Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/36 E. 2022/161 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/36 Esas – 2022/161
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/36
KARAR NO : 2022/161
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 26/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/05/2022
DAVA:
Davacı vekili vermiş olduğu 01/02/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle, müvekkilinin “… … …” ibaresinin 35, 36. Sınıflarda marka olarak tescili için TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, başvurunun … kod numarasını aldığını, TÜRKPATENT Markalar Dairesi Başkanlığı başvuruyu 2013/30586 sayılı ve “… … …” ibareli markalara benzer olduğundan bahisle 6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendi uyarınca 36. Sınıf bakımından kısmen reddine karar verildiğini, bu karara itirazda bulunduklarını itirazlarının da YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkiline ait marka ile itiraza mesnet gösterilen markalar arasında, Sınai Mülkiyet Kanunun 5/1-ç maddesinde aranan aynılık/ayırt edilemeyecek kadar aynılık koşulu gerçekleşmediğini, müvekkiline ait marka başvurusu ile redde mesnet gösterilen marka bir bütün olarak değerlendirildiğinde markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, YİDK kararının bu sebeplerle yerinde olmadığını belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nin … sayılı kararının iptali ile … sayılı “… … …” markasının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı başvurusu ile redde mesnet markalar arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik bulunduğunu, dava konusu başvuru markasının kapsadığı mal ve hizmetlerle, redde mesnet olarak gösterilen markaların kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı/ aynı tür hizmetleri kapsadığını, müvekkili kurum tarafından alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, delilleri toplanmış, bu kapsamda davaya konu YİDK’nun … sayılı kararı, … sayılı marka başvurusuna ait işlem dosyası, redde dayanak gösterilen marka tescil belgesi getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile mahkememizce getirtilen deliller incelenmiş, uyuşmazlığın niteliğine göre eldeki bu davanın hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi çözümü olanaklı bulunduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, YİDK’nun … sayılı kararının iptaline ilişkindir. YİDK kararlarının davacı başvuru sahibine 30/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 01/02/2022 tarihinde açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davacının … sayılı “… … …” ibareli marka başvurusu yönünden itiraza mesnet 2013/30586 sayılı ve “… … …” ibareli markalarının 6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendi çerçevesinde tescil engeli oluşturup, oluşturmadığından ibarettir.
6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendinde “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler.” tescil edilemez hükmünü içermektedir. Bu düzenleme marka hukukuna hakim olan öncelik ve bir markanın tek bir sahibi olması ilkelerini ifade eder.
Başvuruya konu işaretin daha önce tescil edilmiş (veya başvurusu yapılmış) marka ile aynı olması, karşılaştırılan işaretlerin özdeş, farksız, tıpa tıp taklit, aynen veya bire bir kopya olmalarını ifade eder. Aralarında küçük de olsa farlılık bulunan markalar ise aynı sayılamazlar. Ancak markaların farklı büyüklükte olması veya sözcük markalarının yazı karakterinin, renginin farklılaştırılması aynı olma durumunu etkilemez. Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik ise, karşılaştırılan işaretler aynı olmamakla birlikte, orta düzeydeki alıcıda bıraktığı genel izlenimlerinin hemen hemen aynı olmasıdır. Bir başka deyişle, markalar arasındaki farklılık o kadar önemsizdir ki, müşteri kitlesi nezdinde markalar yazılış, okunuş, görsel veya işitsel olarak aynı imiş gibi algılanırlar.
Ancak 5/1-ç bendindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle, Türk Patent ayrıca karıştırma ihtimalinin var olup olmadığı üzerinde durmaksızın başvuruyu ret edecektir. Başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüşmesi bir diğer söyleyişle özdeş olması halinde ayniyet mevcuttur. Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt grubu içinde bulunmayı ifade eder. Marka Tescil Başvurularına Ait Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırmasına İlişkin Tebliğin 5. maddesi anılan ilkeyi belirttikten sonra, Enstitü’nün tescil başvurularının veya itirazların incelenmesi aşamalarında aynı tür malı veya hizmeti farklı mal veya hizmet gruplarını da içerecek şekilde daha geniş kapsamda değerlendirebileceği hükmünü getirmiştir. Dolayısıyla, sınıflandırma aynı tür mal ve hizmet kapsamının belirlenmesi bakımından bağlayıcı değildir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davacının 26/02/2021 tarihinde “… … …” ibaresini marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, başvuru kapsamında 35, 36 .hizmetlerin yer aldığı; TÜRKPATENT’in 2013/30586 sayılı ve “… … …” ibareli markaları dayanak göstererek 6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendi uyarınca başvurunun 36. Sınıf yönünden reddine karar verdiği, bu karara itirazın yeniden incelenmesi isteminin YİDK’nun … sayılı kararı nihai olarak reddine karar verildiği ve bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
6769 Sayılı SMK madde 5/1-ç bendine göre, aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş veya daha önce tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer markaların tescil edilmesi mümkün değildir. Bu durum mutlak ret sebeplerinden biridir. Mutlak ret nedenleri Türk Patent tarafından re’sen İncelenmekte ve bu tür bir tescil engeli görüldüğü takdirde kurumca marka tesciline izin verilmemektedir. Ayrıca bu düzenleme aynı mal ve hizmetlerle ilgili bir tescil engelidir.
Buna göre dava konusu başvuru’nun “… … …” ibaresinden oluştuğu, başvuru kapsamında dava konusu olan 36.sınıftaki “sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri) hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise 2013/30586 sayılı ve “… … …” ibaresinin 36.sınıftaki “Sigorta hizmetleri. Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri.” mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki reddedilen 36. Sınftaki emtialar ile redde mesnet markadaki emtianın tamamın aynı/aynı tür oldukları tespit ve kabul edilmiştir.
Somut uyuşmazlık bakımından incelendiğinde, davacıya ait “… … …” ibaresinin redde gerekçe olarak gösterilen “… … …” ibareli markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu açıkça görülmektedir. Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davacının başvuru kapsamındaki 36.sınıflarındaki emtiaların, redde mesnet marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle aynı oldukları tespit ve kabul edilmiştir.
5/1-ç bendindeki tescil engelinin varlığı için sadece başvuru ile önceki markaların aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması yeterli değildir. Aynı zamanda başvuru ve önceki markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin de aynı yada aynı tür olması zorunludur. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi durumunda yasa koyucu halkın bu iki markayı karıştırma ihtimalinin bulunduğunu kabul etmiştir. Somut olayda başvuru ve redde mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetlerin bire bir örtüştüğüne kanaat getirilmiştir.
Aynı tür kavramı ise, kural olarak aynı sınıfın aynı alt grubu içinde bulunmayı ifade eder. Davacı markası işaret olarak dayanak gösterilen markanın ayırt edilmeyecek kadar benzeri olduğu, mal ve hizmetlerinde aynı olduğu anlaşıldığından bu yönde verilen ve dava konusu YİDK kararının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
YARGITAY Hukuk Genel Kurulunun 08.06.216 tarih ESAS NO: 2014/ 11- 696 KARAR NO: 2016/778 sayılı kararı uyarınca iltibas ve benzerlik değerlendirmesi hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi ile çözümlenmesi gerekli olduğundan bilirkişi raporu aldırılmamıştır.
Davacı vekili YİDK kararına dayanak yapılan 2013/30586 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ilişkin … 3 FSHHM’nin … E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de; davanın YİDK iptal talebine ilişkin olduğu görüldüğünden, bu davalarda YİDK kararın verildiği tarihteki hukuki durum ve şartlar dikkate alınması gerektiğinden … 3 FSHHM’nin .. E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması yönündeki davacı vekili talebinin reddine karar verilmiştir..
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile 21,40 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı için AAÜT uyarınca 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/05/2022