Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/432 E. 2023/145 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/432 Esas – 2023/145
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/432
KARAR NO : 2023/145

HAKİM : ….
KATİP : …

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
Av. ….
: 2-…
Av. …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2023
DAVA:
Davacı vekili 21/10/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “…” ibareli markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “en … anı ile başlar” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, …kod numarasını alan başvurunun, … Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından…Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak … tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin 1961 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, …markasının tanınmış marka olduğunu, redde mesnet gösterilen “…” esas unsurlu markaların müvekkilinin piyasada maruf ve tanınır hale getirdiğini, … Kararında marka başvurusunun mavi renkte olduğu ve işbu rengin markaya ayırt edicilik kattığı kanaatine yer verilse de işbu kanaat hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline ait markalarının esaslı unsuru ve markasının “…” ibaresi olduğunu, davalı şirketin marka başvurusunun ise “ ……” ibaresi ile başladığını, aynı ve doğrudan bağlantılı mallar üzerinde tescil edilmek istendiğini, başvurunun 29, 30 ve 33. sınıfta yer alan mallar üzerinde tescil ettirilmek istendiğini, redde mesnet gösterilen markalar ise; 30. Sınıftaki mallar üzerinde tescilli olduğunu, 29. Sınıftaki ürünler ile 30. Sınıftaki ürünlerin benzer olduğunu, müvekkiline ait “…” esas unsurlu markaları 29. Sınıfta da tescilli olduğunu, huzurdaki davada müvekkilinin işbu markalarının da dikkate alınması gerektiğini, tüketici kitlesinin algılama ve dikkat düzeyi düşük bir kitleden oluştuğunu, emtiaların hızlı tüketim mallarından oluştuğunu, günlük tüketilen gıda ürünlerini içerdiğini, seri marka üretimi içerisinde olduğu yanılgısına sahip olunabileceğini, davalının müvekkilinin yoğun kullanımı neticesinde kendi işletmesiyle bütün haline getirdiği, tüketici kitlesinin müvekkili markası olarak bildiği, tanıdığı ve güvendiği “…” ibaresini markasının esaslı unsuru olarak kullanarak müvekkili markalarının bilinirliğinden, tanınırlığından haksız ve hukuka aykırı olarak faydalanmak istediğini, davalının kötü niyetli olduğunu, müvekkili markalarının tanınmışlığından, bilinirliğinden faydalanmak ve haksız kazanç elde etme gayesi içerisinde olduğunu belirterek, … …’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu …başvuru numaralı “en … anı ile başlar” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, 13/03/2023 tarihli dilekçesi ile hükümsüzlük yönünden feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının “…” ibareli başvurusu ile davacı şirkete ait itiraz konusu markanın kavramsal, görsel bakımdan ve bıraktıkları toplu intiba yönünden birbirlerinden farklı olduğunu, Başvuru konusu marka düz yazı stiliyle mavi rengin kullanıldığı 6 kelimeden oluştuğunu, markada anlam bütünlüğü bulunduğunu, İtiraza mesnet markanın ise siyah rengin kullanıldığı iki kelimeden oluşan bir tamlama olduğunu, Davalı markasını okuyan veya gören ortalama dikkate sahip ve her iki işareti yan yana karşılaştırma imkanı olmayan kişinin zihnindeki intiba, davacıya ait markaların bıraktığı intiba ile aynı olmayacağını, Taraf markaları arasında benzerlik bulunmamakla birlikte davacının “…” ibareli markasının tanınmış olmadığını, Davaya konu markanın yasada öngörülen amacına ve kendisinden beklenen iktisadi işlevlerine aykırı amaçlarla yapılmış bir tescil başvurusu olduğu yönünde yeterli kanaate ulaşılamadığını, dava konusu kararın usule ve hukuka uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Davacı vekili 13/03/2023 tarihli dilekçesi ile davalı şirket ile yapılan sulh protokolünü sunmuş, hükümsüzlük talebi yönünden feragat ettikleri anlaşılmıştır.
Dava davalı başvurusu olan …sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali istemine ilişkindir. İptali istenen … kararının davacıya 24/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 21/10/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 20/02/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Davalının başvurusunda yer alan 29. Sınıftaki “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri” malları ile davacının hükümsüzlük talebi yönünden gerekçe sunduğu …tescil numaralı markasında yer alan “Hazır çorbalar ve hazır yemekler. Kuru bakliyat, yani fasulye, bezelye, nohut, mercimek, soya. Kuru bakliyat hariç kurutulmuş, pişirilmiş, konservelenmiş, dondurulmuş sebzeler, yemek pişirmek için sebze suları, Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri; et mamülleri, et hülasaları, et suları, bulyonlar; işlenmiş su ürünleri (yumuşakçalar ve kabuklu hayvanlar); kurutulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, konservelenmiş, dondurulmuş et ürünleri, Patates cipsleri, patates kızartmaları. Tıbbi amaçlı olmayan ve tamamlayıcı gıda maddeleri niteliğindeki perhizle ilgili olan veya olmayan ürünler için bitkisel ve vitamin bazlı ürünler olarak kullanılan proteinler, karbonhidratlar, madensel maddeler, az miktarda bulunan kimyasal elementler, aminoasitler, yağ asitleri , polen müstahzarları. Zeytinler, turşular, Yumurtalar, yumurta tozları, Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin (susam tohumu macunu. Kuruyemişler, kurutulmuş meyveler, pestiller, Konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş meyveler; pekmezler, reçeller, marmelatlar, meyve ezmeleri, kompostolar. Yenilebilir sıvı ve katı yağlar, margarinler, tereyağlar, Süt ve süt ürünleri: Her türlü süt, beyaz peynirler, kaşar peynirler, yoğurt, ayran, kaymak, krema, krem şanti, süttozu, kefir, süt oranı fazla sütlü içecekler, meyveli sütler, meyveli yoğurtlar, kımız, süt ve süt ürünlerinden (süt oranı fazla) tatlılar. Jöleler, jelatinler” mallarının aynı, aynı tür olduğu; Davalının başvurusunda yer alan 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” emtiaları ile davacının … İptali yönünden gerekçe gösterdiği … tescil numaralı markasında yer alan 30. Sınıf ürünler ile Hükümsüzlük talebi yönünden gerekçe gösterdiği …tescil numaralı markasında yer alan 30.sınıftaki “Sakızlar, Dondurmalar, buz kremler, yenilebilir buzlar, Tuz, Pirinç, bulgur, keşkek, yarmalar, gıdalar için malt, Şekerlemeler, lokumlar, helvalar, pişmaniyeler, donmuş yoğurt (şekerleme), çikolatalar, çikolata ürünleri, çikolata veya şekerle kaplanmış ürünler, yılbaşı ağacı süsü olarak şekerli ve çikolatalı ürünler, çikolata esaslı içecekler, Çaylar, buzlu çaylar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Her türlü un, irmikler, nişastalar, Mayalar, kabartma tozları, vanilyalar; ekmeğin formunu, rengini iyileştirici, bayatlama süresini geciktirici doğal maddeler. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler: Ketçaplar, mayonezler, hardallar, limon suları, soslar, salata sosları, salçalar, sirkeler, yiyecekler ve içecekler için koku vericiler (aromalar), baharatlar. Bal, arı sütü, propolis, Pudingler, kazandibi, sütlaç, sup, muhallebiler, aşureler. Baklavalar, şöbiyet , tulumba tatlıları, bülbül yuvaları, Bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler, Ekmekler, pideler , pizzalar, lahmacunlar. Hububat (tahıl) ve undan mamül çerezler, patlamış mısır, mısır gevrekleri, yulaf ezmeleri, kahvaltılık hububat, Tapyoka, sago. Kahve, kakao, suni kahve, moka (kahve), kahve yerine geçen maddeler, kahve veya kakao esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler” mallarının aynı, aynı tür ve benzer nitelikli emtialar olduğu, davalıya ait marka ile davacının … İptali ve Hükümsüzlük Talebine konu mesnet markaları arasında bütüncül değerlendirme sonucunda marka ve işaretler arasında ilişkilendirme de dâhil karıştırılma/benzerlik ihtimalinin bulunmadığı, davacının hükümsüzlük talebinde ileri sürdüğü tanınmışlık düzeyine ilişkin iddiaları bakımından dava konusu marka ile ilgili bir tescil engelinden söz edilemeyeceği…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun …başvuru numaralı “en … anı ile başlar” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29, 30, 33.sınıftaki ” 29.Sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.Sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez 33.Sınıf: Alkollü içecekler (biralar hariç): Şaraplar, rakılar, viskiler, likörler, alkol içeren kokteyller. ” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise … sayılı ve “…” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 05, 29, 30. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davalının başvurusunda yer alan 30. Sınıftaki “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez” emtiaları ile davacının … İptali yönünden gerekçe gösterdiği … tescil numaralı markasında yer alan 30. Sınıf ürünlerin aynı/aynı tür/ benzer olduğu tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış …başvuru numaralı “en … anı ile başlar” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların standart karekterle yazılı … sayılı ve “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Somut olayın özelliklerine göre, yapılan karşılaştırmada, işitsel, görsel veya anlamsal benzerliklerden bir ya da birkaçının önemi ön plana çıkabilir. Yapılacak değerlendirme sonucunda anılan benzerliklerden herhangi birinin varlığı ortaya çıkıyorsa ve bu benzerlik markanın bütününü etkiler mahiyette ise, mal / hizmet benzerliği de dikkate alınarak, karıştırma ihtimalinin mevcudiyeti kabul edilebilir.
Şekil ve sözcükten oluşan karma markalarda karıştırılma ihtimali bakımından sözcüğe ağırlık verilmesi gerekmektedir. Zira sözcük markaları hem sözle hem yazı ile kolayca ifade edilmektedir. Bununla birlikte eğer markadaki şekil unsuru ön plana çıkıyor ise değerlendirme buna göre yapılır. Şekil unsurunun ön plana çıktığının kabul edilebilmesi için de karma markadaki şeklin, ortalama tüketici nezdinde sözcükten daha belirgin bir izlenim bırakması gereklidir. Kelime markalarında ise, kelimenin yazım şekli değil kelimenin kendisi korunmaktadır. Bu nedenle, kelimenin büyük ya da küçük harfle ya da farklı yazım karakterinde yazılmış olmasının incelemeye etkisi yoktur. Kelime markalarında görsel değerlendirme; kelimenin uzunluğu/kısalığı, harf sayısı, harflerin dizilimi, kelime sayısı ve işaretlerin yapısı gözetilerek yapılmalıdır. Esasen taraf markalarının slogan markası olduğu anlaşılmaktadır. Slogan markaları birkaç sözcükten oluşan kısa cümleler, kısa söz dizinleridir. Sloganlar genellikle ürünlerin promosyonu için kullanıldıklarından bunların çoğu tüketiciler tarafından bir işletmenin ayırt edici işareti olarak algılanmazlar. Ayırt edici olmaları koşulu ile sloganların da marka olarak tescilleri mümkündür. Bunun için sloganın yaratıcılık içermesi ve alışılmışın dışında kelime kombinasyonlarından oluşmadı, hitap ettiği ilgili toplum kesiminde bir marka algılaması yaratması, klişe olmayıp bir işletme ile bağlantı kurulabilmesi gereklidir.
Bu kapsamda davalının markası mavi renkle düz yazı şeklinde oluşturulmuş “en … anı ile başlar” ibaresinden oluşmaktadır. Davacının markaları da yine düz yazı şeklinde siyah renkle “…” ibaresinden oluşmaktadır.
İşitsel benzerlik değerlendirmesinde dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi sözcüklerin ilk heceleri, ilk sesleridir. Buna göre davalı başvurusu “…” şeklinde telaffuz edilirken davacı markaları da “ …” şeklinde telaffuz edilmektedir.
Anlamsal benzerlik, iki markanın ortalama tüketici nezdinde, bu kişilerin zihinlerinde bıraktıkları iz ve imaj bakımından söz konusu olabilmektedir. Bir markanın tüketicisinin zihninde bırakacağı iz anlam karşılığı ile olabilmektedir. Taraflar arasında çekişme konusu olan ibare “…” sözcük grubudur. Markalarda yer alan “güzel” ibresi “Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran” anlamına gelmektedir. Markalarda ortak olarak yer alan “an” ise “zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika” anlamına gelmektedir. Esasen güzel an “unutulmayacak değerli bir anı” veya “bir kimseyi yaptığı, faaliyette bulunduğu yahut yediği, içtiği, deneyimlediği bir şeyden mutlu eden, keyif veren an” ve bunun gibi anlamlara gelmektedir. Dolayısıyla tescil/başvuru kapsamında yer alan mal ve hizmetler yönünden ürün veya hizmetin sunulmasında tüketicinin güzel bir anı deneyimleyeceği şeklinde bir anlama haiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Esasen bu slogan markalarının sunulan ürünlere yönelik amaç ve niteliği gösterdiği, bu ürünü alan tüketicinin keyif alacağına, mutlu olacağına işaret ettiği, fakat markaların tamamen farklı bir kompozisyonda bulunduğu, ortak olduğu iddia edilen “…” unsurlarının tek başına yüksek ayırt edicilik taşımadığı düşünülmektedir.
Gerek öğreti, gerekse … uygulamaları, markaların ayırt edicilik vasfı taşıyıp taşımadığına büyük önem atfetmektedir. Bu önem, markalardaki tanımlayıcı ve jenerik unsurların değerlendirme dışı bırakılacak olmasından ileri gelmektedir. Diğer bir değişle, “Markadaki ayırt edici olmayan unsurlar, karıştırma ihtimali bakımından dikkate alınmazlar.”
…Mahkemesi (…) birçok kararında, çok unsurlu markalar bakımından karıştırma ihtimalinin mevcut olup olmadığı konusundaki değerlendirmenin, jenerik ve tanımlayıcı unsurların bir yana bırakılarak, markaların ayırt edici unsurlarına göre yapılması gerektiğinin altını çizmektedir. “Ortalama müşteri karma markadaki tasviri kısmı ayırt edici, baskın bir unsur olarak değerlendirmez. Markanın özgün kısımları müşterinin daha fazla dikkatini çekecektir. (…). (…)
…’ne bağlı marka ofisleri tarafından 02.10.2014 tarihinde kabul edilen “Nispi Ret Nedenlerine İlişkin Ortak Uygulama Hakkında Ortak İletişim – Karıştırılma İhtimali (Ayırt edici olmayan/zayıf bileşenlerin etkisi)” konulu Ortak Uygulama Kılavuzu’nun 5.3 maddesinde “Ortak bileşenler düşük seviyede ayırt edicilik taşıyorsa, karıştırılma ihtimali üzerindeki etkisini belirlemek” başlığı altında şu değerlendirmeler yapılmıştır: Markalar düşük seviyede ayırt ediciliği olan bir unsuru paylaşıyorsa, karıştırılma ihtimali değerlendirmesinde örtüşmeyen bileşenlerin markaların genel izlenimi üzerindeki etkisine odaklanılacaktır. Örtüşmeyen bileşenlerin benzerlikleri/farklılıkları ve ayırt edicilikleri ele alınacaktır. Düşük seviyede ayırt ediciliği olan bir unsurun örtüşmesi, normalde kendiliğinden karıştırılma ihtimaline yol açmaz.
Ancak, şu durumlarda karıştırılma ihtimali olabilir: Diğer bileşenler daha düşük (ya da eşit derecede düşük) seviyede ayırt ediciliğe sahiptir veya belirgin olmayan görsel etkiye sahiptir ve markaların genel izlenimi benzerdir veya Markaların genel izlenimi son derece benzer ya da aynıdır.
Bu kapsamda, markalar arasında iltibas bulunup bulunmadığı belirlenirken, daha önce tescil edilmiş olan markanın başlangıçtaki ayırt edici gücü göz önüne alınır; bu etki zayıf ise, tescili istenen ikinci markada ufak bazı değişikliklerin yapılması yeterlidir. Şu halde, kural olarak, bir tanıtma işaretinin ayırt edici gücü ne kadar fazla ise, ona sağlanan koruma da o kadar kapsamlı ve geniş olacaktır. Bu çerçevede, bir ürünü belirtmek için zorunlu olan sözcükler (tanıtma işaretleri), jenerik sözcükler ve tasviri sözcükler, ayırt edici bir niteliğe sahip olmadıklarından marka olarak tescil edilemezler. Fakat bunları çağrıştıran sözcüklerin marka olarak tescil edilmesi mümkün olabilir. Ancak, böyle “zayıf” bir marka seçen kimse bunun sonuçlarına da katlanmak, yani o markanın, normalde iltibas teşkil edebilecek benzerlerinin başkası tarafından kullanılmasına katlanmak zorundadır.
Açıklanan hususlar doğrultusunda yapılan değerlendirmede, dava konusu “güzel anı/anılar” kelimeleri halk nezdinde sıkça kullanılan ve bahsedildiği üzere ortalama tüketicilerin zihninde bıraktıkları iz ve imaj bakımından ürün ve hizmetin alınması neticesinde güzel, mutlu bir zaman geçirildiği/geçirileceği” algısı yaratmakta, bu izlenimi uyandırmaktadır. Dolayısıyla son derece sıradan ve potansiyel müşteride markasal bir algı yaratmaktan ziyade, bir reklam sloganı izlenimi veren övücü bir ibare olduğu, bu sözcüğün ayırt ediciliğinin düşük bulunduğu, dolayısıyla anılan sözcüklerin başkaları tarafından kullanımının engellenemeyeceği, herkesin kullanımına açık, günlük ve ticaret yaşamında yaygın olarak kullanılan slogan olduğu tespit edilmiştir. Başvurudaki “…” ibaresinin “anı” kelimesini betimleyen ve ona vurgu yapan “…” tabirinden oluştuğu, davalı markasındaki “…” sözcük grubunun devamında yer alan “anı ile başlar” sözcük grubunun davacı markalarından farklılaşmaya yeterli olduğu anlaşılmakla dikkat ve özen düzeyi ortalama olan tüketici kesiminin de marka/işaretlerin bütüncül değerlendirmesinde farklılıkları aşikâr olarak değerlendirebilecek olması nedeniyle benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı, bu sebeple … iptali koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, … …’nun … sayılı kararının iptali talebi ilişkin davanın reddine, …sayılı markanın hükümsüzlük talebine ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-… …’nun … sayılı kararının iptali talebi ilişkin davanın REDDİNE,
2-…sayılı markanın hükümsüzlük talebine ilişkin davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
3-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-… iptali davasının reddi yönünden … kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı ile davalı şirket arasında yapılan sulh protokolünde karşılıklı olarak vekalet ücretinden feragat ettiklerinden, davalı şirkete vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/04/2023

Katip …

Hakim …

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.