Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/349 E. 2023/35 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/349 Esas – 2023/35
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/349
KARAR NO : 2023/35

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1- …
Av. …
: 2- …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2023
DAVA:
Davacı vekili 29/08/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin …. sayılı ve “….”, “…”, “…” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “narnio” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, … Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından … Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak … tarafından reddedildiğini, oysa ve sair ürünlerin imali, ithali, ihracı ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, sektöründe kalitenin simgesi haline geldiğini, SMK m. 6/1 kapsamında markalar arasında sınıfsal ayniyet, görsel benzerlik, işitsel ayniyet ve genel intibaı bakımından ayniyet olduğunu, söz konusu gıda mallarının tüketicilerinin toplumun her kesiminden kişiler olduğunu ve bu nedenle markayı detaylı şekilde incelemeden hareket edebileceğini, davalı markasının davacı markalarının arasına sızacağını, davacı marka ailesinin bir üyesi sanılabileceğini, tüketicilerin markalar arasında idari/ekonomik bir bağlantı içerisinde olduğu yanılgısına düşebileceğini, davalı şirketin kötüniyetli olup davacı şirket markalarından haberdar olmamasının mümkün olmadığını, sadece birkaç harf değişikliği ile ayırt ediciliği yüksek davacı şirket markalarına benzer marka yaratmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı şirketin dava konusu marka başvurusu ile davacı şirket markalarına yakınlaşma ve haksız kazanç elde etme gayesi içerisinde olduğunu, davalının basiretli bir tacir gibi davranma yükümü bulunduğunu belirterek, … …’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; SMK m. 6/1 kriterleri dikkate alındığında davaya konu edilen marka başvurusu ile davacıya ait markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunmadığını, tüketici zihninde de bir ilişkilendirmeye yol açmayacağını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen … kararının davacıya 30/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 29/08/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 16/01/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “… Dava konusu markalar arasında davalı markasının tescilli olduğu … sınıf mallarının tamamı bakımından ayniyet bulunduğu, Ancak dava konusu markalar arasında işaretsel benzerlik bulunmadığı, Buna göre somut olayda … sayılı SMK m. 6/1 koşullarının oluşmadığı, Davacının … kararının iptali ve hükümsüzlük talepleri bakımından nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu…” ifade edilmiştir.
… sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun … başvuru numaralı “narnio” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 30.sınıftaki “30 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez.” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların ise …. sayılı ve “…”, “…”, “…” ibrelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında … .sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Davalı markası siyah ve kırmızı renklerin hakim olduğu … ve kelime unsurlarını haiz bir karma markadır. Marka işaretinde göze ilk çarpan unsur; kırmızı, bordo, pembe renkli mozaik taşı görüntüsü ile tasarlanmış “…” şeklidir. … unsuru davalı marka işaretinin oransal olarak çoğunluğunu oluşturmaktadır. … ögesinin altında ise “…” ibaresi yer almaktadır. Anlamsal bir karşılığı bulunmamakla birlikte “…” … unsurunun altında yer almakla “…” olarak telaffuz edilirken “…” meyvesi ile çağrışım yaparak tüketicilerin zihnine yerleşeceği değerlendirilmektedir. İşarette yer alan “… …” ise malı nitelediğinden ayırt ediciliğe bir katkısı bulunmamaktadır.
Davacının kelime markaları ise yazıldığı gibi okunan “…” ve “…” markaları iken … sayılı markası … renklerin hakim olduğu “… …” markasıdır.
Davalı markası ile davacının “…” markasını karşılaştırdığımızda; aralarında anlamsal bir benzerlik bulunmamaktadır. Davacının … ibaresinden müteşekkil markasına karşılık, gözdeki algısı renk ve … ögeleri ile artırılmış davalı markası arasında görsel benzerlik de bulunmamaktadır. Söz konusu marka işaretlerini işitsel olarak değerlendirdiğimizde, davacı markası … şeklinde okunurken, davalı markası … şeklinde telaffuz edilecektir. Söz konusu kelimeler arasında benzer harfler yer almakla birlikte vurgularının farklı olduğu, davalı markasının daha yumuşak ve bir nebze daha uzun bir tınısının bulunduğu ve tüketicinin yabancı olmadığı “…” sözcüğü ile başladığı hususları birlikte değerlendirildiğinde aralarında işitsel bir benzerlik de bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı markası ile davacının “…” markasını karşılaştırdığımızda; Aralarında anlamsal bir benzerlik bulunmamaktadır. Davacının … ibaresinden müteşekkil markasına karşılık, gözdeki algısı renk ve … ögeleri ile artırılmış davalı markası arasında görsel benzerlik de bulunmamaktadır. Söz konusu marka işaretlerini işitsel olarak değerlendirdiğimizde, davacı markası … şeklinde okunacaktır. … davacının tanınmış çatı markası olup dava konusu marka işaretinde “…” ibaresi ile birlikte esas unsurdur. Davalı markası ise … şeklinde telaffuz edilecektir. Söz konusu kelimelerin son heceleri aynı ise de “soldan sağa okuma ilkesi” gereğince tüketicilerin tanıdık olduğu “…” ve “…” kelimelerinin başlangıç sesleri olması ve işaretlerin bir bütün olarak kulakta bıraktıkları tınının farklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı markası ile davacının “… …” markasını karşılaştırdığımızda; Aralarında anlamsal bir benzerlik bulunmamaktadır. Davacının … … işaretinde … markası ön plandadır. … markalarının olası tanınmışlığının … markasına nüfuz ettiğini söylemek mümkün değildir. Bu haliyle tüketicilerin markayı … olarak seçmeyeceği aksi düşünüldüğünde dahi yukarıda … markası için yaptığımız değerlendirmelerin burada da geçerli olduğunu ifade etmek gerekir. Nihayetinde … renklerin hakim olduğu ve … markasının ön plana çıkarıldığı davacı markası ile davalı marka işareti arasında görsel benzerlik bulunmamaktadır. Söz konusu marka işaretlerini işitsel olarak değerlendirdiğimizde, davacı markası … … şeklinde okunacaktır. Davalı markası ise … şeklinde telaffuz edilecektir. Bu haliyle markalar arasında işitsel bir benzerlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak dava konusu markalar kapsamındaki …. sınıf mallar bakımından ayniyet söz konusu ise de dava konusu markalar/işaretler arasında işitsel, görsel ve anlamsal bir benzerlik bulunmadığı, bir bütün olarak bıraktıkları intibaın farklı olduğu, davalı markasının baskın görsel gücü dikkate alındığında gıda mallarına ilişkin ortalama tüketici kesiminin, alışveriş için ayırdığı sınırlı süre içinde bir yanılgıya düşmeyeceği, satın alma hareketlerinin olumsuz etkilenmeyeceği değerlendirilmiştir. Dolayısıyla somut uyuşmazlık bakımından … sayılı SMK m. 6/1 koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve … sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda … sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/02/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.