Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/285 E. 2023/54 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/285
KARAR NO : 2023/54

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2023
DAVA:
Davacı vekili 19/07/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “…” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, …numarasını alan başvurunun, …. ilanı üzerine müvekkili tarafından … itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak … tarafından reddedildiğini, oysa … sayılı “… … & …” markasının müvekkili ve eşi adına kayıtlı olduğunu, 2020 yılı başlarında davalının “…” işaretini ticari unvanında, mağazasında ve ticari dokümanlarında kullandığını öğrendiklerini, …. Noterliği’nden 10/03/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede “…” ibaresini kullanmaya devam etmek istediğini belirttiğini ancak önüne başka ibareler eklemeyi önerdiğini, v Bu sırada davalının marka başvurusu yaptığını, bu başvuruya karşı müvekkili tarafından yapılan itirazın reddedildiğini, “… … & …” ve “…” ibarelerinin benzediğini, markaların aynı seriden olduğunun düşünüleceğini, markalar arasında iltibas ihtimali bulunduğunu, Markalar arasında aynılık bulunduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, … kararında yer alan SMK’nın 6/3. madde kapsamındaki değerlendirmelerin gerçeğe ve hukuka aykırı olduğunu, markalar arasında görsel ve sessel benzerliğe ek olarak, emtialar arasında da benzerlik bulunduğunu, markanın 2007 yılından bu yana 15 yıldır aralıksız kullanıldığını belirterek, … …’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu …başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, markaların bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle ilişkilendirme ihtimali dahil olmak üzere karıştırmaya yol açacak kadar benzer olmadıklarını, “…” ibaresinin yaygın olarak kullanıldığını, iltibas incelemesinde eski markanın ayırt edici gücünün de incelenmesinin gerektiğini, tanıtma işareti olarak zayıf bir marka seçen kimsenin bunun sonuçlarına katlanmasının gerektiğini, kalan hizmetler bakımından SMK’nın 6/3. maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığını, markalar arasında benzerlik … aynılık bulunmadığından SMK’nın 6/4 ve 6/5. maddelerinin uygulama şartlarının oluşmadığını, itiraz dilekçesinde sunulan belgeler çerçevesinde SMK’nın 6/6. maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığını, kötü niyet iddiasına ilişkin olarak herhangi bir delil sunulmadığını, SMK’nın 6/9. maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, 2011 yılından bu yana … “… …” olarak kayıtlı olduğunu, …. alan adını satın alarak 11 yılı aşkın süredir aktif olarak online satış da yaptığını, ortalama tüketicilerin markayı bölerek incelemeyeceğini, “…” ibaresinin, müvekkilinin ad ve soyadının baş harflerinden oluştuğunu, “…” … “… & …” ibaresinin marka değeri olmadığını, tek başına tescil edilemeyeceğini, davacı markasının asıl unsurunu “…”ibaresinin oluşturduğunu, müvekkiline ait markanın esaslı unsurunun ise “…” olduğunu, müvekkilinin tescil başvurusunu ne zaman yaptığına bakılarak kötüniyetli olduğundan söz edilemeyeceğini, markaların benzer olmaması karşısında SMK’nın 6/5. maddesinin uygulama şartlarının oluşmayacağını, markaların karıştırılmayacağını, tanıtma için zayıf bir marka seçenin, bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davalı başvurusu olan …sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen … kararının davacıya 30/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 19/07/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 26/12/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “… 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/1 maddesi uyarınca: “…” ibaresi her ne kadar yukarıda benzer olarak işaretlenen mal ve hizmetler bakımından herkesin kullanımına açık, eşyayı tanımlayan bir ibare olsa da, “…” şeklinde oluşturulan kompozisyonun düşük de olsa belirli bir ayırt ediciliğe sahip olması -bu meyanda ülkemizde yaygın olarak bilinen “…” markası da bulunmaktadır.-; “…” ve “…” ibareleri markalarda farklı olsa da, markaların aynı seriden olduğunun düşünülebilecek olması, farklı kişilere ait “…” markası olduğunun düşünülebileceği kanaatine varılmakla, marka başvurusunda bulunan 35. sınıfta yer alan: “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında iltibas ihtimâli bulunduğunun söylenebileceği; ancak davalının… alan adının 21/12/2011 tarihinde kayıt edildiği, 2012 yılında alınan ekran görüntülerinde yer alan iletişim numarası ile mezkûr sitenin halihazırdaki iletişim numarasının aynı olduğu, bu kapsamda anılan internet sitesinde davalı tarafından en azından 2012 yılından bu yana mezkûr alan adında “… & … ” ibaresinin markasal algı yaratacak şekilde kullanıldığı, bu kapsamda müktesep hakkının bulunduğu kanaatine varılmakla, yaklaşık 10 yılı aşkın gibi uzun süredir birlikte var olan markaların iltibasa sebebiyet vermeyeceği, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığı, 2. 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/3 maddesi uyarınca: davacının, tescilsiz kullanımlarına değil tescilli markasına dayanması karşısında SMK 6/3. maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı, 3. 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/4 maddesi uyarınca: dosyada mübrez belgelerden, davacının yurtdışı markalarının bulunduğu ve bu markaların tanınmış marka statüsüne ulaştığı yönünde Heyetimizde kanaat oluşmamış olup, buna ek olarak dava konusu markaların birbirine benzer olmadığı tespitimiz doğrultusunda somut uyuşmazlığa SMK 6/4. madde hükmünün uygulanma imkânı bulunmadığı, 4. 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/5 maddesi uyarınca: , davacı markasının tanınmış olduğu, markanın ayırt ediciliğinin düşebileceği, marka itibarından haksız şekilde yararlanılabileceğine ilişkin heyetimizde bir kanaat oluşmamış olup, SMK 6/5. madde uygulama şartlarının oluşmadığı, 5. 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/6 maddesi uyarınca: davacının SMK 6/6. madde bağlamında sayılan hususlara ilişkin bir hakkının bulunduğuna yönelik mübrez bir belge olmaması karşısında SMK 6/6. madde hükmünün uygulama şartlarının oluşmadığı 6. 6769 Sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 6/9 maddesi uyarınca: başvurunun kötüniyetli olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu, sonuç ve kanaatine varılmıştır. …” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun …başvuru numaralı “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35.sınıftaki “35 Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri ve heykeller, biblolar. Saatler ve zaman ölçme cihazları (kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil). Değerli metalden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Tespihler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise … sayılı ve “…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 07, 08, 09, 21, 35.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut olayda 35. sınıfta yer alan:” Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” bakımından, mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür/benzer/ilişkili olması şartının sağlandığı tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların standart karekterle yazılı “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Davalıya ait davaya konu markanın, beyaz zemin üzerine, herhangi bir şekilde … renk unsuru içermeyen “…” ibaresinden oluştuğu görülmüştür. “…” ibaresi yukarıda belirtilen benzer olan mal ve hizmetler bakımından herkesin kullanımına açık, eşyayı tanımlayan bir ibare olduğu, “…” şeklinde oluşturulan kompozisyonun bu düşünceyi değiştirmediği, davaya konu marka başvurusunun esas unsurunun bir bütün olarak “…” ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır. Davacıya ait itiraza mesnet marka ele alındığında, markanın siyah zemin üzerine üstte “…” harflerinin “…” şeklinde kompoze edildiği şekil unsuru ile altta “…” ibaresinden oluştuğu görülmekle, söz konusu markanın esaslı unsurunun bir bütün olarak “… …” ibaresi olduğu görülmüştür..
Tüm bu açıklamalar doğrultusunda, taraf markalarının “…/…” ibarelerini içermesi, “…” ibaresi yukarıda belirtilen mal ve hizmetler bakımından herkesin kullanımına açık, eşyayı tanımlayan bir ibare olduğu, “…” ve “…” ibarelerinin markalarda farklı olduğu, bu ibarelerin markaların imajını değiştirdiği, “…/…” ibarelerinin ürün adı olarak algılanacağı, markalar arasında görsel benzerlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
İşitsel benzerlik, markaların telaffuzları nedeniyle kulakta bıraktıkları sesle ifade olunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davalı başvuru sahibine ait markanın “…”, davacıya ait markanın ise “…” biçiminde okunacak olması karşısında taraf markaları arasında ürün adı ile birlikte düşük dereceli işitsel benzerlik bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Anlamsal Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Bu tür benzerlik, taraf markalarının ortalama tüketici nezdinde, bu kişilerin zihinlerinde bıraktıkları iz ve imaj açısından önemlidir. Taraf markaları bu kez kavramsal açıdan incelendiğinde, “&” işareti, “ve” kelimesini sembolize etmekte olup taraf markalarında bulunan “… & …” ve “…” ibareleri aynı anlama gelecektir. Bununla birlikte taraf beyanlarında, markalarda bulunan “…” ve “…” ibarelerinin ise “… & …” tümcesinin ve davalının isim-soyisminin baş harfleri olduğu ifade edilmektedir. Bu kapsamda markaların, “…” ve “…” ibareleriyle farklı kişilere ait “…” mağazası olduğu gibi bir anlamın çıkacağı kanaatine varılmakla markaların anlamsal olarak benzer olmadıkları kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar marka işaretlerinin benzerliği konusunda bilirkişi heyeti farklı kanaatte bulunmuş ise de; …. sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesi hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgi ile çözümlenmesi gerekli olduğundan, bilirkişi raporu aksine, tüm bu açıklamalar ışığında somut uyuşmazlık ele alınacak olursa, davaya konu marka ile davacı muterize ait markalar arasında görsel ve anlamsal benzerlik bulunmaması, markaların hedef tüketici kitlesinin dikkat seviyesinin yüksek olması, “…” ibaresi yukarıda benzer olarak işaretlenen mal ve hizmetler bakımından herkesin kullanımına açık, eşyayı tanımlayan bir ibare olduğu “…” şeklinde oluşturulan kompozisyonun, bu düşünceyi değiştirmediği, “…” ve “…” ibarelerinin markalarda farklı olduğu, kanaatine varılmakla, 6769 sayılı SMK’nın 6/1. maddesi bağlamında iltibas ihtimali bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
6769 Sayılı Kanun’un 6/3 Maddesi Yönünden Değerlendirme
6769 sayılı SMK’nın 6/3. maddesi: “Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.” hükmünü amirdir. Davacının, “…” markasını tescil başvurusundan önce …’de markasal olarak kullandığı ispatlanamadığından SMK 6/3. madde bağlamındaki talebin kabul edilebilir olmadığı kanaatine varılmıştır.
6769 Sayılı Kanun’un 6/4 Maddesi Yönünden Değerlendirme
SMK’nın 6/4 maddesinde, “… Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Dosyada mübrez belgelerden, davacının yurt dışı markalarının bulunduğu ve bu markaların tanınmış marka statüsüne ulaştığı yönünde kanaat oluşmamış olup buna ek olarak dava konusu markaların birbirine benzer olmadığı tespitimiz doğrultusunda somut uyuşmazlığa SMK m. 6/4 hükmünün uygulanma imkânı bulunmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1-3-4-5 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde …. Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.