Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/341 E. 2023/51 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/341 Esas – 2023/51
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/341
KARAR NO : 2023/51

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2023
DAVA:
Davacı vekili 23/08/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı “….” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, … ilanı üzerine müvekkili tarafından …. itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak … tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin “…” markalarının sahibi olduğunu, işbu markanın tanınmış marka olduğunu ve tüm sınıflarda korunmasının gerektiğini, davalının, … sayılı “…” markasının 25. sınıfta tescil ettirmek üzere başvuruda bulunduğunu, davaya konu markada yalnızca “…” ibaresinin “…” ibaresi ile değiştirildiğini, bu değişikliğin markaya hiçbir farklılık katmadığını, eski …’de “…” sesinin “…” sesine dönüştüğünü, markalar arasında görsel, işitsel ve anlamsal bakımdan ayniyet bulunduğunu, markaların aynı seriden olduğunun düşünüleceğini, v İltibas ihtimali bulunduğunu, v 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi uyarınca tescil engeli bulunduğunu, TTK’nın haksız rekabet kurallarına da aykırılık bulunduğunu belirterek, … …’nun …sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: davanın haksız, usule ve yasaya aykırı olduğunu, tüketicinin, markaların kaynaklarının farklı olduğunu anlayabileceğini ve ilişkilendirmeyeceğini, iltibas ihtimali bulunmadığını, markanın parçalara bölünerek değerlendirme yapılmasının doğru olmadığını, Zayıf marka seçenin bunun sonuçlarına katlanmasının gerektiğini, Davacının, SMK 6/5. maddede sayılan şartların gerçekleşmeyeceğini, davacının kötüniyete ilişkin iddialarının dayanaktan yoksun olduğunu, markaların benzer olmadığını, beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı şahıs cevap dilekçesinde özetle; iltibas ihtimali bulunmadığını, markaların aynı/benzer olmadığını, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Davanın davalı başvurusu olan …sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan …sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen … kararının davacıya 12/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği,23/08/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 04/01/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “… 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/1 maddesi uyarınca: davaya konu marka ile davacı muterize ait markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunması, markaların hedef tüketici kitlesinin dikkat seviyesinin ortalama olması, iltibasın, sadece alıcıların belirli bir mal veya hizmet yerine başka mal veya hizmeti almak istemeleri halinde değil; alıcıların mal veya hizmetlerin birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen bunların kaynağının aynı işletme olduğuna ve malları satan … hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanmaları halinde de varlığının kabul edilmesi, … kararlında da ifade edildiği üzere markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunun kabul edilmesi, işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından umumi intiba olmasa bile halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmesi60, iltibas bulunduğunun kabulü için işaretin marka ile bağlantı kurulmasına ve düşünsel olarak markayı çağrıştırmasına elverişli olmasının yeterli olması karşısında davaya konu marka başvurusunda bulunan tüm mallar bakımından, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında iltibas ihtimali bulunduğu, 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/5 maddesi uyarınca: davacıya ait “…” markasının, spor ayakkabısı, spor giyim, spor aksesuar gibi geniş çerçevede spor ürünleri üzerinde belirli bir tanınmışlığa ulaştığının söylenebilecek olması, çekişme konusu emtiaların, doğrudan davacı markasının tanınmışlığa ulaştığı emtialar olması karşısında davalı başvurusunun daha kolay hatırlanır olacağı, davacı markasının ayırt ediciliğinin düşmesi sonuçlarını yol açabileceği kanaatine varılmakla SMK 6/5. maddesi bağlamında tescil engeli bulunduğu, 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/9 maddesi uyarınca: başvurunun kötüniyetli olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun … başvuru numaralı “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 25.sınıftaki “25 Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. ” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise …. sayılı “….” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 02, 03, 07, 08, 09, 10, 14, 16, 18, 21, 25, 27, 28, 30, 32, 35.sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davaya konu marka başvurusunda bulunan tüm mallar bakımından, mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olması şartının sağlandığı tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “….” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Davalıya ait davaya konu markanın, beyaz zemin üzerine, herhangi bir şekil … renk unsuru içermeyen, özel yazı fontu ile de yazılmamış “…” ibaresinden oluştuğu, bu kapsamda markanın esas unsurunun “…” ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır. Bu kez davacı muterize ait davaya mesnet markalar incelendiğinde, bir kısmının renk ve şekil unsuru içeren kompozisyon; bir kısmının ise yalnızca sözcükten oluşan kelime markaları olduğu, markaların “…” ibaresi çerçevesinde yaratılan markalar olduğu görülmekle markaların esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır. Taraf markalarının esas unsurlarının “…” ve “…” unsurlarından mütevellit olduğu görülmekle, markaların ilk iki harfi farklı olsa da marka dizilimi de göz önüne alındığında markalar arasında görsel benzerlik bulunduğu kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
İşitsel benzerlik, markaların telaffuzları nedeniyle kulakta bıraktıkları sesle ifade olunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, taraf markalarının esaslı unsurunu oluşturan “…” ve “…” ibareleri her ne kadar farklı ses ile başlıyorsa da markaların müteakip seslerinde yüksek derecede eşleşme olması, özellikle her iki markanın son sesleri olan “….” sesinin telaffuzda baskın olması karşısında taraf markaları arasında işitsel benzerlik bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Anlamsal Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Bu tür benzerlik, taraf markalarının ortalama tüketici nezdinde, bu kişilerin zihinlerinde bıraktıkları iz ve imaj açısından önemlidir. Taraf markaları bu kez anlamsal açıdan incelendiğinde, “…” … “…” ibarelerinin, …’de bir karşılığının bulunmadığı dikkate alındığında markaların anlamsal olarak benzer olmadıkları kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık ele alınacak olursa, davaya konu marka ile davacı muterize ait markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunması, markaların hedef tüketici kitlesinin dikkat seviyesinin ortalama olması, iltibasın, sadece alıcıların belirli bir mal veya hizmet yerine başka mal veya hizmeti almak istemeleri halinde değil; alıcıların mal veya hizmetlerin birbirinden farklı olduklarını anlamalarına rağmen bunların kaynağının aynı işletme olduğuna ve malları satan … hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğuna inanmaları halinde de varlığının kabul edilmesi, … kararlında da ifade edildiği üzere markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise, iki işaret arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunun kabul edilmesi, işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından umumi intiba olmasa bile halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmesi, iltibas bulunduğunun kabulü için işaretin marka ile bağlantı kurulmasına ve düşünsel olarak markayı çağrıştırmasına elverişli olmasının yeterli olması karşısında davaya konu marka başvurusunda bulunan tüm mallar bakımından, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında iltibas ihtimali bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay davacıya ait “…” markasının, spor ayakkabısı, spor giyim, spor aksesuar gibi geniş çerçevede spor ürünleri üzerinde belirli bir tanınmışlığa ulaştığı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda; çekişme konusu emtiaların doğrudan davacı markasının tanınmışlığa ulaştığı emtialar olması karşısında davalı başvurusunun daha kolay hatırlanır olacağı, davacı markasının ayırt ediciliğinin düşmesi sonuçlarını yol açabileceği kanaatine varılmakla SMK 6/5. maddesi bağlamında tescil engeli bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-… …’nun …sayılı kararının iptaline,
3-… sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
4-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı vekili kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 3.223,90 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2023

Katip ….
¸

Hakim ….
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.
Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 172,90.-TL
Posta Masrafı 251,00.-TL
Bilirkişi Ücreti 2.800,00.-TL
Toplam 3.223,90-TL