Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/135 E. 2022/358 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/135 Esas – 2022/358
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/135
KARAR NO : 2022/358

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022
DAVA:
Davacı vekili 11/04/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin ….” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… …” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin müvekkilinin 1961 yılından bu yana faaliyette bulunduğunu, … markasının Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiğini, … ibaresinin ilk kez 1990 yılında tescil ettirdiğini, bu marka üzerinde büyük yatırım yaptığını ve Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … ibareli bir çok marka ve endüstriyel tasarım tescilinin ve bulunduğunu, WIPO nezdinde de bir çok marka tescilinin bulunduğunu, bu markaların aktif biçimde kullanıldığını, reklam, satış ve pazarlama yapıldığını, davalının marka başvurusuna yapılan itirazın haksız şekilde reddedildiğini, müvekkilinin … ibareli markalarının tanınmış marka olduğunu, araştırma şirketlerince hazırlanan raporlarda … ibaresinin müvekkilini ve müvekkilinin gıda ürünlerini çağrıştırdığının belirtildiğini, … ibareli markaların tanınmışlığına dair yargı kararlarının da mevcut olduğunu, müvekkili şirket adına tescilli “…” ibareli markaların, 6769 sayılı SMK’NIN 6/4 ve 6/5 maddeleri uyarınca tanınmış markalar olduğunu, tanınmışlık düzeyinin iltibası artırıcı bir etkisinin olduğunu, tanınmış markaya benzer markaların sıklıkla kullanılması halinde markanın itibarının kaybedileceğini, davaya konu markanın tescil sınıflarının, müvekkiline ait markalarla aynı olduğunu, ortalama gıda tüketicilerinin çok büyük kısmını çocukların oluşturduğunu, davalının, “… AİLESİ” altında ürünler ürettiğini, davaya konu markanın asli unsurunu “…” ibaresinin oluşturduğunu, markaların iltibas oluşturabilecek seviyede benzer olduğunu, emsal yargılamalarda Yargıtay ve Ankara Bölge Adliyesi kararlarında “… …” ibaresinin çatı marka olarak değerlendirildiğini, markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğunu, markaların aynı seriden olduğunun düşünüleceğini, işletmeler arasında ekonomik, idari ilişki olduğunun düşünüleceğini, davalının, müvekkiline ait tanınmış “…” ibareli markalarla benzer marka tescilinin kötüniyetli olduğunu, “…” ibaresinin ayırt edici gücünün düşük olmadığını, davaya konu markanın,“… …” markasının serisi olmadığını belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “… …” ibareli markanın “… …” ibareli marka başvurusunun 29 ve 30. sınıfların tamamı ile 35. sınıfın ilgili alt grubunda yer alan 29 ve 30. sınıfların tamamı yönünden iptaline, bahse konu markanın tescil edilmesi halinde ilgili markanın 29 ve 30. sınıfların tamamı ile 35. sınıfın ilgili alt grubunda yer alan 29 ve 30. sınıfların tamamı yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak faklı olduğunu, davalı markasında “…” sözcüğünün markanın en sonunda yer alacak şekilde konumlandırıldığını, sözcüğün hem kavramsal olarak bilinirliğinin hem de markanın sonunda konumlandırılmasının; ibarenin marka içerisindeki dikkat çekici unsur olma özelliğini zayıflattığını, markaların ilk okunan hecelerinin birbirinden farklı olduğunu, davacı markasının tek heceden oluşması sebebiyle vurgunun sadece “…” sözcüğünde olmasının markaları birbirlerinden ayırdığını, benzer bir davada “…” ibaresinin ayırt edici gücünün düşük olduğuna hükmedildiğini, ortalama tüketicinin dikkat düzeyinin düşük olmadığını, markaların benzer olmaması karşısında SMK 6/5. maddede sayılan risklerin gerçekleşmeyeceğini, davacının YİDK aşamasında kötüniyet iddiasında bulunmadığını, davacının, 2018/59250, 2018/92162, 2019/04882, 2019/04662, 2019/04664 sayılı markalara dayandığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1995 yılında Eskişehir’de kurulduğunu, ürünlerinin kalitesi, lezzeti ve temin ettiği gıda güvenliği dolayısı ile kısa sürede Türkiye’de özellikle kuruyemiş ve kuru meyve sektöründe lider firma konumuna yerleştiğini, kurulduğu günden bu yana dünyanın birçok ülkesine ihracat yaptığını ve Türkiye’nin yanı sıra ellinin üzerinde ülkede markaları tescil ettirdiğini, sektöründe hem ulusal, hem de uluslararası düzeyde tanınmış bir firma olduğunu, markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olmadıklarını, davacının, dava dilekçesinde dayanak gösterdiği 2007/65503 numaralı “…+” markasının mahkeme kararı ile iptal edildiğini, davaya konu markada “…” ibaresinin tali unsur olduğunu, markaların tescil sınıflarının farklı olduğunu, davacının 35. sınıfta tescilli “…” ibareli bir markasının bulunmadığını, “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, en çok tercih edilen market uygulamalarından olan Getir uygulamasında sağlıklı/diyet gıda ürünleri “fit&…” başlığı ile sınıflandırıldığını, müvekkiline ait markanın önceden tescilli markalarının serisi olduğunu, dolayısıyla “… …” markasını söz konusu ürünler üzerinde gören tüketicilerin, kullanılan markayı diğer herhangi bir firmayla bağdaştırmayacağını, markanın müvekkili şirkete ait olduğunu kolaylıkla anlayacağını, davacı firma tarafından itiraza dayanak yapılan markaların Türkiye’de ciddi bir şekilde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının “…” ibaresi üzerinde tekel hakkının bulunmadığının ve müvekkiline ait marka ve tasarımların hükümsüzlüğü yönündeki taleplerinin haksız olduğu hususunun davacı ile müvekkili arasında mevcut başkaca davalar kapsamında sabit hale geldiğini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 17/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 11/04/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 29/08/2022 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Davaya konu davacıya ait markalardan 2018 92339, 2018/59261 (müddet), 2007 16695 ve 2002 02839 sayılı markalar hariç markalar ile davaya konu markada yer alan 29, 30, ve 35/5. mal/hizmetler yönünden SMK md.6/1 kapsamında aynı/benzer/ilişkili olması şartının sağlandığı, Detaylı olarak incelendiği üzere markalar görsel, sesçil ve kavramsal olarak benzerlik bulunması, başvuru/tescil sınıflarının yüksek dereceli benzerliği (aynılığı), davalı markasının halk nezdinde belirli bir bilinirliğe ulaşması, davalı markalarının emsal yargılamalarda tanınmış marka olarak kabul edilmesi, bu durumun iltibas ihtimalini artırması, “…” ibaresi düşük ayırt edici olarak kabul edilse dahi yukarıda değinilen ortak uygulama kılavuzunda da değinildiği üzere, davaya konu markada bulunan sair unsurların çatı marka olması karşısında SMK 6/1. Madde bağlamında iltibas ihtimali bulunduğu, Davalı tarafından daha önceden başvurusu yapılan “…” ibareli markaların tescillerinin üzerinden 5 yıl geçmediği görülmüş olup müktesep haktan söz edilemeyeceği, davacı iddiaları kapsamında davalının kötüniyetli olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunun hukuki değerlendirme ve takdir gerektirmesi karşısında Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “… …” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 29, 30, 35.sınıftaki “29 Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30 Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 35 Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise 2019/04882, 2018/59250, 2018/92162, 2019/04662, 2019/04664 sayılı “formdakal”, “etiform”, “… ye formda kal”, “… plus”, “…+” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 05, 29, 30, 32, 38.sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, davaya konu marka başvurusunun başvuru sınıfı, NICE sınıflandırma sisteminin 29, 30 ve 35/1, 35/2, 35/3, 35/4 ve 29. ve 30. sınıftaki malların perakendeciliğini de içeren 35/5. sınıfında bulunan mal ve hizmetler yöneliktir. Öte yandan davacıya ait markalardan 2018 92339, 2018/59261 (müddet), 2007 16695 ve 2002 02839 sayılı markalar hariç sair markaların tescil sınıfları arasında çekişme konusu emtialar yer almaktadır. Yine yukarıda değinildiği üzere belirli malların perakendeciliğine yönelik hizmetler, söz konusu mallarla (düşük derecede) benzer niteliktedir. Belirtilen malların ve hizmetlerin nitelikleri, amaçları ve kullanım yöntemleri aynı olmasa da, söz konusu mallar ile hizmetler arasında, birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olmaları ve hizmetlerin sunulduğu yerin genellikle, malların satışa sunulduğu yerle aynı olması nedenleriyle benzerlikler bulunmaktadır. Bunun ötesinde, halkın aynı kesimine yöneliklerdir. Belirli mallara yönelik perakendecilik hizmetleri ile diğer marka kapsamında bulunan malların benzerliğinden bahsedebilmek için söz konusu malların aynı olması veya kapsayıcı bir ifade kullanılmışsa, malların kapsayıcı ifadenin doğal ve genel anlamı kapsamına girmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda davaya konu markada yer alan 35/5. sınıfta yer alan hizmetlerin de ilişkili olduğu kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla, davaya konu markada yer alan 29, 30, ve 35/5. mal/hizmeler yönünden SMK md.6/1 kapsamında aynı/benzer/ilişkili olması şartının sağlandığı kanaatine varılmıştır.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “… …” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “f,,, “…+” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Görsel Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Davaya konu marka başvurusu, beyaz zemin üzerine, herhangi bir şekil yahut renk unsuru içermeyen “… …”. Bilindiği üzere, halk tarafından bilinen ve belirli bir firmanın ürünlerinin çoğunluğunda yer alan bir çatı markası veya bir firmanın ticaret unvanının kılavuz unsuruyla birlikte kullanılan ikincil kelime unsurlarından oluşan markalara uygulamada sıklıkla rastlanmaktadır. Davacının TÜRKPATENT nezdinde bulunan sair markaları incelenmiş olup “…” ve “…” ibaresinin daha önce davacı adına birçok markaya konu edildiği görülmüştür: Tüm bu kapsamda davacıya ait markada “…” ve “…” ibaresinin davacı adına başka markalara konu edilmiş olması, anılan ibarelerin bağımsız olarak korumaya da sahip olması yaratılan seride “…” ibaresinin diğer markalarla farklılık katan unsur olması, karşısında işbu başvuru bakımından koruma talep edilen ve tüketiciye markasal algı ileten unsurun “…” ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır. Bu kez davacının davaya mesnet markaları ele alınacaktır. Davaya konu davacı markalarının bir kısmı yazı, şekil ve renk unsurlarından oluşan kompozisyon markadır. Yine davacıya ait itiraza konu markaların bir kısmı da herhangi bir şekil, renk yahut özel yazı fontu içermeyen sözcük markalarıdır. Davacı markalarının tamamında ortak “…” ibaresi bulunmakta olup, davacıya ait markaların “…” ibareli seri çerçevesinde yaratılan markalar olduğu görülmektedir. Dolayısıyla markaların esaslı unsurunu “…” ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır. Taraf markalarının benzer olup olmadığının değerlendirilmesinde, yapılacak olan ilk değerlendirme, karıştırmaya konu markalar arasında görsel bir benzerliğin bulunup bulunmadığıdır. Söz konusu benzerlik, taraf markalarını oluşturan harflerin, sözcüklerin, sloganların, resim, logo, grafik ve benzeri diğer şekli unsurların aynı ya da benzer olması şeklinde kendisini göstermektedir. Bu kapsamda somut uyuşmazlık ele alındığında; davaya konu marka başvurusunda ön plana çıkan unsurun “…” ibaresi olması, davacıya ait itiraza mesnet markaların da esaslı unsurunun “…” ibaresi olması, davaya konu markada “…” ibaresinin bağımsız varlığını koruması karşısında markaların görsel olarak benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
İşitsel Benzerlik Değerlendirmesi
İşitsel benzerlik, markaların telaffuzları nedeniyle kulakta bıraktıkları sesle ifade olunmaktadır. Bu başlık altında yapılacak inceleme özellikle ses ve sözcük markaları bakımından önem arz etmektedir. Zira kimi durumlarda bir marka görsel olarak bir diğerinden farklı olsa dahi tüketicinin kulağında kalan imaj yine de aynı/benzer olabilmektedir. İşitsel benzerlik incelemesinde dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi de sözcüklerin ilk heceleri, ilk sesleridir. Zira ortalama tüketiciler, sözcüklerin son kısmına nazaran başlangıcına daha fazla dikkat ederler. Bu nedenle sözcüklerin ilk hecelerinde, ilk bölümlerinde ayniyet, karıştırma ihtimaline yol açabilmekte, buna karşılık sözcüğün son kısmındaki benzerlikler karıştırma ihtimali incelemesinde göz ardı edilebilmektedir. Somut uyuşmazlığa bakıldığında; markaların ortak “…” ibaresini içermesi, bu ibarenin markanın/kelime unsurlarının sonunda bulunması, öte yandan “…” ibaresinin bağımsız biçimde varlığının bulunması, anılan ibarenin geniş anlamda gıda emtiaları üzerinde belirli bir bilinirliğinin bulunması karşısında ortalama tüketicilerin bu ibareyi işitsel olarak rahatlıkla seçebilecek olması, markaların aynı şekilde okunacak olması karşısında taraf markalarının düşük dereceli işitsel benzerlik taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Anlamsal Benzerlik Alanında Yapılan Değerlendirme
Bilindiği üzere işaretler arasında kavramsal benzerlik bulunması da markanın tescil edilmesine engel hallerden biridir. Anlamsal benzerlik, tek tek sözcükler değil bir bütün halinde markaların tekabül ettikleri anlam bakımından ayniyet veya benzerlik içermeleri durumunda ortaya çıkar. Açıklanan bu hususlar kapsamında somut olaya bakıldığında; davaya konu markaların esas unsurunu oluşturan “…” ibaresinin Türk Dil Kurumu güncel Türkçe sözlüğündeki karşılığı “1. Biçim, şekil, 2. Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu, 3.istenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış belge” olduğu görülmüştür. Davaya konu marka başvurusunun “… …” biçiminde olması, “…” ve “…” ibaresinin davacıya ait çatı markalar olması, davacıya ait markalardan 2018/92162 sayılı “… ye formda kal” markası hariç “…” ibaresinin bağımsız olarak kullanılması, “…” ibaresinin markalarda farklı anlama gelecek şekilde kullanıldığının anlaşılmaması karşısında 2018/92162 sayılı marka hariç taraf markalarının düşük dereceli anlamsal benzerlik taşıdığı kanaatine varılmıştır. Markalar arasındaki görsel, işitsel veya anlamsal benzerlikler bütün olarak karşılaştırılmalıdır. Karşılaştırma, genel izlenim esas alınarak, özellikle markaların ayırt edici ve baskın unsurları ve davanın koşullarıyla ilgili tüm faktörleri dikkate alarak global olarak yapılmalıdır. Detaylı olarak incelendiği üzere markalar görsel, sesçil ve anlamsal olarak benzerlik bulunması, başvuru/tescil sınıflarının yüksek dereceli benzerliği (aynılığı), davalı markasının halk nezdinde belirli bir bilinirliğe ulaşması, davalı markalarının emsal yargılamalarda tanınmış marka olarak kabul edilmesi, bu durumun iltibas ihtimalini artırması, “…” ibaresi düşük ayırt edici olarak kabul edilse dahi yukarıda değinilen ortak uygulama kılavuzunda da değinildiği üzere, davaya konu markada bulunan sair unsurların çatı marka olması karşısında SMK 6/1. Madde bağlamında iltibas ihtimali bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalının Seri Markaya Dayalı Müktesep Hakkının Bulunup Bulunmadığı
Davalının müktesep hak iddia ettiği 2015/105834 sayılı marka 22.12.2015 tarihinde ve 2018/06416 sayılı marka 22.01.2018 tarihinde tescil idilmiş olup davaya konu marka başvurusunun tarihi 09/03/2020’dir. Dolayısıyla müktesep hak iddia edilecek tarih bu tarihtir. Bu kapsamda bakıldığında davalı tarafından daha önceden başvurusu yapılan “…” ibareli markaların tescillerinin üzerinden 5 yıl geçmediği görülmüş olup müktesep haktan söz edilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyet Hususunda Yapılan Değerlendirme
Somut olayda, davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-Türkpatent YİDK nın … sayılı kararının taleple bağlı kalınarak 29. Ve 30. Sınıfın tamamı ile 35 .sınıftaki ” Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtialar yönünden İPTALİNE,
3-… sayılı markanın taleple bağlı kalınarak 29. Ve 30. Sınıfın tamamı ile 35.sınıftaki” Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtialar yönünden HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Alınması gereken 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.530,88 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2022