Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/471 E. 2023/220 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/471 Esas – 2023/220
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/471
KARAR NO : 2023/220

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2023
DAVA:
Davacı vekili 18/11/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla özetle; müvekkili şirketin …, … sayılı “… …”, “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikte “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, … ilanı üzerine müvekkili tarafından … itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak … tarafından reddine karar verildiğini, oysa dava konusu … başvuru no’lu markanın davacı yana ait dayanak markaların esaslı unsurunu teşkil eden … ibaresinin birebir aynısı olduğunu, davalı markasının herhangi bir ek görsel yahut kelime unsuru içermediğini, taraf markalarının işitsel, anlamsal ve kavramsal olarak birebir aynı olduğunu, davacı markalarının 09, 36 ve 41. sınıftaki ürün ve hizmetler yönünden tescilli olduğunu, dava konusu marka başvurusunun da 35. Sınıf bakımından yapıldığını, dava konusu markanın tescil edilmek istendiği 35.sınıftaki hizmetler; ürün ve hizmetlerin fiziki ve online platformlarda pazarlanması, reklamının yapılması, sergi ve fuarlarda gösterimi amacıyla düzenlenmiş genel kapsamlı bir sınıf olduğunu, ürün ve hizmet markasına sahip kişilerin bu ürün ve hizmetlerin tanıtımını/reklamını yapması, reklam ve tanıtım yapmak üzere online yahut fiziki mecralarda platformlar kurması, sergi ve fuarlar düzenlemesi işin doğası gereği olduğunu, 35 ve 41.sınıftaki hizmetlerin benzer olduğunu, taraf markalarının birebir aynı unsurları ihtiva ettiği ve benzer/ilişkili emtialar yönünden tescil ettirilmek istendiğini, bu durumun tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet vereceğini, davacı … … … Şirketi, …’nin en büyük 3.bankası olduğunu, davacı markalarının tanınmış olduğunu, … ibaresinin davacının yoğun kullanımları neticesinde davacı ile özdeşleştiğini, dava konusu marka başvurusunun tescili halinde davacının yıllardan beri emek vererek ayırt ediciliğe ulaştırdığı markalarının ayırt ediciliğinin zarar göreceğini, davacı markalarının eski tarihe dayanıyor olması sebebiyle dava konusu markanın davacıya ait markaların devamıymış gibi algılanmasına sebebiyet vereceğini ve tanınır ve güvenilir markadan haksız olarak yarar sağlayacağını, dava konusu marka başvurusunun kötüniyetli olduğunu belirterek, …’nun …sayılı kararının iptaline ve … sayılı “…” ibareli markanın tescil edilmi olması halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; SMK 6/1 madde hükmü; başvuru konusu marka ile … markalar arasında başvuru aşaması açısından tarihsel öncelik-sonralık ilişkisinin bulunması, markalar arasında sınıfsal benzerliğin olması ya da markaların aynı veya benzer olması ve markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere halk nezdinde karıştırılma ihtimali bulunması şartlarını ihtiva ettiğini, 6/1 madde hükmüne göre markalar arasında yapılacak benzerlik değerlendirmesinde, madde hükmünde belirtilen şartların kümülatif olarak bulunması arandığını, Kurum tarafından esas alınan sınıflandırma listesine göre markalar arasında sınıf benzerliği olup olmadığı incelendiğinde; davaya konu markanın kapsamında kalan “SINIF KODU: 35 …, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (…) sağlama hizmetleri.” hizmetlerini, davacı … markasının ise 09, 36 ve 41’inci sınıftaki mal ve hizmetleri kapsadığını, markalar arasında sınıf ve mal/hizmet benzerliği bulunmadığını, somut olayda markaların farklı sınıflardaki mal ve hizmetleri kapsaması nedeniyle SMK 6/1 kapsamında aranan şartları sağlamadığını, markalar arasında sınıfsal aynılık ya da benzerlik bulunmadığı için SMK 6/1 hükmünde belirtilen çifte benzerlik şartları sağlanmadığını, markaların kapsadıkları mal/hizmetler açısından sınıf benzerliği bulunmadığından işaret benzerliği incelemesi yapılmasına gerek duyulmadığını, SMK 6/5, 6/9 şartlarının gerçekleşmediğini öne sürerek … kararının usule ve hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalıya usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, …’den davalı şirkete ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgesi getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Davanın, davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan …sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen … kararının davacıya 21/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 18/11/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan12/04/2023 raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu … sayılı marka başvurusu kapsamında kalan 35. Sınıftaki “…” ile davacı yanın önceki başvuru tarihli markaları kapsamında yer alan hizmetler ile benzer/ilişkilendirilebilir oldukları, dava konusu … sayılı markası ile davacıya ait markalar arasında marka işaretleri bakımından ilgili tüketiciler nezdinde, taraf markaları arasında 35. Sınıftaki “…” bakımından ilişkilendirilme ihtimali dâhil karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkacağı, Davacı markalarının tanınmış marka olup olmadığı yahut m. 6/5’te sayılan risklerden en az birisinin gerçekleştirme olasılığının mevcut olup olmadığını ispatı konusunda dosya kapsamında yeterli delil sunulmadığı…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35.sınıftaki “35: …, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (…) sağlama hizmetleri.” hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise …, … sayılı “… …”, “…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 09, 36, 41.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, dava konusu markanın kapsamında yer alan 35. Sınıftaki altı çizili “…” ile davacının önceki tarihli ve tescilli markaları kapsamında yer alan 41. Sınıftaki “Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri” ile benzer/tamamlayıcı olduğu tespit ve kabul edilmiştir
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “… …”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davalı markasının başlangıç harfleri büyük devam harfleri küçük siyah renkte standart yazı karakteri ile yazılmış “…” ibarelerinden oluştuğu, bu ibarelerin tamamının biri diğerine göre vurgulanmaksızın eşit şekilde ve yan yana yazıldığı, düz sözcük markası niteliğinde olduğu, başkaca ilave şekil unsuru içermediği görülmektedir.
Davacı markalarından … nolu markanın, tamamı büyük ve mavi renkte standart yazı karakteri ile yazılmış “…” ibarelerinden oluştuğu, bu ibarelerin üst kısmında 3 adet ve yan yöne bakan kadın silüetinden oluşan, yaprak görselini andıran, mavi renkte logonun yer aldığı görülmektedir. Davacı markalarından … nolu markanın ise aynı şekilde oluşturulduğu, ilave olarak ise “…” ibaresini içerdiği görülmektedir. Davacı yana ait … nezdinde yer alan marka başvuruları incelendiğinde, davacı yanın “…” ibaresini içerir markasını 1997 yılında ilk kez tescil ettirdiği, bu tescilden sonra muhtelif tarihlerde “…” ibaresini ek unsurlarla birlikte yeni marka başvurularına konu ettiği, dolayısıyla “…” ibaresinin çatı marka olarak nitelendirilebileceği, bu ibarenin çatı marka olarak algılanacağı ve ikincil planda kalacağı, … nolu marka bakımından da logo yanında kalan ve ön plana çıkan esas unsurun “…” ibaresi olacağı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen hususlardan anlaşıldığı üzere söz konusu taraf markalarının esas unsurları “…” ibaresidir.
Bu genel tespitler ve somut olay bazında yukarıda ifade edilen görsel, işitsel ve anlamsal unsurların her biri açısından yapılan değerlendirme neticesinde taraf markalarının bütünsel anlamda yarattıkları nihai algılarda aralarında karışıklığa neden olacak düzeyde benzerlik taşıdıkları, “…” ibaresinin her bir markadaki ortak ve münhasıran esas unsur olarak kullanılan kelime olduğu, markalardaki ek sözcük ve şekil unsurlarının bu algıyı ortadan kaldırmadığı ve davalı markası, itiraza … gösterilen davacı markalarının bir serisi, devamı ya da versiyonu olarak düşünülmesi kuvvetle muhtemeldir. Her ne kadar ilgili tüketici kitlesinin niteliği ortalama tüketicinin daha üstünde olsa dahi, makul ölçüde dikkatli, her iki markayı aynı anda görüp detaylarını karşılaştıramayan ve daha önce yararlandığı mal ve hizmetlerle ilgili markanın göz ve kulağında kalan izine dayanarak sonraki ürün ve hizmet tercihinde bulunan tüketicinin, markaları her zaman yan yana görme fırsatı olmayacağından işaretler arasında ilişkilendirilme ihtimali dâhil karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkacağı, neticesinde, dava konusu başvuru kapsamında kalan hizmetlerden 35. Sınıftaki “…“ bakımından taraf markaları arasında iltibas ihtimaline yol açacak düzeyde bir benzerliğin mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık İddiaları Kapsamındaki Değerlendirmeler
6769 s. SMK 6/5 maddesi ise “Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, …’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.” Hükmünü amirdir. Tanınmış marka korunmasında en önemli konunun tanınmışlığın belirlenmesinde izlenilecek yöntem olduğu, her davada tanınmışlık olgusunun o davanın somut özelliklerine göre değerlendirilmesi gerektiği, dolayısıyla her somut olayda tarafların dosyaya sunduğu belgeler, beyanlar ve ihtilafın niteliği, ürünün sunulduğu sektör ve çevre gözetilerek bahsi geçen kriterlerin tespit gerekmektedir.
Tanınmış markalar, tescil kapsamındaki aynı tür mal ve hizmetlerin yanı sıra kural olarak farklı türden mal ve hizmetler yönünden de sahibine koruma sağlar. Böyle bir korumanın varlığı için önceki markanın tanınmışlığının tespit edilmesinin yanı sıra sonraki markanın tanınmış markanın aynısı ya da benzeri olması ve tanınmış markanın yüksek ayırt edicilik karakterine zarar vermesi, itibarına zarar vermesi, tanınmışlığından haksız yarar sağlanması risklerinden de en az birisini gerçekleştirme olasılığının mevcut olduğu yönünde bir kanaate hasıl olması gerekmektedir. Bu nedenle tanınmış marka korumasının şartları incelenirken öncelikle işaretler arasındaki benzerlik ilişkisinin değerlendirilmesi gerekir. Sonraki markanın, tanınmışlığı iddia edilen marka ile aynı, benzer olmaması ya da ilişkilendirilebilir bir benzerlik dahi taşımaması durumunda bir önceki paragrafta bahsi geçen diğer şartlar için herhangi bir inceleme yapılmasına dahi gerek yoktur. Aynı yönde … kararında, toplum zihninde herhangi bir bağlantı kurma durumunun yokluğunda, sonraki markanın kullanılmasının diğer şartların meydana gelmesine neden olmayacağını ifade etmiştir.
Dosyaya sunulan davacı delilleri incelendiğinde ise “…” ibareli markaların kullanımını gösterir web sitesi görselleri, “…” ibareli markanın üzerinde yer aldığı kart görselleri, “…” ibareli markaların kullanımını gösterir reklam filminden alınan ekran görüntüleri, tanıtım videoları, “…” ibareli markanın kullanımına yönelik bilgi içerir evraklar, … arama görselleri, “…” ibaresine yönelik birtakım haber görselleri, sair mecralarda yayımlanan reklamlar ve tanıtım faaliyetlerine ilişkin çeşitli evraklar sunulmuş ise de sunulan bu delillerin tanınmışlık iddialarını somutlaştırır yeterlilikte deliller olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle sunulan bu delillerin davacı yanın yalnızca “…” markalarının tanınmışlığı ispat bakımından yeterli deliller olarak değerlendirilemeyeceği, kaldı ki somut uyuşmazlıkta dava konusu markanın tescilinin, davacı markalarının ayırt edici karakterine zarar vermesi, itibarına zarar vermesi, ayırt edici gücü ve etkileme alanının zayıflaması, tanınmışlığından haksız yarar sağlaması gibi sonuçlara yol açacağını ispatlayacak dosyada başkaca delilin de bulunmadığı, tüm bu nedenlerle kanunun 6/5 düzenlemesindeki koşulların somut olayda meydana gelmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, … …’nun …sayılı kararının 35.sınıf “….” hizmetler yönünden kısmen iptaline, … sayılı markanın 35.sınıf “….” hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-… …’nun …sayılı kararının 35.sınıf “….” hizmetler yönünden kısmen iptaline,
3-… sayılı markanın 35.sınıf “….” hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
5-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Kabul edilen kısım yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine
7-Reddedilen kısım yönünden davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 3.811,90 TL yargılama giderinden payına düşen 1.905,95 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde… aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2023

Katip …

Hakim …

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 172,90.-TL
Posta Masrafı 339,00.-TL
Bilirkişi Masrafı 3.300,00.-TL
Toplam 3.811,90.-TL