Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/157 E. 2023/89 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
… MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/157
KARAR NO : 2023/89

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
Av. …
: 2- ….
Av. ….
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/03/2023
DAVA:
Davacı vekili 26/04/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin … nezdinde … sayılı “… …” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun … resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin… sayılı ve “…”, “…”, “…” ibareleri markalarını gerekçe göstererek yaptığı itirazın kabulüne karar verilerek başvurunun reddedildiğini, bu ret kararına karşı müvekkilin yeniden inceleme taleplerinin bu kez … … sayılı… kararı ile nihai olarak reddine karar verilerek başvurunun reddine karar verildiği, oysa başvuruda yer alan “…” kelimesinin kütlesi milyonlarca illa on milyarlarca güneş kütlesi arasında değişen, bir gaz diski ile çevrili bir süper kütleli kara delik tarafından desteklenen son derece parlak bir aktif galaksi çekirdeği anlamına geldiğini; bu kelimenin davalı şirkete hasredilmesinin mümkün olmadığını; taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olmadığı; davacının faaliyetinin …’te davalı yanın yerleşkesinin ise …’de yer almakta olduğunu; tarafların faaliyet gösterdiği coğrafi alanlarının ve faaliyet alanlarının farklı olduğunu ve karıştırılma ihtimalinin gerçekleşmeyeceğini; davalı yanın pek çok sınıfta tescil ettirdiğini markasını başkalarının markalaşmasını engelleme amacı ile kullandığını; taraf markalarının arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını; davalı yanın markası ile aynı unsurları içeren markaların aynı sınıflarda tescilli olduğunu ve bu durumun karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını ortaya koyduğunu belirterek, … Kurulu’nun … sayılı kararının iptale karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraf markalarının esas unsurunun …-K/… ibareleri olduğunu; anılan … … ibarelerinin görsel, işitsel ve kavramsal olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu;taraf markalarının genel izlenimleri ve bütünüyle bıraktığı etkinin de benzer olduğunu; başvuru markası kapsamında yer alan 42. sınıftaki hizmetlerin, redde gerekçe markalar kapsamında da bulunduğunun tespit edildiğini; bu nedenle hem markaların işaret benzerliği, hem de kapsamlarında yer alan …. sınıfta bulunan hizmetlerin benzerliği sebebiyle, davacının başvuru markası açısından nisbi tescil engeli bulunduğunu; dava konusu kararın yerinde olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; … ile … markasının işitsel olarak bire bir aynı olmakla beraber yalnızca bir harf farklılığına sahip olduğunu; anılan markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarını; “…”’ın yıllardır herkesçe bilinen bir marka olduğunu, markanın telaffuz edilişinde … dilinde “Q” harfinin “K” harfi okunuşuna sahip olması sebebiyle davacı yanın tescil başvurusunda bulunmuş olduğu “… …” isimli markanın davalı şirket nezdinde tescil edilmiş “…” markası ile ticari iltibas yaratma riskine haiz olduğunu; dava konusu kararın yerinde olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davaya konu … …’nun … sayılı kararı ile davacıya ait marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, davacı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan … sayılı kararın iptali istemine ilişkindir. … kararının davacı başvuru sahibine 14/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 26/04/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 03/01/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Davacıların … sayılı marka başvurusu ile davalının itirazına mesnet … sayılı markalarının benzer olduğu; Davacıların … sayılı marka başvurusunun kapsamında yer alan 42/1:Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi hizmetleri bakımından emtia ayniyeti/benzerliği koşulunun oluştuğu; İltibas tehlikesinin davacıların … sayılı marka başvurusunun kapsamında yer alan 42/1:Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi hizmetleri bakımından oluştuğu…” ifade edilmiştir.
… sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (…) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; Karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “… …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında …. sınıftaki “Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi” mal ve hizmetlerden oluştuğu, itiraza mesnet markaların “…”, “…”, “…” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında …. sınıflardaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davacıların marka başvurusunun kapsamında yer alan 42/1:Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi hizmetleri davalının markalarının kapsamında aynı/benzer olacak şekilde yer almaktadır. Dolayısı ile eldeki olayda emtia benzerliğinin davacıların başvurusu markasının kapsamında yer alan tüm hizmetler yönünden oluştuğu tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…”, “…”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Karıştırma ihtimali “ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurması”dır. Öğretide karıştırma ihtimali “bir tescilsiz işaretin veya tescil edilmiş bir markanın, daha önceden tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesi” ya da “bir mal veya hizmetin alıcısının, yani genel anlamda halkın almayı tasarladığı, bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını veya hizmetini alma ihtimali (…)” biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma, iki işaret arasındaki şekil, ses ve anlam benzerliğinden veya genel görünümünden (toplu intibadan) veya seri içine girmekten veya çağrıştırmadan doğabilir. Karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı incelemesi yapılırken başvurulan yöntemlerden biri de işaretlerin toplu olarak bıraktıkları izlenimdir. Öte yandan bir mal ve/veya hizmetin potansiyel alıcıları, tüketicileri arasında iki ayrı işletmeye ait mal veya hizmetin aynı işletmeden kaynaklandığı ya da bu mal veya hizmetlerin farklı işletmelere ait olduğu fark edilse bile, markalar ya da işletmeler arasında bir bağlantının bulunduğu yönünde bir algının ortaya çıkması ihtimali halinde de karıştırma ihtimalinin varlığından söz edilmektedir.
Bu açıklamalar doğrultusunda taraf markaları benzer bulunmuş, davacıların başvurusu kapsamında yer alan 42/1:Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi hizmetleri bakımından da emtia benzerliği koşulunun gerçekleştiği sonucuna varılmıştır. Hal böyle iken tarafların markalarına yönelen tüketici markalar arasında idari ya da ekonomik bir bağ olduğunu zannedebileceği gibi davalının markaları zannederek davacıların markasına da yönelebilecektir. Diğer yandan tarafların fiili faaliyet alanları ya da faaliyet gösterdikleri coğrafya değil markaların …’de tescilli olması ve tescilli oldukları sınıf dikkate alınacak olup davacıların bu yöndeki iddiaları davranılan kanaati değiştirir nitelikte bulunmamıştır. Kaldı ki taraf markaları arasında güçlü bir benzerlik bulunmakta olup bu halde emtialar arasında en ufak benzerlik bile iltibas tehlikesinin gerçekleşmesin neden olacaktır. Aynı durum emtialar için de geçerlidir.
Zira uyuşmazlık konusu emtialar da ayniyet derecesinde benzerdir. Davalının …, … ibareli markalarından ve bu marka adı altında sunmakta olduğu hizmetlerden haberdar olan ilgili tüketicinin, davacı markasının davalıya ait olduğunu, onun izni ile kullanıldığını yahut davalı markasının serisi olduğunu düşünmesi kuvvetle muhtemeldir. Markaların esaslı unsurlarındaki ayniyet, tüketici algısında taraf markaları arasında bağlantı kurulmasına sebebiyet verecek düzeyde baskın bir etki yaratmaktadır. Zira, karşılaştırma konusu markaların kapsamındaki emtiaların aynı/aynı tür olması, iltibası artıran bir husus olarak değerlendirilmelidir. Marka işaretlerinin kapsamındaki mal ve hizmetler arasındaki ayniyet veya benzerlik arttıkça, marka işaretleri arasındaki düşük derecedeki benzerliğe rağmen, markalar arasındaki benzerlikler ön plana çıkarak markalar arasında iltibas tehlikesi artmaktadır. Nasıl ki bir mıknatısın iki ayrı kutbu birbirine belli uzaklıkta iken çekim etkisi oluyorsa ve fakat yakınlaştırdığınız zaman çekme eğilimine giriyorsa, markalar arasındaki mal ve hizmetler ile marka işareti benzeşmesi de böyledir.
Netice itibariyle dava konusu … sayılı marka başvurusu ile davalının itirazına mesnet … sayılı markalar arasında iltibas ihtimali bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince davalının dayanak markalarından… sayılı markanın kullanmama nedeniyle iptali istemiyle açılan … nin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması talep edilmiş ise de, davalının dayanak markalarından 2012/12358 ve 2013/70515 sayılı markalar arasında emtia benzerliği ve marka işaret benzerliği gerçekleştiği ve bu markalarla iltibas ihtimali bulunduğu için bekletici mesele yapılması talebi yerinde bulunmamıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 172,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20 TL bakiye karar harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdikleri için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacıların yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde …. aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davalı vekillerinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.