Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/366 E. 2023/78 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/366 Esas – 2023/78
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/366
KARAR NO : 2023/78

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. …

DAVALILAR : 1-….
Av….
: 2-….
: Av. …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 05/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2023
DAVA:
Davacı vekili 05/09/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin … nezdinde …sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun … … bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin …, …sayılı ve “… …”, “…” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın reddedildiğini, bu ret kararına karşı davalının yeniden inceleme taleplerinin … … sayılı … kararı ile nihai olarak kısmen kabul edilerek başvurunun kısmen reddedildiği, oysa markalarda yer alan kelime ve harf farklılıklarının “…” harfinin dilimizde yoğun kullanımı olmayan baskın ve ayırt edici işitsel özelliğinin değerlendirilmediğini, markanın parçalara ayrılarak değerlendirildiğini, kurulun markalar arasında benzerlik düzeyinin çok yüksek olmadığını ifade ettiğini, müvekkilİ markası ile redde mesnet markanın görsel, işitsel, kelime ve şekil unsurları bakımından oldukça farklı olduğunu, görsel olarak da ortalama tüketici nezdinde iltibasa oluşturmayacak kadar farklı olduğunu, “…” harfinin baskın işitsel yapısı ve itiraza mesnet markada yer alan … unsuru ve sair farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda “…” ve “… …” şeklinde işitsel olarak telaffuz edilecek olan markaların işitsel yönden de farklı olduklarını, müvekkili markası ile redde mesnet markaların bütünsel olarak tüketici nezdinde iltibas oluşturmadıklarını belirterek, … ve …’nun … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; markalar arasında reddedilen mal/hizmetler bakımından çifte benzerlik ve iltibas şartlarının oluştuğunu, markaların işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzer olmaları sebebiyle ilgili tüketici kitlesi nezdinde karıştırılacak derecede benzer oldukları, birbirleriyle ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma olasılığının bulunduğunu, davaya konu markanın kapsadığı sınıftaki mal ve hizmetler ile diğer davalının itiraza mesnet … başvuru numaralı markasının 35’inci sınıfta yer alan, aynı tür mal ve hizmetleri kapsadığını, dava konusu “…” markası ile diğer davalı markası “… …” markaların esas unsurlarının benzediğini, davacı markasının “…” esas unsuru ve davalı yana ait markanın genel izlenimine çok yakın bir tasarımdan oluştuğunu, markaların esas unsurları arasındaki bu benzerliğin ilgili tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali ve iltibas tehlikesi oluşturacağını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; Davalı müvekkilleri şirketin uzun yıllardır ayakkabı, deri, çanta, terlik sektöründe faaliyet gösteren, “…”, “…” “…”, “… …” ”… …” markaları ile ayakkabıçanta sektörünün öncülerinden ve yüksek tanınırlık sahibi bir şirket olduğunu, onlarca mağazası ve yüzlerce satış noktası ile tüm …’de faaliyet göstermekte olduğunu, müvekkilin mağazaları ülkenin hemen hemen her ilinde, en hareketli ve kalabalık cadde ve alışveriş merkezlerinde bulunduğunu, şirket kendi online alışveriş sitesi ve diğer e-ticaret siteleri üzerinden ürünlerini tüketicilerle buluşturduğunu, markalarını yurtdışında da tescil ettirmiş olup, bilinirliği artmaya devam ettiğini, … nezdinde … sınıflarında tescilli … numaralı” …” … sınıflarında tescilli … numaralı “…” , … sınıflarında tescilli … numaralı “… …” , … sınıflarında tescilli … numaralı markalarının bulunduğunu, yıllardır sarf ettiği yoğun emek ve maddi harcama sayesinde markalarını tanınır ve güvenilir hale getirdiğini, sunduğu ürün ve hizmetleri açısından da sektörün öncelikli tercih edilir firmalarından biri haline geldiğini, ayakkabı sektöründe tanınmış marka olarak tescilli olduğunu, dava konusu … markası ile müvekkili markasının aynı mal hizmetleri kapsadığını, müvekkilinin yapmış olduğu itiraz neticesinde davalı markasının kısmi ilan edildiğini, davacı tarafın “…” ibaresinin ayırt ediciliğini kullanarak oluşturduğu “… ” ibaresi ile müvekkilin markalarının bilinirliğinden ve tanınmışlığından faydalanarak aynı ve benzer sektörlerde faaliyet göstermek istediğini, bu durumda markalar arasında benzerlik oluştuğunu, ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali doğacağı ve markaların birbirleriyle ilişkilendirilebilir oldukları açıktır. markaların esas unsurları arasındaki tek farkın ”…” sesi olduğunu, … harfinin markaya ayırt edicilik katmadığını, davacının marka seçiminde kötü niyetli davrandığını, davacı markasındaki “…” ibaresi ile “…” ibaresi arasında çağrışım ve yakın telaffuz nedeniyle benzerlik bulunduğunu, davacı şirket markasındaki baskın unsur olan ” …” ifadesinin ortalama tüketici nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak karışıklığa yol açacağını, ortalama tüketici nezdinde “…” markasının ürün yelpazesini genişlettiği imajı yaratabileceğini, davacının beş harfli markasından dört harfinin aynı sırayla müvekkili markasında da bulunduğunu, ortalama tüketici kitlesinin bütüncül bakış açısı dikkate alındığında, davalı başvurusunun, davacının seri markaları arasına sızma niteliğinde olduğunu, ”…” markasının müvekkili şirket adına kayıtlı tanınmış marka olması sebebiyle de ayırt ediciliği yüksek olduğunu, ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açacak kadar benzerlik yarattığını, belirtilen nedenlerle … kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu … …’nun … sayılı kararı ile davacıya ait …kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davacı başvurusu olan …sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali istemine ilişkindir. … kararının davacı başvuru sahibine 18/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 05/09/2022 tarihinde açılan davanın, … sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 26/01/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu …sayılı “…” marka kapsamında yer alan 35/01,02,03. alt grupta yer alan hizmetlerin tamamının, davalı tarafa ait önceki tarihli … sayılı marka kapsamında yer almakta olduğu, bununla birlikte taraf markalarını oluşturan ibarelerin bütünsel algıları itibariyle, ilgili tüketiciler nezdinde, ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açmayacakları, tanınmışlık iddiasının uyuşmazlık bakımından uygulanabilir olmadığı, zira taraf markaları arasında farklı bir emtia grubunun mevcut olmadığı ve ayrıca markaların da benzer görülmediği, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli yapıldığına dair emarelerin dosyada mevcut olmadığı, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK ….6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, başvuru markasından 35 sınıftaki “35. sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (…) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.” mal ve hizmetlerin reddedildiği, itiraza mesnet markalardan “… …”, markasının 18. 25 ve 35 sınıflarda, “…” markasınında 01 ila 45 sınıftaki tüm mal ve hizmetlerde tescilli olduğu , gözlenmektedir.
Buna göre yapılan değerlendirme neticesinde, taraf markaları kapsamındaki davacı yanın başvuru konusu markası kapsamında yer alan ve reddedilen … hizmetlerin davalının kısmi redde mesnet markası kapsamında yer alan 35.Sınıfın … alt gruplarındaki çekişme konusu hizmetler bakımından taraf markalarının emtia listeleri aynı/aynı tür hizmetlerden oluştuğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “… …”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu marka “…” şeklinde olup, beyaz fon üzerine siyah renk ile oluşturulmuş tümü küçük harflerden oluşan “… ve …” harflerinde yer alan notlamama işareti harflerin sol yanına konumlandırılmış herhangi bir şekil unsuru içermeyen kelime markası şeklinde oluşturulmuş … kelimesi, markanın esaslı ve ayırt edici unsurudur.
Davalı yanın kısmi redde mesnet “… …” markası ise; düz beyaz zemin üzerine baş harfi büyük geri kalan harfler küçük siyah renk ve özel yazı karakteri ile tasarlanmış … … ibaresinden oluşmaktadır. Davalı markası iki kelimeden oluşmaktadır. Markada yer alan … kelimesinin dilimizde yada diğer dillerde herhangi bir anlamı bulunmamakta olup … kelimesi ise İngilizce’de ”çocuklar” anlamına gelmekte olup tanımlayıcı bir ibaredir. Bu nedenle davalı markasının esaslı unsurunu … oluşturmaktadır.
Buna göre beş harf ve tek heceden oluşan her iki taraf markasında da esas unsuru oluşturan ibarelerde; markaların baş harfleri “…” ve “…” farklı olmakla birlikte ile son 4 harfinin aynı ve aynı diziliş sırasına sahip oldukları görülmektedir. Böyle bir durumda, harf değişikliği sonucu ortaya çıkan yeni ibarenin/kelimenin orijinal ibareden/kelimeden ne kadar farklılaştığı, yeni bir kelime haline gelip gelmediğine göre değerlendirme yapılacaktır.
Tarafların markalarında her ne kadar son dört harf aynı ise de, başta yeralan “…” ve “…” harflerinin markaları farklılaştırdığı, işaretler arasında sair unsurların hiçbiri yönünden en ufak bir yakınlaşma dahi bulunmadığı gibi taraf markaları tamamen farklıdırlar. Beş harf ve tek heceden oluşan taraf markalarında tek bir harf farkının bile yeterli farklılaşmayı yarattığı kabul edilmelidir. Markalar arasındaki tek farklılığın 1. sıradaki “…” ve “…” harflerinden ibaret olduğu, sonraki sıralarında yer alan “…”, “…” “…” ve “…” harfleri ortak olmakla birlikte, ilk harflerin “…” ve “…” şeklinde farklılaşmış olması markaların işitsel anlamda birbirlerinden uzaklaşmalarına neden olmuştur. Markalar “…” ve “…” şeklinde telaffuz edilecektir. Markalar görsel olarak farklı olup, ortak harfleri nedeniyle duysal olarak belli oranda benzerlik gösterseler de başlangıçlarının farklı okunması markaları kayda değer biçimde uzaklaştırmıştır. Günümüzde standart olarak birbiri ile yakın olduğu iddia olunan her işareti, her sözcüğü, her markayı tüketicinin karıştıracağından bahsedilmesi mümkün olmayacaktır.
Davacı yanın “…” markasının “… kesiminde yer alan bir bölge” adı olarak bilindiği, davalı markasının “…” kelimesinin ise “… ” karşılığı bulunduğu görülmektedir. Dolayısıyla tek bir harf farklılığının anlamsal açıdan da sözcükleri farklılaştırdığı görülmektedir. Bu nedenle benzer olarak görülen emtialarda dahi taraf markaları arasında ilgili tüketici nezdinde iltibasa neden olacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının “…” ibareli markasıyla davalının “… …” ibareli kısmi redde mesnet markası arasında biçim ve düzenleme tarzı itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik yaratmadığı, her iki işaret ve markalardaki harflerin düzenleme biçiminin yeteri derecede farklılık yarattığı, yazım biçimlerinin özellikle ön planda ve farklı olduğu, dikkat ve bilinç düzeyinin daha yüksek alıcı kitlesinin, dava konusu hizmetler için ayırdığı satın alım süresi içinde, “…” ibareli işareti gördüğünde derhâl ve hiç düşünmeden bunun “… …” ibareli markalardan farklı bir marka olduğunu algılayabileceği, bu iki işareti karıştıracak olan kişilerin ortalama tüketici olarak nazara alınmasının olanaksız olduğu; aynı biçimde satın alınması için gerekli alım süresi gözetildiğinden yanılgının oluşmasının mümkün bulunmadığı, başvuru konusu işaret ile davalının kısmi redde mesnet markası arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, … …’nun … sayılı kararının iptaline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-… …’nun … sayılı kararının iptaline,
3-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20 TL bakiye karar harcının davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 3.163,90 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde …Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 172,90.-TL
Posta Masrafı 191,00.-TL
Bilirkişi Ücreti 2.800,00.-TL
Toplam 3.163,90.-TL