Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/106 E. 2022/370 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/106
KARAR NO : 2022/370

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili 18/03/2022 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla özetle; müvekkili şirketin çok sayıda “…” esas unsurlu tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, bu marka ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddine karar verildiğini, oysa … ibaresinin özellikle eğitim ve öğretim hizmeti başta olmak üzere bu hizmetle ilişkili mal ve hizmet gruplarında tanınmış hale geldiğini, müvekkilinin … ibareli markalarının seri markalar olduğunu, “… + kelime” veya “kelime+ …” şeklinde marka tescillerine ve kullanımlara da konu edildiğini, davalı taraf markasının da “…” şeklinde olduğunu, müvekkili markaları ile davalı markası arasında karıştırılabilecek düzeyde benzerlik olduğunu, davalı markası kapsamında 35, 38, 41 ve 42. Sınıf kapsamındaki hizmetlerin yer aldığını, müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkilinin “… koleji” ibareli okullarının mevcut olduğunu, müvekkili markalarının tanınımış hale geldiğini, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptaline ve … sayılı “…” ibareli markanın tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; verilen kurum kararının yerinde olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, TÜRKPATENT’den davalı şirkete ait … sayılı marka başvurusu işlem dosyası ile itiraza dayanak marka tescil belgeleri getirtilmiş, sunulan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Asıl ve birleşen davanın, davalı başvurusu olan … sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından alınan … sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 14/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 18/03/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 19/08/2022 raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu … sayılı marka başvurusu kapsamında yer alan Neticesinde dava konusu marka kapsamında yer alan hizmetlerden 35.sınıftaki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları dışında kalan tüm sınıflar bakımından taraf markalarının kapsamlarının aynı ya da benzer olduğu, Rapor kapsamında ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle benzer görülen emtialar bakımından ise karşılaştırılan markaların birbirlerinden asgari düzeyde uzaklaşmalarına dahi neden olacak düzeyde bir farklılık taşımadıkları, dava konusu markanın görsel, işitsel ve kavramsal algısında “…” ibaresi dışında tüketici algısını uyarıcı hiçbir ek unsur olmadığı, “devam” kelimesinin bu algıyı değiştirmediği, dolayısıyla birebir aynı hizmetlerde taraf markaları ile karşı karşıya kalacak olan tüketicinin, işaretlerin iktisadi – idari anlamda aynı kaynağa ait olduğu yanılgısı yaşayabileceği, bu durumun karıştırılma ihtimalini doğurabileceği….” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 35, 38, 41, 42.sınıftaki “35.sınıf: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: kameralar, fotoğraf makineleri, televizyonlar, videolar, cd-dvd kayıt ve oynatıcı cihazlar, mp3 çalar, bilgisayarlar, masa üstü-tablet bilgisayarlar, giyilebilir teknolojik cihazlar (akıllı saatler, bileklikler, başa takılan cihazlar), mikrofonlar, hoparlörler, kulaklıklar; haberleşme ve çoğaltma amaçlı cihazlar ve bilgisayar çevre donanımları: cep telefonları ve bunların kılıfları, sabit telefonlar, telefon santralleri, bilgisayar yazıcıları, tarayıcılar, fotokopi makineleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.) 38.sınıf: Radyo ve televizyon yayın hizmetleri. Haberleşme hizmetleri (internet servisi sağlama hizmetleri dahil). Haber ajansı hizmetleri 41.sınıf: Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri. 42.sınıf: Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç). Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri” hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise “…” esas unsurlu ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 16, 35, 38, 41, 42, 43.sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, Davacı yanın önceki tarihli markaları genel olarak 16 ve 41. Sınıf mal ve hizmetleri kapsamakta olup davacı yanın 35. Sınıfta tescilli markaları kapsamında 09. Sınıf malların satışına özgülenmiş hiçbir markası bulunmadığı gibi davacının doğrudan 09. Sınıf emtiaları kapsayan bir markası da mevcut değildir. Davacı yanın 09. Sınıf emtiaları taşıyan markaları dava konusu markanın başvuru tarihinden sonraki tarihli olduğundan dikkate alınamamıştır. Bununla birlikte başvuru kapsamında yer alan sair hizmetlerin tamamında, davacı yanın “…” ibaresini ihtiva eden markaları da tescilli olup taraf markalarının bu anlamda taraf markalarının benzer ihtiyaçları karşılayan, tüketiciye aynı kanaldan ve aynı tür satış yöntemi ile ulaştırılan, birbirleri ile doğrudan rekabet ilişkisi içerisinde bulunan, hedef tüketici kitleleri benzer olan, birbirlerini tamamlayan ya da birbirleri yerine ikame edilebilirliği bulunan mal ve hizmetleri kapsadıkları tespit ve kabul edilmiştir
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “…” esas unsurlu ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu marka incelendiğinde “…” şeklindeki markanın düz bir sözcük markası olduğu, markanın fonunun siyah renkte tasarlanmasının bütüne bir etkisi olmadığı, “…” ve “devam” kelimesinin “e” ulama sesiyle bir araya getirildiği, oluşan bütünde ne “…” ne de “devam” kelimelerinin sahip oldukları anlamlarını yitirerek yeni bir bütün oluşumuna yol açmadıkları gibi “devam edilenin “…” olduğu vurgusunun tüketiciye verildiği görülmektedir. Bu halde gerek markanın ön sesini oluşturması gerekse de ikincil kelimenin vurguyu “…” ibaresine yöneltmesinden ötürü bütün içerisinde ilk dikkat çekecek unsurun “…” ibaresi olacağı değerlendirilmetkedir.
Davacı yanın önceki tarihli markalarının tamamında yine “…” ibaresinin münhasır esas unsur ya da esas unsurlardan biri olarak kullanıldığı, davacı yanın bu ibare etrafında oluşturduğu seri markalarının bulunduğunun görülebileceği, ayrıca davanı yanın anılan ibareyi çok uzun yıllardır tescilli bir şekilde “eğitim – öğretim faaliyetleri” alanında da kullandığı anlaşılabilmektedir. Bu haliyle tespiti gereken husus taraf markalarının ortak ve hakim unsuru olan “…” ibaresinden kaynakılı olarak tüketiciler nezdinde iltibas teşkil edecek bir benzerlik halinin oluşup oluşmayacağının tespiti gerekmektedir.
İşbu uyuşmazlık kapsamında tartışıldığı gibi kendisinden önce tescil edilmiş bir markadaki ibare ile birlikte kendi unsurlarını içerisinde barındıran birleşik bir markanın önceki marka ile iltibas oluşturup oluşturmadığına karar verilebilmesi için önceki markanın kendi başına uyuşmazlık konusu mal ve hizmetlerde bağımsız bir ayırt edici karakterinin olup olmadığının ve bu ibarenin sonraki markada da dominant bir etkiye sahip olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Zira önceki markanın tek ve baskın unsurunun, bir bütün olarak sonraki markada da yer alması halinde, işaretlerin kısmen aynı oldukları ve ilgili tüketicide bu doğrultuda bir etki bırakacağı kabul edilmektedir. Keza yine bir markanın önceki markaya eklenmiş bir diğer kelimeden oluşması iki markanın benzer markalar olduğu yönünde bir göstergedir.
“…” kelimesi sözlük anlamı itibariyle “bir meslekte zaman ve çalışmayla elde edilen aşama, başarı ve uzmanlık” anlamına gelen bir kelime olup anılan ibarenin ticaret hayatında yaygın ve tercih edilen bir kullanımı olduğu bilinmektedir. Doktrinde de kabul edildiği üzere karıştırma ihtimalinin değerlendirmesinde “markanın ayırt edicilik gücü” dikkate alınması gereken bir husus olup uygulamada “güçlü marka” – “zayıf marka” ayrımı yapılmaktadır. Örneğin Yüksek Mahkeme ..arkaları arasındaki bir uyuşmazlıkta “…. ibarelerinin, kullanıldığı mal veya hizmetler bakımından ayırt ediciliğinin zayıf olması nedeniyle, karıştırma ihtimali bulunmadığı sonucuna varmıştır. Markalar bir bütün olarak değerlendirilirken, benzer görülen ortak unsurların markasal ayırt edicilikleri zayıf ibareler olması durumunda, zayıf ibarelerdeki ortaklıkların her durum ve koşulda markalar arasında iltibasa neden olacağının kabul edilemeyeceği, böyle bir durumda markanın önceki hak sahibinin, kendisine zayıf bir ibare tercih etmiş olması nedeniyle aynı ibareyi içerir sonraki başvurulara kimi durumlarda katlanması gerekebileceği uygulamada ve doktrinde kabul görmektedir.
Dolayısıyla kendisine, kullanmak istediği emtialar ile doğrudan bağlantılı veyahut ilgili mal ya da hizmetin bulunduğu sektörde ayırt ediciliği zayıf ya da ticaret hayatında genel anlamda yaygın olarak kullanımı bulunan bir işareti marka olarak seçen kimsenin, bu ibareye daha sonra eklenen ek ve ayırt edici unsurlarla oluşturulan ve nihai algıları itibariyle yeterince farklılaşmayı başarmış markaların varlığına katlanması gerekliliği pek çok yargı kararında kabul edilmiştir.
Somut olaya baktığımızda ise markalardaki ortak unsur olan “…” ibaresinin sahip olduğu anlam itibariyle birçok alanda kullanımı mümkün bir kelime olduğu değerlendirilebilir ise de anılan ibare aynı zamanda davacı yanın önceki tarihli tescilli seri markalarının yegane ayırt edici unsuru olup dava konusu markada da yine birebir ve tek ayırt edici unsur olarak kullanılmış bir ibaredir. Davaya konu markada “…” kelimesinin devamına eklenerek yazılan “devam” sözcüğü ortaya yeni bir anlama sahip kelime çıkarmadığı gibi, bütünsel algıyı da değiştirmemiş ve en önemlisi “…” ibaresini geri plana itmemiştir. Dava konusu markada görsel anlamda da hiçbir ek unsur mevcut değildir. Bu haliyle dava konusu markanın görsel, işitsel ve kavramsal olarak, davacı yanın seri markalarından biri gibi algılanma ihtimalini ortadan kaldırır hiçbir ek unsur somut olayda mevcut değildir.
“…” gibi ayırt edici vasfı yaratılmış, özgün markalar gibi yüksek olmayan somut kavramsal karşılıkları olan ibarelerin, farklı markalar içerisinde kullanımlarında, sonraki markanın, önceki markadan uzaklaşmasını sağlayacak bir bütünlükte, ayırt edici ek unsurlar ile birlikte kullanılıp kullanılmadığı önem taşımakta olup aksi durumda, tüketicinin salt ayırt ediciliği çok da yüksek olmayan görsel unsurlardaki farklılıklar nedeniyle iki marka arasında derhal ve tereddütsüz bir ayrım yaşamaları beklenebilir olmayacaktır. Tam tersi tüketicinin karşı karşıya kalacağı bu iki markayı, birbirinden farklı markalar olarak algılasalar dahi, iktisadi – idari anlamda aynı kökence yaratılmış markalar olup olmadıklarını sorgulamaları kuvvetle muhtemel olacaktır.
Bu bağlamda ilgili tüketicinin birebir aynı hizmetlerde taraf markaları ile karşı karşıya kalacağı bir durumda, iki işaret arasında yukarıda tespit edilen benzer özelliklerin bütüne olan etkilerinden ötürü tüketicinin önceden deneyimlediği varsayılan davacı yanın “…” esas unsurlu markalarından herhangi bir şekilde uzaklaşamamış dava konusu markayı da davacı markalarının devamı, davacı yanca sunulan hizmetler ile ilişkilendirilebilecek bir sloganı gibi algılayabileceği değerlendirilmiştir. Nitekim davacı yanın “idealimizdeki … için” şeklinde yarattığı alternatif ve slogan niteliğinde markalarının varlığının da bu husustaki algıyı tetikleyebilecek olduğu gözetilmiştir.
Nitekim tüketiciler daha önce gördükleri, satın aldıkları mal veya hizmetin markasının, göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildikleri kadarıyla hafızalarında kalan özelliklerine dayanarak sonraki alışverişlerinde aynı veya benzer markayı taşıyan malı/hizmeti satın almayı tercih ederler. Tüketicinin daha önce satın aldığı bir mal veya hizmetin göz ve kulağında kalan izine, hatırlayabildiği kadar hafızasında kalan özelliklerine dayanarak, sonraki aynı veya benzer mal/hizmetten yararlanmak isterken önceki markanın kendisinde yarattığı garanti fonksiyonundan yararlanmayı düşünerek hareket edeceği, dolayısıyla önceki markanın zihninde bıraktığı algıyı uyarabilecek düzeyde benzer sonraki bir marka ile karşı karşıya kalan tüketicinin, sonraki markayı da bu güven duygusuna dayanarak tercih etme eğilimi ile hareket edebileceği değerlendirilmektedir.
Neticesinde dava konusu marka kapsamında yer alan hizmetlerden 38, 41 ve 42. Sınıfındaki emtiaların tamamı ile 35. Sınıf “ Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” bakımından taraf markalarının birebir aynı kapsamlara sahip oldukları taraf markaları bütünsel algıları itibariyle karşılaştırıldıklarında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan markaların birbirlerinden uzaklaşmalarını sağlayacak hiçbir ek ve ayırt edici unsur taşımadıkları gibi, “…” şeklinde oluşturulmuş dava konusu markanın da “…” ibaresi üzerindeki vurguyu daha da arttıracak şekilde oluşturulduğu, böylesi bir durumda tüketici kitlesinin niteliği ne olursa olsun, tüketicinin bu iki işaretin iktisadi – idari kaynağı noktasında yanılgı yaşama ihtimalinin son derece yüksek olacağı, markaları birbirlerinden somut olarak uzaklaştıran bir algının dava konusu markada mevcut olmayışından ötürü, “…” ibaresinin ticaret hayatındaki kullanım yaygınlığına rağmen dava konusu markanın, davacı markaları ile arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin var olacağı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Asıl ve Birleşen Davanın Kısmen Kabulüne,
2-TÜRKPATENT YİDK nın … sayılı kararının 38, 41 ve 42. Sınıfındaki emtiaların tamamı ile 35. Sınıf “ Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtialar yönünden kısmen İPTALİNE,
3-… sayılı markanın 38, 41 ve 42. Sınıfındaki emtiaların tamamı ile 35. Sınıf “ Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtialar yönünden kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Asıl ve Birleşen davada alınması gereken 161,40 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00-TL vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalılardan alınarak davacıya verilmesine
7-Reddedilen kısım itibariyle asıl ve birleşen davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak asıl ve birleşen davada davalılara verilmesine,
8-Kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine, davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 2.915,78 TL yargılama giderinden payına düşen 1.457,89 TL’nin asıl ve birleşen davada davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalanının davacı üzerinde bırakılmasına
9-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 345,80.-TL
Posta Masrafı 269,98.-TL
Bilirkişi Masrafı 2.300,00.-TL
Toplam 2.915,78.-TL