Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/283 E. 2022/325 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T… ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T…
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/283
KARAR NO : 2022/325

DAVA :Marka (Marka ile İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 23/12/2013
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/10/2022
DAVA:
Davacı vekili 23.12.2014 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin bankacılık alanında faaliyet gösterdiğini ve “… BANK”, “… BİLİŞİM”, “… FAKTORİNG”, “… MENKUL” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPE’ne başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve başvurunun tümüyle reddi gerektiğini, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, tüketicilerin başvuruyu, müvekkili şirketin seri markalarından birisi olarak algılayacağını, bu nedenle davaya konu kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, … sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türk Patent Enstitüsü cevap dilekçesinde, davacının itiraza dayanak markaları ile başvuruya konu markanın görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde benzer olmadığını, tanınmışlık iddiasının kanıtlanamadığını haksız yararlanma, zarar verme ihtimalinin de olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma günün bildirir tebligat yapıldığı halde davyaa cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
YARGITAY 11.HUKUK DAİRESİ BOZMASI:
Mahkememizin 07/07/2015 tarih ve 2014/4 esas, 2015/225 karar sayılı davanın kabulüne dair verilen kararı, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin …. karar sayılı ilamıyla özetle;
“….Dava, TPE YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Dava konusu marka başvurusu ‘’…+Şekil’’ ibaresinden oluşmaktadır. Davacının itiraza dayanak olarak gösterdiği marka ise ‘’…-BİLİŞİM’’ ibaresinden oluşmakta olup, her iki marka da 9. sınıfta yer alan bilişim hizmetlerinden oluşmaktadır. Markalar kapsamında yer alan hizmetlerinin bulunduğu bilişim sektöründeki ortalama tüketicinin dikkatli ve seçici kişilerden oluştuğu ve taraf markalarındaki işaretlerin asli unsurunda yer alan ‘…’ ibaresinin de ayırt ediciliği zayıf olan bir işaret olduğu göz önüne alındığında markalar kapsamındaki işaretler arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b. maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunmadığı halde mahkemece, aksi düşüncelerle hüküm tesisi yoluna gidilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle davalı TPE vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir….” gerekçesi ile bozulmuş; bu kez davacı vekili karar düzeltme bulunmuş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin …. karar sayılı ilamıyla özetle; “…Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.” gerekçesi ile karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
556 sayılı KHK’nin 8/1-b hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir;
Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Dava konusu başvuru standart dava konusu marka başvurusu “…+Şekil” ibaresinden oluşmaktadır. Davacının itiraza dayanak olarak gösterdiği marka ise “…-BİLİŞİM” ibaresinden oluşmakta olup, her iki marka da 9. sınıfta yer alan bilişim hizmetlerinden oluşmaktadır. Markalar kapsamında yer alan hizmetlerinin bulunduğu bilişim sektöründeki ortalama tüketicinin dikkatli ve seçici kişilerden oluştuğu ve taraf markalarındaki işaretlerin asli unsurunda yer alan ‘…’ ibaresinin de ayırt ediciliği zayıf olan bir işaret olduğu göz önüne alındığında markalar kapsamındaki işaretler arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b. maddesi anlamında iltibas tehlikesi bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
10.01.2017 gün ve 29994 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 22.12.2016 gün ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun Geçici Madde 1/(1) hükmü uyarınca anılan kanunun yayımı tarihinden önce yapılmış marka tescil başvurularına, başvuru tarihinde yürürlükte bilinen 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanmasının zorunlu bulunması, YİDK kararının iptali ve buna bağlı tescil istemli davaların başvuru tarihindeki hukuki durum nazara alınarak sonuca bağlanmalarının gerekli olması karşısında 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulanarak sonuca bağlanmalarının icap etmesi nedeniyle yeni SMK’nın yargılamanın yukarıdaki biçimde sonuçlandırılmasını engellemediği düşünülmüştür.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin ….sayılı bozma ilamında belirtilen ve uyulan gerekçelerle; TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali istemi ile açılan davanın reddine, … sayılı markanın hükümsüzlüğüne ilişkin mahkememiz kararı temyiz edilmediği için kesinleşmiş olduğundan bu taleple ilgili yeni bir hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-TÜRK PATENT YİDK iptal talebine ilişkin davanın REDDİNE,
2-Hükümsüzlük talebine ilişkin karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu 56,40 TL bakiye karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı TÜRKPATENT kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalı TÜRKPATENT tarafından yapılan 27,20 TL Temyiz Karar Harcı, 140,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 167,20 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 361. Maddesi uyarınca tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.