Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/401 E. 2023/118 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/401 Esas – 2023/118
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/401
KARAR NO : 2023/118

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ….
DAVALILAR : 1- …
Av. …
: 2- …
Av. …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/03/2023
DAVA:
Davacı vekili 30/09/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin … nezdinde … sayılı “… …” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun … resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin … sayılı ve “… şekil ibareleri markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabulüne karar verilerek başvurunun reddedildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilinin yeniden inceleme taleplerinin bu kez … …. sayılı … kararı ile nihai olarak reddine karar verilerek başvurunun reddine karar verildiği, oysa davacının … başvuru no’lu ve “… …” ibareli marka başvurusuna … Anonim Şirketi Ve … Ticaret A.Ş. tarafından itiraz edildiğini; … Tic. A.Ş. adına yapılan itirazın haksız bulunduğunu; … A.Ş. tarafından yapılan itirazın kabul edilerek başvurunun reddine karar verildiğini; karara karşı yapılan itirazın … tarafından reddine karar verildiğini; Davacı markası incelendiğinde; marka başlangıcında şekil unsurunun yer aldığını; “… …” ibaresinin kendine has bir yazı stili ile yazılmış olduğunu; markada ön plana çıkarılan bir unsur olmayıp şekil, renk ve kelime unsurlarının ortak olarak belirgin kullanıldığı bir marka olduğunu; davalı markasının “…” kelime unsurlu ve farklı bir şekil kullanılmış olan marka olduğunu; davalı markasında şekil unsurunun asli unsur olduğunu; davacı marka başvurusundan “…” ibaresinin tek başına dava konusu marka başvurusuna ayırt edicilik kattığını; marka başvurusunda 2 farklı renk kullanıldığını; taraf markalarının bütün olarak bıraktıkları izlenimlerin farklı olduğunu; davacı markasının halk arasında tanınmış bir marka olduğunu; davalı yanın kötü niyet, haksız rekabet iddialarının mesnetsiz olduğunu; davalı firmanın markasının “… şekil” den oluştuğunu; sadece … kelimesinden oluşmadığını; davacı markasının ise şekil,kavramsal olmak üzere her açından ayırt edici niteliğe sahip olduğunu belirterek … Kurumu … Kurulu’nun … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının “… …” ibaresinin …. sınıflarında yer alan mal ve hizmetlerde kullanılmak üzere 24.02.2021 tarihinde … sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğunu; itiraz üzerine marka başvurusunun reddine karar verildiğini; karara itirazın … tarafından reddine karar verildiğini; somut olayda, başvuru markasının, beyaz zemin üzerine siyah renkte, “… …” ibaresini içerdiğini, bu ibarenin altında ve üstünde mavi tonlarında şekil unsurunun yer aldığı; itiraza mesnet markanın da mavi zemin üzerine beyaz renkte, düz yazı stiliyle ve büyük harflerle yazılmış “…” ibaresini içerdiği ve ibarenin üstünde şekil unsurunun yer aldığını; redde mesnet markanın asli/bağımsız unsuru olarak yer alan “…” ibaresi, başvuru markasında da asli unsur olarak ve birebir aynı şekilde yer almakta olup, markalar arasında yüksek düzeyde görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğunu; markalarda yer alan kelime unsurlarında kelimenin korunduğu, yazım stili, büyük/küçük harf kullanılmış olması, renk unsurlarının benzerlik değerlendirmesinde esas alınmadığının bilinmekte olduğunu; başvuru markası ile ret gerekçesi markanın görsel, işitsel ve kavramsal yönden bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimali dahil olmak üzere iltibasa yol açabilecek derecede benzer olduğunu; davacı taleplerinin reddi gerektiğini; Davacı vekilince dava dilekçesinde …. sayılı marka başvurusunun tescil işlemlerinin devamına karar verilmesi talep edilmiş ise de işbu talebin yasal dayanağının bulunmadığını; mahkemece İdarenin yerine geçme anlamı taşıyacak şekilde, idari işlem niteliğinde karar verilemeyeceğini; Mahkemece sadece müvekkil Kurum işlemi hakkında iptal kararı verilebileceğini; 15.07.2018 tarih ve … sayılı … Kararnamesi gereğince marka tesciline ilişkin tüm süreçlerde … Kurumu’nun münhasıran yetkili olup, Mahkemeler reddedilen marka başvurusunun tescil işlemlerinin devamına karar vermeye yetkili olmadığını; aksi durumun fonksiyon gaspı anlamına geleceğini; bunun da hukuka aykırı olduğunu; davacı vekilinin marka başvurusunun tescili talebi bakımından da davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın iki aylık hak düşürücü süre sonunda ikame edildiğini; usulden reddedilmesi gerektiğini; davalının 1995 yılında kurulduğunu; okulları aracılığıyla eğitim ve öğretim faaliyetlerini yürüttüğünü; müvekkili davalı adına tescilli marka ile davacı belediye tarafından başvurusu yapılan marka arasında birbirinden ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğunu; aynı yada benzer mal ya da hizmetleri kapsadığını; müvekkili şirkete ait marka ile davacının tescilini talep ettiği marka arasında ilişkilendirme/karıştırma ihtimali bulunduğunu; davalı adına marka tescili bulunan “…” ibaresinin, başvuruda bulunan belediye adına da marka olarak tescil edilmesi halinde haksız rekabet ortamı oluşacağını; davacı belediyenin marka başvurusunun müvekkili şirketin 20 yılı aşkın süredir hizmet verdiği ve markalaştırdığı “…” ibaresindeki emek ilkesine aykırılık oluşturduğunu; davacı belediye tarafından tescili talep edilen marka başvurusu ile müvekkil şirketin tescilli markası birlikte değerlendirildiğinde; karışıklığa meydan verebilecek kadar aynı olan “…” ibaresinin kullanılması ve iltibasa yol açılmasının, yalnız başına iyi niyet kurallarına aykırı bir davranış olarak kabul edilmesi gerektiğini; belirterek davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu … …’nun … sayılı kararı ile davacıya ait kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davanın davacı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali isteminden ilişkindir. … kararının davacı başvuru sahibine 17/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 30/09/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 25/01/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dosya kapsamında … kararı iptali istemi bakımından yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; dava konusu marka ile davacının itiraza dayanak markasının ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu….” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “… …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında …. sınıftaki “16 Kağıt, karton (…); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (…): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. 41 Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” mal ve hizmetlerden oluştuğu, itiraza mesnet markaların “… ….” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında …. sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, dava konusu marka başvurusunda … .sınıftaki mallar ile … .sınıftaki hizmetler ile davalı şirket markası kapsamında yer alan 16.sınıftaki mallar ile … sınıftaki hizmetler ile aynı olduğu tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “… şekil” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel benzerlik, kelime veya şekil markalarının görünüm olarak benzerlik içermeleri durumunda ortaya çıkar. Görsel benzerliğin tespiti, markaların benzer markalar olarak değerlendirilmeleri için, tek başına yeterli olarak kabul edilebilir. Bilindiği üzere, kelime markaları söz konusu olduğunda, kelimenin yazım şekli değil kelimenin kendisi korunmaktadır. Bu nedenle, kelimenin büyük ya da küçük harfle ya da farklı yazım karakterinde yazılmış olmasının incelemeye etkisi yoktur. Kelime markalarında görsel değerlendirme; kelimenin uzunluğu/kısalığı, harf sayısı, harflerin dizilimi, kelime sayısı ve işaretlerin yapısı gözetilerek yapılmalıdır. Görsel değerlendirmede, kelimenin ilk kısmında oluşan benzerlik ya da benzememe durumu kelimenin son kısmına göre daha büyük öneme sahiptir. Bununla birlikte, görsel algı önce dışta bulunan elemanları ayırt ettiği için, son harf, kelimenin iç kısımlarında yer alan harflere kıyasla, daha büyük etkiye sahip olacaktır. Kelime markalarında, kelime yazıldığından farklı şekilde okunmadığı sürece (yabancı dillerdeki markalar), görsel ve işitsel benzerlik genellikle aynı anda ortaya çıkar. Bununla birlikte, kısa zaman aralığında gerçekleşen işitsel algıya kıyasla, görsel algının daha kesin ve tekrarlanan algılama imkânı sağladığı dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, işaretler arasındaki görsel farklılıklar işitsel farklılıklara kıyasla daha fazla etkiye sahip olacaktır.
İşitsel benzerlik, kelime markaları telaffuz edilirken ortaya çıkan benzerlik halidir. İşitsel benzerliğin tespiti, bazı durumlarda tek başına markaların benzer markalar olarak değerlendirilmeleri için yeterli kabul edilebilir. Ancak, işitsel benzerliğin görsel benzerlikle yeterli düzeyde desteklenmemesi halinde markaların benzer markalar olarak değerlendirilmemesi de mümkündür.
Kavramsal (anlamsal) benzerlik, kelime veya şekil markalarının karşılık geldikleri anlam veya kavramlar bakımından ayniyet veya benzerlik içermeleri durumunda ortaya çıkar. Kelime markalarının kavramsal (anlamsal) benzerliği, temel olarak, farklı şekilde yazılı kelimelerin aynı veya farklı dilde aynı/benzer kavramlara (anlamlara) karşılık gelmeleri durumunda ortaya çıkabilir. Şekil markalarının kavramsal (anlamsal) benzerliği ise temel olarak, markalarda yer alan şekil unsurlarının aynı kavramlara karşılık gelmeleri durumunda ortaya çıkabilir. Markalar arasındaki benzerlik incelenirken, * markanın esas unsurları ve tamamlayıcı unsurları * görsel, biçimsel, anlamsal, işitsel benzerlik, * çağrıştırma, * bir bütün olarak markaların uyandırdığı toplu kanaat, *malın veya hizmetin hitap ettiği alıcı grubunun toplumsal düzeyi ve durumu, * markayı taşıyan mal veya hizmetin değeri ve alıcının bu mal ve hizmeti almaya ayırdığı zaman kriterleri ele alınmalıdır.
Dava konusu marka başvurusu “… …” ibaresi ve şekil unsurundan ve itiraza dayanak davalı markası “…” ibaresi ve şekil unsurundan oluşmaktadır. “…” ibaresi … Sözlük’te “ 1. isim, … Saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu yer. 2. isim … sarayların iç bölümü. 3. isim … görevlilerini yetiştiren okul.” olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde “… içinde yer alan okul” anlamında “… Mektebi” ibaresi yaygın olarak bilinmekte, … içi ve okul kavramlarını çağırıştırdığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu marka başvurusunda yer alan şekil unsuru, “…”, “… girişi/kapısı” izlenimi vermekte olup, gerek başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerden bağımsız ve soyut olarak gerekse, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler açısından somut olarak ayırt edicilik ve özgünlük derecesi yüksek bir şekil unsuru olmadığı düşünülmektedir. Davalının itiraz dayanak markasındaki şekil unsuru da … kilim ve halı simgelerini çağrıştırmak olup, ülkemiz coğrafyası açısından ayırt edicilik ve özgünlük derecesi yüksek bir şekil unsuru olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu açıklamalar doğrultusunda, tarafların karşılaştırılan markalarında yer alan şekil unsurlarının ayırt edicilik ve özgünlük derecesinin güçlü olmadığı dikkate alındığında, ortalama tüketicinin marka algısı “…” kelimesi üzerinde yoğunlaşacaktır. Dava konusu marka başvurusunda yer alan” …” ibaresi herkesin kullanımına açık ve markasal ayırt ediciliği zayıf bir ibare olarak değerlendirildiğinden, dava konusu marka ile davalı şirket markasının işitsel ve kavramsal olarak yüksek düzeyde ve görsel olarak orta düzeyde benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Netice itibariyle somut olayda dava konusu … no’lu marka ile davalı şirketin … tescil no’lu markası kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı olduğu, taraf markalarının yukarıda açıklanan gerekçeler ile görsel olarak orta, işitsel ve anlamsal olarak yüksek düzeyde benzer olduğu olduğu; taraf markalarının ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20 TL bakiye karar harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdikleri için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/03/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.