Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/72 E. 2021/180 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/72
KARAR NO : 2021/180

DAVA : TÜRKPATENT YİDK Marka Kararı İptali
DAVA TARİHİ : 05/11/2017
KARAR TARİHİ : 29/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2021

İDDİA:
Davacı vekili vermiş olduğu 05/11/2017 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle, müvekkilinin “…+şekil” ibaresinin marka olarak tescili için Türk Patent’te başvuruda bulunduğunu, başvurularının … kod numarasını aldığını, Türk Patent Markalar Dairesi Başkanlığı başvurularını … sayılı ve “…” ibareli markaya benzer olduğundan bahisle 556 sayılı KHK’nin 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddettiğini, bu kısmi ret kararına itirazda bulunduklarını ve itirazlarının da YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkilinin başvuru konusu ettiği markasının daha önce tescilli olduğunu, marka üzerinden önceden tescile ve kullanıma bağlı hak sahipliği bulunduğunu, “…” ibareli seri markalarını 19 yıldır tescilli olarak kullandığını, “…” ibaresinin müvekkilinin ticaret ünvanının da ayırt edici unsuru olduğunu belirterek, YİDK nın … sayılı kararının iptali ile başvurularının tüm sınıflar yönünden tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle, işlem sürecini özetleyerek, davacının başvuru markası ile davalının redde mesnet markası karşılaştırıldığında, her iki markanın da esas unsurunun “…” ibaresi olduğunu, başvuru markasındaki “…” ibaresi üzerindeki “N” harfinin ibarenin ilk harfi olması nedeniyle ayırt edici olmadığını ve başvuru markasını, diğer markadan ayırt edilmeyecek derecede benzerlikten kurtaramadığını, aynı zamanda başvuru markası kapsamında yer alan 40. sınıftaki hizmetlerin aynen redde mesnet markada da yer aldığını, bu nedenle hem işaretler hem de hizmetler nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesindeki mutlak ret sebeplerinin oluştuğunu, davacının başvuru markasından önce tescilli markaları olduğu iddiasının ise bazılarının hükümden düşmüş olması, bazı markalarının ise farklı unsurlar içermesi nedeniyle seri marka tanımından uzaklaşıldığını, dava konusu YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
ANKARA BAM 20.HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI KARARI:
Mahkememizin … karar sayılı davanın kabulüne dair verilen kararı, Ankara BAM 20.Hukuk Dairesinin …. karar sayılı ilamıyla ve özetle
“…. Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Markalar Dairesinin kısmi ret kararının kaldırılması istemiyle davacının gerçekleştirdiği yeniden inceleme taleplerinin TÜRKPATENT YİDK’in 25.08.2017 tarih, … sayılı kararı ile nihai olarak reddedildiği, ret kararının davacıya kayıtlı elektronik posta sistemi üzerinden 28/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesi uyarınca elektronik yolla yapılan tebligatın, 02.09.2017 tarihinde yapılmış sayılacağı, görülmekte olan davanın da 05/11/2017 tarihinde açıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “Kamu Düzeni” ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, incelemek durumunda olup; bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir (6100 sayılı HMK’nın 114 – 115. maddeleri).
Dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 5000 sayılı Kanun’un mülga 10. maddesi uyarınca TPMK‘nın nihai kararının YİDK tarafından tesis edilen karar olduğu, başvuru tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK’nın 53. maddesi uyarınca da YİDK kararının iptali için kararın bildiriminden itibaren iki ay içinde yetkili mahkemede dava açılabileceği, yetkili mahkemenin aynı KHK’nın 71. maddesi uyarınca Ankara Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu, sürenin hak düşürücü nitelik taşıdığı ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin …. K sayılı, 01/06/2015 gün ve …. K sayılı emsal kararlarından anlaşılacağı üzere bu hususun dava şartı olduğu, buna göre, davacıya yapılan tebliğin tarihi dikkate alındığında, iki aylık hak düşürücü sürenin son günü olan 02/11/2017 tarihine kadar YİDK kararının iptali istemiyle dava açılması gerektiği, hak düşürücü sürenin dolmasını müteakip 05/11/2017 tarihinde davanın açıldığı anlaşıldığından, açıklanan nedenle süresinde açılmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece hatalı değerlendirme ile işin esasına girilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, özel kanunda dava şartı olarak düzenlenen süre yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince işin esası incelenmeden kararın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
….” gerekçesi ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiş; usul ve yasaya uygun görülen özetlenen ortadan kaldırma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bilindiği gibi bir marka başvurusu ile ilgili TÜRKPATENT tarafından verilen nihai karar olan YİDK kararlarının iptali istemiyle bu kararın tebliğinden itibaren iki ay içinde dava açılabilir. (SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/C maddesi) SMK’da belirlenen iki aylık süre hak düşürücü süredir. Bu nedenle dava şartı niteliğinde olup resen dikkate alınır.
Somut olayda iptali istenen … sayılı YİDK kararının davacının marka vekilinin kayıtlı elektronik posta sistemine 27/08/2017 tarihinde konulduğu, 6769 sayılı SMK’nın 160/6 maddesi uyarınca elektronik yolla yapılan tebligatın, muhatabın posta kutusuna giriş yaptığı 28.08.2017 tarihinde yapılmış sayılacağı, iki aylık hak düşürücü sürenin 28.10.2017 tarihinde dolduğu tespit ve kabul edilmiştir.

Oysa somut olayda dava iki aylık hak düşürücü süre dolduktan sonra ve 05.11.2017 tarihinde açılmış olup HMK 114/(2) hükmünde ifadesini bulan diğer kanunlarda yer alan dava şartı niteliğindeki SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/C maddesi ile belirlenen dava şartı mevcut değildir. Dolayısıyla HMK 115, 138 ve SMK 172. Maddesi ile 5000 sayılı kanuna eklenen 15/C maddesi uyarıncı dava şartı yokluğundan işin esasına girilmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Usul ve yasaya uygun bulunan Ankara BAM 20.Hukuk Dairesinin 29.01.2021 tarih ve 2019/928 esas, 2021/84 karar sayılı ortadan kaldırma ilamında belirtilen ve uyulan gerekçeler ile yukarıda açıklanan nedenlerle dava süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Dava süresinde açılmadığından dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE
2-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı için AAÜT uyarınca 5.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davalı kurum vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.