Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/146 E. 2022/345 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/146
KARAR NO : 2022/345

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2022
DAVA:
Davacı vekili 18/04/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin ….” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “kahveci …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa davacının ise adına tescilli ve tanınmış kurukahveci … …, kurukahveci … …, … …, dede … vb. pek çok markasının bulunduğunu; davacının markaları ile davalının dava konusu marka başvurusu arasında iltibas tehlikesinin oluştuğunu; davacının davalı kurum nezdinde yaptığı itiraz başvurularının haksız bir şekilde kurum tarafından reddine karar verildiğini belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “kahveci …” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kararın yerinde olduğunu; davalı tarafça yapılan marka başvurusuna davacı tarafından yapılan itiraz üzerine davalının kullanım ispatı talebinde bulunduğunu; davacının itirazına dayanak markalarından 2011/16542, 2011/16554, 2011/16567 sayılı markaların kurum tarafından benzer görülmekle birlikte kullanım ispatı itirazına ilişkin bu markalar için sunulan belgelerin yeterli olmadığından bu markalar benzer görülmesine rağmen SMK madde 6/1 gereğince yapılan itirazın reddine karar verildiğini; davacının diğer markalarının ise benzer olmadığına kanaat getirildiğini; diğer yandan tanınmışlığa bağlı itirazın sonuçlarının eldeki davada oluşmadığından bu kapsamda yapılan itirazın da reddine karar verildiğini; kötüniyet konusunda da yeterli delil sunulmadığından bu itirazın da kabulünün mümkün olmadığını; emsal nitelikte olduğu ileri sürülen marka başvurularının ise her markanın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğinden başvuruya itiraza dayanak olamayacağını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; davalının ilk olarak 2019/47056 sayılı kahveci … markasını TÜRKPATENT nezdinde tescil ettirdiğini; daha sonra seri marka yaratmak adına dava konusu … sayılı marka başvurusunda bulunduğunu; taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin oluşmadığını; davacı tarafın kullanım ispatı talebine karşılık kullanımı ispat eden belgelerini dahi davacının sunamadığından davacının markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlama ya da yararlanma gibi bir amacın davalı için söz konusu olmayacağını; karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde markaların bir bütün olarak yarattıkları algının dikkate alınması gerektiğini; taraf markaları arasında iltibas tehlikesinin ve benzerliğin bulunmadığını; davalının marka başvurusunun kötüniyetle yapıldığının kabulünün mümkün olmadığını; dava konusu kararın yerinde olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 18/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 18/04/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 04/08/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Davacının 2011/16542, 2011/16554, 2011/16567 sayılı ve kahvenin efendisi, kahvelerin efendisi, kahvecilerin efendisi ibareli markaları ile davalının dava konusu … sayılı Kahveci … markasının benzer olduğu; Davacının itirazına mesnet diğer markalarının davalı marka başvurusu ile benzer olmadığı; Davalı markasının bütün emtia/hizmetlerinin karşı taraf emtia/hizmetleri ile aynı/benzer/ilişkili olduğu; Davacının 2011/16542, 2011/16554, 2011/16567 sayılı ve kahvenin efendisi, kahvelerin efendisi, kahvecilerin efendisi ibareli markalarına ilişkin kullanım ispatının sağlanmadığını bu nedenle SMK madde 6/1 koşullarının oluşmadığı; SMK madde 6/3, 6/5, 6/6 koşullarının oluşmadığı; Kötü niyetin takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun … başvuru numaralı “kahveci …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 03, 29, 35.sınıftaki “03 Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 35 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) ” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise ….” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 01-45.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut olayda davalının dava konusu marka başvurusunun kapsamında yer alan emtialar davacının adına tescilli markalarının kapsamında yer aldığı sonucuna varılmıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “kahveci …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların standart karekterle yazılı “…. ibarelerinden oluşmaktadır. Markada şekil unsuru yer almamakta olup kelime unsuru Kahveci … ön planda yer alacak şekilde sanatsal bir yazım karakteri kullanılmıştır. Davalının dava konusu marka başvurusunda yer alan Since 1886 ibaresi, ayırt edici özelliği bulunmayan yardımcı bir ibare olup markada da ikincil planda olacak şekilde küçük puntolarla alt tarafta konumlandırılmıştır. Dolayısı ile davalının dava konusu marka başvurusunda yer alan esaslı unsur Kahveci … ibareleridir.
Davacının adına tescilli pek çok markası bulunmaktadır. Kuru kahveci … …, … …, … … … ve Kuru kahveci … …, … …, … … … esas unsurlu diğer ibarelerden oluşmaktadır. Ancak davacı markaları 2011/16542, 2011/16554, 2011/16567 sayılı markaları dışında rahatlıkla davalının marka başvurusundan ayırt edilebilmektedir. Ancak davacının markalarından 2011/16542, 2011/16554, 2011/16567 sayılı ve kahvenin efendisi, kahvelerin efendisi, kahvecilerin efendisi ibareli markaları davalının marka başvurusu ile işitsel ve anlamsal olarak benzerlik göstermektedir. Zira bu markalarda kullanılan kelimeler ortak olup sadece bir kısım ekler farklılık göstermekte olup bunlar da markaları ayırt etmede yeterli olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacının itirazına mesnet markalarından 2011/16542, 2011/16554, 2011/16567 sayılı ve kahvenin efendisi, kahvelerin efendisi, kahvecilerin efendisi ibareli markaları dışında kalan markaların davalının dava konusu marka başvurusu ile görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzerlik bulunmamaktadır. Diğer yandan davacının anılan (kahvenin efendisi, kahvelerin efendisi, kahvecilerin efendisi) markaları ile davalının dava konusu marka başvurusu arasında benzerlik bulunmaktadır. Ancak yukarıda ayrıntılı olarak incelendiği üzere, davalı tarafça yayıma itiraza karşı görüş bildirmede davacının itirazına mesnet markalarına ilişkin kullanım ispatı talep edilmiş ve davacı tarafça bu konuda belgeler marka işlem dosyasına sunulmuştır. Söz konusu belgeler ayrıntılı incelendiğinde, Kuru Kahveci … … markasına ilişkin bir kısım, görsel ve faturalar yer almakla birlikte davacının markalarından (kahvenin efendisi, kahvelerin efendisi, kahvecilerin efendisi) markalarına ilişkin kullanımı tevsik eden belgelerin yer almadığı görülmüştür. Hal böyle iken anılan markalara dayalı olarak da iltibas tehlikesinin oluştuğunu söylemek mümkün olmamıştır. Sonuç olarak iltibas tehlikesinin eldeki davada oluşmadığı kanaatine varılmıştır
Eskiye Dayalı Kullanım Hakkı İddiası Yönünden Değerlendirme
SMK madde 6/3 gereğince, başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilmekte veya tescil edilmiş ise hükümsüz kılınabilmektedir. Burada söz konusu olan; tescil edilmeden kullanılan bir marka veya ticarette kullanılan ayırt edici nitelikteki herhangi bir işarettir. Dolayısıyla bu kullanıma dayalı üstün bir hakkın varlığı, işaretin ticaret sırasında kullanılmış olmasına bağlıdır. Ticaret sırasında kullanma, marka hukukuna özgü kullanma suretiyle gerçekleşir. Tescilsiz bir işaretin korunmasını sağlayan ve nispi ret nedenine konu teşkil eden durum, işaretin itiraz eden tarafından daha önceki bir tarihten beri kullanılmakta olması ve bu kullanım neticesinde işaret ile kaynağı arasında nispeten bir aidiyet kazandırılmış olmasıdır. Yani, bir markanın tescil başvurusundan önce, bu işaret bir başkası tarafından oluşturulmuş ve kullanma neticesi ayırt edici nitelik kazandırılmışsa, bu hakka dayanarak sonraki tescil engellenebilir. Bu nedenle tescilsiz kullanım ile kast edilen husus, öncelik hakkının işareti ilk defa alelade bir şekilde kullanan kişiye ait olması demek değildir. Başka bir ifadeyle mevzuat anlamında aranan ayırt edicilik, markasal etki doğurmayan veya oldukça sınırlı bir kitle için doğuran kullanımlar değil, tescilsiz işaretin ticari alanda kullanılması suretiyle, ilgili piyasada en azından belli bir oranda bilinir hale gelmesi ve o işareti ihdas edenle birlikte tanınır olması biçiminde anlaşılmalıdır. Ancak buradaki bilinir/maruf olma durumu ile tanınmışlık olgusu karıştırılmamalıdır. İlk kullanma suretiyle marka hakkının doğumunu sağlayan ve bu nedenle markasal etki doğuracak şekilde bir bilinirlik, markanın üzerine konulduğu emtianın hitap ettiği alıcı kitlesi tarafından tanınmaya başlamış olması, belirli bir yer, bölge veya piyasada bilinmesi biçiminde anlaşılmalıdır.
Bir diğer ifadeyle, tescilsiz işaretin belirli bir çevre veya piyasa ile sınırlı bir bilinirlik düzeyine erişmesi, maddenin sağladığı korumadan istifade için yeterli görülmelidir. Bunun yanı sıra bu kapsamda sağlanacak koruma sadece tanıtımın yapıldığı mal veya hizmetler ve bu mal veya hizmetlerle yüksek düzeyde benzerlik gösteren mal veya hizmetler ile sınırlı olacaktır. Aksi halde, yani başka mal ve hizmetler yönünden de üstün hak sağlanması halinde, marka tescilinin bir anlam ve önemi kalmayacak, bir nevi tescilsiz bir işarete çok tanınmış bir marka statüsü sağlanması söz konusu olacaktır. Bununla birlikte tescilsiz kullanımın son derece sınırlı olduğu veyahut kullanımların somut deliller ile ortaya konulamadığı hallerde önceye dayalı hak sahipliğinin ispatlanamamış olduğu yorumunda bulunulması gerekecektir. Başka bir ifadeyle markanın münferit kullanımları ile marka tescil kapsamı dışında kalan mal ve hizmetler yönünden kullanımlar önceye dayalı hak sahipliğinin ispatı açısından yeterli görülmeyebilecektir. Davacın tarafça dosyaya delil olarak Emsal YİDK kararı, davaya konu YİDK kararı, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin, kullanım ispatına dair sunulan belgeler bildirilmiştir. Davacının kullanım ispatına dair sunduğu belgeler arasında Kuru Kahveci … … markasına ilişkin bir kısım, görsel ve faturalar yer almakla birlikte davacının markalarından (kahvenin efendisi, kahvelerin efendisi, kahvecilerin efendisi) markalarına ilişkin kullanımı tevsik eden belgeler yer almadığı gibi eskiye dayalı kullanımı ispata yarar delil de bulunmamaktadır. Dolayısı ile somut olayda eskiye dayalı kullanım hakkı iddiasına bağlı sonuçların oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Ticaret Unvanına Dayalı İtiraz Yönünden Değerlendirme
SMK madde 6/6 gereğince, Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir şeklindedir. Yukarıda yazılı bulunan bu halde, ticaret unvanına dayalı olarak bir markanın tesciline itiraz ediliyor ise, tescilli ticaret unvanına ait sicil kaydındaki faaliyet konuları ile tescil edilmek istenen markanın kapsayacağı mal veya hizmet listesinin karşılaştırılarak, başvurunun önceki sınaî hak kapsamında kalıp kalmadığı incelenmelidir. Ayrıca yine tescilli ticaret unvanına dayalı kullanım ile itiraz edilen markayı oluşturan işaretin de ilgili tüketici nezdinde iltibasa yol açacak bir benzerlik taşımaları gerekmektedir. Bununla birlikte üstün hak sahipliğinin unvana dayalı edinildiği bir durumda önem teşkil eden bir diğer husus ticaret unvanının, markasal etki doğuracak düzeyde kullanılıyor oluşu, başka bir ifadeyle özünde farklı bir sınai hak çeşidi olan ticaret unvanının, öz niteliğinden sıyrılarak, ilgili tüketici nezdinde aynı zamanda markasal bir etki doğuracak şekilde kullanımıdır. Başka bir deyişle tek başına önceki tarihli bir ticaret unvanın varlığı, sonraki markaya karşı, önceye dayalı üstün bir hakkı kendiliğinden sağlamayacaktır. Zira tek başına ticaret unvanının varlığının sonraki bütün marka başvurularını önleyebileceği iddiası, çok tanınmış markalar için bile sağlanmayan korumanın ticaret unvanları için sağlanması anlamına gelecektir. Davacının ticaret unvanı … olup davalının dava konusu Kahveci … ibareli marka başvurusu ile benzerlik bulunmadığından ticaret unvanına dayalı itirazın sonuçlarının da oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyet Hususunda Yapılan Değerlendirme
Somut olayda, davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1-3-5-6-9 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/10/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.