Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/428 E. 2023/256 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/428 Esas – 2023/256
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/428
KARAR NO : 2023/256

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 18/10/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/07/2023
DAVA:
Davacı vekili 18/10/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin … nezdinde … sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun … resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin … sayılı ve “…….” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kısmen kabulüne karar verilerek başvurunun kısmen reddedildiğini, bu karara karşı davalının yeniden inceleme taleplerinin … … sayılı …kararı ile nihai olarak kısmen kabulüne karar verilerek 36. Sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin başvuru kapsamından çıkartıldığını, oysa müvekkilinin markası ile davalı firmanın markalarının benzer olmaması nedeniyle iş bu dava konusu …kararının yerinde olmadığını, taraf markalarının arasında bağlantı kurmasına neden olacak görsel, işitsel, kavramsal ve yazılış itibariyle herhangi bir benzerliğin bulunmadığını, her iki grup faaliyetinin de orta düzey ve daha bilinçli uzman tüketiciye hitap etmesi nedeniyle tüketicilerin markaları karıştırmalarının mümkün görünmediğini. davalı firmanın faaliyet alanı olmamasına rağmen müvekkili firmanın başvurusunu takiben 36. Sınıf hizmetler bakımından marka başvurusu yapmasının iyi niyetli bir yaklaşım olmadığını, davalının itiraza dayanak gösterilen markaya ait faaliyet alanının kendi web sayfalarında da açıkça görüldüğü “……” olarak tanımlandığını ve müvekkili firmanın bu alanda herhangi bir faaliyeti bulunmadığını, Müvekkili şirketin holding seviyesinde ve kendi alanında itibarlı bir firma olduğu dikkate alındığında, müvekkilinin bambaşka bir sektörde faaliyet gösteren davalı şirketin markaları ile bağlantı/ilişkilendirilme kurmayı amaçlamasının ve onun ticari itibarından haksız menfaat elde etmeyi hedeflemesinin düşünülemeyeceğini, markaları bütünsel olarak ve tüm unsurları ile birlikte değerlendirmeksizin davalı şirketin itirazını kabul eden davalı kurumun kısmi ret kararının haksız olduğunu belirterek, …’nun … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başvuru markasının “…” ibaresinden, başvurunun kısmi reddine … markaların ise “…”, “…”, “… …” ibarelerinden oluştuğunu, Markaların esas unsurlarına bakıldığında her iki markada yer alan harflerin hemen hemen birbirinin aynısı olup (… – …), genel görünümleri itibariyle karıştırılma ihtimaline neden olacak şekilde benzer olduğunu, Başvuru markasında ayırt ediciliğe katkı sağlayabilecek derecede farklı/güçlü unsurların da mevcut olmadığını, Aynı tür mallar üzerinde ortalama dikkate sahip tüketiciler nezdinde iki markayı birbirinden yeterince ayırt etme niteliğinin bulunmadığını ve başvuru ile itiraza dayanak markalar arasında bağlantı kurulması ihtimali dâhil, karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, diğer taraftan ibarelerin benzerliği ile birlikte, başvuru markasının kapsamındaki bir kısım mal/hizmetler ile redde … markaların kapsamındaki bulunan mal/hizmetlerle aynı/benzer nitelikte olduğunu, dolayısıyla “markaların kapsadıkları hizmetlerin aynı/benzer olması” koşulu da mezkur markalar açısından gerçekleştiğinden, söz konusu markalar bakımından. 6/1 md. uyarınca karıştırma ihtimaline ilişkin koşulların gerçekleştiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2006 yılında kurulduğu günden günümüze, … markası ve ticaret unvanı ile farklı özelleştirilebilir kurumsal çözümler sunan küresel bir teknoloji sağlayıcısı olarak faaliyet gösterdiğini, Müvekkilinin e-ticaret platformları ve nihayetinde … markası ile müşterilerine özel vermiş olduğu hizmet sonucunda sektöründe bilinen ve hatırı sayılır bir üne kavuştuğunu, davalı tarafça 16.09.2020 tarihli başvuru ile ilgili tebliğin 35 ve 36 Sınıflarında yer alan hizmetler için … numaralı … marka başvurusunun ilanına müvekkilinin … markaları … alınarak itiraz edildiğini, İtiraz üzerine taraf markalarının … tarafından benzer /iltibas içinde görülerek dava konusu … sayılı … marka başvurusundan, 35. Sınıftaki hizmetlerin çıkartılmasına karar verildiğini, Bu karara karşı müvekkil adına yapılan ikinci itirazın da 36. Sınıfta yer alan bir takım hizmetler için (…, … ve …., ….. … DIŞINDA KALAN) kabul edilerek, marka başvurusundan bu hizmetlerin de çıkartılmasına karar verildiğini, Müvekkilinin öteden beri ticaret unvanı da olan ve tüm ticari faaliyetlerinde aktif olarak kullandığı markası ve tanıtıcı işareti olan … ibaresinin tamamen yaratılmış ve sahibinin hususiyetini taşır, oldukça özgün, fantezi bir marka olduğunu ve bu kelimenin bir anlamı olmadığını, dava konusu … markasının, müvekkili … markasının ilk 5 harfini aynen içerdiğini ve markaların neredeyse aynı olduğunu, Markalar arasındaki tek farkın markanın sonundaki … harfinin noksanlığı olduğunu ve farklılığın markaların bütününde fark yaratmaya yeterli olamayacağını, Davacının iddialarının aksine, ihtilaf konusu markaların iltibas düzeyini de aşar biçimde, bütünsel ve fonetik olarak da ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarını, İnternet arama motoruna, müvekkili … markasına yönelik yapılan arama sonuçlarında, davalı … … ve … marka kullanımlarının öncelikli olarak çıktığını, Müvekkili markasına yönelik arama yapmak isteyen müşteriler için basit bir aramada dahi taraf markalarının rahatlıkla karıştırıldığını, Müvekkili markasının 6/5 maddesinin de hukuki korumasından faydalanacağını ve ayrıca davacının, müvekkili markalarından ve marka gücünden haberdar olmama gibi bir imkanının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu … …’nun … sayılı kararı ile davacıya ait kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Mahkememizin 08/06/2023 tarihli duruşmasında hüküm sonucu tefhim edilmiş olup, gerekçeli karar yazılmadan hüküm sonucunu tefhim eden Hâkim … vefat etmiştir. … ‘nın 23/06/2023 tarih .. sayılı görevlendirme yazısı ile; gerekçeli kararı yazılamayan iş bu dosyanın … Mahkemesi Hakimi … tarafından yazılması uygun görülmüştür. Bu nedenle iş bu gerekçeli karar; 6100 sayılı HMK m.299 hükmü uyarınca, tefhim edilen hükme uygun olarak Hâkim … tarafından yazılarak imzalanmıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davanın davacı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali isteminden ilişkindir. …kararının davacı başvuru sahibine 19/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 18/10/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 22/03/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu … sayılı “…” ibareli markanın, davalı yanın … sayılı ve markaları ile 35. Sınıf tüm hizmetler ve 36. Sınıf ilişkili olarak değerlendirilen “…; …” bakımından benzer olduğu ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, Dava konusu 18.08.2022 tarih ve … sayılı …kararının benzer bulunmayan hizmetler bakımından iptali şartlarının oluştuğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “….” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamından çıkartılan 36. sınıftaki “36 Finansal ve parasal hizmetler. Finansal hizmetler, yani, uluslararası vadeli işlem ticareti, döviz alım satım ve danışmanlığı; …bilgisayar ağı vasıtasıyla çevrimiçi döviz ticareti, işlemleri ve benzeri bilgiler verme, çevrimiçi kaldıraçtı finansal işlemler, temelinde döviz kurları, ticari mallar, hisseler, indeksler, ileri tarihli işlemler ve diğer finansal varlıklar olabilecek türev araçlarında çevrimiçi işlem hizmeti verme; çevrimiçi opsiyon işlemleri, çevrimiçi bankacılık; banka kartı hizmetleri; kredi kartı vermek; para transferi hizmetler; finansal bilgi verme; yukarıdaki hizmetlere ilişkin olarak bilgilendirme, tavsiye ve danışma hizmetleri. Bankacılık hizmetleri, yatırım bankacılığı hizmetleri, yatırım bankacılığı tavsiye ve danışmanlık hizmetleri , Bankacılık hizmetlerinden; Otomatik makinalarla para ödeme hizmeti bankacılık hizmetleri, finansal yönetim hizmetleri, finansal analiz hizmetleri, finansal sponsorluk hizmetleri, finansal takas hizmetleri, finansal takas odası hizmetleri, finansal değer biçme hizmetleri (bankacılık), finansal konularda bilgilendirme hizmetleri, … (mal satın alma-alacak toplama organizasyonları) hizmetleri, borç toplama acentaları hizmetleri, çek onay hizmetleri (çeklerin incelenmesi-çeklerin geçerliliğinin soruşturulması), seyahat çekleri düzenleme hizmetleri, elektronik fon transfer hizmetleri, leasing (finansal kiralama) hizmetleri, gayrimenkullerin finansal kiralanması (leasing) hizmetleri, kefalet hizmetleri, kefalet senedi (mektubu) hizmetleri, menkul kıymetler komisyonculuğu hizmetleri, kredi kartı hizmetleri, kredi kartı verme hizmetleri, taksitle alışveriş kartları düzenleme hizmetleri, tasarruf bankacılığı hizmetleri, para değişim hizmetleri, yardım amaçlı fon oluşturma hizmetleri, ipotek bankacılığı hizmetleri, rehin karşılığı borç hizmetleri, yeddi emin hizmetleri, mutemetlik hizmetleri, kira toplama hizmetleri, emekli maaşlarının ödenmesi hizmetleri, nakit temin etme hizmetleri; finansal yönetim hizmetleri ; finansal analiz ve danışmanlık hizmetleri; finansal bilgi temin etme hizmetleri; simsarlık hizmetleri; sermaye yatırım hizmetleri; şirket finansmanı hizmetleri; tasarruf ve yatırım hizmetleri; kredi ve borç temin etme hizmetleri; kredi idaresi hizmetleri; yatırım yönetimi ve tavsiyede bulunma hizmetleri; tröst ve fon yönetimi hizmetleri; emniyet kasası ve güvenlik kasası hizmetleri; bankacılık ve finansal konuların organizasyonu, yönetimi ve kontrolü hizmetleri; bankacılık, finansal ve yatırım konularında danışmanlık hizmetleri; …; bir bilgisayar veri tabanı veya internet üzerinden çevrim içi olarak temin edilen bankacılık, finans,yatırım, …; ev bankacılığı; ve internet bankacılığı; çeşitli ülkelerde ticaret finansmanı içeren veya bununla ilgili hizmetler (dolar bazlı ülke bağımsız menkul kıymetleri; ülke paraları bazlı hazine bonoları, ülkelere ait borcu kanıtlayan sabit obligasyonlar, ülke lehtarlar adına borç sendikasyonları veya ülke varlıklarının satışı veya satın alınması hariçtir)” mal ve hizmetlerden oluştuğu, itiraza … markaların “…”, “…”, “… …” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 09, 35, 38, 41, 42 sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davalı taraf markalarının 36. Sınıf hizmetler bakımından tescilli olmadığı ancak davacı marka başvurusu kapsamında bulunan 36. Sınıf “…; …” ile davalı markalarının tescilli olduğu 35. Sınıf “ İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik” hizmetlerinin yakın ve ilişkili olduğu değerlendirilmektedir. Bunun haricinde kalan sair davaya konu hizmetler ile itiraza … markaların kapsamlarında yer alan emtialar arasında ise benzerlik bulunmamaktadır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…”, “…”, “… …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davacı tarafa ait “…” ibareli marka, …bir zemin üzerine …harflerle yazılım … ibaresinden oluşan kelime markasıdır.
Davalı yanın itiraza gerekçe “… ibareli markaları ise gri harflerle yazılmış “…” ibaresi ve bu ibarenin altında …ortasından “…” yazısının geçtiği …köşeli “…” harfinden oluşan kelime şekil markalarıdır. Davalının diğer markası ise “… … …” …bir zemin üzerine … baş harfleri büyük diğer harfleri küçük “…”, “…” ve “…” ibarelerinin birleşmesinden oluşan kelime markasıdır. Davalı markalarının üzerinde durulan esas unsurunun “…” ibaresi olduğu görülmektedir.
Söz konusu markalar görsel olarak incelendiğinde davacı markasının …renkte davalı markalarının ise …renkte tasarlanması ve şekil unsuru barındırması nedeniyle taraf markalarının görsel olarak benzer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraf markaları anlamsal olarak karşılaştırıldığında, davacının “…” markasının bir anlamının olmadığı, davalının “…” esas unsurlu markasının … “…” anlamına gelen … bir sözcük olduğu anlaşılmaktadır. Ancak söz konusu “…” kelimesi … yaygın olarak kullanılan bir kelime olmadığı için tüketicilerin bu kelimenin … anlamını bilmeleri beklenemez. Bu bağlamda kelimelerin anlamı olmayan özgün kelimeler olarak görülmesi ve ilgili sınıflarca da bir anlam ifade etmediği sonucuna varılarak, taraf markalarının anlamsal olarak karıştırılabileceği kanaatine varılmıştır.
Söz konusu markalar işitsel olarak karşılaştırıldığında ise davacının … ibareli markası ile davalının … esas unsurlu markalarının ilk beş harfinin aynı olduğu, davacı markasının sonuna “…” harfi eklenmesi ile davalının markalarının oluştuğu markalarda vurgunun ve tüketicinin dikkatinin ilk hece ve kelimede olması nedeniyle taraf markalarının işitsel olarak benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak taraf markalarının bütün halinde yapılan benzerlik değerlendirmesinde her ne kadar taraf markaları görsel olarak benzer olmasa da markalarda kullanılan şekillerin ve ek ibare olan “…” harfi detaylarındaki farklılığı hatırda tutamayacak olan tüketiciler nezdinde, güçlü işitsel benzerlik de dikkate alındığında markalar arasında bir irtibat kurulması ve dava konusu markanın davalının seri markalarından biri olarak algılanması ihtimali nedeniyle markalar arasında 36. Sınıf “… ilgili bilgi verme hizmetleri” bakımından benzerlik ve karıştırma ihtimali olduğu, sair davaya konu hizmetler bakımından ise markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-… …’nun … sayılı kararının başvuru kapsamından çıkarılan 36. Sınıf “Finansal ve parasal hizmetler. Finansal hizmetler, yani, uluslararası vadeli işlem ticareti, döviz alım satım ve danışmanlığı; …bilgisayar ağı vasıtasıyla çevrimiçi döviz ticareti, işlemleri ve benzeri bilgiler verme, çevrimiçi kaldıraçtı finansal işlemler, temelinde döviz kurları, ticari mallar, hisseler, indeksler, ileri tarihli işlemler ve diğer finansal varlıklar olabilecek türev araçlarında çevrimiçi işlem hizmeti verme; çevrimiçi opsiyon işlemleri, çevrimiçi bankacılık; banka kartı hizmetleri; kredi kartı vermek; para transferi hizmetler; finansal bilgi verme; yukarıdaki hizmetlere ilişkin olarak bilgilendirme, tavsiye ve danışma hizmetleri. Bankacılık hizmetleri, yatırım bankacılığı hizmetleri, yatırım bankacılığı tavsiye ve danışmanlık hizmetleri , Bankacılık hizmetlerinden; Otomatik makinalarla para ödeme hizmeti bankacılık hizmetleri, finansal yönetim hizmetleri, finansal analiz hizmetleri, finansal sponsorluk hizmetleri, finansal takas hizmetleri, finansal takas odası hizmetleri, finansal değer biçme hizmetleri (bankacılık), finansal konularda bilgilendirme hizmetleri, … (mal satın alma-alacak toplama organizasyonları) hizmetleri, borç toplama acentaları hizmetleri, çek onay hizmetleri (çeklerin incelenmesi-çeklerin geçerliliğinin soruşturulması), seyahat çekleri düzenleme hizmetleri, elektronik fon transfer hizmetleri, leasing (finansal kiralama) hizmetleri, gayrimenkullerin finansal kiralanması (leasing) hizmetleri, kefalet hizmetleri, kefalet senedi (mektubu) hizmetleri, menkul kıymetler komisyonculuğu hizmetleri, kredi kartı hizmetleri, kredi kartı verme hizmetleri, taksitle alışveriş kartları düzenleme hizmetleri, tasarruf bankacılığı hizmetleri, para değişim hizmetleri, yardım amaçlı fon oluşturma hizmetleri, ipotek bankacılığı hizmetleri, rehin karşılığı borç hizmetleri, yeddi emin hizmetleri, mutemetlik hizmetleri, kira toplama hizmetleri, emekli maaşlarının ödenmesi hizmetleri, nakit temin etme hizmetleri; finansal yönetim hizmetleri ; finansal analiz ve danışmanlık hizmetleri; finansal bilgi temin etme hizmetleri; simsarlık hizmetleri; sermaye yatırım hizmetleri; şirket finansmanı hizmetleri; tasarruf ve yatırım hizmetleri; kredi ve borç temin etme hizmetleri; kredi idaresi hizmetleri; yatırım yönetimi ve tavsiyede bulunma hizmetleri; tröst ve fon yönetimi hizmetleri; emniyet kasası ve güvenlik kasası hizmetleri; bankacılık ve finansal konuların organizasyonu, yönetimi ve kontrolü hizmetleri; bankacılık, finansal ve yatırım konularında danışmanlık hizmetleri; bir bilgisayar veri tabanı veya internet üzerinden çevrim içi olarak temin edilen bankacılık, finans, yatırım, ; ev bankacılığı; ve internet bankacılığı; çeşitli ülkelerde ticaret finansmanı içeren veya bununla ilgili hizmetler (dolar bazlı ülke bağımsız menkul kıymetleri; ülke paraları bazlı hazine bonoları, ülkelere ait borcu kanıtlayan sabit obligasyonlar, ülke lehtarlar adına borç sendikasyonları veya ülke varlıklarının satışı veya satın alınması hariçtir) ” hizmetler yönünden kısmen iptaline,
3-Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
4-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Kabul edilen kısım yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen kısım yönünden davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 3.684,90 TL yargılama giderinden payına düşen 1.842,45 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde …aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde …Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 172,90.-TL
Posta Masrafı 212,00.-TL
Bilirkişi Masrafı 3.300,00.-TL
Toplam 3.684,90.-TL