Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/480 E. 2023/217 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/480
KARAR NO : 2023/217

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2023
DAVA:
Davacı vekili 25/11/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … Sayılı ve “…” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, … ilanı üzerine müvekkili tarafından … itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak … tarafından reddedildiğini, oysa Müvekkilinin uzun süredir mutfak, banyo, mobilya imalat işiyle uğraşmakta olup, “… …” isimli tescilli markası ile sektörde faaliyet gösterdiğini, … markasının müvekkili adına 20.sınıfta tescilli olduğunu, davalının müvekkilinin markasını ihlal ettiğini, davalı yana … Noterliği’nin 06.01.2021 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilmiş ve tecavüzünü sonlandırmasının ihtar edildiğini, davalının buna rağmen tecavüzünü sonlandırmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine … Soruşturma sayılı dosyası nezdinde suç duyurusunda bulunduklarını, anılan dosyada bilirkişi raporu alındığı ve …nin işyerinde kullandığı markanın müşteki … tarafından tescil edilmiş … tescil numaralı “… ” markası ile çok benzer şekilde kullandığının tespit edildiğini, davalı aleyhinde … … E. Sayılı dosyası nezdinde kamu davası açıldığını ve davalının mahkum edildiğini, davalı aleyhine ayrıca … . Sayılı tecavüz davasının da ikame edildiğini, davalının bu süreçler sonrasında … … … adı ile … sayılı başvuruda bulunduğunu, davalı başvurusuna karşı itirazlarının Kurum tarafından reddedildiğini, davalı markasının müvekkili markası ile benzer olduğunu, davalının daha önce müvekkilinin işyerinde çalıştığını, neredeyse binlerce alternatif var iken … kelimesini ve başvuru yaptığı bu markayı ve logoyu bilinçli tercih ettiğini, davalının kötü niyetinin korunmaması gerektiğini, azıların italik ve fontların aynı olduğu, çatı figürünün aynı olduğu, … kelimesinin aynen alındığı, görsel açıdan ilk bakışta bir benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin 2009 yılından bu yana işletmesinde … adını kullandığını, davalı başvurusunun bu haliyle müvekkili markasının devamı, serisi gibi algılandığını belirterek, … …’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “… …” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … kararının yerinde olduğunu, kurum kararının yerinde olduğunu, davanın reddinin gerektiğini savunduğu görülmektedir beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı taraf vekilince davaya cevap dilekçesinden özetle: Davacı yanın beyanlarının yanıltıcı olduğunu, davacının marka tescilini 07.12.2020 tarihinde aldığını, uzun süredir bu markayı kullanmadığını, davacının öncelikle “…” markasını tescil için başvurmak istediğini ancak bu şekilde tescil alamayacağın öğrenmesi üzerine “… …” olarak yeni bir marka yarattığını ve başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin fiili kullanımlarının bu davanın konusu olmadığını, davacı beyanlarının aksine alınan bilirkişi raporlarında müvekkilinin başvuru konusu ettiği işaret ile davacı yanın markalarının benzer görülmediğini, benzer görülenin kısa bir süre için müvekkili iş yerinde asılı kalan tabelalar olduğunu, … Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda ” … Mutfak Banyo markası ile tescilli … markası arasında ayırt edici esaslı unsurlar olması ile iltibasın oluşmadığı yönünde rapor verildiğini, dava konusu başvuru ile davacı markasının renkleri, yazı puntoları, yazı stilleri, ilk izlenimleri ve hatta şekilleri dahi tamamen birbirinden farklı olduğunu, davacı markasında … … kelimesi öne çıkarken müvekkili markasında … ibaresinin ön planda yer aldığını, müvekkili markasındaki çatı görselinin geri planda olduğunu, markalar arasında yeterli ve belirgin düzeyde farkın mevcut olduğunu, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davanın davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük isteminden ilişkindir. İptali istenen … kararının davacıya 30/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 25/11/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 03/04/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “Dava konusu … sayılı başvuru kapsamındaki 20. Sınıf malların tamamı ile 35. Sınıftaki “alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.” mal ve hizmetler açısından taraf markalarının kapsamlarının aynı ya da benzer olduğu, Rapor kapsamında ayrıntılı olarak açıklanan gerekçeler ile taraf markaları arasında ortalama zeka, dikkat ve seçicilik düzeyindeki tüketiciler nezdinde karıştırılabilecek düzeyde bir benzerlik taşımadıkları, Davacı yanın kötü niyet iddialarının takdirinin Mahkemeye ait olduğu,” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun … sayılı “… …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 20,35 sınıflardaki “20.sınıf: Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar.35.sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … sayılı “… …” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 20 sınıftaki hizmetin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede,araf markaları 20. Sınıftaki malların tamamında birebir aynı emtiaları içerirken başvuruda 35.sınıftaki “alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri.“ hizmetleri ile 35.05 alt grubunda yer alan ve 20. Sınıf malların satışına özgülendiği görülen satış hizmetleri ile ise benzerdir, Benzerliği tespit olunan bu emtialar arasındaki bu ilişkinin işaretler arasında iltibas ihtimali yaratıp yaratmadığı hususunun tespiti, işaretler yönünden bir değerlendirme yapılmaksızın mümkün olmadığından aşağıda markaları oluşturan işaretlerin de ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir, tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “… …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu marka incelendiğinde, “…” şeklindeki markanın …, … ve … renklerin kullanımı ile oluşturulmuş … ve … unsurlarının bir araya getirilmesi ile tasarlanmış bir bileşke marka olduğu görülmüştür. Markanın … renkte ve elips yapılı şematik bir logoda, logonun iç üst kısmında ve … elips ile bileşir şekilde … renkte figüratif bir unsurun kullanımı (davalı tarafça çatı olduğu belirtilen bu unsurun objektif bir bakış açısından ilk anda çatı şeklinde algılanması mümkün görülmemiştir), logonun bütününe hakim ve kalan kelimelerin tamamından büyük şekilde yazılmış “…” ve “…” ibareleri ile logonun iç kısmında ve tali şekilde yazılmış jenerik mahiyetteki “…” ibareleri yer almaktadır. Markanın bütünsel görünümümde “…” ibaresinin hakim unsur olarak kullanıldığı değerlendirilebilir sonucuna varılmıştır. Davacı yanın dayanak markası ise “… … …” şeklinde olup markanın tamamen … renkte tasarlandığı, üst kısmında iki yana doğru uzantıları bulunan bir şeklin kullanıldığı, şeklin sağ uzantısında üste doğru uzanan bir çıkıntının yer aldığı, esasen bu şeklinde dava konusu markada kullanılan … ile tasarımsal açıdan birebir aynı olduğu, dava konusu markada hakim … unsurlarının “… …” ibareleri olduğu, bu söz öbeğinin altında ise jenerik mahiyetteki “mobilya” ibaresinin yer aldığı görülmektedir.
Taraf markalarında yer alan “…” ve “…” ibarelerinin, uyuşmazlık konusu emtialar açısından ayırt edicilikleri bulunan kavramlar oldukları, bu iki kavramın işitsel, görsel ve anlamsal açıdan hiçbir benzerlik ilişkisinde olmadıkları görülmektedir. Markalardaki ortak … unsuru olan “…” kelimesi, ticaret hayatında yaygın kullanımı bulunan bir ibaredir. Bu ibarenin, markasal anlamda münhasır ayırt edici unsur olarak kullanıldığı durumlar ile “… + …” şeklindeki bir tamlama oluşturacak mahiyetteki kullanımını, tüketici algısında aynı kavramları işaret etmeyecektir. Esasen “…” kelimesinin yaygın kullanımı bu ibarenin ayırt ediciliğini halihazırda zayıf kılmaktayken, kelimenin, ayırt ediciliği bulunan başka bir ibarenin devamındaki kullanımında ise (bir tamlama oluşturacak şekilde) kendisinden önce gelen ayırt edici ibareyi tamamlayıcı bir kimliğe bürünerek sahip olduğu düşük düzeydeki kaynak göstermek fonksiyonunu da yitireceği düşünülmektedir. Somut olaydaki kullanımlar itibariyle de “…” ve “… …” şeklindeki tamlamalarda, tüketicinin “…” ibaresine markasal bir vasıf yüklemeyeceği, her iki markanın da münhasır ve yegane ayırt edici unsurlarını “…” ve “…” kelimeleri olarak algılayacağı kanaatine varılmıştır.

Dava konusu markanın “… …” şeklindeki logosu ile davacı yana ait önceki markanın “… … …” şeklindeki logosunun ortak figüratif unsur taşımalarına rağmen bütünsel algıda bu unsurun hakimiyeti ve yine tüketicinin işaretlerin görsel algılarında bu nedenle bir ilişki kurup kurmayacaklarıdır. Her ne kadar taraf markalarında kullanılan … unsurları aynı figürün farklı renkleri (… ve …) ile yaratılmış ise de öncelikli anılan şeklin doğrudan kavramsal ve akılda kalıcısı bir algı yaratmadığı, daha ziyade dekoratif/süsleme amaçlı bir görsel izlenimi verdiği, ortalama zeka düzeyindeki bir tüketicinin bu şekli doğrudan bir ev çatısı olarak algılama ihtimalinin zayıf olacağı, bununla birlikte davacı markasındaki kullanım biçimi ve görsel algıyı uyarıcı yapısı ile dava konusu markadaki kullanımı ve görsel algıyı uyarıcı yapısının aynı olmadığı, dava konusu markada … ve … renkteki baskın tonların arasında kalacak … … renkte ve bütün üzerinde güçlü bir etki doğurmayacak nitelikte kullanıldığı, ilk algıda “a” ve “y” harflerinin üzerindeki konumlandırması nedeniyle bu harflerin bir uzantısıymış izlenimi yarattığı, dolayısıyla bütünsel algılarında birbirinden tamamen uzaklaşmış görsellerin bir unsurunu oluşturan bu ibarenin de tek başına taraf markaları arasında bir iltibas ihtimalinin ortaya çıkması için yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Son olarak davacı yan, davalı tarafın eski çalışanı olduğunu beyan ederek, davalı yanın müvekkili markaları ile bu denli benzer bir logo yaratmasının kötü niyetli olduğunu ileri sürmüş olup dosya kapsamında, taraflar arasında gerçekleştiği görülen sair yargılamalarda, taraflar arasındaki önceye dayalı ilişkinin varlığının inkar edilmemiş olunduğu görülmektedir. Bununla birlikte davalı yanca gerçekleştirilen başvuru, davacı taraf markası ile iltibas yaratacak düzeyde benzer olarak görülmemiştir.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme:
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyet Hususunda Yapılan Değerlendirme:
Somut olayda, davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davacı vekili ile diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.