Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/372 E. 2022/366 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/372 Esas – 2022/366
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/372
KARAR NO : 2022/366

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2012
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2022
DAVA:
Davacı vekili 06.03.2012 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin “…” ve “…” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… … DOLU+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPE’ne başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu başvurunun müvekkili şirketle ilişkili olduğu ihtimalini de kapsadığını, aralarında yapılan sulh sözleşmesinin davalı TPE tarafından dikkate alınmadığını, başvurunun tescili halinde müvekkili markasının itibarının zedeleneceği, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, … sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı kurum vekili yanıtında özetle; davalı başvuru ile davacı markaları arasında işaret ve kapsamlarındaki mal/hizmetler bakımından benzerlik bulunmadığını, karıştırılma ihtimalinden de söz edilemeyeceğini, taraflar arasında imzalandığı bildirilen sulh anlaşmasının marka tescil sürecini ilgilendirmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu markaların benzer olmadığını ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, söz konusu markaların yazılış, okunuş, ve görünüş itibariyle benzer olmadıklarını, bu hususun Ankara 4.FSHHM’nin… esas sayılı dosyasında mevcut sulh sözleşmesi ile kabul edilmiş olduğunu, müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde müktesep hakkının bulunduğunu, bu hususların anılan mahkemede kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin 2003 yılından bu yana “… …”, “… …”, “… …” markalarını aralıksız olarak piyasada kullandığını, “…” markalı ürünler için 2008 Mart-2009 Ağustos döneminde 9.5 milyon TL reklam ve promosyon harcaması yaptığı, benzerliğe esas 88981 kod numaralı markanın hükümsüz kalması sebebiyle tescil engeli olmasının mümkün olmadığını, aynı hukuki sebeple açılmış ve kesinleşmiş bir dava bulunduğundan bu davanın usul yönünden de reddi gerektiğini, davacının benzer başka başvurulara itiraz etmemesine veya dava açmamasına rağmen müvekkiline karşı itirazda bulunarak sulh sözleşmesine de aykırı davrandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TPE’den davalı şirkete ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak 88981, 150917, 2004/19572, 2004/01281 sayılı ve “… , “…”, “… …+şekil”, “… …” ibareli marka tescil belgeleri getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ BOZMA KARARI:
Mahkememizce 12.03.2013 gün ve 2012/49 esas 2013/42 karar sayılı davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin … karar sayılı ilamıyla ve özetle;
“Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.” gerekçesiyle onanmış, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin ….karar sayılı ilamıyla özetle;
“Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve dava konusu yapılan TPE YİDK kararının iptaline ilişkin koşulların oluşmaması nedeniyle mahkemenin bu istemin reddine yönelik kararında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiç birisini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
Ancak; davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 15.10.2010 tarihli sulh antlaşmasının 3. maddesinde davalı şirketin “…” ibaresini “Dondurma, sütlü buz, yenilebilir buz” ürünleri üzerinde kullanmayacağını taahhüt ettiği, bu husustaki sulh antlaşmasının Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin… karar sayılı ilamı ile onandığı, buna rağmen davalı şirketin uyuşmazlık konusu olan ve sulh antlaşması uyarınca davalı firma tarafından “…” ibaresinin markasal olarak kullanılmayacağı taahhüt edilen ürünleri de kapsayan tescil başvurusuna devam etmesinin bu ürünler yönünden kötü niyet ve sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini de talep etmiştir. Bu durumda, uyuşmazlığın açıklanan hükümsüzlük sebebi çerçevesinde de tartışılıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davacı vekilinin hükümsüzlük talebinin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle Dairemizin 26.6.2014 tarih ve 2014/6738 esas, 2014/12218 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş; gerekçesiyle bozulmuştur.
Bu karar ile dava konusu yapılan TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali talebinin reddine ilişkin karar kesinleşmiştir. Yargılama konusu sadece davalı adına tescilli … sayılı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin talep kalmıştır.
Mahkememizin 0.07.2015 tarihli 2015/161 esas 2015/220 karar sayılı kararı ile bozma sonrası ret kararı verilmiştir. Bu kararın temyiz edilmesi üzerine;
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ BOZMA KARARI:
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin …sayılı kararıyla özetle: Taraflar arasında düzenlenen ve Ankara … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı davasında onanan Sulh Anlaşmasının 4. maddesinde “… Gıda … markasının dondurma, sütlü buz, yenilebilir buz üzerinde kullanımının dışındaki kullanımlarına ve tesciline karşı hiçbir işlemde bulunmayacağını, … … ise … markasını dondurma, sütlü buz, yenilebilir buz” için kullanmayacağını karşılıklı taahhüt ederler.” düzenlemesi uyarınca davalının başvurusu kapsamında bulunan “dondurma, sütlü buz, yenilebilir buz” emtiaları yönünden davalının … ibaresini kullanmayacağını taahhüt etmesine rağmen bu taahhüdünün aksine … ibaresini dava konusu marka kompozisyonunun içerisine yerleştirmek suretiyle anılan ürünlerin tescil kapsamına alınması sözleşmeye aykırılık ve dolayısıyla kötüniyetli bir başvuru olduğu gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali talebi yönünden;
TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali talebinin reddine ilişkin 12.03.2013 gün ve 2012/49 esas 2013/42 karar sayılı mahkememiz kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin …karar sayılı ilamıyla davacı vekilinin temyiz talebinin reddi ile kesinleşmiş olduğundan bu talep ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükümsüzlük Talebi yönünden;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin … karar sayılı bozma ilamına uyarınca; Taraflar arasında düzenlenen ve Ankara .. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı davasında onanan Sulh Anlaşmasının 4. maddesinde “… Gıda … markasının dondurma, sütlü buz, yenilebilir buz üzerinde kullanımının dışındaki kullanımlarına ve tesciline karşı hiçbir işlemde bulunmayacağını, … … ise … markasını dondurma, sütlü buz, yenilebilir buz” için kullanmayacağını karşılıklı taahhüt ederler.” düzenlemesi uyarınca davalının başvurusu kapsamında bulunan “dondurma, sütlü buz, yenilebilir buz” emtiaları yönünden davalının … ibaresini kullanmayacağını taahhüt etmesine rağmen bu taahhüdünün aksine … ibaresini dava konusu marka kompozisyonunun içerisine yerleştirmek suretiyle anılan ürünlerin tescil kapsamına alınması sözleşmeye aykırılık ve dolayısıyla kötüniyetli bir başvuru olduğu kanaatine varıldığından, kötüniyet de bölünemeyeceğinden hükümsüzlük talebinin kabulü ile davalı adına tescilli … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali talebinin reddine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan bu talep ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Hükümsüzlük talebinin kabulü ile davalı adına tescilli … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 21,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 59,55 TL karar harcın davalı … … GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ İSTANBUL DERİ VE ENDÜSTRİ SERBEST BÖLGE ŞUBESİ nden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalı … … GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ İSTANBUL DERİ VE ENDÜSTRİ SERBEST BÖLGE ŞUBESİ nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.116,08 TL yargılama giderinin davalı … … GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ İSTANBUL DERİ VE ENDÜSTRİ SERBEST BÖLGE ŞUBESİ nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 361. Maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2022