Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/472 E. 2023/232 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/472 Esas – 2023/232
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/472
KARAR NO : 2023/232

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2023

DAVA:
Davacı vekili 21/11/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … Sayılı ve “…+…”, “… … …”, “… + …”, “… + …”, “… + …”, “… + …”, “… + …” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, …kod numarasını alan başvurunun, … ilanı üzerine müvekkili tarafından … itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak …tarafından reddedildiğini, oysa davacı şirketin başta …, …, … gibi tanınmış markaları olmak üzere mobilyadan, tekstile, kimyadan pazarlamaya, demir-çelikten lojistiğe, enerjiden bilişime kadar birçok alandaki faaliyetlerini sürdüren sektör lideri … bünyesinde yer aldığını; davacı … Mobilya San. Ve Tic. A.Ş.‟nin birçoğu tanınmışlık düzeyinde olan çeşitli markaların ve tasarımların da sahibi olduğunu; davalı tarafın markasının … unsurundan oluştuğunu ve davacının tanınmış … markasın … unsurunun aynen kullanıldığını; bu durumun taraf markaları arasında iltibas tehlikesi oluşturduğunu; tarafların aynı sektörde faaliyette bulunduklarını ve davacının markalarının tanınmışlığının iltibası arttıran bir etki yaratacağını; davacının “…” esas unsurlu markasının … no ile … nezdinde tanınmış marka olarak tescil edildiğini; davacının uzun yıllardır mobilya ve ev tekstili sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu; davalı tarafın kötüniyetli olduğunu ve davalının eyleminin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, … …’nun …sayılı kararın iptali ile dava konusu …başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu marka başvurusu ile davacı adına kayıtlı itiraza mesnet markaların incelemesinde davacı markalarında markasal unsur olarak … ibaresinin ön planda tutulduğunu; bununla birlikte dava konusu markada yer alan … ile davacı markalarında yer alan … unsurunun benzer olmadığını; markaların karşılaştırılmasında bütünsel karşılaştırmanın esas olması hususu dikkate alındığında taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak SMK 6/1 anlamında karıştırılma ve iltibas ihtimaline sebebiyet verecek düzeyde benzerlik bulunmadığını; tanınmışlığa bağlı sonuçların oluşmadığını; kötüniyetin ispat olunmadığını, dava konusu kararın yerinde olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket davaya cevap dilekçesinde özetle, davacının itiraz ettiği işaretin … yılında davalı şirketin kendi logosunda tescil ettirildiğini, davalı şirketin …yıldır aynı logoyu kullandığını ve bu işaret üzerinde hak sahibi olduğunu, davalının son olarak kullandığı markayı … marka başvuru numarası adı altında tescil ettirdiğini, bu markanın, davalının neredeyse … yılından bu yana kullandığı çok eski bir marka olduğunu; bu markanın esaslı unsurlarının davalının ticaret unvanında da yer alan kırmızı renkli 4 adet kasisli çizgiden ibaret olduğunu; davacının davalının … sayılı markasına karşı yaklaşık 9 yıldır herhangi bir yasal başvuruda bulunmadığını, davalının alanında tanınan bir şirket ve … ile çalışmış bir işletme olarak, davacının bundan haber olduğu ve fakat sustuğunun tartışmasız olduğunu; dosyaya sunulan belgelerden görüldüğü üzere dava konusu markanın davalı tarafından … yılından itibaren istikrarlı şekilde ve tüm ticari belgelerde istisnasız kullanıldığını ve halen de aradan geçen …yıl sonra da kullanımına devam edildiğini, davacı …‟in … yılında logo değiştirdiğini ve davalı şirketin logosuna benzer bir logo tercih ettiğini; bir iltibas söz konusu olacak ise bu durumun davalı markasına yönelik olduğunu; davalının söz konusu … üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, dava konusu kararın yerinde olduğunu, taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin oluşmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davanın davalı başvurusu olan …sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan …sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük isteminden ilişkindir. İptali istenen …kararının davacıya 21/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 21/11/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 10/04/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Taraf markalarının benzer olmadığı; davalının marka başvurusunda bulunan 20, 24.sınıf malların tamamı ile 35.sınıf bir kısım yukarıda belirtilen hizmetler yönünden emtia benzerliğinin oluştuğu; taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin oluşmadığı; tanınmışlığa bağlı sonuçların oluşmadığı; eskiye dayalı kullanıma bağlı sonuçların oluşmadığı; kötüniyetin hukuki değerlendirme gerektirmekle Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “…” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun …sayılı “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 03, 05, 17, 20, 21, 24, 26, 35 sınıflarda bir kısım mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise …. sayılı “…+…”, “… … …”, “… + …”, “… + …”, “… + …”, “… + …”, “… + …” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 20, 24, 27 ve 35 sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davalının dava konusu marka başvurusunun kapsamında yer alan 20, 24.sınıf malların tamamı ile 35.sınıf hizmetlerden Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancalar ı, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) yönünden emtia benzerliği koşulunun oluştuğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “…+…”, “… … …”, “… + …”, “… + …”, “… + …”, “… + …”, “… + …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davalı marka başvurusu salt … markası olmakla markaların işitsel ve anlamsal olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Taraf markalarının şekilsel değerlendirmesinde ise, davalının marka başvurusunun kırmızı renkli 4 adet soldan sağa doğru yükselen kasisli çizgiden oluşmaktadır. Davalının marka başvurusunun esaslı unsuru markanın belirtilen yegane … unsurudur.
Davacının adına tescilli markaları ise, “… + …”, “… … …”, “… + …”, “… + …”, “… + …”, “… + …”, “… + …” ibarelerinden oluşmaktadır. Davacının markaları kelime ve … unsurlarından oluşan karma nitelikli markalardır. Davacının markalarında yer alan … unsuru genel olarak üç adet soldan sağa aşağı yönlü sarı kasisli çizgiden oluşmakla davacının… sayılı markasında ayrıca gemi dümeni ve çapası şekilleri de yer almaktadır. Davacının markalarında yer alan kelime unsurlarından … ibaresi ile yine bu ibarenin kısaltılmışının yer aldığı … kelimesi ile oluşturulan kelime kompozisyonlarında bir bütün olarak … ve … ibarelerinin ön planda olduğu açıktır. Dolayısı ile davacının markalarının salt … unsurunun ön planda, esaslı unsur olduğu markalar olduğunu söylemek mümkün değildir. Davacının markalarında yer alan … unsurunun tek başına tanınmışlık seviyesine ulaştığına dair bir delil de dosya kapsamında bulunmamaktadır. Dolayısıyla ayırt edici niteliğinin yüksek olmadığı … unsurundan yola çıkarak markaların benzer bulunması mümkün olmamıştır. Zira davalının marka başvurusunda davacının markasında yer alan kelime unsurları ile çağrışım yapacak veyahut benzer görülebilecek bir kelime unsuru da olmadığı için salt şekilden oluşan davalı marka başvurusu ile davacının karma nitelikteki markaları benzer bulunmamıştır. Kaldı ki markaların değerlendirmesinde markaların parçalara ayrılarak karşılaştırılması mümkün olmadığı gibi global algı dikkate alınacaktır. Davacının markasında yer alan … unsurunun başlı başına tanınmış olduğu veyahut bu şeklin davacı ile özdeşleştiği konusunda herhangi bir delil dosya kapsamında da bulunmamaktadır.
Netice itibariyle dava konusu marka ile itiraza mesnet markaların benzer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Eskiye Dayalı Kullanım İddiası Yönünden Yapılan Değerlendirme:
SMK madde 6/3‟te yer alan düzenlemeler uyarınca başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilmekte veya tescil edilmiş ise hükümsüz kılınabilmektedir. Burada söz konusu olan; tescil edilmeden kullanılan bir marka veya ticarette kullanılan ayırt edici nitelikteki herhangi bir işarettir. Dolayısıyla bu kullanıma dayalı üstün bir hakkın varlığı, işaretin ticaret sırasında kullanılmış olmasına bağlıdır. Ticaret sırasında kullanma, marka hukukuna özgü kullanma suretiyle gerçekleşir.3 Tescilsiz bir işaretin korunmasını sağlayan ve nispi ret nedenine konu teşkil eden durum, işaretin itiraz eden tarafından daha önceki bir tarihten beri kullanılmakta olması ve bu kullanım neticesinde işaret ile kaynağı arasında nispeten bir aidiyet kazandırılmış olmasıdır. Yani, bir markanın tescil başvurusundan önce, bu işaret bir başkası tarafından oluşturulmuş ve kullanma neticesi ayırt edici nitelik kazandırılmışsa, bu hakka dayanarak sonraki tescil engellenebilir. Taraf markaları benzer olmadığı gibi davalının dava konusu marka başvurusunda yer alan şeklin davacı şirket tarafından SMK madde 6/3 koşullarını gerçekleştirecek bir şekilde eskiye dayalı kullanımını ispata yönelik dosya kapsamında delil de bulunmadığından eskiye dayalı kullanıma bağlı sonuçların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık Yönünden Yapılan Değerlendirme:
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyet Yönünden Yapılan Değerlendirme:
Somut olayda, davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1-3-5-9 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,…TL bakiye karar harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,

Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.