranır.
Markaların karıştırılmasından söz edebilmek için ise dava konusu marka ile itiraza mesnet marka/markalar arasında hedef tüketici kitlesi (orta düzeydeki) yönünden markaların “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özellikleri dikkate alarak genel ve bütünsel açıdan benzerlik ihtimali olması , yine tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
SMK 6/5 maddesi anlamında tanınmışlıktan bahsedebilmek için ;
Toplumda (… sınırlarında) tanınmışlık düzeyine ulaşmış olması koşuluyla, tescilli bir markanın, aynı veya benzerinin farklı mal ve hizmetlerde kullanılması amacıyla yapılan marka başvurusu, tanınmışlığından haksız yarar sağlanabileceği, itibarına zarar verebileceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumlarda, tanınmış marka sahibinin itirazı üzerine ret edilir.
… içtihatlarında tanınmışlık “bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, …, düşman ayırımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak” ifade edilmiştir. Bu hallerde başkasının başvuru markası dolayısıyla şayet taraf markaları aynı/benzer mal/hizmet içermiyorsa ve bu marka başvurusu nedeniyle haksız yarar sağlanabileceği, onun itibarına zarar verebileceği veya onun ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği hallerinde nisbi red sebebi sayılarak başvuru markası engellenebilecektir.
Yukarıdaki kriterler, taraf markaları tescil kapsamları ve işaretsel yönden karşılaştırıldığında;
Davalı başvuru Markası
“… …”
(…)
30. sınıf
35. sınıf
43. Sınıf (dava konusu edilmemiştir)
Davacı Markaları
“… , “…”
…. (dayanak söz konusu markanın tescil edildiği sınıflar dava konusu markanınkinden farklı olduğundan değerlendirilmeye alınmamıştır), …. sayılı dayanak markaların başvuru tarileri dava tarihinden sonra olduğundan değerlendirmeye alınmamıştır ) ….)
05, 09, 30, 32, 35, 38, 41, 42. sınıflar.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 16/05/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Davaya konu marka ile davacı muterize ait markalar arasında, çekişme konusu tüm mal ve hizmetler bakımından SMK6/1.madde uyarınca iltibas tehlikesinin bulunduğu, dosyada mübrez … kararında davacı markasının, geniş perspektifte “süt ve süt ürünleri” üzerinde tanınmış olduğuna hükmedilmesi, çekişme konusu mal ve hizmetlerin SMK 6/1. madde anlamında iltibas ihtimali başlığında değerlendirilmesi-süt ürünleride bulunmaktadır- karşısında davacı markasının tanınmışlığının iltibası artıran bir sebep olduğu,…” ifade edilmiştir.
Yukarıda da ifade edildiği gibi, dava konusu “… …” ibareli marka başvurusunun 30, 35, 43 üncü sınıflardaki alt gruplar yönünden tescilinin talebi ile davalı kurum tarafından yapılan ilana, davacı tarafından 05, 09, 30, 32, 35, 38, 41, 42 inci sınıflar arasındaki bir kısım mal ve hizmetin alt gruplarında tescilli “…” ibareli markaları mesnet gösterilerek itiraz edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle, davacı iddiaları bakımından Mahkememizce, dava konusu markanın karıştırılma ihtimaline dayalı olarak ileri sürülen iddialar kapsamında değerlendirme yapılabileceği kanaatine varılmış olup, bu minvalde yapılan değerlendirmeler şu şekildedir:
6769 SAYILI SMK 6/1 MADDESİ YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMELER
1-Mal/ Hizmet Benzerliği Yönünden Değerlendirme:
Dava konusu “… …” ibareli ve … başvuru numaralı davalı başvurusu, 30, 35, 43 üncü sınıflardaki:
“30. Sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/ lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez
35. sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)
43. sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” alt gruplarındaki mal ve hizmetlerin bulunduğu anlaşılmıştır.
İtiraza ve hükümsüzlüğe dayanak davacı markalarının ise “….” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 05, 09, 30, 32, 35, 38, 41, 42 inci sınıflar arasındaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Mesnet davacı markalarının sayı adedi 28 olup, davacı markalarının seri marka sayılabilecek şekilde olduğu kuşkusuzdur. Davacı markalarının tescilli olduğu sınıflar 05, 09, 30, 32, 35, 38, 41, 42. sınıflar olup, dava konusu markanın tescilli olduğu 30. sınıftaki mallar ile 35. sınıftaki hizmetler yönünden birebir aynıdır.
Sonuç olarak Mahkememizce, çekişme konusu 30 ve 35. Sınıf mal ve hizmetler bakımından SMK md.6/1 kapsamında aynı/benzer/ilişkili olması şartının sağlandığı kanaatine varılmıştır.
2- Görsel, İşitsel ve Anlamsal Benzerlik Değerlendirmesi:
Davaya konu davalı marka başvurusu, beyaz zemin üzerine, mor renkle üstte “…” ibaresi ile altında “…” ibaresinden oluşan kelime markasıdır. Markada herhangi bir kelime unsuru ön plana çıkartılmamakla birlikte her kelimenin ve bu meyanda “…” kelimesinin de bağımsız varlığını koruması karşısında markanın esaslı unsurunun yahut en azından esaslı unsurlarından birisinin “…” olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının dayanak markaları incelenecek olursa; davacı markalarının kimisinin herhangi bir şekil yahut renk unsuru içermeyen kelime markaları olduğu, kimisinin ise şekil ve renk unsuru içerdiği görülmektedir. Markaların tamamında “…”ibaresinin asli unsur olarak yer alması, markaların bu ibare çerçevesinde yaratılması karşısında esaslı unsurlarının “…” olduğu kanaatine varılmıştır.
Benzerlik görsel, işitsel ve anlamsal açıdan değerlendirilir. Markaların benzerliği değerlendirilirken markanın arkasındaki fikir üzerinde de durulmalıdır. …. itiraz kılavuzunun (…) Herhangi bir manası olan markaların kavramsal mukayesesinde ifade bir bütün halinde ele alınmalı tek tek sözcükler üzerinde durulmamalıdır. İki marka arasındaki benzerlik değerlendirmesi,karma markanın sadece bir unsuru alınarak diğer bir markayla karşılaştırılmasından daha fazla anlam taşır. Ancak belli şartlarda bir karma markanın ilgili tüketiciye ilettiği genel izlenimin,markanın bir veya daha fazla unsurunun hâkimiyeti ile sağlanmadığı anlamına gelmez.
Yüksek Mahkeme’nin “…” kararında (…. sayılı ilamı) da işaret edildiği gibi markaların bütünsel olarak ele alınması gerekmekte olup, söz konusu kararda bütünsel inceleme yapılırken belirlenen temel ilkeler şu şekildedir:
1.Asıl unsuru markanın bütünü itibarıyla bıraktığı izlenim, tümüne hâkim olan görünüş ve ayrıcalığını vurgulayan imajda aramak lazımdır.
2.Tespit edilen asıl unsur sözcükten ibaret ise markalarda ortak olarak kullanılan kök kelime ve başvuru sahibinin varsa ilave ettiği ekler belirlenmelidir.
3.Başvuru sahibinin markasındaki mevcut eklentinin başlı başına ayırt edicilik vasfının olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.
Dolayısıyla iltibas ihtimalinin varlığı için önemli olan, önceki markanın, sonraki marka içerisindeki kullanımında bağımsız ayırt edici karakterini koruyup korumadığıdır. İfade etmek gerekir ki markada şekil unsurunun banal ve ayırt edici özelliği olmayan bir şekil olması durumunda sözcük unsurunun ön plana çıkacağı kabul edilmektedir (…. ).
Taraf markalarının görsel açıdan benzer olup olmadığının bir bütün olarak değerlendirilmesinde; davaya konu marka başvurusunda ön plana çıkan unsurun yahut unsurlardan birisinin “…” ibaresi olması, davacıya ait itiraza mesnet markaların esaslı unsurunun “…” olması karşısında markaların görsel olarak benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Anlamsal benzerlik bakımından; davaya konu markaların esas unsurunu oluşturan “…” ibaresinin … sözlüğündeki karşılığının“ Sevilen,güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse,düşman karşıtı” şeklinde belirtildiği anlaşılmıştır. Anılan ibarenin taraf markalarında farklı anlamı olduğuna ilişkin bir düşünce oluşmaması ve savunma da olmaması karşısında Mahkememizce markaların kavramsal olarak benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
İşitsel benzerlik bakımından ise markaların esaslı unsurlarının “…”olması ve okunuşlarının aynı olması karşısında, şüphesiz markalar sesçil benzerlik taşımaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, çekişme konusu mal ve hizmetlerin market,bakkal vb.mecralarda satılan,hemen tüm mecralarda sunulan mal ve hizmetler olması karşısında hitap eden tüketici kitlesinin ortalama seviyede dikkat ve özene sahip tüketiciler olduğu kabul edilmiş; nihayeten markaların bütünsel algısı bakımından benzer olması karşısında çekişme konusu tüm mal ve hizmetler bakımından 6769 sayılı SMK’nın 6/1.maddesi bağlamında iltibas ihtimali bulunduğu kanaatine varılmıştır.
3- SMK 6/5 uyarınca Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Somut dava bakımından davacı, markasının tanınmış marka olduğunu iddia etmiştir. Bu doğrultuda …. ‘nde yapılan araştırmada, anılan ibarenin davacı adına tanınmış marka olarak tescil edildiği görülmüştür.
Öte yandan; davacı markasının tanınmış marka olduğunu kabul eden ilk derece mahkemesinin kararını onayan …. sayılı ilamı da birlikte değerlendirildiğinde; çekişme konusu mal ve hizmetlerin SMK 6/1.madde anlamında iltibas değerlendirilmesi kapsamında, davacı markasının tanınmışlığının,iltibası artıran bir sebep olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-… …’nun … sayılı kararının kısmen iptaline,
3-… sayılı başvuruya konu markanın 30 ve 35.sınıflar yönünden iptaline,
4-Marka tescil edilmediğinden hükümsüzlük talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 189,15 TL bakiye karar harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 25.500,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 3.712,90 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde …. aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/10/2023
Katip …
¸
Hakim ….
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.
Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 172,90.-TL
Posta Masrafı 240,00.-TL
Bilirkişi Ücreti 3.300,00.-TL
Toplam 3.712,90-TL