Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/397 E. 2023/117 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/397
KARAR NO : 2023/117

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 29/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/03/2023
DAVA:
Davacı vekili 29/09/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin … nezdinde …sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun … resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin … sayılı ve “… … … … şekil” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kısmen kabulüne karar verilerek başvurunun kısmen reddedildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin bu kez … sayılı … kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, oysa itirazın … kısmen kabul edilerek müvekkili marka başvurusu kapsamından “SINIF KODU: 14 Kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar.” mallarının çıkartılması kararının yerinde olmadığını, müvekkili şirketin takı ve pırlanta sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin “…” markası için büyük emek harcadığını ve yatırım yaptığını, müvekkilinin ….com alan adını markası için tahsis ettiğini, müvekkili şirket yetkilisinin soyadının “…” olduğunu, davalı şirket markası ile müvekkili markası arasında benzerlik/karıştırılma ihtimali bulunmadığını, markalarda “…” ibaresinin ortak olarak bulunmasının tek başına markaların benzer olduğu sonucuna yol açmayacağını, davalı şirket markasında yer alan “… …” ibarelerinin kişi isim ve soy ismini işaret ettiğini, davalı markasının müvekkili markası ile karıştırılmayacak kadar farklılık arz ettiğini, müvekkili markasının ayırt ediciliği yüksek bir marka olduğunu, markaların farklı renk ve desenlere sahip olduklarını, yazı fontları ve yazı renklerinin tamamen farklı olduğunu, davalı şirketin davaya konu markayı kullanmadığını, … sürecinde kullanım ispatı olarak sunulan delillerin ciddi kullanımı ispatlamaya yeterli olmadığını belirterek, …’nun … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait …. sayılı markanın 5 yıldan daha fazla süredir tescilli olduğunu, bu marka açısından kullanım ispatı talep edilebileceğini, davalı şirketin sunduğu deliller üzerinde yapılan incelemede markanın “kuyumculuk eşyaları (altın)” mallarında kullanımının ispatlandığının tespit edildiğini, taraf markalarının asli ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğunu, nihai tüketicilerin dava konusu markayı taşıyan malın ticari kaynağında yanılması ihtimalinin söz konusu olduğunu, başvuru markasının kapsamından çıkartılan tüm mallar yönünden reddi gerektiğini, Kurum tarafından yapılan iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu … …’nun …. sayılı kararı ile davacıya ait kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davanın davacı başvurusu olan …sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali isteminden ilişkindir. … karar tarihinin 03/08/2022 olduğu, 29/09/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 06/03/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “Dava konusu marka kapsamında yer alan emtiaların, davalının redde mesnet kabul edilen markası kapsamında yer alan emtialar ile aynı/aynı tür olduğu, Taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu, Dava konusu … kararının raporda varılan sonuç ile uyumlu olduğu,” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 14. sınıftaki “Kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar.” mal ve hizmetlerden oluştuğu, itiraza mesnet markaların “… … … … şekil” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 09, 14 sınıflarda tescilli olduğu, 14. sınıftaki “Kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar. Saatler ve zaman ölçme cihazları,(kronometreler, metronomlar ve parçaları, saat kordonları dahil).” mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Davacı tarafından sunulan belgelerde “…” ibaresinin “kuyumculuk ürünleri (altınlar)” emtiası bakımından kullandığı tespit edilmiştir. … 04.10.2021 tarih ve … sayılı kararında da, 2007 63884 numaralı itiraz gerekçesi markanın “kuyumculuk ürünleri (altınlar)” mallarında kullanımının ispatlandığı tespit edilmiştir. … karar iptali davası bakımından, “…” ibareli marka, “14. Sınıf: “kuyumculuk ürünleri (altınlar)” emtiası bakımından değerlendirmeye alınmıştır.
Dava konusu marka kapsamında yer alan “kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar” emtiası, davalının redde mesnet markasında yer alan ve kullanımı ispatlanan “kuyumculuk eşyaları, altınlar” ile ayniyet taşımaktadır. Dava konusu marka kapsamında yer alan “mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar.” ise, davalının redde mesnet markasında yer alan ve kullanımı ispatlanan “kuyumculuk eşyaları, altınlar” ile aynı tür emtialardır. Sonuç olarak; dava konusu marka kapsamında yer alan ve işbu davanın konusunu oluşturan emtia bakımından, taraf markaları arasında, “emtiaların aynı/aynı tür veya benzer olması” şartının sağlandığı tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “… … … … şekil” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu marka başvurusu, standart yazı karakteri ile yazılmış “…” ibaresinden oluşan bir kelime markasıdır. Kelimeler, bitişik şekilde yazılmış olmasına karşın “…” ve “…” ibareleri, ayrı ayrı anlamlarını koruyan ibarelerdir. “…” ibaresi …, “…” ibaresi ise İngilizce bir kelimedir. “…” ibaresi, … çevrimiçi sözlüğünde “Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kâmil, mükemmel.” olarak tanımlanmıştır. “…” ibaresi ise, “elmas” anlamı taşımakta olup, “day-mınd” şeklinde telaffuz edilmektedir. “…” ibaresi, davanın konusunu oluşturan kuyumculuk eşyaları vb. ürünler için tanımlayıcı nitelik taşımakta olup, dava konusu markanın esas unsuru “…” ibaresidir.
Davalının redde mesnet kabul edilen markası ise, “… …” kelimeleri ile kelimelerin üstünde konumlandırılmış bir “elmas” şeklinden oluşmaktadır. “…” kelimesi, “…” kelimesinin çoğuludur. “…” ibaresi, 14. sınıf emtia bakımından tanımlayıcı olup, kimsenin tekeline verilmesi mümkün olmayan bir ibaredir. Davalıya ait markanın da esas unsuru “…” ibaresidir. Davalıya ait marka kapsamında “… …” şeklinde bir isim-soyisim bulunmakta ise de, bu ibarenin oldukça küçük punto ile yazılmış olması ve “…” ibaresinin markada bağımsız varlığını devam ettiren ve markaya bakıldığında göze çarpan ilk unsur olması nedeniyle, davalıya ait markanın da esas unsurunun “…” ibaresi olduğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları ortak olarak “…” kelimesini ortak olarak içermekte, uyuşmazlık bu ibarenin ortaklığından kaynaklanmaktadır. “…” kelimesi, anlamı olan, orijinal olmayan, bir diğer deyişle davacı ya da davalı tarafça türetilmiş bir marka olmamakla birlikte, taraf markalarında benzerlik taşıyan 14. Sınıfta yer alan ürünleri tanımlayan bir ibare değildir. Taraflar markalarında, “…” ibaresi esas unsur olarak yer almaktadır. “…” ibaresini benzer şekilde esas unsur olarak içermeleri nedeniyle, taraf markaları arasında görsel benzerlik bulunmaktadır. “…” kelimesi, dava konusu markada ve davalı markasında esaslı unsur olarak, markada ilk dikkat çeken öğe olma özelliğini taşımaktadır. Zira davalıya ait redde mesnet markada ve dava konusu markada yer alan “ …” ibareleri tali unsur görevi olduğu kanaatine varılmıştır. Dava konusu marka ile itiraza mesnet markanın görsel olarak benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Görsel açıdan ortaya çıkan bu yakın benzerlik, işitsel ve anlamsal açılardan bakıldığında da aynı sonucu vermektedir. Tarafların markalarında ortak olan “…” ibaresinin aynı olan okunuşu, karşılaştırılan markaların işitsel açıdan benzer olmalarına sebebiyet verdiği kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; taraf markalarının “…” ibaresini ortak olarak içermelerinden kaynaklı olarak, aralarında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğu, taraf markalarında aynı/benzer olarak işaretlenen emtiaların, ortalamadan yükseğe değişen seviyede dikkat ve bilinç düzeyine sahip tüketici kitlesine hitap ettiği, taraf markalarının “…” ibaresini esas unsur olarak içerdikleri gözetildiğinde, bu durumun ortalama ve/veya ortalamadan yüksek dikkat ve bilinç seviyesine sahip tüketici nezdinde iltibas ve karıştırılma ihtimaline yol açabileceği, zira “…” ibaresi anlamı olan bir kelime olsa dahi, dava konusu emtialar bakımından tanımlayıcı nitelikte olmadığı, bu nedenle ayırt edici niteliğinin ve tüketici nezdinde akılda kalıcılığının yüksek olduğu, dava konusu ve davalı markasında “…” ibaresinden farklı olarak yer alan unsurların marka algısını “…” ibaresinden uzaklaştırmadığı, taraf markalarının emtia sınıflarının aynı/aynı tür emtiadan oluştuğu, hem işaretsel hem sınıfsal bazda mevcut olan yüksek seviyeli benzerlik nedeniyle, taraf markalarını gören tüketicilerin iki farklı marka ile karşı karşıya olduklarını anlamalarının mümkün olmadığı, dava konusu ve davalı markası kapsamında yer alan diğer şekil ve kelime unsurlarının taraf markalarını farklı kılmaya yetmeyeceği, tüketicinin taraf markalarını aynı/aynı tür ya da benzer ürünler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, farklı marka ile karşı karşıya olduklarını anlayabilmelerinin mümkün olmadığı, dolayısıyla dava konusu markanın, işbu davaya konu emtiaları yönünden, taraf markaları arasında karıştırılma ve iltibas ihtimali şartlarının oluştuğu, bu nedenlerle … iptali koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20 TL bakiye karar harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/03/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.