Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/49 E. 2022/158 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/49 Esas – 2022/158
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/49
KARAR NO : 2022/158

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Tasarım Kararı İptali, Hükümsüzlük
DAVA TARİHİ : 16/01/2019
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2019
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçeleriyle özetle; müvekkili şirketin, oyun ve oyuncak toptan ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, 01.08.2011 tescil tarihli, 2011/04947 tescil numaralı tasarıma sahip olduğunu, … İthalat İhracat Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin, müvekkil şirketin 2011/04947 tescil numaralı tasarımına tecavüz içeren eylemlerde bulunduğunun tespiti için … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulduğunu ve … D. İş Dosyası ile tespit gerçekleştiğini, davalı şirketin işyerinde yapılan delil tespiti neticesinde tanzim edilen bilirkişi raporunda “Davalı şirkete ait dava konusu ürünlerin müvekkili şirket ürünleri ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.” ifadesine yer verildiğini, davalının bilirkişi raporuna herhangi bir itirazda bulunmadığını, huzurdaki dava öncesinde müvekkili tarafından itiraz edilmiş bulunan, kuruma başvurusu yapılan tasarımın başvuru numarasının 2018/01395 olduğunu, delil tespiti yapılan tasarımın tescil numarasının ise 2016/06159 olduğunu, davalının söz konusu tasarım için müvekkili tarafınca delil tespiti yaptırılması ve tecavüz eylemleri nedeniyle dava ikame edilmesi üzerine (Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mah. … E. Dosya) tasarımda ufak değişiklikler yaparak 2018/01395 başvuru numaralı tasarımı tescil ettirmeye çalıştığını, söz konusu değişikliklerin müvekkilinin tasarımı bakımından karşısında yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını sağlamaktan uzak olduğunu, Kurum nezdinde müvekkili tarafınca yapılan 2018/01395 numaralı tasarımın tesciline ilişkin itirazın … sayılı YİDK kararı ile reddine karar verildiğini, söz konusu kararın yeterli inceleme yapılmadan verilmiş olduğunu, müvekkili şirketin 2011/04947 tescil numaralı tasarımı, ince bir çubuk üzerine geçirilmiş yuvarlak bir toptan oluştuğunu, davalının tasarımının da aynı şekilde olduğunu, YİDK’nın, müvekkilinin tasarımı ile davalının tasarımındaki sap ve küreler kısmındaki süslemeleri dikkate alarak her iki tasarımın farklı olduğuna karar verdiğini, tasarıma konu ürünlerin ticari hayatın doğal akışı uyarınca ambalajlı olarak satılmakta olduğunu, davacının tasarımını kullandığı ürünlerin üzerine ambalaj yerleştirildiğinde, müvekkili şirketin ürünü ile arasında hiç bir fark kalmadığını, her iki ürünün de ince bir çubuk üzerine yerleştirilmiş bir top şeklinde satıldığını, dolayısıyla sap ve küre kısmında farklı bir süsleme yer almasının ürünü yeni yapmasının mümkün olmadığını, her iki tasarımın da ince bir çubuğa takılı top şeklinde olduğunu, her iki ürünün de aynı amaçlarla kullanıldığını, her iki ürünün de hitap ettiği tüketici kitlesinin aynı olduğunu, her iki ürünün de çubuk kısmına şeker yerleştirilmekte olduğunu, ürünlerin her ikisinin de paketlenme şeklinin aynı olduğunu, Sayın Mahkemece bu hususlar da gözetilerek her iki tasarımın kullanıldığı sektör ve tüketici kitlesi göz önüne alınarak, belirgin bir farklılık aranması gerektiğini, bu farklılığın bulunmaması halinde Kurum kararının iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin tasarımı ile 2016/06159 başvuru numaralı tasarımlardan 2 numaralı tasarım arasında orta ve bilgili tüketici nezdinde ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, ayrıca tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını da taşımadığını belirterek, TÜRKPATENT, YİDK’nun … sayılı kararının iptaline, … sayı numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; işlem aşamalarını özetlemiş, Kurum nezdinde alınan YİDK kararının hukuka uygun olduğunu, bir tasarım başvurusunun tescil edilip, korunması için yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşıması gerektiğini, mevcut veya mutat tasarımlardan esinlenmek suretiyle yeni bir tasarım yaratmanın mümkün olduğunu, mutat özellikleri olan tasarımlardan hareketle tescili mümkün tasarımlar yaratmanın da nispeten kolay olduğunu, 2018 01395/2 sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen 2011 04947/1 numaralı tasarımın genel izlenim itibariyle farklı olup itiraz konusu tasarımın yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip olduğunu, kıyaslanan tasarımların lolipop formunda olduğunu sap ve küre kısmındaki süslemeler dikkate alınarak tasarımların belirgin biçimde farklı olarak kabul edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalılar vekilinin davalı … İth. İhr. Paz. San. ve Tic. A.Ş. yönünden cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesindeki dava konusu tasarımın sicilden terkini talebi ile açtığı huzurdaki davada davalı olarak müvekkili … İthalat İhracat Pazarlama Sanayi ve Ticaret AŞ’yi göstermesinin hukuki dayanağı olmadığını, huzurda bulunan davaya konu edilen 2018/01395 numaralı tasarımın sahibinin davalı müvekkili olmadığını, müvekkiline açılan davanın husumet yokluğu yönünden usulden reddedilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Gıda San. ve Tic. A.Ş. yönünden cevap dilekçesinde özetle; davacının huzurdaki davayı müvekkiline ikame ederken dava dilekçesinin ekinde … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Değişik İş Dosyasında alınan bilirkişi raporunu sunduğunu, ancak davaya konu edilen müvekkili tasarımı ile bilirkişi raporuna konu edilen tasarımın birbirinden farklı olduğunu, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasına konu edilen tasarımın 2016/06159 tescil numaralı tasarım olduğunu, Kurum nezdinde tasarım sahibi olarak da diğer davalı … İthalat İhracat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin görüldüğünü, halbuki davaya konu edilen tasarımın başvuru numarasının 2018/01395 olduğunu, davacının huzurdaki davaya delil olarak sunduğu … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyasının bilirkişi raporunun davaya esas alınması ve delil olarak kabul edilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin gıda ve şekerleme sektöründe çalıştığını, ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösterdiğini, davaya konu edilen, müvekkilince tescil ettirilen 2018/01395 numaralı tasarımın da müvekkilinin bu alanda tescil ettirmiş olduğu tasarımlardan biri olduğunu, 2018/01395 numaralı tasarım içeriğinde birçok farklı şekerleme ve oyuncak kutusu tasarımı yapıldığını, Kurum tarafından da tescil edilmek için uygun bulunduğunu, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik unsurunu sağladığını,davaya konu 2011/04947 tescil numaralı tasarımları tescil ettirmeden önce de çubuklu şeker formunun dünyanın herhangi bir yerinde kamuoyuna satılması için sunulduğunun davacı tarafından da bilindiğini, ilk ve asıl tasarımın … firması tarafından 1958 yılında “…” markası ile piyasaya sürüldüğünü, ayrıca tasarımını Kurum nezdinde de 2007/05234 tescil no.su ile tescil ettirmiş olduğunu, bu anlamda bakılacak olursa davacının da yeni bir çubuklu şeker formu üretmediğini, … firmasına ait asıl tasarımı taklit ettiğini, nitekim davacının aslında yeni bir tasarım ortaya koymadığını taklidin taklidini tasarladığı iddiasıyla müvekkiline işbu davayı açtığını, davacının yalnızca bahsedilen firmanın sahip olduğu tasarımı Kurum nezdinde kendisinin daha önce tescil ettirmesinden faydalandığını, yenilik unsurunun başlı başına asıl tasarımdan ayrılarak başka bir ürün meydana getirmek değil aksine tasarım yapılırken diğerlerinden farklı olarak yeni unsurlar ekleyebilme ve çıkarabilme ile sağlanan yeni bir tasarım meydana getirmek olduğunu, ayırt ediciliğin, tasarımın kendine özgü yönlerini belirlemek için kullanıldığını, bu özgünlüğün yeni bir tasarım ortaya çıkarılırken, yeni tasarımı esinlenilen tasarımdan farklılaştırdığı ölçüde ayırt edici sayıldığını, müvekkiline ait 2018/01395 tescil numaralı tasarım, her firma ve tasarım sahibi tarafından kullanılan çubuklu şeker formunda olduğunu, her çubuklu şeker formundaki tasarımın birbirinden ayırt edilemeyecek özellikte olmadığını, müvekkilin davaya konu tasarımının, çubuğunun spiral desenli ve siyah renkte, şekerin şeklinin elips, şeker üzerinde dünya şeklini simgeleyen boyamalar olan, şekerin tam ortasında yörüngeye benzer köşeli eliptik bir şerit olan bir tasarıma sahip olduğunu, davacıya ait şekerleme tasarımının ise, çubuğa geçirilmiş top şeker, çubuk kısmı şekilsiz ve düz olan bir tasarıma sahip olduğunu, davacının dava dilekçesinde kendi tasarımını “ince bir çubuk üzerine geçirilmiş yuvarlak bir top” şeklinde tanımlamış olduğunu ancak bu hususun yenilik ve ayırt edicilik unsurları yönünden hiçbir geçerliliğinin olmadığını, yukarıda da bahsedildiği gibi ayırt edicilik unsurunun çubuk üzerine geçirilmiş top olması değil, bu form üzerinde müvekkiline ait olduğunu gösterecek değişiklikler olduğunu, bu özellikler göz önüne alındığında müvekkilinin 2018/01395 numaralı tasarımının, davacının 2011/04947 numaralı tasarımında farklı ve ayırt edicilik unsuruna sahip bir tasarım olduğunun açık olduğunu, davacının müvekkiline ait 2018/01395 tescil numaralı tasarıma bütünüyle itiraz ettiğini YİDK’nın 2018/T-361 sayılı yazısı ile itirazı reddettiğini, müvekkiline ait 2018/01395 tescil numaralı tasarımın tek bir tasarım içermediğini, birden çok ve farklı farklı tasarımları içerisinde bulundurmakta olduğunu, alt numaralara sahip olan bu tasarımların hiçbirinin davacının 2011/04947 tescil numaralı tasarımı ile benzerlik göstermediğini, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyasına konu edilen 2016/06159 tescil numaralı tasarımın diğer davalı … Firmasına ait olduğunu, YİDK’nın vermiş olduğu … sayılı, davacının, müvekkili tasarımının tesciline karşı itirazının reddi kararının yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
ANKARA BAM 20.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI KARARI:
Mahkememizin 29/04/2020 tarih ve 2019/24 esas, 2020/119 karar sayılı davanın reddine dair verilen kararı, Ankara BAM 20.Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamıyla ve özetle;
“…Asıl ve birleşen dava, YİDK tasarım kararı iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Her ne kadar bölge adliye mahkemeleri, hukuki denetimin yanında aynı zamanda maddi vakıa incelemesi de yaparak, tahkikat sonucuna göre yeniden esas hakkında hüküm kurabilir ya da yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde, veyahut kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verebilirse de somut olayda, dosya kapsamında asıl ve birleşen dava bulunmasına rağmen mahkemece, asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmadığından ortada hukuki ve maddi vakıa denetimine elverişli bir hüküm de bulunmamaktadır.
Bu nedenle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
İstinaf kararının neden ve şekline göre, davacı vekili ile birleşen davada davalı Şirket vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir….” gerekçesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı vekiline 16.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 16.01.2019 günü açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Dosya kapsamındaki deliller, tarafların iddia ve savunması ile konunun uzmanlarından oluşturulan kurul tarafından hazırlanan bilirkişi raporu çerçevesinde değerlendirilmiş, buna göre;
Dava konusu 2018/01395-2 sayılı tasarım ile itiraza mesnet 2011/04947-1 nolu tasarımlar bilgilenmiş kullanıcı ve seçenek özgürlüğü kapsamında incelendiğinde;
Bilgilenmiş Kullanıcı:
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımın uygulandığı ürün hakkında belli bir bilgi birikimi olan, ancak bilgi birikimi bir uzmanın bilgi birikimi seviyesinde olmadığı gibi ürünü hiç tanımayan bir kişininki kadar da düşük seviyede olmayan kişidir. Bilgilenmiş kullanıcı kavramı ile bir uzman ifade edilmediği gibi ortalama bir tüketiciden daha üst düzeydeki bir ara veya nihai tüketicinin algılanması gerekmektedir. Bilgilenmiş kullanıcı, dikkatli bir kullanıcıdır. Bilgilenmiş kullanıcının ürünün doğası ve görünümü hakkında bilgi sahibi olması, ürünü daha önce belli bir süre kullanmış olması gerekir.
Uyuşmazlık konusunu oluşturan tasarımlar, çubuklu şeker formundaki şeker ambalajıdır. Belirtilen tasarımlar, şeker ürünleri ile ilgilidir. Dolayısıyla bilgilenmiş kullanıcı kitlesine, bunları satan kişiler, bu ürünlerin satışının gerçekleştirildiği market vb. satış alanlarındaki reyon görevlileri ve bu ürünleri tüketen çocuklar/yetişkinler girmektedir.
Seçenek Özgürlüğü:
Uyuşmazlık konusunu oluşturan ürünler bakımından koruma dışı bir hal olmadığı gözlemlenmiştir. Bu doğrultuda uyuşmazlık konusu bakımından seçenek özgürlüğü alanının belirlenmesi için örnek kabilinden çeşitli görsellere aşağıda yer verilmiştir. Ancak, uyuşmazlık kapsamı özelinde karşılaştırılması gereken ambalajların lolipop şeker tipolojisinde olması ve dava konusu yapılan YİDK kararında bu kıstas üzerinden karşılaştırma yapılarak karar tesis olması nedeniyle özel olarak bu formdaki ambalajlar bakımından seçenek özgürlüğü sınırının belirlenmesi gerekmektedir.
Tipolojik kullanım açısından bir sap ve gövde kısmının bulunması zorunlu olmakla birlikte bu zorunlu unsurların biçimi açısından da seçenek özgürlüğü bulunduğu gözlemlenmiştir.
Belirtilen bu temel kriterlerden hareketle uyuşmazlık konusu tasarımlar karşılaştırıldığında; bilinen lolipop yani saplı şeker tipolojisinde iki tasarımın davaya konu olduğu görülmektedir. Her iki tasarımda da bir çubuk ve küre formlu ana gövde yer almaktadır. Küresel gövdedeki çaplar her iki tasarımda da sabit görünmektedir; yani herhangi bir noktada basıklık bulunmamaktadır. Her iki tasarımda da orta kısımda (çap halkasından) bir birleşme hattı yer almaktadır.
Bu ortak özelliklerin yanında, tasarımlar arasında bazı farklılıklar da mevcuttur. Örneğin davaya mesnet tasarımda küresel gövdenin büyüklüğünün yani çapının sap kısmına oranı, davalı tasarımından daha büyüktür. Bir diğer farklılık ise davalı tasarımının sap kısmının sarmal çizgiler içermesidir. Öte yandan davalı tasarımının küre kısmında yer alan birleşme hattı daha belirgin ve çıkık yapıdadır ve küre yüzeyinde merkezden aşağıya ve yukarıya dış çeperde uzanan ince kabartılı hatla mevcuttur.
Bu kapsamda değerlendirme yapıldığında, yani tasarımların her ikisinin de gerek yurt dışında gerek yurt içinde yıllardır, sıklıkla kullanılan sıradan saplı şeker tipolojisinde oldukları göz önünde bulundurulduğunda, aradaki küçük farklılıklarla ayrışabilecekleri görüşü ortaya çıkmaktadır. Nitekim saplı şeker formu ve mevcuttaki tipoloji, mesnet tasarımda da ilk kez kullanılmış olan unsurlar değildir. Zira bu bakış açısıyla konuya yaklaşıldığında neredeyse lolipop tipolojisindeki tüm saplı küresel şekerlerin/oyuncak şekerlerinin benzer görünümde olacağı kabulü ortaya çıkabilecektir. Bu nedenle, bu unsurlar dışında kalan, yani tasarımcının bu kapsamdaki seçenek özgürlüğüne bakılmış ve belirlenen farklılıkların, davalıya ait tasarımın mesnet tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşulunu sağlaması için yeterli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tasarım başvurusunun tesciline ilişkin Kurum kararının iptali için açılacak davalarda ve bu tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin davalarda, adına tescil yapılan tasarım sahibine davanın yöneltilmesi gerektiği, asıl davada davanın tasarım başvurusu yapmayan ve adına tescil yapılmayan davalı şirkete husumet yöneltilmesi doğru olmadığından davalı … İTHALAT İHRACAT PAZARLAMA SAN. A.Ş. adına açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler neticesinde 2018/01395-2 nolu tasarımın, 2011/04947-1 nolu tasarım karşısında yenilik ve ayırt edici nitelik koşullarını sağladığı, davaya konu … sayılı YİDK kararının yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, asıl davada davalı … İthalat İhracat Pazarlama San. Ve Tic A.Ş. Yönünden husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, davalı TÜRKPATENT aleyhine açılan davanın esastan reddine, Birleşen davanın esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
A-1-Asıl davada davalı … İthalat İhracat Pazarlama San. Ve Tic A.Ş. yönünden husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Davalı TÜRKPATENT aleyhine açılan davanın esastan reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan 44,40 TL peşin alınan harcın düşümü ile 36,30 TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
B-1-Birleşen davanın esastan REDDİNE,
2-Birleşen davada alınması gereken 80,70 TL harçtan 44,40 TL peşin alınan harcın düşümü ile 36,30 TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.2605/2022