Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/211 E. 2023/224 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/211
KARAR NO : 2023/224

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2023
DAVA:
Davacı vekili 01/06/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin … nezdinde … sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun … resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin … sayılı ve “… …”, “… …”, “… …”, “… …” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kısmen kabul edildiğini, bu karara karşı müvekkilinin yeniden inceleme taleplerinin … … sayılı … kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa davalı firma itirazının sadece 43. Sınıf kapsamında olmasına karşın itiraz edilmeyen 35., 39., 41. sınıfların da başvuru kapsamından çıkarılması kararının hukuka uygun olmadığını, karara itirazın da … tarafından reddedildiğini, dava konusu markalar arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimal bulunmadığını belirterek,… ’nun … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu “…” ibareli başvuru ile kısmi redde gerekçe olan … sayılı ve “… …”, “… …”, “… …”, “… …” ibareli markalar arasında kavramsal ve işitsel yönden güçlü bir benzerlik bulunduğunu, ayrıca redde konu olan hizmetlerin de ret gerekçesi markaların tescil kapsamında bulunan hizmetlerle aynı ya da benzer türden olduklarını, bu nedenle ilgili hizmetler yönünden markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6(1) maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi tebliği yapılmış, davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davacı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali istemine ilişkindir. … kararının davacı başvuru sahibine 14/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 01/06/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 11/04/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu marka işaretleri arasında benzerlik bulunduğu, Davalı marka başvurusu kapsamından çıkarılan 35, 39 ve 43. sınıf hizmetlerin tamamı ile 41. sınıf Tercüme hizmetlerinin aynı/aynı tür olduğu, Diğer yandan davalı marka başvurusu kapsamından çıkarılan 41. sınıf Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil).hizmetlerinin farklı olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35, 39, 41, 43. sınıftaki “35 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. 39 Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri ve kara, deniz ve hava taşıtlarının kiralanması hizmetleri, tur düzenleme, seyahat için yer ayarlama, seyahat ile ilgili bilet sağlama, kurye hizmetleri. Araba parkları hizmetleri, garaj kiralama hizmetleri. Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri. 41 Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil). Tercüme hizmetleri. 43 Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri. ” mal ve hizmetlerin yer aldığı, itiraza mesnet markaların “… …”, “… …”, “… …”, “… …” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 16, 39, 42, 43. sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre yapılan değerlendirme neticesinde, davalı marka başvurusu kapsamından çıkarılan 35, 39 ve 43.sınıf hizmetlerin tamamı ile 41. sınıf Tercüme hizmetlerinin davalı firmanın itirazına mesnet markaları kapsamındaki hizmetler ile aynı/aynı tür olduğu yani bire bir aynı yazılmış yahut aynı sınıfın aynı alt grubunda olduğu ancak davalı marka başvurusu kapsamından çıkarılan 41. sınıf Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil).hizmetlerinin farklı olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
Ancak SMK m. 6/1, 6/4, 6/5, 6/6, 6/9 kapsamında davalı şirket tarafından … sayılı markaları gerekçe gösterilerek sadece 43. sınıf hizmetler bakımından itiraz edildiği, … tarafından ise 43. Sınıf ile birlikte itiraz edilmeyen 35, 39, 41. Sınıflardaki mal ve hizmetlerin de marka kapsamından çıkartıldığı anlaşılmıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “… …”, “… …”, “… …”, “… …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Davacı markası “…” unsurlarını haizdir. Üst üste üç dalgadan oluşan şekil unsuru işaretin başında bulunmakla birlikte renk tonu itibariyle bütüne göre geri planda kalmaktadır. İşarette yer alan “…” … “…” ve “…” … “…” anlamlarına sahip olup bir arada “…” olarak … çevrilebileceğini söylemek mümkündür. Davalı markaları ise “…” ibaresinden müteşekkildir. “…” sesi … bir takıdır. Kural olarak tüm isimlerin bir cinsiyeti olduğunu kabul eden …dilinde, her kelimenin başına bir takı (article) alması gerekmektedir. Bunlardan biri olan “…” takısı da “…” olarak okunmakta ve nesnenin eril olduğuna işaret etmektedir. Dolayısıyla “… …” ibaresi de “…” anlamına gelmektedir. Buna göre dava konusu markalarda “…” ve “…” kelimelerinin ortak olduğu, yazılışları itibariyle son hecelerindeki “e ve a” harfleri farklılık göstermekteyse de bu farklılığın ayırt ediciliğe bir katkısı olmadığı, … de kelimenin “…” olması sebebiyle tüketicilerin zihninde benzer bir algının doğacağı kanaati oluşmuştur.
Davalı markalarının mizanpajında “…” takısının el yazısıyla, “…” kelimesinin ise büyük, standart harflerle yazılmış olması görsel bir farklılık yaratmışsa da ortak sözcük bağlamında bilhassa işitsel benzerliğin karıştırılma ihtimaline neden olacağı, davalının “…” markalarından yararlanmış tüketicilerin davacının “…” markasını davalı markalarından biri gibi algılayabileceği, ortalama tüketici iki farklı marka karşısında olduğunu idrak etse bile marka kapsamında sunulan hizmetlerin aynı veyahut aralarında idari veya ekonomik bağlantı bulunan işletmelere ait olduğu intibaına kapılabileceği, bu nedenle taraf markaları arasında ilişkilendirme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak davalı şirket tarafından dava konusu marka kapsamında yer alan sadece 43. Sınıftaki mal ve hizmetler yönünden itiraz edildiği, ancak … tarafından itiraz edilmeyen 35, 39, 41. Sınıflardaki mal ve hizmetlerinde marka kapsamından çıkartıldığı anlaşılmakla, itiraz kapsamında olmayan 35, 39, 41. Sınıflar yönünden … iptali koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, … …’nun … sayılı kararının 35, 39 ve 41.sınıflar yönünden iptaline, fazlaya dair istemlerin reddine, davalı şirket verilen karardan sorumlu tutulmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-… …’nun … sayılı kararının 35, 39 ve 41.sınıflar yönünden iptaline,
3-Fazlaya dair istemlerin reddine,
4-Davalı şirket verilen karardan sorumlu tutulmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
5-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın düşümü ile 99,20 TL bakiye karar harcın davalı … ‘den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Kabul edilen kısım yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım yönünden davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 5.365,13 TL yargılama giderinden payına düşen 2.682,57 TL’nin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına
9-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2023
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 172,90.-TL
Posta Masrafı 292,23.-TL
Bilirkişi Masrafı 4.900,00.-TL
Toplam 5.365,13.-TL