Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/158 E. 2022/414 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/154
KARAR NO : 2022/403
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali,Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2022
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/11/2022
DAVA:
Davacı vekili 22/04/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin 2019/113943 sayılı ve “… mahsul yerel&doğal” ibareli markanın sahibi olduğunu, davalının bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… mahsulleri” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkilinin ağırlıklı olarak tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, özellikle tarım ürünleri ve gıda sektörlerinde kullanılan her türlü ham madde yarı mamül ve mamülün alım, satım, pazarlama, ihracat ve ithalatını yaptığını, “… mahsülleri yerel & doğal” ibareli markayı 2019/113943 numarası ile 29/30/35/43. Sınıfta yer alan mal ve hizmetlerde tescil ettirdiğini, www…com internet adresi üzerinden ürünlerin satışını yaptığını, çeşitli sosyal medya platformlarında da markanın adıyla açılmış hesaplarının bulunduğunu, markanın etiket ve ambalajlarıyla birlikte satışa sunulan ürünlerden başlıcalarının katkısız tahin, sade fıstık ezmesi, nar ekşisi, biber salçası, toz baharatlar, sirke çeşitleri, zeytinyağı ve zeytin, sarı buğday unu, fasülye olduğunu, müvekkilinin markası ile davalı markasının karıştırılacak kadar benzer olduğunu, davalının tescil ettirmek istediği markanın 35.sınıfta “… mahsülleri” şeklinde ve ayırt edicilikten yoksun olduğunu, davalının markasında kullandığı “… mahsül” ibaresinin müvekkili markasının esas unsuru olduğunu, birebir aynı harflerden oluştuğunu ve aynı anlamı karşıladığını, benzerlik için bu olgunun dahi yeterli olduğunu, davalı yanın kurmuş olduğu internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden (özellikle Facebook) ürün satışı/mesafeli satış yaptığını ve internet adresinin http://www.anadolumahsulleri.com/ olduğunu, müvekkilinin ürün ve hizmetleri tüketiciye ulaştırıdğı internet adresinin ise http://….com/ olduğunu, davalı yanın esas satış yaptığı https://facebook.com/aanadolumahsulleri/ şeklindeki Facebook adresinin, Google arama motoru üzerinden “… mahsul” ibaresi ile müvekkilinin internet sitesinin hemen altında çıktığını, bu durumun tüketiciler nezdinde Facebook sayfasının müvekkili şirketin markasıyla bağlantılı olduğu izlenimi uyandırdığını ve davalı yararına haksız çıkar sağladığını, müvekkili yönünden ise maddi kayba yol açtığını, markalar arasındaki benzerliğin kendini özellikle fonetik açıdan gösterdiğini, okunuşlarının ortalama bir düzeydeki tüketicinin zihninde benzer bir çağrışım uyandıracak nitelikte olduğunu, birbirine bu kadar benzeyen bir markanın sonradan tescil edilmesinin tüketiciler açısından karışıklığa neden olacağını ve müvekkili markasının korunması hakkının ihlal edileceğini, her iki markanın benzer alıcı çevresine hitap ettiğini, her iki markanın da “doğal” ve “yerel” ürünler sunduğunu, her iki markanın da mesafeli satış yaptığını ve internet sitesi ve diğer sosyal medya platformları üzerinden tanıtım, pazarlama ve satış faaliyetlerini yürüttüğünü, dava konusu markanın tescilinin haksız rekabete yol açacağını belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “… mahsulleri” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru markası ile davacı markasının ilk bakışta 35. Sınıf bakımından benzer tescil sınıfına sahip olduğu görülse de dava konusu başvuru markasının kapsamından bir kısım mal/hizmetlerin çıkarıldığını, başvuru kapsamında kalan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” sınıflarının ve yapılması öngörülen malların/hizmetlerin ise karıştırılmaya mahal vermeyecek şekilde farklı olduğunu, davacı markasının kapsamında yer alan mal/hizmetler ile aynı, benzer türden mal ve hizmetlerin başvuru kapsamında yer almadığını, bu nedenle başvuru markasının kapsamında kalan hizmetler açısından markalar arasında ilişkilendirme/karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, her iki taraf markasının ilk bakışta farklı işletmelere ait iki farklı marka olduğunun ilgili tüketici kitlesi tarafından algılanacağını, aynı, benzer, seri olarak markaların algılanmasının bütünsellik ilkesik kapsamında mümkün olamayacağını, ilgili tüketicinin markalarda yer alan farklılıklar nedeniyle iki farklı marka karşısında bulunduğunu derhal hiçbir araştırma yapmasına gerek kalmaksızın anlayacağını, markalarda yer alan “…” ve “mahsul” ibarelerinin tek başına markasal ayırt edici niteliği görece düşük olan ibareler olmasının, piyasaya sunulan markalarda yaygın olarak kullanımı bulunan, davacı tarafından yaratılmamış, bu anlamda orijinalliği bulunmayan ayırt edicilik vasfı zayıf unsurlar olduğunu, anlamından ve çağrışımından bağımsızlaşarak doğrudan davacı markasını akla getireceği düşüncesinin gerçeklikten uzak olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığından davacı yanın haksız rekabet iddialarının hukuka uygun olmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 22/04/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 04/10/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Yukarıda yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; davaya konu … sayılı “… mahsulleri şekil” ibareli marka başvurusu ile itiraza dayanak gösterilen “… MAHSUL” ibareli davacı markası arasında görsel, işitsel, anlamsal açıdan ve genel izlenim olarak benzerlik bulunduğu; ancak markaların kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin tamamen farklı olması nedeniyle markalar arasında iltibas tehlikesi oluşmayacağı sonuç ve kanaatinde olduğumuzu, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile arz ederiz…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun … başvuru numaralı “… mahsulleri” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35.sınıftaki “35.sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise 2019/113943 sayılı ve “… mahsul yerel&doğal” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 29, 30, 35, 43.sınıftaki “29.sınıf: Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.sınıf: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 35.sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül .Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan).Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar. Enerji içecekleri (alkolsüz); proteinle zenginleştirilmiş sporcu içecekleri. Tütün, çiğneme tütünleri, sigaralar, purolar. Değerli metalden olanlar da dahil olmak üzere, tütün içenlere mahsus malzemeler: pipolar, puro ve sigara ağızlıkları, küllükler, tütün kutuları, sigara sarmak için aletleri, sigara kağıtları, nargileler, çakmaktaşları, çakmaklar, elektronik sigaralar ve bunlarla kullanılan kartuşlar. Kibritler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) 43.sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut olayda dava konusu davalı marka başvurusu ile itiraza ve hükümsüzlüğe mesnet gösterilen davacı markaları arasında emtia benzerliğinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… mahsulleri” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “… mahsul yerel&doğal” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Karıştırmaya konu markalar arasında göze hitap eden bir benzerlik varsa böyle bir benzerlik “görsel benzerlik”tir. Davalının davaya konu olan markası, şekil unsuru içermeden özel yazım stili ile turuncu ve yeşil renkli küçük harflerle üstte “…” ibaresi ve ibarenin altında daha küçük punto ile yazılmış “mahsulleri” ibaresinden oluştuğu görülmektedir. Davacının davaya konu olan markası ise kelime ve şekil unsurundan oluşan karma bir marka olup; üstte şekil unsuru, bunun altında ise düz yazı ile yazılmış “…” ibaresi, bu ibarenin altında yine aynı punto ile yazılmış “Mahsul” ibaresi, en altta ise okunmayacak derecede küçük punto ile yazılmış “yerel&doğal” ibaresi yer almaktadır. Bu kapsamda dava konusu marka ile davacı markasının görsel açıdan aynı sözcüklerden oluşması ve yeşil renk kullanımı dolayısıyla düşük düzeyli de olsa görsel açıdan benzer oldukları kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Taraf markaları işitsel açıdan karşılaştırıldığında; … MAHSÜLLERİ ve … MAHSUL şeklinde okunan markaların sadece davalı markasının sonundaki çoğul eki itibariyle farklılaştığı, bu bağlamda işitsel açıdan yoğun benzerlik içerdikleri kanaatine varılmıştır.
Anlamsal Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Markalar anlamsal açıdan karşılaştırıldığında ise; … MAHSÜLLERİ ve … MAHSUL ibarelerinin “…’da yetişen ürün(ler)” şeklinde aynı anlamı haiz oldukları anlaşılmakta ve markaların anlamsal açıdan örtüşmeleri nedeniyle yüksek düzeyli anlamsal benzerlik içerdikleri kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yapılan görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik değerlendirmesi neticesinde; taraf markalarında yer alan “… MAHSUL” ibaresinin birebir aynı olduğu, markalar arasındaki tek farkın ise davaya konu olan markada yer alan “ler” çoğul eki olduğu tespit edilmiştir. Bu ek davaya konu olan markayı, davacı markasından uzaklaştırıp yeterli düzeyde farklı kılmamaktadır. Bu minvalde taraf markalarının bütünsel açıdan iltibasa yol açacak düzeyde benzer olduğu sonucuna varılmıştır.
Taraf markalarını aynı ya da benzer mal ve hizmetler üzerinde, yan yana ya da ayrı ayrı gören tüketicilerin markaları ilişkilendirip karışıklığa düşmesi kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle söz konusu markaların son kullanıcısı/tüketicisi olan ortalama tüketiciler (halk) nezdinde emtia benzerliğinin bulunup bulunmadığı incelendiğinde ise dava konusu davalı marka başvurusu 35. Sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” yer alan hizmetleri kapsamaktadır. İtiraza ve hükümsüzlüğe mesnet gösterilen davacı markaları ise 29 ve 30. Sınıfta yer alan tüm mallar ile 43. Sınıfta yer alan tüm hizmetlerde ve 35/05: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 2930-31-32 ve34. sınıftaki mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) hizmetlerde tescillidir. Bu anlamda çekişme konusu olan 35. Sınıftaki hizmetlerin, davaya mesnet gösterilen davacının markasının tescil kapsamında yer almadığı, markaların mal ve hizmet listelerinin birbirleriyle yakından bağlantılı olmadığı, biri diğerinin doğal sonucunu oluşturabilecek ilişkili emtialardan oluşmadığı, bu mal ve hizmetlerin birbirine gönderme/ hatırlatma/ çağrıştırma yapma yeteneğinin bulunmadığı ve son olarak firmalar arasında bir illiyet bağının kurulamayacağı sonucuna varılmıştır. Çünkü bu mal/hizmetler ve aynı zamanda tüketici algısı dikkate alınarak incelendiğinde; talep edilen ürünün tüketicisi ortalama düzeyde bilgili, ortalama düzeyde özen ve dikkate sahip olan kişilerdir. Ancak, bu kişiler, satın aldıkları ürünlerin sektör bazında farklılaştığının ve bu emtiaların doğasının farklı olduğunun da farkındadır. Bu nedenle de, söz konusu emtiaların her durumda benzer oldukları yönünde bir yaklaşım doğru olmayıp, çekişme konusu mal/hizmetlerin birbirleri yerine ikame edildiğinden, birinin diğerini tamamlama imkânın bulunduğundan bahsedilmesi de mümkün değildir.
Somut olayda taraf markaları işaret düzeyinde benzer olmakla birlikte, markaların kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin tamamen farklı olması ve birbirleriyle ilişkili olmaması nedeniyle, taraf markaları arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı değerlendirilmektedir. Bu kapsamda taraf markalarının birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri veya bir serinin devamı olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan işaretler oldukları, davaya konu “… MAHSÜLLERİ” ibaresini 35. Sınıftaki ilişkisiz hizmetler üzerinde gören ortalama bir tüketicinin bu ibareyi davacının gıda ürünlerinde tescili markası ile ilişkilendirip yanılgıya kapılmayacağı, markalar arasında karıştırılma olasılığının olmayacağı kanaatine varılmıştır. Bütün bunlara göre, taraf markaların hizmet listelerinin aynı/benzer hizmetlerden oluşmaması sebebiyle ortalama tüketici gözünde karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Netice itibarıyla taraf markalar benzer olsa da, markaların farklı mal ve hizmetlerde kullanılacak olmaları nedeniyle SMK’nın 6/1 maddesi anlamında başvuru konusu 35. Sınıftaki hizmetler bakımından iltibas tehlikesinin söz konusu olmayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı TÜRKPATENT kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/11/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.