Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/275 E. 2023/36 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/275
KARAR NO : 2023/36

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (Mersis:…)
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALILAR : 1- … -(T.C.:…) …- …
2- … -(T.C.:…) …
3- … -…
Av. …
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2022
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2023
DAVA:
Davacı vekili 08/07/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla özetle; müvekkili şirketin … sayılı “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… …”, “…”, “…”, “…”, “… …”, “…”, “… …”, “…”, “…”, “…”, “…”, “… …” ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…’…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, …kod numarasını alan başvurunun, … Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından… Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak … tarafından reddine karar verildiğini, oysa davalı yanca gerçekleştirilen marka başvurunun müvekkili markaları ile iltibas yaratacak, müvekkili markalarının ticari itibarını zedeleyecek, davalıların ise müvekkili markalarının tanınırlığından haksız menfaat temin edebilecek sonuçlar doğuracağını, taraf markalarının ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduklarını, …’de “…” ekinin sahiplik bildiren bir ek olduğunu, bu ibarenin kullanımının markaları farklılaştırmayacağını, davalı marka başvurusuna yönelik itirazlarında kullanım ispatı sunulmasına rağmen Kurum tarafından bu hususun dikkate alınmamasının hatalı olduğunu, müvekkili markaları ile dava konusu markanın ayniyet düzeyinde benzer olduklarını belirterek, …’nun …sayılı kararının iptaline ve …sayılı “…’…” ibareli markanın tescil edilmi olması halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; verilen kurum kararının yerinde olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, taraf markalarının benzer olmadıklarını, davacı markalarından başvuru sonrasında haberdar olduklarını, kadın giyim üzerine faaliyet gösterdiklerinden ötürü “…” vurgusu yapabilmek adına “…’…” ibaresini kendilerine seçtiklerini, davacı markasının etkin bir kullanımının bulunmadığını, bu hususta bir veriye ulaşamadıklarını, davacı markasının tanınır olmadığını, dava konusu …sayılı başvuruda şekil unsurunun ön planda olduğunu, markalarının bütün olarak incelenmesi gerektiğini, dava konusu markayı yalnızca yurt dışı e-ticaret giyim pazarında kullanmayı amaçladıklarını, markaların aynı ya da benzer olmadıkları gibi kapsamlarının da benzer olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, …’den davalı şirkete ait …sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgesi getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davalı başvurusu olan …sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak …tarafından alınan …sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen … kararının davacıya 13/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 08/07/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 12/12/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu markada 20.sınıftaki “Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller” ve 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından davacı yanın … sayılı markası kapsamındaki “….“ ve bu malların satışına özgülenmiş hizmetler ile; keza 25. Sınıftaki “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar” ve 35. Sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından ise davacı yanın …, … markalarının kapsamları itibariyle benzerlik ilişkisi içerisinde olduğu, bahsi geçen taraf markaları arasında rapor kapsamında ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle, ortalama tüketiciler nezdinde ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK ….6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “…’…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 20, 25, 35.sınıftaki “20.sınıf: Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. 25.sınıf: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış içdış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35.sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar. Yatak şilteleri, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar, deniz yatakları (kampçılar için uyku tulumları hariç). Aynalar. Arı kovanları, suni petekler ve petek çıtaları. Bebekler için ana kucakları, parmaklıklı oyun parkları (iç mekanlar için), bebek beşikleri, yürüteçler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul panolar, resimler, tablolar için çerçeveler, kimlik kartları, künyeler, isimlikler, etiketler. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul ambalaj, nakliye ve depolama amaçlı variller, fıçılar, bidonlar, hazneler (depolar), kutular, ambalaj kapları, nakliye amaçlı konteynerler, sandıklar, taşıma paletleri, bunlarla birlikte kullanılan kapaklar. Ahşap veya sentetik malzemelerden mamul hırdavat (nalburiye) eşyası, mobilya bağlantıları, açma kapama tertibatları. Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. Sepetler, balıkçı sepetleri. Ev hayvanları için kulübeler, yuvalar, yataklar. Ahşap veya sentetik malzemeden mamul portatif merdivenler, hareketli merdivenler. Bambu perdeler, stor perdeler (iç mekan), şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları. Araç tekerlekleri için metalden olmayan takozlar. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış içdış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise … sayılı “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… …”, “…”, “…”, “…”, “… …”, “…”, “… …”, “…”, “…”, “…”, “…”, “… …” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 14, 25, 35.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında 14. Sınıfta yer alan “Kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil); altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri, değerli metalden heykeller ve biblolar.” alt grubundaki özellikle “heykeller ve biblolar” mallarının, dava konusu marka kapsamında 20. Sınıfta yer alan “Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller” emtiaları ile üretim malzeme türü dışında birebir aynı tür mallar (dekorasyona yönelik biblo ve heykeller) oldukları görüldüğünden, söz konusu mallar ve yine her iki taraf markasında da bu malların satışına özgülenmiş satış hizmetleri bakımından taraf markalarının kapsamlarının örtüştüğü görülmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, dava konusu marka kapsamında yer alan 25. Sınıf mallar, davacı yanın önceki tarihli bir kısım markası kapsamında birebir yer almakta, her ne kadar davacı yanın önceki tarihli markaları kapsamında 35. Sınıf altında 25. Sınıf malların satışına özgülenmiş satış hizmetleri yer almamakta ise de mal üreten işletmenin ürettiği malı satışa/ticarete konu edeceği teamül olarak kabul edildiğinden mal ve malın satışına özgülenmiş satış hizmetleri (dava konusu markada 35. Sınıf altında 25.sınf malların satışına yönelik hizmetler) birbirleri ile benzer olduğu tespit ve kabul edilmiştir
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…’…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…”, “… …”, “… …”, “…”, “… …”, “…”, “…”, “…”, “… …”, “…”, “… …”, “…”, “…”, “…”, “…”, “… …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Taraf markaları incelendiklerinde, dava konusu başvurunun “…’…” görselinden oluştuğu, görselin ön kısmında dalgalı çizgilerle oluşturulmuş bir “…” harfinin yer aldığı, anılan ibarenin özgünlüğü yüksek olmayan ve markadaki “…’…” sözcüğünün ilk harfine atfen konumlandırılmış bir logo olduğunun anlaşılabildiği, “…’…” kelimesinin ise … bir kelime olmadığı, “…” ibaresinin … de bilinen bir anlamının olmadığı, bu haliyle tüketici tarafından anlamı bilinmeyen yabancı bir sözcük/uydurulmuş bir sözcük olarak algılanacak olduğu, dava konusu markadaki apostrof ile ayrılmış “…” takısının markaya “…’nin yeri” gibi bir anlam kattığı, ancak bu anlamın tüketicilerce bilinemeyecek olduğu, bununla birlikte “…” harfinin ayrık yazımı nedeniyle kelime kökünün doğrudan “…” şeklinde algılanacak olduğu, bununla birlikte marka bütününü oluşturan toplam altı harfin yer aldığı, bu haliyle markanın “…” şeklinde harf dizilimine sahip olduğu, anılan ibarenin … yazıldığı gibi ve soldan sağa okunan bir dil olmasından ötürü yazımına en uygun şekilde “…” şeklinde telaffuz edileceği sonucuna varılmıştır.
Davacı yanın markaları incelendiğinde ise … sayılı markanın “…” ibaresinden oluştuğu, anılan kelimenin … “karamsar, huysuz, umutsuz” gibi anlamlara sahip olduğu ancak bu anlamının markanın hitap ettiği ortalama tüketiciler tarafından bilinemeyecek olduğu, dolayısıyla bu kelimenin de aynen dava konusu markada olduğu gibi yabancı bir sözcük/uydurulmuş bir kelime gibi algılanacak olduğu, beş harften oluşan markanın “…” harflerinden meydana geldiği ve yine yazımına en uygun şekilde “…” olarak telaffuz edilecek olduğu, tekrarlayan … harinin bu telaffuzu değiştirmeyeceği, davacı yanın …sayılı markalarının ise “… …” ibareli markasının ise ön sözcük unsuru olarak “…” ön sesini taşıdığı, anılan ibarenin de dilimizde karşılığı olmayan yabancı bir sözcük algısı yarattığı, davacı yanın … sayılı “…”, … sayılı “…” ve …sayılı “… …” markaları incelendiğinde ise her üç markada da “…” ibaresinin ortak unsur olduğu, “… ve “… …” markalarında bu ibarenin ön ses olarak hakim unsur konumunda yer aldığı, “…” markasında ise her ne kadar anılan ibare kelimenin son kısmını oluşturmakta ise de “…” ön sesinin … “tarafından” gibi bir anlamı markaya katan bir ön ek olduğu, ülkemizde de yaygın kullanımı bulunduğu, dolayısıyla bu markada da asli unsurun “…” kelimesi olacağı, “…” ibaresinin ise “modaya uygun, şık” anlamına gelen … bir sözcük olduğu, dört harften oluşan bu kelimenin “…” şeklinde harf dizilimi bulunduğu ve “…” olarak telaffuz edilecek olduğu, markalardaki “…” ve “…” şeklindeki ikincil kelimelerin “…” ibaresi üzerindeki algıyı geri plana itmeyen ikincil unsurlar olarak, “…” kelime kökü üzerinden seri marka yaratım amaçlı oluşturulan ibareler oldukları sonucuna varılmıştır.
Taraf markalarına yönelik bu tespitler çerçevesinde, dava konusu markanın da davacı yanın markaları ile ilişkilendirilebilecek düzeyde bir benzerlik taşıyıp taşımadıkları ve buna bağlı olarak tüketicinin taraf markaları arasında olası bir iltibas riski ile karşı karşıya olup olmadığıdır.
Davacı markalarının esas unsurlarının “…” ve “…” şeklinde iki ayrı ibareden oluştuğunun (… … şeklindeki markaları hariç), söz konusu iki ibare arasında tekrarlayan “…” harfi dışında bir yazım farkının bulunduğu, marka içerisindeki tekrarlayan harflerin, somut ve yeni bir anlam kazandırmadığı veyahut bütünsel işitsel algıyı belirgin ölçüde değiştirmediği sürece tüketicilerce dikkate alınmayacak olduğu, dolayısıyla her iki davacı markasının da esasen aynı algıyı tüketicilerde yaratacakları, hatta çoğu zaman tüketicinin bu “…” ve “…” kelimeleri arasındaki yazım farkını dahi dikkate almayabilecekleri sonucuna varılmıştır.
Dava konusu “…’…” markasının esas unsuru ile davacı yanın “…” esas unsurlu markasının sözcük unsurunu oluşturan sesli ve sessiz harflerin dizilimi, başlangıç seslerinin ayniyeti ile bitiş seslerindeki benzerliğin üst düzeyde olduğu, dava konusu markanın son sesinin “…” harfi ile bitmesine rağmen bu “…” harfinin apostrof işareti ile ayrık yazılmasının, kelimenin kökünün “…” şeklinde algılanacak olmasına yol açacağı, bu algıda ise taraf markalarınının üçüncü sıralarında yer alan “…” harfi yazım farklılığının tükecilerce derhal ayırt edilebilecek bir farklılık olmayacağı ve “…” – “…” şeklindeki kelimeleri tüketicilerin karıştırabilecek oldukları, keza davacı yanın …, … …, … gibi alternatif markalarının da bulunduğu bir durumda, dava konusu “…’…” markasının da yine davacı yanca yaratılmış bir başka marka olduğunun tüketicilerce düşünülebileceği, tüketicilerin kavramsal olarak karşılaştıramayacakları bu iki yabancı sözcük algısı yaratır markaların, özellikle harf dizilimsel açıdan sahip olduğu yüksek düzeyli benzerlik nedeniyle yanılgı yaşayabilecek düşünülmektedir. Zira tüketiciler her hal ve koşulda taraf markalarını yanyana koyup karşılaştırma imkanı bulamayacaklarından, önceden bildiği davacı yanın seri markaları mevcutken, dava konusu markayı da davacı yanın bu serisinin yeni bir üyesi, versiyonu, alternatif bir mal üretimi ya da hizmet sunumu için oluşturulmuş bir marka şeklinde yorumlama ihtimali kuvvetle muhtemel olacaktır.
Dolayısıyla karşılaştırılan işaretler arasında yüksek düzeyli bir işitsel benzerlik bulunduğu gibi yine görsel anlamda da harf dizilimsel bir benzerliğin mevcut olduğu, taraf markalarındaki farklılık teşkil eden eklentilerin bütünsel algılarda yeni kelimeler ortaya çıkmasına yol açmadığı, dolayısıyla tüketicilerin taraf markaları ile farklı zamanlarda karşı karşıya kaldığında, duyduğunda ya da markaları algıladığında dava konusu markayı, dava evvelden bildiği davacı yanın markası zannıyla tercih etme yanılgısı yaşayabileceği sonucuna varılmıştır.
Nitekim tüketicinin daha önce satın aldığı bir mal veya hizmetin göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildiği kadar hafızasında kalan özelliklerine dayanarak, sonraki aynı veya benzer mal/hizmetten yararlanmak isterken önceki markanın kendisinde yarattığı garanti fonksiyonundan yararlanmayı düşünerek hareket edeceği, dolayısıyla önceki markanın zihninde bıraktığı algıyı uyarabilecek düzeyde benzer sonraki bir marka ile karşı karşıya kalan tüketicinin, sonraki markayı da bu güven duygusuna dayanarak tercih etme eğilimi ile hareket edebileceği değerlendirilmektedir. Bununla birlikte davacı yanın “… …” ibareli markalarının ise ön sesinde yer alan ayırt edici ilk sözcük unsurunun da varlığı gözetildiğinde, davacı yanın sair markalarına nazaran, dava konusu marka ile olan benzerlik düzeyinin son derece zayıf olacağı ve iltibas ihtimaline yol açmayacak olduğu değerlendirilmiştir. Sonuç olarak dava konusu markanın kapsamında yer alan 20.sınıftaki “Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller” ve 35. Sınıftaki Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından davacı yanın … sayılı markası kapsamındaki “…. “ ve bu malların satışına özgülenmiş hizmetler ile; keza 25. Sınıftaki “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar” ve 35. sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından ise davacı yanın …, … markalarının kapsamlarında aynı sınıflarda yer alan mal ve hizmetlerin varlığı itibariyle mevcut olan benzerliklerinin, işaretler arasındaki benzerlik düzeyi ile birlikte değerlendirildiğinde, taraf markalarının birbirler ile karıştırılmalarına yol açacak sonuçlar doğurabileceği, tüketicinin karşılaştırılan işaretler arasında bağlantı kurması ihtimalinin bulunduğu, bir kısım tüketicinin farklı markalar karşısında olduğunu fark etse dahi anılan markaların her birini aynı işletmenin markaları olarak algılayabileceği, tüketicilerin taraf markalarının her zaman yanyana görme ihtimali bulunmadığı bir halde davacı yanın “…” ve “…” esas unsurlu önceki tarihli markaları ile benzer şekilde oluşturulmuş “…” kök unsurunu “…” takısı ile içerir dava konusu markayı da, davacı yanın bu markalarının bir serisi gibi algılayabileceği, markalardaki sair unsurların, taraf markalarının birbirlerinden ayrıştırılmaları için yeterli olmadığı, karıştırılma ihtimalinin temelinde, makul orandaki ortalama tüketicilerin, bu iki işaret arasında bir sebeple bir bağlantı kurmasının yer aldığı, taraf markaları arasındaki benzerliğin tüketicinin bu bağlantıyı kurmasına neden olacak düzeyde oluşu nedeniyle somut uyuşmazlıkta iltibas ihtimalinin mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın Kısmen Kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
2-…. nın …sayılı kararının 20. Sınıf “Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller.”, 25. Sınıf “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” ve 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtialar yönünden kısmen İPTALİNE,
3-…sayılı markanın 20. Sınıf “Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller.”, 25. Sınıf “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” ve 35. Sınıf “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Tahta, mantar, kamış, bambu, hasır, boynuz, kemik, fildişi, balina kemiği, istiridye kabuğu, kehribar, sedef, lületaşı, balmumu, plastik veya alçıdan mamul bu sınıfa dahil süs ve dekorasyon eşyaları: biblolar, duvara asılan süsler, heykeller. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtialar yönünden kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine
7-Reddedilen kısım itibariyle davalı …kendisini vekille temsil ettirdiği içi AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 3.231,90 TL yargılama giderinden payına düşen 1.615,95 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına
9-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde… aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde …Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 172,90-TL
Posta Masrafı 459,00.-TL
Bilirkişi Masrafı 2.600,00.-TL
Toplam 3.231,90.-TL