Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/208 E. 2022/448 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/208 Esas – 2022/448
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/208
KARAR NO : 2022/448

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2022
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2022
DAVA:
Davacı vekili 30/05/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … sayılı ve “….” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… tuzotu” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazın kısmen reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin 1960 yılından veri gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, toz gıda, sıvı pastacılık, yağlı tohumlar ve sıvı yağ sektöründe üretim yaptığını, İstanbul Sanayi Odası verilerine göre büyük ölçekli sanayi kuruluşları (500 büyük sanayi kuruluşu) arasında yer alan güçlü ve itibarlı bir firma olduğunu; … Group adı altında toplanan grubun yıllık cirosunun 1.000.000.000,00 TL’sını aştığını; … Group bünyesinde faaliyet gösteren 3 şirketin toplamda 100’den fazla marka tesciliyle, Amerika, Ortadoğu, Asya, Afrika, Avrupa ve CIS ülkeleri başta olmak üzere 1750’yi aşkın ülkeye ihracatı bulunduğunu; tescilli markaları ile yurtiçinde ve yurtdışında 600’e yakın ürün çeşidi ile üretim, satış ve pazarlama yaptığını; davacının tescilli “… … … mama” “… …” ve “…” “… …” “… … … quick” ibareli markalarını yurt içinde üretim, satış ve pazarlama; yurt dışında ise satış ve pazarlama faaliyetlerinde yaygın olarak kullandığını; Müvekkil şirket adına tescilli “ … … … mama” “… …” ve “…” “… …” “… … … quick” markaları davalı şirketin dava konusu “… tuzotu” markasını tescil ettirmek istediği sınıflarda tescilli olduğunu; Dava konusu “… tuzotu” ibareli markanın 5,30,31,35 ve 40. sınıfta tescili için başvuruda bulunulduğunu ve … no’lu tescil süreci devam ettiğini, Müvekkil adına tescilli “… ” ibareli markaların ilk tescilinin çok eski yıllarda gerçekleştirilmiş olduğunu, sektörde önemli bir tanınırlığa ulaştığını; davacının 3,5,29,30,31,32 ve 33. sınıfta tescilli markalarını üretim, satış ve pazarlama faaliyetinde yoğun şekilde kullandığını; yoğun şekilde tanıtım ve reklam yaptığını; “… …” ve “…” ibareli markaları altında ihracat yaptığını; yurt içi ve yurt dışında “… …” ve “…” ibareli markaları ile gıda sektöründe oldukça maruf olduğunu, tescilli markaları ile tüketici nezdinde haklı bir güven elde etmiş ve “… …” ve “…” ibareli markaları ürünlerin müvekkil şirket ile özdeşleştiğini; davacının “ … … … mama” “… …” ve “…” “… …” “… … … quick” ibareli markaları ile davalı tarafın tescilli “… tuzotu” ibareli marka arasında 6796 sayılı sınai mülkiyet kanunu hükümleri çerçevesinde mutlak ve nisbi red nedenleri mevcut olmasına rağmen; TPMK – YİDK tarafından itirazın reddine karar verilmesinin usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu; dava konusu “… tuzotu” markası ile davacı adına tescilli markalar arasında işitsellik, görsellik ve biçimsellik gibi kavramlar temel alınarak yapılacak bir karşılaştırmada aralarında yanıltıcı düzeyde benzerliğin bulunduğu, birbirleriyle bütünüyle karıştırılma olası bulunduğu, benzerliğin iki markanın birbiriyle ticari bir bağı olduğu düşüncesine sebep olabilecek bir benzerlik olduğunu; esas unsur açısından ayniyet derecesinde benzerlik bulunduğunu; davacının “… …” markası adı altında bir marka ailesi oluşturmuş olduğunu belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “… tuzotu” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının markası ile davacının itiraza mesnet markaları karşılaştırıldığında ortalama tüketici nezdinde markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını; YİDK tarafından dava konusu başvuru ile itiraz gerekçesi markalarda yer alan “…” ibaresinin anlamlı bir ibare olduğu ve özgün niteliği ile ayırt edici niteliği ve menşei gösterme fonksiyonunun görece düşük düzeyde olduğu görülmekte olup, başvuru ile itiraz gerekçesi markalar ek unsurlar ihtiva ettiğini; aynı zamanda başvuru sahibinin 2003 21130 sayı ile tescilli “…” markasından kaynaklanan kazanılmış hakları dikkate alındığında başvurunun kalan mal/hizmetleri bakımından markalar arasında iltibas olasılığının bulunduğundan bahsedilemeyeceği tespitinin yapıldığını ve 6769 s. SMK’nın 6 (1) ve (5) inci bentleri uyarınca talebin haklı bulunmadığını; itiraz sahibi davacının, markaların benzer olduğu iddiasının ötesinde, kötü niyet hususunu ispatlar nitelikte herhangi bir kanıt sunmaması dikkate alındığında ve Kurul’da başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönünde kanaat oluşmadığından kötü niyet gerekçeli itirazı haklı bulunmadığını, kararın bu yönüyle de doğru olduğunu; kısaca müvekkil Kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından alınan kararın usule ve yasaya uygun olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; davanın, kararın bildirim tarihinden itibaren 2 aylık süre geçtikten sonra davacı tarafça ikame edilmiş olduğunu; süresi içinde açılmayan davanın usulden reddi gerektiğini; müvekkil şirketin “…” markası adı altında bir marka ailesi kurmuş olduğunu; davacı şirketin dayanak gösterdiği davacı adına tescil edilmiş markalara ilişkin olarak ‘markaların hükümsüzlüğü ve sicilden terkini’ne ilişkin yargılamaların devam etmekte olduğunu; 28.11.2019 Tescil Tarihli … … … ; 11.04.2019 Tescil Tarihli … … … QUİCK , 24.09.2018 Tescil Tarihli … … , 06.05.2016 Tescil Tarihli … … , 27.01.2015 Tescil Tarihli … … markalarının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini için dava açılmış olup yargılamanın Bakırköy … Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile devam etmekte olduğunu; 05.06.2017 Tescil Tarihli … , 04.04.2019 Tescil Tarihli … , 28.02.2019 Tescil Tarihli … … markalarının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini için dava açılmış olup yargılamanın Bakırköy … Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası ile devam etmekte olduğunu; Müvekkil şirket ait “… tuzotu+şekil” markasının, ortada beyaz çerçeveli kırmızı … yazısı, bu yazının sağ alt bölümünde çerçeveli beyaz tuzotu ibaresi ve etrafında koyu sarı tonlarda bir çerçeve ile üstünde içi dolu havan şeklini andıran bir figür içerdiğini; müvekkil şirkete ait “… TUZOTU” ibareli marka ile itiraz nedeni olarak gösterilen markaların yazı tipi ve yazı tipi boyutunun (puntosu) farklı olduğunu; kelimelerin konumlandırılış biçimi ile marka görsellerinde kullanılan renklerin de farklı olduğunu; “… TUZOTU” markasında yer alan havan şeklini andıran figürün markaya ayırt edicilik fonksiyonu katmakta olup jenerik ve tasvir edici bir ibare olduğunu; müvekkil şirketçe kazanılmış haklar dikkate alındığında mal/hizmetler bakımından markalar arasında iltibas olasılığının bulunduğundan bahsedilemeyeceğinin açık olduğunu; hedef kitlenin özellikleri göz önünde bulundurulduğunda karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığını; Söz konusu markaların salt müşterek unsur 3 içermesi nedeniyle, işbu markaların tüketici nezdinde iltibasa yol açacağını peşinen kabul etmek mevzuat hükümlerinin lafzına ve ruhuna aykırılık teşkil edeceğini; davacı şirketin, müvekkil şirketin markalarına yakınlaşarak iltibasa yol açmakta olduğunu; Davacı şirketin, içinde … ibaresi geçen markaları tarih sıralamasına göre incelendiğinde önceleri … … ifadesindeki …’in ön planda, …’in arka planda olduğunu; sonraki yıllarda adım adım … ve … ifadelerinin yazı puntosu ve konumlandırma bakımından yakınlaştığı, bir süre sonra eşitlendiği ve sonraki markalar incelendiğinde de …’in ön plana geçtiğinin görüleceğini, davacının iki kelimeden oluşan markasındaki … ibaresini ön planda konumlandırdığını; somut uyuşmazlıkta davacı şirket markasını, müvekkil şirketin markasına yakınlaştırma gayreti içine girmesiyle taraflar arasında uyuşmazlıklar yaşanmakta olduğunu; müvekkili şirketin, davacının markadaki yakınlaşma hamlelerine sessiz kalmadığını, tam aksine bununla mücadele etmeye başladığını; Ankara 1. FSHM’nin … Esasında kayıtlı … markasıyla ilgili davalı şirketin açtığı bir davada hazırlanan bilirkişi raporunda taraf markalarının benzer olduğu sonucuna varıldığını; Ankara 1. FSHM’nin … Esas sayılı dosyası kapsamına mahkemece de müvekkil lehine karar tesis edildiğini; Davacı şirketin başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönündeki iddialarının somut delillerle ispatlanmadığı, sadece markalar arasındaki benzerlik ve iltibas iddiasına dayandırıldığını; davacının soyut iddiası dışında dosya kapsamında belge olmadığını, davacının kötü niyet iddiasının da reddi gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından alınan … sayılı kararın iptali ile hükümsüzlük istemlerine ilişkindir.
5000 sayılı kanunun 15/C maddesi uyarınca TÜRKPATENT tarafından verilen nihai karar olan YİDK kararlarının iptali istemiyle tebliğinden itibaren iki ay içinde dava açılabilir. Kanunda belirlenen iki aylık süre hak düşürücü süredir. Bu nedenle dava şartı niteliğinde olup resen dikkate alınır
İptali istenen … sayılı YİDK kararı davacı marka vekiline SMK 160/6 maddesi uyarınca 7201 sayılı tebligat kanununun 7/a maddesinde yer alan elektronik tebligat usulünün bu davada uygulanamayacağından, 24/03/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, HMK 92/2 maddesi uyarınca bu tarihte başlayan iki aylık hak düşürücü sürenin 24/05/2022 tarihinde dolduğu tespit ve kabul edilmiştir. Dava iki aylık hak düşürücü süre dolduktan sonra 30/05/2022 tarihinde açılmış olup HMK 114/(2) hükmünde ifadesini bulan diğer kanunlarda yer alan dava şartı niteliğindeki SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/C maddesi ile belirlenen dava şartı YİDK iptali yönünden mevcut değildir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 14/11/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu marka ile davacı tarafın dayandığı markaları arasında 6769 Sayılı Kanun m.6/1 anlamında ilişkilendirilme ihtimali ve/ya karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı; Somut olayda 6769 Sayılı Kanun m.6/5 koşullarının oluşmadığı, Davacının, kötü niyet iddiasına ispatlayamadığı…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun … başvuru numaralı “… tuzotu” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 05-30-31-35-40.sınıftaki “05.SINIF Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler. 30.SINIF Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları. İrmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. 31.SINIF İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen, maddeler; kedi kumu. 35.SINIF Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ; Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler. Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri salamura yaprak, turşu. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları. İrmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen, maddeler; kedi kumu, Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri ve satışa sunulması hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, franchising, katalog, kapıdan sıcak ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). 40.SINIF Gıdaların işlenmesi; kurutulması, konservelenmesi, dondurulması, pişirilmesi, kavrulması, tütsülenmesi, salamura edilmesi, öğütülmesi, karıştırılması ve homojen hale getirilmesi, pastörize edilmesi, zenginleştirilmesi, fümigasyona tabi tutulması (fimüge) edilmesi, kalibrasyondan geçirilmesi hizmetleri; gıda işleme ve üretimi konularında bilgi verilmesi hizmetleri.” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise … sayılı ve “… … … mama”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …”, “…”, “…”, “… …”, “… … … quick”, “… … …”, “… …”, “… …” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 05-10-29-30-32-33-35-40-41-43.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut olayda dava konusu marka kapsamında bulunan 05. sınıftaki “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler.”, 30uncu sınıftaki “Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları. İrmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri.”, 35inci sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ; Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve bitkisel içecekler. Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri salamura yaprak, turşu. Süt ve süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler. Mayalar, kabartma tozları. İrmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Tuz. Hububat (tahıl) ve mamulleri. Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri ve satışa sunulması hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, franchising, katalog, kapıdan sıcak ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).”, 40ıncı sınıftaki “Gıdaların işlenmesi; kurutulması, konservelenmesi, dondurulması, pişirilmesi, kavrulması, tütsülenmesi, salamura edilmesi, öğütülmesi, karıştırılması ve homojen hale getirilmesi, pastörize edilmesi, zenginleştirilmesi, fümigasyona tabi tutulması (fimüge) edilmesi, kalibrasyondan geçirilmesi hizmetleri; gıda işleme ve üretimi konularında bilgi verilmesi hizmetleri.” Mal ve hizmetleri açısından taraf markalarının mal ve hizmetleri aynı veya benzer olduğu tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… tuzotu” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların standart karekterle yazılı “… … … mama”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …”, “…”, “…”, “… …”, “… … … quick”, “… … …”, “… …”, “… …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Dava konusu markanın “…” ve “tuzotu” kelimeleri ile şekil unsurundan oluştuğu görülmektedir. “…” ibaresi kırmızı kalın harflerle yazılmış ve her bir harf siyah renkle çerçevelenmiştir ve “…” ibaresi markanın bütünü içinde baskın ve öne çıkan büyüklükte yazılmıştır. “…” ibaresinin sağ alt bölümünde çerçeveli beyaz “tuzotu” ibaresi ve etrafında koyu sarı tonlarda bir çerçeve ile üstünde içi dolu havan şekli yer almaktadır. Markanın bütünü içinde “…” ibaresi “tuzotu” ibaresine göre kırmızı, kalın ve daha büyük punto ile yazıldığı için görsel algıda ayırt edici unsur olarak ön plana çıkmakta ve bu hali ile görsel hafızada iz bırakacak nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacı markaları görsel açıdan incelendiğinde, “… mama”, “…”, “cafe”, “…”, “quick” ibarelerinin markalarda yer aldığı; bu ibarelerin markaların bir kısmında “…” ibaresi ile eşit, bir kısmında ise “…” ibaresinin görece arka planda kalacak şekilde tasarlanmıştır. Markalarda “…” ibaresinin markayı oluşturan diğer unsurlarla birlikte ön planda olduğu izlenmektedir. “…” ibaresi Türkçede şehir anlamında olan, özgünlük ve ayırt edicilik derecesi yüksek olmayan bir ibaredir. Diğer taraftan, gıda emtiaları söz konusu olduğunda, herhangi bir ürünü tanımlamayan özgün bir işarettir ve bu işaret, dava dışı bir firmanın, TÜRKPATENT nezdinde tanınmış markasıdır. Dolayısıyla ilgili tüketicinin bu ibareyi gördüğünden bir marka olarak algılayacağı sonucuna varılmıştır. Diğer taraftan, bahsi geçen tanınmışlık eldeki davanın taraflarınca kazanılmış bir değer olmadığından, … ibaresinin bilinirliğinden kaynaklı ayırt ediciliğin değerlendirme dışı olması gerektiği açıktır. Yine de, karşılaştırmaya konu işaretlerde “…” ibaresini ortak olması, markalarda kullanılan şekil unsurları ve renkler ilgili tüketici nezdinde işaretler arasında bir bağlantı kurmasında rol oynadığı kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Dava konusu markanın esas ve ayırt edici unsuru “…” ibaresi Türkçe yazıldığı gibi telaffuz edilmektedir. Davacı markalarının esas ve baskın unsurları Türkçe “… mama”, “… …” olarak ve içinde İngilizce kelime yer alan “…” ibaresi İngilizce “…”; “… …” ibaresi “… triks”, “… …. ibaresi “… Kuik” olarak telaffuz edilmektedir. Dava konusu markanın esas unsuru “…”, gerekse “… tuzotu” ibarelerinin seslendirilmesinin; davacı markalarının seslendirilmesi ile karşılaştırıldığında; ortalama tüketici açısından her iki markanın da … ibaresi ile başlamasına bağlı olarak ilişkilendirme ihtimalinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Anlamsal Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
“…” ibaresi TDK Sözlüğünde “şehir, site” olarak tanımlanmıştır.” Tuzot” ibaresi, tuz ve ot ibarelerinin birleştirilmesi ile oluşturulmuş fantezi bir kelime olup, TürkPatent kayıtlarına göre 1996 yılından bu yana, dava dışı bir şahsa/şirkete ait, tescile kayıtlı bir markadır ve bu işaret son yıllarda ilk tescil sahibinden farklı şahıs/şirketler tarafından da marka olarak tescil edilmiştir. Bu işaretin marka olarak piyasada kullanımına başlanması sonrasında, ilgili tüketicide, bileşiminde ağırlıklı olarak tuz barındıran ve farklı baharatlarla zenginleştirilmiş özel bir ürün etiketinde gördüğü tuzot işaretini, ürün adı olarak da isimlendirmeye başlamıştır. Dolayısıyla, davalı yan marka başvurusunda tuzot ibaresinin arka planda olmasının etkisi ile, ilgili tüketici zihninde bu ibarenin, “tuz ve karışık kuru sebzelerden oluşan karışım olarak algılanacağı sonucuna varılmıştır. Bu çerçevede, markada, kavramsal olarak “…” ibaresi hafızada ön plana çıkmakta olup, iz bırakmaktadır. Davacı markalarında ise; “…” ibaresi “…/şehir kahvehanesi” olarak; “… Quick” ibaresi “ Hızlı …” anlamında gelmektedir. İngilizce “geometrik şekil, nokta, yüzey“ anlamına gelen …” ve “…” kelimelerinin Türkçe bilinen anlamları bulunmamaktadır ve … ibaresi diğer ibarelerle birlikte ön plandadır. Diğer taraftan, karşılaştırmaya konu işaretlerde “…” ibaresini ortak olması, markaların … ibaresi ile başlıyor olmasına bağlı olarak ilgili tüketici nezdinde işaretler arasında bağlantı kurma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Netice itibariyle, taraf markalarının … ibaresi ile başlıyor olması ve kavramsal, işitsel ya da anlamsal açıdan taraf markalarının yeterince birbirinden ayrılamamış olmasının da etkisiyle, taraf markalarının karıştırılma ya da ilişkilendirilmeye sebep olma ihtimalinin bulunduğu, ancak … ibaresinin taraflardan herhangi birine bağlanmamış olması karşısında bu ihtimalin güçlü olduğundan bahsedilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Davalının önceki tarihli markası 82/073186 numaralıdır. Davacının 87/106689 başvuru sayılı markası (davada dayanak alınmamış olmakla birlikte, davalı yan delilleri arasında sayılmıştır) 23.11.1988 de tescil edilmiştir. Buna göre, … ibareli taraf markaları, uzun yıllardır hukuken ve fiilen varlığını sürdürmekte olup, birlikte var olma (co-existence) durumu da, ilgili tüketici tarafından işaretlerin karıştırılma ihtimalinin değerlendirmesinde akılda tutulmalıdır. Bu çerçevede; davacı markaları ile davalı markalarının birlikte eş zamanlı uzun süreli olarak aynı piyasada var oldukları ve herhangi bir karışıklık yaşandığı hususunda herhangi bir delilinin dosyaya sunulmadığı, birlikte varolma ve ortalama tüketici tarafından iki ayrı marka olarak kabul edilme halinin gerçekleştiği, davacının önceki tescilli markaları kapsamında kalan ürünler yönünden uzun yıllar birlikte var olan markalar arasında herhangi bir karışıklığın yaşanmadığı anlaşılmakla, önceki tescilli markaları kapsamında davalının, yukarıdaki tabloda kalın punto büyük harfle gösterilmiş başvuru kapsamındaki mallar yönüyle müktesep hakkının bulunduğu da dikkate alındığında, çekişme konusu “…” ibaresinin taraflardan herhangi birine bağlandığı değerlendirmesinin dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden yol çıkılarak yapılmayacağı, bunun bir sonucu olarak, somut olayda tek bir tarafa bağlanmamış ve uzun yıllardır birlikte var olan … işaretinin aynı olmasının ilgili tüketici tarafından işaretlerin karıştırılacağı kanaati için yeterli olamayacağı, üstelik davacı yan markası kapsamındaki baskın diğer unsurların işaretlerin birbirinden ayrılmasını da sağladığı sonucuna varılmış olup, somut olayın şartlarına, aynı/benzer olan mallar yönüyle dahi taraf markaları arasında karıştırılma tehlikesinin oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
İlaveten, aynı/benzer olmayan mallar açısından da “…” ibaresinin; özgünlük derecesi yüksek, fantezi bir ibare olmadığından, ayırt ediciliği ve özgünlük derecesi, kaynak gösterme fonksiyonunun görece düşük düzeyde olduğu düşünülmektedir. TÜRKPATENT Marka Veri Tabanı’nda araştırma yapıldığında “…” kelimesi ile başlayan 1464 adet ve içinde “…” kelimesi geçen 5011 adet marka başvurusu olduğu ve bunların büyük bir kısmının tescil edilmiş olduğu dikkate alındığında “…” ibaresi dava konusu marka başvurusu kapsamında mal ve hizmetler kadar, diğer mal ve hizmetler için de ek unsurlar ile birlikte yaygın bir marka işareti olarak tercih edilmektedir. Bu fiili gerçeklik karşısında, özgünlük derecesi yüksek, fantezi bir ibare yerine daha yaygın kullanılan, markasal ayırt ediciliği güçlü olmayan bir ibare ve/ya işareti marka olarak tercih eden marka sahiplerinin, tercihlerinin sonuçlarına katlanmaları beklenir. Sonuç olarak; somut vakada, dava konusu marka başvurusu ile davacı markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali ve/veya karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyet Hususunda Yapılan Değerlendirme:
Somut olayda, davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1-5-9 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-TÜRK PATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali talebine ilişkin dava süresinde açılmadığı için dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Hükümsüzlük istemine ilişkin davanın esastan reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/12/2022