Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/76 E. 2021/347 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/76 Esas – 2021/347
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/76
KARAR NO : 2021/347

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2021

DAVA:
Davacı vekilli 08/03/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve beyanlarında özetle;müvekkilinin kendi arge departmanında geliştirdiği tasarımını … no ile TÜRKPATENT nezdinde tescil ettirdiğini, davalı taraf ise müvekkilinin başvuru tarihinden çok sonra tescili müvekkiline ait tasarımlar için tescil başvurusunda bulunmuş olup bu söz konusu ürünlerin davalı adına tescil edildiğini, davalıya ait söz konusu tasarımlar müvekkilinin tasarımı ile birebir aynı olduğunu, yenilik ve ayırt edicilik şartlarını taşımadığını ileri sürerek davalı adına tescil edilmiş bulunan 19.08.2020 tarihli … nolu tescil belgesindeki 1 numaralı KOLTUK ve 2 Numaralı BERJER tasarımlarının ayrı ayrı hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının kendisi adına tescilli olduğunu iddia ettiği tasarımının 6769 Sayılı SMK 55-56 vd. maddelerinde belirtilen tanımlara uygun olmadığından aynı kanunun 77.maddesi uyarınca hükümsüz olduğunu, zira davacının bu tasarımlarına benzer model tasarımlar davacı tescilinden önce de Türkiye’de başka firmalar tarafından üretilen, piyasaya sürülen ve sosyal medyada paylaşılan tasarımlardan olduğunu, yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığını, davacının işbu taleplerini yerinde olmadığını, müvekkili tarafından usulüne uygun olarak yapılan tasarım tescil başvurusunun TÜRKPATENT tarafından araştırıldığını, yenilik kriterine uygun olduğunu, ilan edildiğini ve hiçbir itiraz yapılmadığından dolayı müvekkilinin tasarımının tescil edildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce deliller toplanmış, bu kapsamda davaya konu …-1, 2 sayılı tasarım işlem dosyası getirilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile toplanan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalı adına tescilli …-1, 2 sıra sayılı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini isteminden ibarettir.
SMK’nin hükümsüzlük hallerini düzenleyen 77.maddesi şu şekildedir: (1) Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a) 55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58 inci maddenin dördüncü fıkrası ve 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b) Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c) Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise. (2) 64 üncü maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi hâlinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınır. Kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şarttır.
Davacı tarafın iddiası davalıya ait tasarımın kendi tasarımı ile birebir aynı olduğu ve davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik şartlarını taşımadığını yöneliktir.
Yenilik ve Ayırt Edici Nitelik
Bilindiği gibi sınai mülkiyet hukuku 6769 sayılı Kanun ile düzenlenmiştir. İlgili Kanun çerçevesinde “Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür” şeklinde tanımlanmaktadır. Maddede bahsi geçen görünüm sadece gözle görülüp fark edilen görünüm olmayıp, insanın beş duyusu ile algılayıp farkına varabileceği ve maddede “her türlü bütün” olarak tanımlanan görsellerdir. Söz konusu davada olduğu gibi mobilyalara ait görünümün bıraktığı genel intibanın tamamı maddedeki “görünüm” ifadesi içinde değerlendirilmelidir. Yine aynı Kanunun 56(1) maddesi gereğince, bir tasarımın tescil edilebilmesi için “yenilik” ve “ayırt edici nitelik” kriterlerini taşıması gerekmektedir. “Yenilik” kriteri madde 56(4)’de “Bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilir” şeklinde tanımlanmıştır.
“Ayırt edici nitelik” kriteri ise madde 56(5)’de “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; başvuru veya rüçhan tarihinden önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir” şeklinde tanımlanmıştır. Ayırt edici niteliğe ilişkin olarak değinilmesi gereken bir diğer husus, “bilgilenmiş kullanıcı” kavramıdır. Bilgilenmiş kullanıcı; tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı olarak tanımlanmaktadır. Bilgilenmiş kullanıcı olarak tespit edilen kişilerin kesinlikle birer uzman olmadıkları, aksine daha önce ilgili tasarımla karşılaşmış olağan bir kullanıcı olması gerekmektedir. Gerçekten de bilgilenmiş kullanıcı, söz konusu ürünün doğası, görünümü ve teknik olarak sahip olduğu zorunlu özellikleri hakkında bilgi sahibi olan ve başka bir deyişle ürün hakkında uzman kadar olmasa da temel düzeyde bilgi sahibi olan kişidir. Bu bağlamda bilgilenmiş kullanıcının her somut olay için ayrı ayrı tespit edilmesi gerekir. Bilgilenmiş kullanıcılar birer uzman olmayacakları için tasarımın detaylarındaki küçük farklılıklara dikkat etmeyecek ancak alım tercihlerini etkileyecek hususlarda yapılan değişiklikleri fark edebilecek kişilerdir. Somut olay için hipotetik bilgilenmiş kullanıcıyı emtianın geniş kitleler tarafından kullanıldığı varsayımından hareketle mobilya satın alma kararı veren, alan, ve yahut başka sebeplerle piyasayı takip etmiş, deneyimli bir tüketici olarak belirlemiştir. Bu kişi uzman değildir, ihtiyacı doğrultusunda farklı seçenekleri gözeten ve tercihte bulunacak birisidir.
Seçenek Özgürlüğü
Yine aynı Kanunun 56(6) maddesinde “Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” şeklinde tanımlanmıştır. “Seçenek özgürlüğü” ibaresiyle kastedilen, tasarımcının tasarımına ayırt edici nitelik vermesi için bir serbest hareket alanının bulunmasıdır. Bunun değerlendirilmesi nesnel olup, kişiden kişiye değişmez. Bir tasarım ne kadar seçenek özgürlüğü tanıyorsa, o kadar hukuki korumayı hak eder. Bir başka ifadeyle seçenek özgürlüğü, tasarımın uygulandığı ürünün işlevini yerine getirebilmesi için zorunlu olan tasarım unsurları dışında tasarım unsurlarının bulunması demektir. Seçenek özgürlüğü yoksa tasarımın korunması zaten mümkün değildir ki bu husus 6769 sayılı Kanunun 58/4-b-c maddelerinde, teknik fonksiyonunun gerçekleştirilmesi için zorunlu unsurların koruma kapsamı dışında kalması olarak açıkça ifade edilmektedir.
Dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik değerlendirmesine geçmeden önce, bu tür tasarımlarda tasarımcının seçenek özgürlüğü ve tasarımda bulunması gereken teknik zorunluluklar incelenmeli, tasarımın koruma kapsamı tespit edilmelidir.
Somut olayda dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edici nitelik değerlendirmesine geçmeden önce, bu tür tasarımlarda tasarımcının seçenek özgürlüğü ve tasarımda bulunması gereken teknik zorunluluklar incelenmeli, tasarımın koruma kapsamı tespit edilmelidir. Sınai Mülkiyet Kanununda tasarımcının tasarımını geliştirirken seçenek özgürlüğüne sahip olup olmadığının ve seçenek özgürlüğü var ise bunun ne derece geniş olduğunun tespitinin gerekliliği üzerinde durulmuştur. Davaya konu benzer katmanda mobilya örnekleri incelendiğinde koltuk ve kanepe grupları için söz konusu olan malzeme, dikiş, fitil, minder, genel form çizgisi vb tüm bileşenlere ilişkin kararlar tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiştir.
Dava konusu ürünler üzerinden ürünlerde teknik zorunluluk araştırması da yapılmıştır. Bu kapsamda ürünlerin antrpometrik ve fonksiyonel gerekçeler ile oluşan ölçü sınırlarındaki yaklaşım dışında tasarımda benzerlik sebebi olabilecek bir zorunluluk söz konusu bulunmamıştır.
Kamuya Sunma
6769 sayılı Kanun çerçevesinde tanımlanan ve yenilik kriterinde de bahsi geçen “kamuya sunma” da madde 57(1)’de “Kamuya sunma, sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar” şeklinde ifade edilmiştir.
TÜRKPATENT’ den getirtilen davacı ve davalı tasarımlarının işlem dosyaları incelenmiş, yapılan karşılaştırma neticesinde: davacı ve davalıya ait bahse konu kanepe için tanımlayıcı tasarım çizgisinin üründeki kolçak, kolçak ön ve yan kısmına yansıayacak şekilde ilave bir minder katının oluşu, kolçak önü dikişlerin yön ve aralıkları, sırtlık olarak kullanılan elemanların benzer form, yükseklik, oran ve kapitone kullanımı, iki parçalı görünen font yapısı ve ön yüzeye yansıyan fitil ve dikiş kullanımı, kullanılan silindir ince bir eleman ve bu elemanların ön/arka ve yan yönlerde kanepe altına payanda şeklinde destek oluşturması ile oluşan ayak, ayak ile kanepe altı arasında ortasından bir şerit şeklinde renklendirilen altlık üzerinden değerlendirildiğinde davacı karşı davalı tasarımın genel görünüm özellikleriyle bilgilenmiş kullanıcı nezdinde itiraza mesnet ürünler ile benzer tasarımlar olduğu yanılgısına sebep olacak şekilde tasarlandığı; yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığına kanaat getirilmiştir.
Davacı ve davalıya ait bahse konu koltuk için tanımlayıcı tasarım çizgisinin üründeki kolçak, kolçak ön ve yan kısmına yansıayacak şekilde ve farklı malzeme ile elde edilen yüzey oluşu, kolçak yanı dikişlerin yön ve aralıkları, sırtlık olarak kullanılan elemanların benzer form, yükseklik, oran ve kapitone kullanımı, sırt minderi şeklindeki kapitone kullanılmış eleman, bel bölgesinde genişleyen sırtlık açısından benzer olduğu, ayaklarda ise bağımsız 4 ayak ile merkezden dışa açılan ahtapot yapıda ayakların farklı olduğu üzerinden değerlendirildiğinde davacı karşı davalı tasarımın genel görünüm özellikleriyle bilgilenmiş kullanıcı nezdinde itiraza mesnet ürünler ile benzer tasarımlar olduğu yanılgısına sebep olacak şekilde tasarlandığı; yenilik ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, davalı adına tescilli …-1, 2 numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın KABULÜNE
2-Davalı adına tescilli …-1 ve 2 nolu tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı için AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından yapılan 2.323,10-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2021

Davacı Masraf Dökümü:
İlk Masraf 127,10.-TL
Posta Masrafı 96,00.-TL
Bilirkişi Ücreti 2,100,00.-TL
Toplam 2.323,10-TL