Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/84 E. 2021/350 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
,TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/84
KARAR NO : 2021/350

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali ve Marka Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2021

DAVA:
Davacı vekili 12/03/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin … Sayılı “… şekil”, “… levent”, “…”, “…”, “…”, “radyo …”, “radyo …” ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, … kod numarasını alan başvurunun, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili olan şirketin 1952 yılından faaliyet alanını değiştirdiği 2009 yılına kadar ulusal ilaç üretim sektöründe Türkiye’nin en önde gelen kuruluşlarından biri olduğunu, 2009 yılında faaliyet alanını değiştirdiğini ve gayrimenkul geliştirme, sağlık, hızlı tüketim ürünleri, yapı ürünleri ve diğer endüstrilerde … Holding A.Ş’ne bağlı olarak ticari faaliyetini sürdürdüğünü, ticari faaliyeti kapsamında dava dışı …Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile yarı yarıya maliki oldukları … ALIŞVERİŞ MERKEZİ’ni ve konut, ofis ve alışveriş merkezi bloğundan oluşan “… TOPLU YAPISI” nı işlettiğini, müvekkilinin yurt içinde ve dünya çapında sahip olduğu geniş ticari ağ kapsamında ticari faaliyetlerinin bir kısmını uzun süredir “…” markası adıyla sürdürdüğünü ve “…” markası olarak ciddi bir bilinirliğe sahip olduğunu, müvekkiline ait “…” ve “…” asıl unsurlu markalar ile “…+şekil” markasının Türk Patent Enstitüsü tarafından 2004 yılından bu yana müvekkili adına değişik emtialar ile tescil altına alındığını ve koruma altında olduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığının kararına karşı yapılan itirazda başvuru sahibi … Girişim ve Restaurant Hizm. A.Ş. tarafından 2004/02152 numaralı “…”, 2004/17890 numaralı “…+şekil” ve 2004/02150 numaralı “… levent” markalarının tescilli oldukları tüm mal/hizmetler için kullanımının ispatının talep edildiğini, müvekkiline ait kullanımı ispatlanması istenen 2004/02152 numaralı “…”, 2004/17890 numaralı “…+şekil” ve 2004/02150 numaralı “… levent” markalarının 35/36/37/41/42/43/44/45 sınıflarında tescilli olduğunu, müvekkilinin yan hissedarı olduğu “… ALIŞVERİŞ MERKEZİ” nin 01 Haziran 2006 tarihinden bu yana ….İSTANBUL adresinde alışveriş merkezi olarak faaliyet göstermekte olduğunu, Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en tanınmış alışveriş merkezlerinden biri olduğunu, 117 mağaza ve 26 restoran, 9 sinema salonu, sağlık ve spor kulübü, 2300 araçlık otoparkı ile hizmet verdiğini, müvekkilinin özellikle alışveriş merkezi faaliyetlerinde “…” markasını aktif şekilde kullandığını, … AVM’de “…” markası altında her yıl birçok defa konser ve etkinlikler düzenlendiğini, “…” markası ile 3. Parti firmaların yapmış oldukları etkinliklere sponsor olunduğunu, çekiliş ve kampanyalar düzenlendiğini, “…’da” adı ile … Alışveriş Merkezi’ne ilişkin tanıtım broşürleri ve dergilerinin yayınlandığını, şirket tarafından yapılan yazışmalarda “…” markasınn aktif olarak kullanıldığını,müvekkilinin aynı zamanda “…” markası ile Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın kurumsal destekçisi olduğunu, bunların yanısıra “…” markasının http://www…com.tr isimli internet sitesinde de aktif olarak kullanıldığını, dünyanın en çok kullanılan internet arama motoru olan “Google” üzerinden sadece “…” ibaresi sorgulandığında, “…” kelimesi genel coğrafi bir tanım olmasına rağmen, ilk sayfada “… Alışveriş Merkezi” nin sonuçlarının göründüğünü, sonuç olarak “…” ibaresinin müvekkili tarafından aktif şekilde kullanıldığını, hatta “…” markasının bu tanınmışlığı sayesinde İstanbul’da başlı başına bir lokasyon haline geldiğini, ibarenin İstanbul’da tek başına konum ifade etmek için kullanıldığını, internet üzerinden yapılacak basit bir araştırmayla “…” markasının ne kadar ciddi kullanımı olduğu tespit edilebilirken YİDK tarafından “…” markasının ciddi şekilde kullanıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kurul kararının iptalinin gerektiğini, davalıya ait tescili istenen “…” ibaresinin ayırt edici özelliği haiz olmadığını, “…” ibaresinin müvekkiline ait tescilli bulunan “…” ibaresini içeren markalara birebir benzediğini ve yasanın aradığı ayırt edicilik özelliğini haiz olmadığını, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. Maddesi uyarınca “…” ibaresinin tescilinin mümkün olmadığını, tescili istenen “…” ibaresi ile müvekkiline ait “…” ibaresini içeren markalarının bir harf farkı dışında aynı harflerden oluştuğunu, markaların esas unsurlarını oluşturan “…”/”…” ibarelerinin aynı harfle başlayıp aynı harfle bittiğini, baş ve son harflerinin aynı olduğunu, tescili istenen “…” ibaresi ile müvekiline ait markalarda bulunan “…” ibaresinin sesçil olarak neredeyse ayırt edilemeyecek düzeyde birbirini çağrıştırdığını, ibarelerin yazılış-okunuş, görselve işitsel olarak benzer olduğunu, ibareler arasındaki bu benzerliğin ilgili tüketici nezdinde karıştrılma ihtimaline yol açacağını, davalı tarafın müvekkiline ait markanın toplumdaki tanınmışlığından ve bilinirliğinden faydalanmak istediğini, davalı tarafın müvekkili ile aynı …kolunda faaliyet yürüttüğünü ve müvekkilinin sektördeki lider konumu, toplumda ulaştığı bilinirlik ve tanınmışlık düzeyinden faydalanarak haksız yarar sağlama gayretinde olduğunu, müvekkili adına tescilli “…”, “…+şekil”, “… levent”, “…”, “…”, “radyo …”, “radyo …” markaları ile davalı adına tescili istenen “…” ibareleri arasında bihassa orta zekalı, vasat ve makul kullanıcı açısından görsel, işitsel ve anlamsa düzeyde ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılmaya yol açacak derecede benzerlik bulunduğunu belirterek, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu YİDK kararının yerinde olduğunu, Diğer davalı … adına “…” ibaresinin Uluslararası Nice Sınıflandırma Sistemi’nin 16. ve 41. Sınıflarında yer alan mal ve hizmetlerde kullanılmak üzere tescil başvurusunun 18/11/2019 tarihinde yapıldığını, … kod numarası verilerek işleme alınan marka tescil başvurusunun yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 16. Maddesi uyarınca 12/12/2019 tarih ve 338 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde ilanına karar verildiğini, … kod numarası altında işlem gören dava konusu “…” ibareli başvurunun yayınına davacı … tarafından itirazda bulunulduğunu, Başvuru sahibinin 16/03/2020 tarihli “itiraza karşı görüş bildirme formu” ile muterizden 2004 02150, 2004 02152 ve 2004 17890 sayılı markaların 41. Sınıfta yer alan tüm hizmetler bakımından kullanımının ispatını talep ettiğini, İtiraz ve savunmaların bütün halinde ilgili daire tarafından incelenmesi neticesinde, itirazın reddine karar verildiğini, davacı tarafça karara karşı SMK 6/1 hükmü kapsamında itiraz dilekçesi sunulduğunu, Kurul’un (YİDK) … sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiğini, Kurula sunulmamış talep ve itirazların YİDK kararının iptal talebi bakımından hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, 6769 sayılı SMK’nın 19/2 maddesi hükmü kapsamında kullanımın ispatlanamadığına dair Markalar Dairesi kararına karşı itiraz edilmediğini, salt SMK m. 6/1 maddesi hükmü kapsamında itirazların ileri sürüldüğünü, Kurul’un taraflarca sunulan bilgi ve belgelerle sınırlı olmak üzere ve incelemenin yapıldığı tarihteki hukuki duruma göre değerlendirme yaptığını, bu kapsamda Kurul’un 2004 02150, 2004 02152 ve 2004 17890 sayılı markaların 41. Sınıf bakımından SMK md. 6/1 kapsamında benzerlikiltibas/karıştırılma ihtimali incelemesinde esas alınmasının mümkün olmadığını, bu kapsamda davacı tarafça Markalar Dairesi Başkanlığının kullanımın ispatlanamadığına dair kararına karşı Kurul nezdinde ileri sürülmemiş itirazlara dayalı olarak YİDK kararının iptali talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi hükmünde aranan şartların somut olayda gerçekleşmediğini, davaya konu marka ile davacı adına kayıtlı itiraza mesnet markalar arasında emtia benzerliği şartı gerçekleşmediğinden SMK m. 6/1 maddesi kapsamında ileri sürülen iddia ve taleplerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, Sınai Mülkiyet Kanunu 6/5 maddesi hükmü kapsamında davacı tarafça başvuru sürecinde başvurunun hiçbir aşamasında tanınmış markaya dayalı olarak markanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde itiraz ve talepte bulunulmadığını, bu kapsamda davacı tarafından SMK md. 6/5 hükmü kapsamında ileri sürülen iddia ve taleplerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, 6769 s. SMK’nın 6/5 maddesinde belirtilen “sonraki başvurunun tescili nedeni ile haksız bir yararın sağlanması”, “tanınmış markanın itibarının zarar görmesi” veya “tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi” olasılıklarının ortaya çıkması riskinin söz konusu olmadığını, bu risklerin davacı tarafından ispatının gerektiğini, fakat bu durumu ispatlayacak bir delil mevcut ise bunun sunulmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şirkete ait … sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 15/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 12/03/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan .03/09/2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “… Davalıya ait marka başvurusuna konu işaret ile davacı markaları arasında 6769 sayılı SMK’nun 6/1 maddesi anlamında ilişkilendirilme/karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davacının tanınmışlık iddiasının yeterli bilgi ve belge ile ispatlanamadığı ve 6769 sayılı SMK’nun 6/5 maddesinde belirtilen koşulların sağlanmadığı, yukarıdaki tüm tespit ve değerlendirmeler kapsamında, iptali istenen 04.01.2021 tarih ve … sayılı YİDK kararının yerinde olduğu, davalıya ait markanın hükümsüzlüğü şartlarının oluşmadığı şeklinde değerlendirme yapılabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır… ” ifade edilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davacıya ait … Sayılı “… şekil”, “… levent”, “…”, “…”, “…”, “radyo …”, “radyo …” ibareli markalarının, davalının … sayılı ve “…” ibareli başvurusu yönünden SMK’nun 6/1, 6/5 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şirketin 18/11/2019 tarihinde “…” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 16, 41. sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının … Sayılı “… şekil”, “… levent”, “…”, “…”, “…”, “radyo …”, “radyo …” ibareli markaları ile benzerlik arz ettiğinden ve tanınmışlık iddiasıyla itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvuru’nun … sayılı “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 16, 41.sınıftaki “SINIF KODU : 16 Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. SINIF KODU : 41 Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri. ” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … Sayılı “… şekil”, “… levent”, “…”, “…”, “…”, “radyo …”, “radyo …” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında 19, 35, 36, 37, 38, 41, 42, 43, 44, 45. Sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı, gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki … sayılı ve “… şekil”, “… levent” ve “…” ibareli markaların kullanım ispatı talep edilen 41. Sınıftaki hizmetler bakımından kullanımının ispatlanamaması nedeniyle, söz konusu markaların 41. Sınıftaki hizmetler bakımından değerlendirmeye tabi tutulamayacağı, başka bir ifadeyle bu markaların tescil kapsamında 41. Sınıftaki hizmetler bulunmuyormuş gibi değerlendirme yapılması gerektiği, bu markaların tescil kapsamında 41. Sınıftaki hizmetler dışındaki hizmetler bakımından yapılan değerlendirme neticesinde ise, davalıya ait marka başvurusunun kapsamında yer alan 16. Ve 41. Sınıftaki hizmetler ile … sayılı ve “… şekil”, “… levent” ve “…” ibareli markaların tescil kapsamında 41. Sınıf dışındaki hizmetlerin aynı veya benzer mal/hizmetler olmadığı, davacıya ait diğer gerekçe markalardan 2011/76454, 2015/27750, 2015/27761 sayılı “…”, “…”, “radyo …”, “radyo …” ibareli markaların ise tescil kapsamında 38. Sınıfa dâhil hizmetlerin bulunduğu, 2014/109106 tescil numaralı ve “…” ibareli gerekçe markanın tescil kapsamında da 19. Sınıfa dâhil malların bulunduğu, davalıya ait marka başvurusunun tescil kapsamında 16. ve 41. Sınıfa dâhil malların ve hizmetlerin yer aldığı, davacıya ait markaların tescil kapsamında bulunan 19. veya 38. Sınıfa dâhil mal/hizmetlerin davalıya ait marka başvurusunda yer alan 16. ve 41. Sınıfa dâhil mal/hizmetler ile aynı veya benzer mal/hizmetler olmadığı tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “… şekil”, “… levent”, “…”, “…”, “…”, “radyo …”, “radyo …” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Karşılaştırılan markanın benzer olup olmadığı değerlendirilirken; markalar arasında görsel, işitsel veya kavramsal düzeyde ortaya çıkan benzerlik veya yakınlık dikkate alınmalıdır. Görsel, işitsel veya kavramsal benzerliğin derecesi konusundaki değerlendirmeyi malların niteliğini ve malların piyasaya sunum yöntemlerini dikkate alarak yapmak yerinde olacaktır. İlgili tüketicinin markaları doğrudan karşılaştırma imkânının bulunmadığı, markaların karşılaştırmasını zihninde muhafaza ettiği tam (eksiksiz) olmayan imaja göre yaptığı dikkat edilmelidir. Görsel benzerlik, kelime veya şekil markalarının görünüm olarak benzerlik içermeleri durumunda ortaya çıkar. Görsel benzerliğin tespiti, markaların benzer markalar olarak değerlendirilmeleri için, tek başına yeterli olarak kabul edilebilir. Bilindiği üzere, kelime markaları söz konusu olduğunda, kelimenin yazım şekli değil kelimenin kendisi korunmaktadır. Bu nedenle, kelimenin büyük ya da küçük harfle ya da farklı yazım karakterinde yazılmış olmasının incelemeye etkisi yoktur. Kelime markalarında görsel değerlendirme; kelimenin uzunluğu/kısalığı, harf sayısı, harflerin dizilimi, kelime sayısı ve işaretlerin yapısı gözetilerek yapılmalıdır. Görsel değerlendirmede, kelimenin ilk kısmında oluşan benzerlik ya da benzememe durumu kelimenin son kısmına göre daha büyük öneme sahiptir. Bununla birlikte, görsel algı önce dışta bulunan elemanları ayırt ettiği için, son harf, kelimenin iç kısımlarında yer alan harflere kıyasla, daha büyük etkiye sahip olacaktır. Kelime markalarında, kelime yazıldığından farklı şekilde okunmadığı sürece (yabancı dillerdeki markalar), görsel ve işitsel benzerlik genellikle aynı anda ortaya çıkar. Bununla birlikte, kısa zaman aralığında gerçekleşen işitsel algıya kıyasla, görsel algının daha kesin ve tekrarlanan algılama imkânı sağladığı dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, işaretler arasındaki görsel farklılıklar işitsel farklılıklara kıyasla daha fazla etkiye sahip olacaktır. İşitsel benzerlik, kelime markaları telaffuz edilirken ortaya çıkan benzerlik halidir. İşitsel benzerliğin tespiti, bazı durumlarda tek başına markaların benzer markalar olarak değerlendirilmeleri için yeterli kabul edilebilir. Ancak, işitsel benzerliğin görsel benzerlikle yeterli düzeyde desteklenmemesi halinde markaların benzer markalar olarak değerlendirilmemesi de mümkündür. Kavramsal (anlamsal) benzerlik, kelime veya şekil markalarının karşılık geldikleri anlam veya kavramlar bakımından ayniyet veya benzerlik içermeleri durumunda ortaya çıkar. Kelime markalarının kavramsal (anlamsal) benzerliği, temel olarak, farklı şekilde yazılı kelimelerin aynı veya farklı dilde aynı/benzer kavramlara (anlamlara) karşılık gelmeleri durumunda ortaya çıkabilir. Şekil markalarının kavramsal (anlamsal) benzerliği ise temel olarak, markalarda yer alan şekil unsurlarının aynı kavramlara karşılık gelmeleri durumunda ortaya çıkabilir. Benzerlik ve karıştırılma ihtimali telaffuz, anlam veya biçimden, işaretlerin toplu olarak bıraktığı izlenimden, seri içine girmekten veya başka bir çağrışımdan kaynaklanabilir. Halkın, karşılaştırılan işaretler arasında “bağlantı” kurma ihtimali bulunması, benzerlik bulunduğunu kabul etmek için yeterlidir. Markalar arasında benzerlik incelemesinde temel ilke, her iki markanın ortalama tüketici üzerinde bıraktığı genel intibaa göre tüm faktörler bir arada gözetilerek “global değerlendirme” yapılmasıdır. Global değerlendirme gereği, markaların unsurlarına bölünerek, unsurlarına göre ayrı değerlendirme yapılması hatalı olacaktır. Bununla birlikte, inceleme sırasında markayı oluşturan jenerik, tanımlayıcı unsurların değerlendirme dışı bırakılmasına engel değildir. Dolayısıyla asıl olan markaların bir bütün halinde bıraktıkları genel intibaa göre değerlendirme yapılmasıdır. Bununla birlikte markalar esas ve yardımcı unsur olmak üzere iki unsurdan meydana geldiği asla göz ardı edilmemelidir. Markayı benzerlerinden ayırt etmeye yarayan markada diğer unsurlara göre daha ön planda olan unsur esas unsur iken; esas unsura göre nispeten arka planda olan, malın ve hizmetin temel özelliklerini veya sair özelliklerini belirten ve esas unsura bağlı ve onunla ilişki içinde bulunanlar yardımcı unsurdur. Markaları benzerlerinden ayıran en önemli unsur esas unsurlardır. Markanın ayırt ediciliği ve iltibasa sebebiyet verip vermediği gibi hususlar esas unsur nazara alınarak tespit edilir. Yargıtay 11. HD’nin 2002/12018 E. ve 2003/4432 K. Sayılı “PORT/INTERPORT” kararında belirlenen temel ilkelerin dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre; Asıl unsuru markanın bütünü itibarıyla bıraktığı izlenim, tümüne hâkim olan görünüş ve ayrıcalığını vurgulayan imajda aramak lazımdır. Tespit edilen asıl unsur sözcükten ibaret ise markalarda ortak olarak kullanılan kök kelime ve başvuru sahibinin varsa ilave ettiği ekler belirlenmelidir. Son olarak başvuru sahibinin markasındaki eklentinin başlı başına ayırt edicilik vasfının olup olmadığı üzerinde durulmalıdır.
Davacıya ait …sayılı “… şekil”, “… levent”, “…”, “…”, “…”, “radyo …”, “radyo …” ibareli markalar ile davalıya ait “…+şekil” markası karşılaştırılmıştır. Yapılan karşılaştırmada, davalıya ait markanın turuncu-mavi renkte ve “t” harfi figüratif olarak tertip edilmiş şekilde “…” ibaresinden oluştuğu, davacıya ait markalarda ise “…” ibaresinin asli unsur olarak ön plana çıktığı, “…” ibaresinin “Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki vadi, dar boğaz, kapuz, kısık, klüz” anlamı dolayısıyla “…” ve “…” ibaresini bağımsız unsur olarak içeren markalar arasında kavramsal farklılık olduğu tespit edilse de, karşılaştırmaya konu “…” ve “…” ibarelerinin “….” harflerini ortak olarak içerdiği ve görsel-işitsel bakımdan markaların belirli düzeyde benzer olduğu, markalar arasındaki görsel ve işitsel benzerliklerin kavramsal farklılığa nazaran daha ön planda ve belirleyici olduğu ve markalar arasında 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzerlik olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Kullanım İspatı Açısından Değerlendirme
Davalı başvuru sahibinin davacı tarafından yapılan yayına itiraza cevaben sunduğu karşı görüş dilekçesinde, 6769 s. SMK’nın 19(2) maddesi hükmü kapsamında, itiraza gerekçe olarak gösterilen … sayılı markaların, 41. Sınıfta yer alan hizmetler bakımından kullanımının ispatlanması talep edilmiştir. İtiraz sahibinin sunduğu kullanım ispatı delillerinin Markalar Dairesi tarafından incelenmesi neticesinde … sayılı markalar bakımından ciddi kullanımın ispatlanamadığı tespit edildiğinden, 2004 17890, 2004 02150, 2004 02152 sayılı markalar açısından yapılacak 6769 s. SMK madde 6/1 incelemesinde sınıf 41 hizmetleri dışındaki hizmetlerin dikkate alındığı belirtilmiştir. Davacı itiraz sahibinin yaptığı karara itirazın YİDK tarafından incelenmesi neticesinde ise, Markalar Dairesi’nin kullanım ispatı ile ilgili yaptığı değerlendirme ile aynı yönde karar verildiği ve … sayılı markaların 41. Sınıfta kullanımının ispatlanamadığı ifade edilmiştir. Davacı tarafın … sayılı markaların 41. Sınıfta kullanımının ispatına yönelik sunduğu deliller aşağıda listelenmiştir:
1)… Alışveriş Merkezi’ne ait internet arama çıktısı
2) … Alışveriş Merkezi İç ve Dış Fotoğrafları
3) … Alışveriş Merkezi hakkında tanıtıcı bilgi veren ve çeşitli görseller içeren İngilizce metinlerden oluşan çıktılar
4) … Alışveriş Merkezi bünyesinde düzenlenen konser etkinliklerine ilişkin çeşitli afişler (Etkinliklere ilişkin görsellerin bir kısmının tarih (yıl) bilgisi içermediği, diğer bir kısmının ise 13-15 Ekim 2017 tarihleri arasına ilişkin olduğu tespit edilmiştir)
5) … Alışveriş Merkezi’nde düzenlenen etkinliklere ait broşürler
6) www…com.tr internet sitesinden alınan çıktılar
7)Yapılan kampanya ve çekilişlere (otomobil, sevgililer günü kampanyası, vb.) ilişkin görseller
8) … Alışveriş Merkezi ve moda/giyim hakkında bilgilerin yer aldığı “…’da” adlı dergiye (bültene) ait Eylül 2016 ve Ocak 2015 sayılarına ait görseller
9) “…” adlı mobil uygulama olduğunu gösterir çıktı
10) www.tog.org.tr adlı internet sitesinden alınan ve … Alışveriş Merkezi’nin “destekçiler” arasında yer aldığını gösterir çıktı
Dava dosyası kapsamında sunulan tüm bilgi, belge ve dokümanlar çerçevesinde yaptığı incelemede Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi tarafından yapılan ve … sayılı markaların 41. Sınıfta kullanımının ispatlanamadığı yönündeki tespitin yerinde olduğu kanaatine ulaşmıştır. Zira, sunulan delillerin genel olarak … Alışveriş Merkezi hakkında bilgi verir mahiyette olduğu, alışveriş merkezi kapsamında sunulan hizmetlerin 41. Sınıftaki hizmetler ile doğrudan ilgisinin bulunduğunun kabul edilemeyeceği, davacı tarafından sunulan delillerin … sayılı “… şekil”, “… levent”, “…” ibareli markaların 41. Sınıftaki hizmetler açısından ciddi olarak kullanıldığına yönelik somut bir kanaat oluşturmadığına dair kanaat oluşmuştur. Bu çerçevede, 6769 s. SMK madde 6/1 maddesi çerçevesinde yapılacak incelemede … sayılı “… şekil”, “… levent”, “…” ibareli markaların tescil kapsamında bulunan 41. Sınıfta yer alan hizmetler dışındaki hizmetlerin dikkate alınması gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; karıştırılma ihtimaline ilişkin olarak yapılan tüm değerlendirmeler ve tespitler ışığında, her ne kadar markalar arasında “…” ve “…” ibareleri arasında belirli düzeyde bir benzerlikten bahsedilse de, markaların tescil kapsamında yer alan ve incelemeye dahil edilen mal/hizmetlerin aynı veya benzer mal/hizmetler olmadığı açık şekilde görüldüğünden markalar arasında 6769 sayılı SMK’nun 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı TÜRKPATENT için AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/10/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.