Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/295 E. 2023/22 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/295
KARAR NO : 2023/22

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2022
KARAR TARİHİ : 26/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/01/2023
DAVA:
Davacı vekili 25/07/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “…”, “…”, “…” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, …kod numarasını alan başvurunun, …. ilanı üzerine müvekkili tarafından … itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak …tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili … şirket ….’nın dünya çapında lider bir şirket olan ve süt, tereyağı, peynir, taze ve günlük süt ürünleri, krema, kaymak ve endüstriyel süt ürünleri gibi her çeşit süt ürünlerinin üretimi, pazarlaması ve satışı olan …’un grup şirketlerinden biri olduğunu; …’un dünyanın bir numaralı peynir üreticisi olduğu ve süt, tereyağı ve krema ürünlerinde de … pazarında lider durumda olduğunu; davacı …’nın kendi içerisinde alt şirketler barındırmakta olduğu, … International şirketinin de bunlardan biri olduğunu; …’un président, galbani ve parmalat olmak üzere üç ana markaya sahip olduğunu; aynı zamanda yerel markalar yaratmakta ve geliştirmekte ve bunun yanında ilgili bölgelerde marka/tasarım tescilleri ile korunmakta olan çeşitli ürün ambalajlarının dünyanın dört bir yanında sahibi konumunda bulunduğunu; müvekkilinin “…” markasının dünya genelinde 160 ülkede satışı yapılan uluslararası bir marka olduğunu; bu markanın Türk pazarına girmesinin geniş yankı uyandırdığını; … şirketinin hakim şirketi olan müvekkili …’nın (i) …, … ve … başvuru numaralı marka başvuruları ile iltibas yarattığı ve (ii) başvuruya konu ambalajın müvekkiline ait olduğunun bilinmesine rağmen yapılan başvurunun kötü niyetli bir başvuru olduğu gerekçeleri ile … A.Ş. tarafından yapılan …başvuru numaralı ve 29. sınıftaki ürünleri kapsayan marka başvurusuna itiraz ettiğini; itirazın markalar dairesi ve …tarafından reddedildiğini, … kararının eksik inceleme ile oluşturulduğunu, yerinde olmadığını; …kararında, … ve … arasında imzalanan lisans sözleşmesinin … ve … markalarının kullanım çerçevesinin belirlenmesi amacı ile imzalandığının ifade edildiğini; oysa sözleşmenin konusunun sadece … markası olup, … markasının sözleşmenin konusu olmadığını ve … ’nun sözleşmenin konusuna ilişkin hatalı tespitinin dahi … ’nun dosyayı ve delilleri gereği gibi incelemediğini gösterdiğini; … markasının davalı …Ş’ye ait olduğuna dair bir ihtilaf bulunmadığını; sözleşmenin, lisans alanın, …’in taraflar arasındaki ihtilafa konu ambalaj üzerindeki hak sahipliğini tanıdığına ve kabul ettiğine dair herhangi bir ifade içermediğini; … ’nun sözleşmenin konusunu anlamadığını, dosyadaki detaylı açıklamalar ve delilleri de gereği gibi incelemeden, eksik ve hatalı bir inceleme sonucu karar verdiğini, böylece müvekkilinin mağduriyetine ve hak kaybına sebebiyet verdiğini; … kararında ihtilaf konusu ambalajları havi ürünlerin üreticisinin ve ihracatçısının … firması olduğunu ve …’nın tüm hisselerinin hisse alım sözleşmesi sonucunda …. tarafından satın alındığının belirtildiğini; ancak … hatalı bir şekilde ambalajların hak sahibinin … olduğunun iddia edildiğini; holding şirket olan … ticari faaliyetlerde bulunmadığını ve piyasadaki kullanımlardan ve ticari faaliyetlerden kaynaklanan tescilsiz marka haklarına da sahip olamayacağını; ihtilaflı ürün ambalajlarına ilişkin tüm ticari faaliyetlerin … firması tarafından yürütüldüğünü; …. grubun …’nın tüm sınai mülkiyet haklarını edinecek şekilde bütün hisselerini satın aldığını ve ihtilaf konusu ambalajdan kaynaklanan hakların da hisse alım sözleşmesi kapsamı dışında tutulmadığını; sözleşme ekinde görsellerin yer almasının bu ambalajların sahibinin … olduğunu anlamına kesinlikle gelmediğini; ambalajların …’ya ve daha sonra onu satın alan …. gruba aittir olduğunu ve görsellerinin sözleşmeye eklenme nedeninin …’nın bu ambalajları havi ürünleri üzerinde … markasını kullanabileceğini göstermekte olduğunu; taraflar arasındaki ihtilafın dava konusu markaya konu … unsurundan (ambalaj görseli) kaynaklandığını; ihtilaf konusu ambalajı havi ürünlerin üreticisi ve ihracatçısı ve dolayısıyla hak sahibi dava dışı … firması olduğunu; müvekkili ….’nın bağlı şirketi olan …. International 06 mayıs 2015 tarihinde imzalanan hisse satın alım sözleşmesi ile …’nın tüm hisselerini satın aldığını; davalı …’in …’a ait ambalajın üzerine çatı markası olan “…” markasını eklemek suretiyle kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunduğunu, kötü niyetli olarak yapılan marka başvurusuna ilişkin marka tescilinin SMK’nun 6/9 uyarınca hükümsüz kılınması gerektiğini; ihtilaf konusu … ürünlerinin taraflar arasındaki sözleşme tarihinden önce … tarafından üretildiği ve satıldığına dair açıklamalarının delilleri ile birlikte sunulduğunu; müvekkilinin önceki tarihli markaları ile ilişkilendirilme dahil karıştırılma ihtimali yaratan marka tescilinin SMK’nun 6/1 uyarınca hükümsüz kılınması gerektiğini; marka tescili, müvekkilinin … markasının aynısını içerdiğini ve markaların benzer olduğunu; marka tescili kapsamındaki mallar davacının önceki tarihli markalarının kapsamındaki malların aynı/aynı tür olduğunu; markalar arasında ilişkilendirme dâhil karıştırılma ihtimali doğacağını; davacı tarafından itiraza dayanak marka başvurularının reddi kararlarına karşı …iptal davalarının ikame edilmiş olup, bu davaların sonucu iltibas gerekçesi yönünden doğrudan huzurdaki davayı etkileyeceğinden sonuçlarının beklenmesi gerektiğini; davacının …’in hatalı kararlarına karşı …. nezdinde … esas sayıları altında …iptal davaları açıldığını; dava dosyalarının halihazırda bölge adliye mahkemesi nezdinde istinaf incelemesinde olduğunu belirterek, … …’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu …başvuru numaralı “… …” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; …’nın … sayılı kararının iptali talebiyle Kurum aleyhine açılmış bulunan davanın haksız ve mesnetsiz olup, reddine karar verilmesi gerektiğini; dava dilekçesinde belirtilen lisans sözleşmesinin de delil olarak sunulduğu işbu davanın davacısı ile Kurumumuz ve diğer davalı arasında görülmekte olan …. E. Sayılı dosyaları …. şirketinin marka başvurularının, …tarafından kötü niyetli olduğu gerekçesiyle reddine ilişkin kararlarının iptalinin talep edildiğini; … Sayılı Kararında; “Sunulan bilgi ve belge üzerinde yapılan incelemede davalı tarafın başvuruya konu markada yer alan … ve tertip tarzının iştiraki Eksper Gıda eliyle 2012 yılından beri kullandığı, davaya konu edilen ambalajlı ürünlerin üreticisi ve ihracatçısı olan … davalı …Ş. bünyesinde yer almaktayken 06/05/2015 tarihli sözleşme ile tüm hisselerinin davacı şirkete devredildiği, … ile ihtilaf konusu …’nın 01/07/2015 tarihinde ”…” ve ”…” markalarının ihracat ülkelerinde kullanımına yönelik 31/12/2019 bitiş tarihli lisans sözleşmesi imzalandığı, söz konusu lisans sözleşmesinin ayrıntılarının belirlenmesi maksadıyla 01/01/2016 -31/12/2019 tarihlerini kapsayan … ‘ ibarelerinin kullanımını da içeren yeni bir lisans sözleşmesinin imzalandığı, Sözleşmenin 8/2’inci Maddesinde, ”Lisans alan işbu Sözleşmeye konu olan markanın mülkiyetinin ve markaya ilişkin tüm hak ve menfaatlerin tamamen Lisans verene ait olduğunun kabul, beyan ve taahhüt eder.” düzenlemesinin yer aldığı, teknik şartlara uygun olarak ”…” ve ”…” markalarının üzerinde ve ortalanmış biçimde kullanacak olup, ürünün ambalajı üzerinde ”…” markasının logosuna ve renklerine riayet edilecektir.” yönünde düzenleme yapıldığı, sözleşmenin ekinde davacının başvurusuna konu markada yer alan … ve tertip tarzı ile oluşturulmuş ambalaj örneğinin de yer aldığı, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde lisans sözleşmesinin bitiş tarihinin 31/12/2019 olduğu marka başvurusunun ise 17/05/2019 tarihinde yapıldığı da dikkate alınarak davacı tarafın lisans sözleşmesi ile kullanım hakkı kendisine verilmiş olan tasarımı sözleşmeyi aşacak ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini etkisiz kılacak şekilde adına tescil ettirme amacıyla tescil başvurusunda bulunduğu, netice itibariyle, marka başvuru sürecine ilişkin olarak kurum tarafından yapılan iş ve işlemlerin olarak tesis edildiği, … nolu başvuruya konu “…” marka başvurusunun kötü niyetli olarak yapıldığı gerekçesiyle ve SMK 6/9 gereğince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğundan bahisle iptali talep edilmekteyse de Kurum tarafından ihdas edilen … sayılı kararının hukuka uygun olduğu…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olduğunu; davacı …. firmasının lisans sözleşmesine aykırı olarak yapılan marka başvurusunun kötü niyetli bulunmuş olduğunu; Davacı tarafından ….Mahkemesi nezdinde açılan diğer davalarda da aynı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olduğunu; davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz kaldığını; marka hukukunda genel olarak kabul gören anlayışa göre, tescil yoluyla sağlanan marka korumasının amacına aykırı biçimde kötüye kullanılması yoluyla başkasının markasından haksız olarak yararlanmak veya gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve tesciller kötü niyetli olarak kabul edilmekte olduğunu; Somut olayda belirtilen olaylar gerçekleşmediğinden ve davacı, davalının başvurusunun 6769 sayılı Kanunun 6/9 maddesi anlamında kötü niyetli bir başvuru olduğunu ispat edemediğinden bu iddiasının da yersiz olduğunu; dava konusu kararın usule ve hukuka uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; … …’nun, davacının itirazını dava konusu marka üzerindeki hakların davalı …Ş.’ye ait olduğu haklı gerekçesiyle reddetmiş olduğunu; … …kararının yerinde olduğunu; davacının bu kararı hatalı olarak değerlendirdiğini; … …kararında atıf yapılan Lisans Sözleşmesi’nin m. 8 / 2 hükmünün sadece “…” ibaresinin kullanımı ile değil, bu ibarenin nasıl kullanılacağıyla (logo, zemin rengi, görseller, vs.) ilgili olduğunu; markanın, sadece harflerden ibaret değildir, reklamlar, tanıtımlar ve benzeri yollarla oluşturulan marka imajını da kapsadığını, Lisans Sözleşmesi’nin 3.1 maddesinde yer alan “…bölgelerde (İhracat Bölgeleri) satışını yaptığı süt ürünlerinde Lisanslı İhracat Logo ve Görselleri’yle birlikte kullanılmak üzere …’ya sınırlı münhasır lisans verilmesi ve söz konusu lisans ilişkin şartları düzenlemektedir.” hükmünden de anlaşılacağı üzere Lisans Sözleşmesi’nin sadece … ibaresini değil, ayrıca logo ve görsellerini de kapsamakta olduğunu; böylece m. 8 / 2 hükmünün, “… …” markasını, logo görsellerini ve marka imajını da kapsadığını; davacının dava konusu markaya ilişkin hakların müvekkiline ait olduğunu kabul ederek bedel pazarlığı yapıldığını da dava dilekçesinde ifade etmesinin, dava konusu markaya ilişkin hakların müvekkiline ait olduğunu gösteren başka bir unsur olduğunu; müvekkilinin 2012 yılından beri … … markası üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu; davacının itirazına dayanak gösterdiği markaların, tescilli değil olmadığını; bu nedenle işbu davanın, davacı itirazının; yani davanın dayanaktan yoksun olması nedeniyle reddinin gerektiğini; Davacının, müvekkilinin … … marka imajını aynen içeren …, …, … nolu aynı sınıfta (29. Sınıfta) … nezdinde marka tescil başvurularında bulunduğunu; bu marka başvuruları müvekkilinin itirazı üzerine … …’in …, …. sayılı kararları ile haklı olarak reddedilmiş olduğunu; bunun üzerine davacının açmış olduğu …. E. sayılı davalarının da reddedilmiş olduğunu; Davacının alt iştiraki olan ve dava konusu müvekkil markasının kullanımıyla ilgili kendisiyle müvekkilinin lisans sözleşmesi imzalamış olduğu …; … A.Ş.’nin bağlı şirketi iken 06.05.2015 tarihli hisse satın alış sözleşmesi ile …’nın tüm hisselerinin muteriz ….’ya geçmiş olduğunu; ilk günden itibaren ürün ambalajının, marka imajının bir parçası olarak … … markasıyla birlikte müvekkili tarafından kullanılmış olduğunu; üretici firma olan … A.Ş.’nın böyle bir hak iddiası ve marka başvurusunun olmadığını; … A.Ş’nin, müvekkili ile yapılan lisans sözleşmesi ile “… …” markasını ve marka imajını, lisans sözleşmesine göre sadece kullanım hakkına sahip olduğunu; davacının lisans sözleşmesinin tarafı olmadığından böyle bir kullanım hakkına da sahip olmadığını; buna rağmen davacının, müvekkilin marka imajının ve ambalaj görselinin sahibi olduğunu iddia etmesinin, kötü niyetli olduğunu açıkça ortaya koyduğunu; “… …” markası üzerinde müvekkili değil de davacı taraf hak sahibi olsaydı o halde kendileri veya alt iştirakları olan …’nın, markayı kullanmak için lisans sözleşmesi yaparak müvekkiline hatırı sayılır bir miktar lisans bedeli ödeme gereği duymayacağını; dolayısıyla müvekkilinin, “… …” markasının içerdiği özgün …, imaj ve ambalaj üzerinde tescil dışı gerek telif gerekse tasarım hakkına sahip olduğunu; davacının iddiasının aksine üretici olan … A.Ş.’nin hisselerinin devrinin söz konusu olup, işletme veya malvarlığı devrinin söz konusu olmadığını; … A.Ş.’nın hissedarının (a) şirketi iken (b) şirketi olduğunu; hissedar olmanın hak sahibi olunmasını sağlamayacağını; çünkü davacı ile hissedarı olduğu … A.Ş’nin farklı tüzel kişilikler olduğunu; işletmenin veya malvarlığının devrinin söz konusu olmadığını, fikri ve sınai hakların da … A.Ş.’ye veya davacıya devrinin söz konusu olmadığını; Lisans Sözleşmesi ile sadece “… …” ibaresinin kullanımı değil, marka imajının nasıl korunacağı; yani hangi zeminde, hangi …, renk ve hangi tertiple kullanacağının da detaylı olarak belirlenmiş olduğunu; aksi düşünülse idi lisans sözleşmesine “… …” ibaresinin kullanılacağının yazılmasının yeterli olacağını; ülkemizde holding şirketlerin ticari faaliyette bulunmasında yasal bir engel olmadığını; holding şirketin marka sahibi olamayacağı, marka imajına sahip olamayacağının söylenemeyeceğini; markaların benzer olmadığını; “…” ve … ibaresinin markada ön planda olduğunu; … ve … ibaresi ve bütünüyle marka görselinin markanın ayırt edici unsuru olduğunu; davacının marka başvurusuna konu “…” ibaresi ve bütünüyle marka görseli arasında benzerlik bulunmadığını; karıştırılma ihtimali de olmadığını; Davacının …. E. sayılı davalarının bekletici mesele yapılması talebinin, bu davaya ilişkin kararların işbu davaya etkisi olmaması nedeniyle yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan …sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen …kararının davacıya 24/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, son günün pazar gününe denk gelmesi nedeniyle 25/07/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 22/11/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu marka ile davacının itiraza dayanak markalarının ilişkilendirilme ihtimali ve/ veya karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı; Kötü niyet hususunda değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun …başvuru numaralı “… …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29.sınıftaki “29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Süt ve süt ürünleri: yoğurt, ayran, kaymak, krema, krem şanti, süt oranı fazla sütlü içecekler, meyveli sütler, meyveli yoğurtlar, süt ve süt ürünlerinden (süt oranı fazla ) tatlılar… Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise …, … … sayılı ve “…”, “…”, “…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 29.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut olayda dava konusu ve davacı markaları 29. sınıftaki gıda ürünlerini kapsamaktadır. Dava konusu marka kapsamındaki malların davacı markaları kapsamında aynı/aynı tür/benzer olarak yer aldığı sonucuna varılmıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların standart karekterle yazılı “…”, “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut olayda dava konusu ve davacı markaları 29. sınıftaki gıda ürünlerini kapsamaktadır. Dava konusu marka kapsamındaki malların davacı markaları kapsamında aynı/aynı tür/benzer olarak yer aldığı sonucuna varılmıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların standart karekterle yazılı “…”, “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu marka başvurusu “… …” ibaresi + “…” unsurundan oluşmaktadır. Dava konusu markada yer alan “…” ibaresi bir peynir türünü ifade etmekte ve … peyniri, bir süt ürünü olarak beyaz renkli, yumuşak kıvamlı az tuzlu krem gibi akışkan bir peynir türü olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle 29.sınıfta yer alan “süt ürünleri” açısından markasal ayırt ediciliğe sahip olmayan, malın cinsini bildiren bir ibaredir. 29.sınıfta yer “süt ürünleri” dışında kalan mallar açısından ise, bir peynir türü olduğu için gıda ürünlerinde genel olarak da düşük olmakla birlikte, markasal ayırt ediciliği bulunduğu söylenebilir. “…” ibaresi için davalı şirketin ülkemizde tanınmış bir çatı markasıdır. Dava konusu markada alt ve üst kısmı yeşil renkli, alt kısım göre üst kısmındaki yeşil zemine göre daha geniş olarak yerleştirilmiş, alt yeşil zemin üzerinde beyaz bir kap içinde … peynir ve/ya konsantre/süzme yoğurt ve üzerinde iç içe geçmiş sarı renkli sıvı yağ gezdirilmiş çember şekli, tabak ve yağ çemberlerinin bir kısmının göründüğü bir … unsuru yer almaktadır. İnternet aracılığıyla ulaşılan aşağıda farklı firmalara ait “…” ürünü ambalaj görsellerinden de anlaşılacağı üzere baskın olarak yeşil, beyaz renk kullanımı, bir kase/tabak içinde … peyniri ve üzerine sıvı yağ dökülmüş görsel tasarım yaygın olarak kullanılmakta olup, 29.sınıftaki yer peynir, süt ürünleri açısından çok zayıf markasal ayırt ediciliğe sahiptir.
Dava konusu marka başvurusunda 29.sınıfta “süt ürünleri” dışında yer alan “Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri.” malları açısından “…” ibaresi ve “…” unsuru marka olarak kullanırsa, bu mallar açısından malın cinsi, türünü çağrıştırmayacağından markasal ayırt ediciliğinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının itiraza dayanak markalarından, … başvuru no’lu markası sadece … unsurundan oluşmakta iken, davacının … başvuru no’lu markası sarımsı renkli buğday başakları ile oluşturulmuş bir çerçeve içinde kırmızı renkle yazılmış “…” ibaresi ve yukarıda açıklanan … unsurundan oluşmakta ve davacının … başvuru no’lu markası ise renkli olan … no’lu markasındaki aynı unsurları taşımakta olup, siyah-beyaz olarak tasarlanmış bir ifade biçimidir.
Markaların benzerliği açısından yapılan değerlendirmede, 29.sınıfta yer alan süt ürünleri açısından “…” ibaresinin markasal değeri bulunmadığı, “…” unsurunun da çok zayıf markasal ayırt ediciliğe sahip olduğu dikkate alındığında, zayıf markalara eklenecek unsurlar markaları farklılaştırabilmektedir. “…” ibaresi ve “…” unsurunun 29.sınıfta “süt ürünleri” dışında kalan mallar açısından ise markasal ayırt ediciliği bulunduğu; dava konusu markanın “… + …+ …” unsurundan oluştuğu; davacının itiraza dayanak markalarından, … başvuru no’lu markasının “…”; … başvuru no’lu markasının sarımsı renkli buğday başakları ile oluşturulmuş bir çerçeve içinde kırmızı renkle yazılmış “…” ; davacının … başvuru no’lu markası ise renkli olan … no’lu markasındaki aynı unsurları taşımakla birlikte, siyahbeyaz olarak … unsurundan oluştuğu anlaşılmaktadır. Ülkemizdeki hedef tüketici kitlesi açısından bir bütün olarak bıraktığı izlenim dikkate alınarak, taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu marka ile davacı markaları 29.sınıftaki gıda ürünlerini kapsamaktadır. Gıda mallarının hedef tüketici kitlesi ortalama seviyedeki her yaştan tüketicilerdir ve gıda malları günlük tüketime konu olan, görece yüksek bedelli olmayan mallardır. Bu malların tüketiminde söz konusu ürünlerin seçiminin daha hızlı yapılıyor olması ve malların aynı alanlarda, aynı veya yakın raflarda satışa arz edilmeleri nedeniyle yüksek seviyede bir dikkatin beklenmesi hayatın olağan akışında mümkün değildir. Ayrıca, bu malların alımı sırasında görsel etkinin ön planda olması nedeniyle, belirtilen gıda malları açısından markalar arasında ilişki kurulması veya markaların birbirini çağrıştırması gibi sonuçlar doğabilecektir. Bununla birlikte, dava konusu uyuşmazlıktaki “…” unsurunun markasal ayırt ediciliğinin çok zayıf olduğu, farklı firmaların benzer renk ve … unsurularını kullandığı dikkate alındığında, tüketicinin hedeflediği malı satın alabilmesi için ürün ambalajlarındaki çatı markalara, kelime unsurlarına da daha fazla dikkat göstereceği kanaatine varılmıştır.
Somut olayda dava konusu marka ile davacının itiraza dayanak markalarının kapsamındaki malların aynı/aynı tür benzer olduğu tespit edilmekle birlikte, taraf markalarının benzer olmadığı düşünüldüğünden, taraf markalarının ilişkilendirilme ihtimali ve/veya karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyet Hususunda Yapılan Değerlendirme:
Somut olayda, davalı … tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1-9 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.