Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/456 E. 2022/425 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/456
KARAR NO : 2022/425

DAVA :Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/12/2022
DAVA:
Davacı vekili 29.06.2018 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; … sayılı “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Türk Patent’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin 26.12.1994 tarihinde … Koleksiyon Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. ticaret unvanı ile kurulduğunu, ticaret unvanında yer alan … ibaresini ürettiği emtialar üzerinde kullanarak meşhur ve maruf hale getirdiğini, … ibareli markaların Türkiye’de tescil ettirilmesinin yanında Madrid Protokolü kapsamında da bir çok ülkede tescil ettirildiğini, müvekkilinin … esas unsurlu markalarının yanı sıra … esas unsurunu içeren birçok farklı markasını da tescil ettirdiğini, uzun yıllardır tekstil sektöründe harcadığı emek ve yatırımlarla tanınmış hale geldiğini, müvekkilinin 2001/25615 sayı ile tescilli … markasının 556. sayılı KHK’nın 7/1 (ı) bendi uyarınca TÜRKPATENT nezdinde tanınmış marka olarak tescil edildiğini, müvekkilinin sadece yurt içinde değil, yurt dışında da Ortadoğu, Balkanlar, Rusya ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde 800’den fazla satış noktasına sahip olan tanınırlığı yüksek bir tekstil firması olduğunu, dava konusu “…” ibaresinde asli unsurun “…” ibaresi olduğunu ve “IL” eki getirildiğini, “…” ifadesinin müvekkilinin yurtiçi ve yurtdışında tanınmış olduğu markasının yabancı dildeki karşılığı olduğunu ve aynı anlamı ihtiva ettiğini, bu ayniyetlerin orta düzeydeki tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verme ihtimali bulunduğunu, “…” markasının müvekkillerine ait “…” markası ile aynı şekilde telaffuz edilmesi sebebiyle aralarında sesçil benzerlik olduğum, müvekkilinin markasının tanınmış marka olması sebebiyle, “…” ibaresinin Tescilli olduğu mal ve hizmetler açısından tüketicinin tanınmış markayı çok iyi bilmesi seb îbiyle taraf markaları arasında karıştırılmaya yol açacağını ve haksız kazanca sebep olacağını, müvekkillerinin benzer marka olarak açtıkları davalara ilişkin olarak “….”, ibarelerin Yargıtay 11. Dairesinin farklı tarihlerdeki kararları ile onandığını, dava konusu “…” ibaresinin tescil edilmesi halinde müvekkilinin markasına açık bir tecavüzün gerçekleşeceğini, … ibaresinin müvekkilinin bir alt markası veya seri markası hatta yeni bir ticari işe atıldığı intibaı oluşturacağını belirterek, YİDK’nun 27.04.2018 tarih ve … sayılı kararının iptali ile “…” markasının sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu markaların 6769 sayılı SMK’nın 6. maddesi çerçevesinde karıştırılma ihtimali bulunmadığını, markaların bütün olarak bıraktıkları izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere karıştırılmaya yol açabilecek düzeyde benzer olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin 1999 yılındaı beri Mısır’ın önde gelen iç giyim ve ev giyim markası olduğunu, müvekkilinin Avrupa, Ona Doğu ve Afrika’ya yaptığı ihracatın yanı sıra dağıtım ağının Mısır’da 300’ü aşkın satış noktasını kapsadığını, ürünlerin tamamına yakınını pamuktan üreten müvekkilinin, ürünlerin hammaddesinden esinlenerek … markasını yaratıp bir çok ülkede tescil ettirdiğini, … markasının Ürdün, Yemen, Kuveyt, Tunus, Mısır AB, Fas ve İngiltere’de tescil ettirildiğini ve Türkiye’de de 10.03.2017 tarihinde yaptıkları tescil başvurusunun kabul edilerek … markasının 10.05.2018 tarihinde tescil edildiğini, müvekkilinin Türkiye’de de tescil ettirdiği “… arapça” markasının 2007’den beri birçok ülkede kullanıldığın, … ibaresinin aynı zamanda müvekkilinin ticari unvanı olduğunu, müvekkilinin tamamen özgün olarak oluşturduğu … markasını taşıyan ürünlere ilişkin görsellerin www.cottonilmisr.com adresinde yer aldığını, müvekkilinin … ibareli markası ile davacının … ibareli markalarının kesinlikle benzer olmadığını ve aralarında iltibas ihtimali bulunmadığını, markaların görselleri incelendiğinde ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde markalar arasında karışıklığa yol açacak derecede benzerlik bulunmadığının görüleceğini, davacının tanınmış markasına zarar verileceği ve tanınmış markasından haks ız yarar sağlanacağına ilişkin iddialarının asılsız olduğunu ve zarar durumu ile haksız yararın tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilini … markasını kötüniyetli 3. kişilere karşı birçok ülkede tescil ettirmekte iken, davacının kötüniyete ilişkin iddiasının asılsız olduğunu ve ispat edilmesi gerektiğini, müvekkilinin hitap ettiği tüketici kitlesi gereği müvekkilinin markasının davacı markalarının devamı niteliğinde sanılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın markalarının tanınmış marka olduğuna ilişkin iddiaları sebebiyle de tanınmış markanın tüketiciler nezdinde ayırt edici niteliği bulunduğu için müvekkilinin markası ile davacı markalarının karıştırılma ihtimalinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
ANKARA BAM 20.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI KARARI:
Mahkememizin 04/04/2019 tarih ve … Sayılı kararında davanın reddine dair verilen kararı, Ankara BAM 20.Hukuk Dairesinin 24/12/2020 tarih ve ….K. sayılı ilamıyla ve özetle;
“…Dava, Türkpatent YİDD kararının iptali, hükümsüzlük istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve davalının başvuru markası ile davacının itiraza mesnet markalarının kapsamlarındaki 25. sınıf “koruyucu amaçlı olanlar hariç iç ve dış giysiler, ayak giysileri, baş giysileri” malları aynı ise de, “…” ibaresinin ülkemizde tekstil ürünlerinde kullanılan pamuklu kumaşı ifade ettiği ve 25. sınıf mallarda yaygın şekilde kullanılan, ayırt ediciliği zayıf bir ibare olduğu, davalının başvurusunda kullanılan diğer ibare ve şekillerle davacının itiraza mesnet markalarıyla yeterince farklılaştığı, bu itibarla mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir…” gerekçesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuş;
YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ BOZMASI:
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 12/10/2022 tarih ve …. karar sayılı ilamıyla özetle;
“…Dava, davalının 25.sınıf kapsamında “…” ibareli marka tescil başvurusuna karşı, davacının “…” ibareli ve esas unsurlu markalarını mesnet göstererek yapmış olduğu itirazın nihai olarak reddine ilişkin TürkPatent YİDK’nın 27.04.2018 tarihli ve … sayılı kararının iptali ile diğer davalı markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının 25.sınıftaki ürünler yönünden, başvuru markası ile itiraz gerekçesi markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1.maddesi uyarınca, hedef kitle nezdinde karıştırma ihtimaline yol açacak ölçüde benzerlik olup olmadığı, davacı markalarının tanınmış marka olup olmadığı ve tanınmış ise SMK’nın 6/5.maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği hususlarına ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nın 6/1.maddesi anlamında tescili istenen marka ile tescilli markalar arasında “karıştırılma ihtimaline yol açacak ölçüde benzerlikten” bahsedilmek için üç ayrı ihtimalin varlığı söz konusu olmalıdır. Buna göre;
a) Markalar arasında ayniyet, ürünler arasında benzerlik bulunması,
b) Markaların benzer, ürünlerin aynı olması,
c) Markaların benzer ve ürünler arasında da benzerlik bulunması,
şeklinde üç ayrı ihtimalin varlığı söz konusudur. Görüldüğü üzere karıştırılma ihtimalinin varlığı için çifte benzerlik şartının gerçekleşmesi ve her iki benzerliğin de dikkate alındığı genel izlenim ve değerlendirmeye göre karıştırma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılması gerekmektedir.
Ayrıca 6769 sayılı SMK’nın 6/1.maddesi anlamında markaların karıştırılmasından söz edebilmek için, hedef tüketici kitlesi nezdinde, tescilli marka ile tescil olunmak istenen işaret arasında markayı taşıyan her iki ürünün işletmesel kökeninin aynı veya birbirleriyle bağlantılı (idari-ekonomik) işletmeler tarafından üretilmiş olabileceği noktasında bağlantı kurulması (ilişkilendirilme) ihtimalinin bulunması gerekir. Karıştırılma kavramının varlığı için “somut bir karıştırma” eyleminin varlığı şart olmayıp böyle bir tehlikenin varlığı dahi yeterli olacaktır.
Karıştırma ihtimalinin tespitinde, marka olarak kullanılan ibare ve şekillerin birbirlerine benzerlikleri, bütüncül bir bakış açısıyla görsel, kavramsal ve sesçil açıdan değerlendirilmelidir. Önemli olan bütüncül bir yaklaşım sonucu oluşan genel intibadır. Ayrıca ayırt edicilik algısının ortaya çıkmasında, şekil unsuruna nazaran yazı ve ses unsuru insan zihninde daha yüksek bir iz ve etki bırakacaktır. Çünkü tüketici kitlesi, daha önce gördüğü, satın aldığı veya kullandığı mal veya hizmet markalarını, kendi zihninde bıraktığı, geçmişte kalan iz ve genel intibaya göre değerlendirecektir. Markanın tescilli olduğu emtiaların benzerliği, pazarlandığı coğrafya, hedef kitlenin niteliği, markanın fiilen kullanılıp kullanılmadığı, markayı taşıyan ürünün insan hayatındaki yeri ve önemi, markanın yüksek ayırt edicilik gücü, markanın işlevsel gücü vs. bütüncül yaklaşımda, öncelikle dikkate alınması gereken unsurlardır.
Somut olayda, davacı önceki tescilli “…” ibareli ve esas unsurlu markalarına dayanarak davalı tarafından sonradan tescil edilen “…” markasının hükümsüzlüğünü istemiş olup hükümsüzlüğü istenen davalıya ait sonraki tescilli “…” markası hükümsüzlüğe dayanak gösterilen önceki tarihli davacıya ait “…” ibareli markalar ile aynı sınıflarda tescillidir. Diğer bir ifade ile taraf markaları aynı ve/veya benzer malları kapsamaktadır. Ayrıca, davalı markasına konu emtia ile ana ticari faaliyet konusu giyim eşyaları üretmek ve satmak olan davacının itiraz gerekçesi markasına konu emtialar gözetildiğinde ve anlamsal, görsel ve fonetik yönden değerlendirme yapıldığında, taraf markaları birbirinin aynı ve/veya benzeri ve/veya birbirinin devamı intibaını oluşturacak şekilde benzer olup, SMK’nın 6/1.maddesi hükmü anlamında ortalama tüketiciler tarafından karıştırılma ihtimali ve/veya tehlikesi olduğu ihtimali görülmektedir. Taraf markalarına konu işaretler arasındaki ayniyet dikkate alındığında, giyim eşyaları yönünden “…” markasını gören, bilen, satın alan ortalama tüketici kitlesinin, daha sonra başvuruya konu giyim eşyaları üzerinde … markasını gördüklerinde her iki ticari işletme arasında bağlantı olduğunu her ikisinin de aynı ticari işletme tarafından üretildiği veya satıldığı düşüncesine kapılma ihtimallerinin yüksek olduğu, markanın bu haliyle tanımlayıcı olduğundan söz etmenin mümkün olmadığı, başvuru markasının tesciline dair TÜRKPATENT YİDK kararının yerinde olmadığı kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, İlk derece Mahkekemesince davanın reddine ve bu karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddi doğru olmamış, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir….” gerekçesi ile bozulmuş; usul ve yasaya uygun görülen özetlenen bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “…+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 25.sınıftaki “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler” mallarının bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise “…+şekil”, “…+şekil”, “… axu”, “… srs+ şekil”, “kotonworld”, “…”, “…”, “kotonkids”, “…”, “…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 02 / 04 / 03 / 05 / 06 / 07 / 08 / 09 / 10 / 11 / 12 / 13 / 14 / 15 / 16 / 17 / 18 / 19 /20 / 21 / 22 / 23 / 24 / 25 / 26 / 27 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 / 33 / 34 / 35 / 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 42 / 44 / 45.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir. Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davacının itirazına mesnet 2001/07981, 2011/101027 ve 2011/43340 sayı ile tescilli markaları hariç başvuru kapsamındaki 25.sınıftaki malların itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür/benzer oldukları tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Davacı markalarının esas unsuru özel yazı karakterleriyle yazılmış ve “O” harflerinin pamuk çiçeğini andırır biçimde dört yapraklı bir çiçek figüründen oluştuğu “…” ibaresinden oluşmaktadır. Davacının T/01591 sayılı markasının (ki bu marka TÜRKPATENT tarafından tanınmış marka statüsüne alınmıştır.) pembe ve eflatun tonlarıyla yine özel yazı karakteriyle yazılan … ibaresi ile bu ibarenin üzerinde yer alan dört yapraklı çiçek görselinden oluştuğu görülmektedir. Davalı markası ise, koyı mavi zemin üzerine beyaz harflerle yazılı … ibaresi ile ibarenin altında Arapça yazı karakterlerinden oluşmaktadır.
Somut olayda, davacı önceki tescilli “…” ibareli ve esas unsurlu markalarına dayanarak davalı tarafından sonradan tescil edilen “…” markasının hükümsüzlüğünü istemiş olup hükümsüzlüğü istenen davalıya ait sonraki tescilli “…” markası hükümsüzlüğe dayanak gösterilen önceki tarihli davacıya ait “…” ibareli markalar ile aynı sınıflarda tescillidir. Diğer bir ifade ile taraf markaları aynı ve/veya benzer malları kapsamaktadır. Ayrıca, davalı markasına konu emtia ile ana ticari faaliyet konusu giyim eşyaları üretmek ve satmak olan davacının itiraz gerekçesi markasına konu emtialar gözetildiğinde ve anlamsal, görsel ve fonetik yönden değerlendirme yapıldığında, taraf markaları birbirinin aynı ve/veya benzeri ve/veya birbirinin devamı intibaını oluşturacak şekilde benzer olup, SMK’nın 6/1.maddesi hükmü anlamında ortalama tüketiciler tarafından karıştırılma ihtimali ve/veya tehlikesi olduğu ihtimali görülmektedir. Taraf markalarına konu işaretler arasındaki ayniyet dikkate alındığında, giyim eşyaları yönünden “…” markasını gören, bilen, satın alan ortalama tüketici kitlesinin, daha sonra başvuruya konu giyim eşyaları üzerinde … markasını gördüklerinde her iki ticari işletme arasında bağlantı olduğunu her ikisinin de aynı ticari işletme tarafından üretildiği veya satıldığı düşüncesine kapılma ihtimallerinin yüksek olduğu, markanın bu haliyle tanımlayıcı olduğundan söz etmenin mümkün olmadığı, başvuru markasının tesciline dair TÜRKPATENT YİDK kararının yerinde olmadığı, hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Usul ve yasaya uygun buluna Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … karar sayılın sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, dava konusu marka başvurusu ile davacı markaları arasında iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğu kanaatine varıldığından davanın kabulüne, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRK PATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline,
3-… sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL karar harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.515,21 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 361. Maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/12/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 77,00.-TL
Posta Masrafı 315,51.-TL
Bilirkişi Masrafı 1.800,00.-TL
İstinaf.Kar.Harcı 44,40.-TL
İstinaf Yol.Baş.Harcı 121,30.-TL
Tem. Kar. Harcı 59,30.-TL
Tehiri icra Kar. Harcı 97,70.-TL
Toplam 2.515,21.-TL