Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/70 E. 2021/340 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/70 Esas – 2021/340
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/70
KARAR NO : 2021/340

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021

DAVA:
Davacı vekili 04/03/2021 harç tarihli dava dilekçesiyle; müvekkil şirket tarafından …sayılı tasarım ile tescil başvurusunda bulunulduğunu, davalı şirketin bu başvuruya 2009/01617, 2005/59223 sayılı markalarına dayanarak itiraz ettiğini, itirazın kabul edilerek TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı YİDK kararı ile tasarımların görsellerinde yer alan “SÜZME” ibaresi çıkartılmak suretiyle itiraz konusu tasarımların tescilinin devamı uygun görüldüğü, oysa müvekkilleri şirketin tanınmış bilinen, yaygın dağıtım ve pazarlama ağma sahip, mağazaları olduğu, 45.000’i aşkın çalışanı, 46 Bölge Müdürlüğü ve 10.000’i aşkın mağazası ile hızla büyüdüğünü, müvekkillerine ait “…” ibareli marka ve tasarım başvuruları/tescillerinin bulunduğu, ibarenin tanıtılmasına büyük emek ve sermaye harcandığını, tüm bu çabalar sonucunda “…” ibaresinin tüketiciler nezdinde oldukça tanınır hale geldiğini, müvekkil şirket adına 2019 07695/1, 2, 3 ve 4 başvuru numarası ile kayıtlı tasarımların tescili için başvurulduğunu, davalı şirket tarafından yapılan itirazın Türk Patent ve Marka Kurumu, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun 2020-T-1093 No.lu kararı ile kabul edildiğini, tasarımlar arasında farklılıkların bilgilenmiş kullanıcı gözüyle incelenerek değerlendirilmesi gerekli iken Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından bu hususta hataya düşüldüğünü, davalı şirket tarafından itiraz sırasında sunulan ürün görsellerinden de görüleceği üzere, ürünlerin birbirinden farklı fotoğraflarda benzeşen, benzer ürün olmadan kaynaklı nitelikleri dışında ambalaj üzerindeki yerleşim, tasarım ve ürün görselleri tamamı ile birbirinden farklı olduğunu, bu anlamda davalının mesnetsiz iddialarına ilişkin talebinde, müvekkil tasarımının benzerlik ve iltibas oluşturduğu iddiasının, davalı, 3. kişiler ve müvekkilleri ürün ambalajlarının ürün bazlı değil tasarım bazlı şekilde incelenmesi gerektiğini, bu yönde Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/554 Esas sayılı dosyasının emsal nitelikte olduğunu, ambalaj üzerinde benzer nitelikte kabul edilebilecek tek unsurun “süzme” ibaresi olduğu ve bunun da tasarımcının kısıtlı hareket alanı sebebi ile zorunlu unsur olarak kabulü gerektiğini, ayrıca bu ibarenin bir peynir üretim metodu olup tüketicinin bilgilendirilmesi amacıyla kullanılması zorunlu unsur olduğunu, müvekkillerinin yan ürün teknik zorunluluğunun getirdiği benzerliği azaltmak amacıyla tasarımın rengini ve markasının büyük puntolarla yerleştirilmiş görselini kullandığını, görsellerden de görüleceği üzere müvekkillerine ait tasarımını gören tüketicinin öncelikle “…” ibareli marka görseline dikkat edeceğini ve bu nedenle de tasarım ile davalı markası arasında benzerlik ilişkisi kurmayacağının görüleceğini, müvekkilleri şirket ile davalı tarafa ait tasarımlar arasında ürünlerin renk, şekil, boyut, yazı tipi ve spesifik desenler içerdiği birbirleri ile bağlantı kurulabilecek tek unsurlarının ürün çeşitleri ve görselleri olduğunun basit bir inceleme ile görüleceğini, tasarımı gören tüketicinin “…” markasının “SÜZME” peynirini aldığını bildiği hususunun sabit olduğu belirterek, 2019/007695-1, 2, 3, 4 sayılı tasarım başvurusu ile ilgili olarak TÜRKPATENT tarafından verilen … sayılı kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; davacının iddiasının aksine, söz konusu kararla Kurul, davaya konu 2019 07695/1, 2, 3 ve 4 sıra numaralı tasarımlarda itiraza gerekçe olarak gösterilen …. markalarının aynen yer aldığını tespit ettiğini, bu nedenle, davacının tasarımlarından “SÜZME” ibaresinin çıkartılmasına karar verildiğini, bu çerçevede itirazın kabul edildiğini, söz konusu tespitler ve kanaatin geçerliliğini sürdürdüğünü, davacının iddialarına katılmanın hukuken mümkün olmayıp, müvekkilleri Kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kumlu tarafından alınan kararın usul ve hukuka uygun olduğu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkilleri şirketin tanınmış “…” markası ile tescilli “süzme” markasının sahibi olduğunu, müvekkilleri şirketin ilgili emtia sınıfını kapsamakta olan ve marka korumasından yararlanması gereken “SÜZME” ibareli seri markalarının bulunduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun emsal içtihatlarında bir ibare tanımlayıcı olsa bile bir kişi adına tescilli olduğu sürece başkalarınca o ibareyi içeren veya içinde geçen kullanımların mümkün olmadığının açık bir suretle belirtildiğini, “SÜZME” ibaresinin ne bir “peynir çeşidi”, ne de peynir üretiminde kullanılan bir teknik adı olduğunu, müvekkillerinin bu marka altında kullandığı ve farklı bir üretim teknolojisi ve yöntemi ile elde ettiği peynir ürününe kendi geliştirdiği adı (SÜZME) koyduğunu, literatürde bu isimde bir peynir (müvekkillerinden önce) olmadığını, bu itibarla davacı iddialarının aksine “SÜZME” ibaresinin peynir üretim metodu olmadığını ve başvuru konusu tasarımın tasarımcının kısıtlı alanı sebebi ile zorunlu unsur olarak kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafın tasarım tescil başvurusunun yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinden yoksun olduğundan TÜRKPATENT tarafından verilen kararın yerinde olduğunu, tasarım tescil başvurusunda ilgili kriterlere göre inceleme yapıldığında görüleceği üzere müvekkilleri şirket markası ve tasarımları ile davacı şirket tasarım başvurusu arasında genel izlenimde farklılık bulunmadığı gibi, tasarımın uygulandığı ürün ve alanın da ortak olduğunu, bilgilendirilmiş kullanıcı gözünde de davacı yan iddialarının aksine, davaya konu tasarım başvurusunun ayırt edici niteliğe sahip olmadığının görüldüğünü, dava dilekçesinde yer verilen Yargıtay kararlarının emsal niteliğinde olmayıp, yenilik ve ayırt edicilik niteliğinden yoksun davacı tasarım başvurusunun “süzme” ibaresini içerir şekilde tescilinin mümkün olmadığını, müvekkilleri şirkete ait “SÜZME” markasının, marka sicilinde tescilli olduğu müddetçe marka hukukunun evrensel ilkeleri gereğince üçüncü kişiler tarafından kullanılamayacağını, davacının dava dilekçesinde yer verdiği Yargıtay kararlarının marka ihtilaflarına ilişkin olduğunu, dava konusu tasarım tesciline ilişkin emsal teşkil etmediğini, müvekkilleri şirkete ait “SÜZME” ibareli markanın korunması gerekmekle birlikte, davacının tasarımının “SÜZME” ibaresini ihtiva eden versiyonunun yenilikten ve ayırt edicilikten yoksun olduğunun görüldüğünü beyanla, davanın reddini istemişlerdir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce davacı ve davalı delilleri toplanmış, bu kapsamda davaya konu … sayılı tasarım işlem dosyası, itiraza dayanak gösterilen marka tescil belgeleri getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile toplanan deliller incelenmiş, çözümü teknik ve özel bilgiyi gerektirdiği düşünülen hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan rapor dosyadaki kanıtlarla tutarlı, denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler, Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ile …sıra sayılı tasarımın tescili istemine ilişkindir. YİDK kararının davacı vekiline 11/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 04/03/2021 günü açılan davanın 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Uyuşmazlığın özü, davacı şirkete ait …sıra sayılı tasarımın, davalı şirkete ait tasarımlar karşısında 6769 sayılı SMK’nun 2 vd. maddelerinde yazılı koruma koşullarına sahip bir tasarım olup olmadığı isteminden ibarettir. Bu çerçevede özellikle anılan tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz bulunup bulunmadığının tartışılması gerekmektedir.
Davacı şirkete ait …sayılı tasarım başvurusunun 29/11/2019 tarihinde gerçekleştiği, 09/04/2020 tarih ve 338 sayılı Resmi Endüstriyel Tasanmlar Bülteninde ilan edildiği; …kod numaralı tasarımlara altı aylık yasal itiraz süresi içinde, davalı şirket vekili tarafından itiraz edildiği, itiraza gerekçe olarak … sayılı markaların gösterildiği, itiraz üzerine TÜRKPATENT YİDK tarafından yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda … sayılı kararıyla nihai olarak başvurunun reddine karar verilerek, tasarımların görsellerinde yer alan “SÜZME” ibaresi çıkartılmak suretiyle itiraz konusu tasarımların tescilinin devamı uygun görüldüğü; davacı vekilinin YİDK kararının iptali talebiyle bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki deliller, tarafların iddia ve savunması ile konunun uzmanlarından oluşturulan kurul tarafından hazırlanan bilirkişi raporu çerçevesinde değerlendirilmiş, buna göre;
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu Kapsamında Tasarım Tescil ve Şartları
6769 s. SMK m. 55 vd. tasarım hakkı ve kapsamını düzenlemektedir. Tasarım, Kanun uyarınca, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümü olarak tanımlanmıştır. Gerek mülga 554 sayılı KHK kapsamında, gerek de 6769 s. SMK uyarınca, ancak yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilmek sureti ile korunacağı düzenlenmiştir. Tasarım iki veya üç boyutlu olabilir. Tasarım estetik ve/veya işlevsel de olabilir. Kanun kapsamında korunması için yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması gereklidir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Yenilik şartı, bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilmektedir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilmektedir. Yenilik kavramı açısından, dünyada yenilik (mutlak yenilik) ölçütü esas alınmıştır. Buna göre tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamışsa, söz konusu tasarım yeni kabul edilir. Yenilik incelemesinde küçük ayrıntının sınırları, somut olaya göre farklılık gösterir. Fikrî çaba harcamaksızın bilinen bir tasarımın ürünlere değişik ölçeklerde uygulanması neticesinde oluşan görünüm farklılıklarının da, küçük ayrıntı olarak değerlendirilmesi mümkün gözükmektedir. Bu açıdan yeniliğin, bilinmeyen veya bilinen bir çözümün yeniden değişik yorumlarla ve yaklaşımlarla tasarlanması ve tasarımsal farklılığın görünüm anlamında esasa dair yapılan değişiklik şeklinde yorumlanması, isabetli olacaktır. Diğer şart ise, tasarımın ayırt edici nitelikte olması gerekliliğidir. Ayırt edilebilirlik ile kastedilen, bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcıda bıraktığı genel izlenim ile yine böyle bir kullanıcı üzerinde herhangi bir tasarımın bıraktığı genel izlenim arasındaki farktır. Kanunda geçen “bilgilenmiş kullanıcı” demek, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ürünün görünümünden tamamen habersiz olan bir kimse değildir4. Ayırdedici nitelik incelemesi yapılırken, birbiriyle kıyaslanan tasarımların birbirlerinden farklı unsurlarının değil, ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir. Öncelikle, ayırt edici nitelik belirlenirken kıyaslamada kullanılacak bir tasarım için kamuya sunum şartının getirilmesi uygulama açısından oldukça önemlidir.
Somut olayda davacı taraf, …no.lu tasarım başvurusunun (1), (2), (3) ve (4) no.lu tasarımlar için yapılan itirazın kabulü üzerine, YİDK kararının iptali istemine ilişkin olmakla, davaya konu TÜRKPATENT YİDK kararında geçen markalar davalı şirketin … tescil numaralı markalarıdır. Dava konusu ürünlerin karşılaştırılmasına geçilmeden önce dava konusu ürüne dair mevcut duruma ve tasarımcının ne derece seçeneği olabileceği hususuna bakılmıştır. Bu bağlamda, tescili istenen … (1) – (4) no.lu tasarımların ambalaj tasarımı olduğu, plastik görünümlü dikdörtgen peynir kabının çevreleyen ambalaj tasarımı ile peynir kabının yandan görünümlerinden oluştuğu görülmektedir. benzer tasarımlar ile ilgili arama motoru “google” üzerinden yapılan araştırmada benzer özellikte görsellere rastlandığı görülmüştür. Bu durum seçenek özgürlüğü açısından, geniş bir seçeneğe sahip olduğu, tasarımı oluşturan ürünün yan yüzeyine ait tasarım tescil talebinin, ürüne ait bilgiler ile sınırlı olduğu tespit edilmiştir. Taraflara ait tasarımlar incelendiğinde ise, dava konusu tasarımların (1 ile 4 arasındaki tasarımların) ambalaj tasarımı olduğu, her tasarımda iki ayrı görselin bulunduğu, ilk görselin kutuyu çevreleyen ambalajın açık görünümünü içerdiği, ikinci görselde ise ambalajın kutu üzerinde yandan görünümüne ilişkin olduğu, ambalajların tematik şekilde, “biberli”, “fesleğenli”, “kekikli” ve “van otlu” ibarelerine göre farklı renk tonu ile kompozisyon edildiği, tasarımlarda, ön plana üç unsurun çıktığı, sağdan sola doğru, ilk önce davacı yanın markası “…” ibaresi ve işareti, ortada, eğimli şekilde yazılmış, üç ayrı satırda olacak şekilde en üstte “süzme”, altta taze beyaz peynir” ibareleri, sağ tarafta ise, (1), (2), (3) ile (4) no.lu tasarımları birbirlerinden farklılaştıran “biberli”, “fesleğenli”, “kekikli” ve “van otlu” ibareleri ve şekilleri içerdiği görülmüştür. Davalı şirketin itiraza mesnet markaları ise genel olarak kelime markası olup, …. tescil numaralı markanın beyaz zemin üzerine siyah tonlarda tek satıra gelecek şekilde, büyük harflerle “süzme” ibaresini içerdiği, … tescil numaralı markanın beyaz zemin üzerine kırmızı tonlarda, kendine özgü yazı karakteri ile “süzme” ibaresini içerdiği görülmüştür. Tespit edildiği üzere, tarafların tasarımlarındaki ve markalarındaki ortak unsur “süzme” ibaresidir. Somut tasarımlar üzerinde tek başına davalı şirketin “süzme” ibarelerinin, en belirgin tanımlayıcısı öğeleri olup olmadığı veya tek başına ürüne dair sahiplik algısı yöneltip yöneltmediğine ilişkin yapılacak değerlendirmede, bu tür işaretlerin özellikleri ve kullanım biçimi gibi faktörlerin içerisinde yer aldığı bir değerlendirme yapılması gereklidir. Davalı şirketin markaları tek başına “süzme” ibaresinden oluşmaktadır. Bu yöndeki benzerlik ihtimaline dayalı olarak karşılaştırmaya geçmeden önce “süzme” ibaresine ilişkin olarak kullanımına dair bir ön araştırma yapılarak, davacı tarafından kullanılan görsel ögenin içerisinde yer alan kullanımının yorumlanmasına çalışılmıştır. “süzme” ibaresi üzerine şekillenen çok sayıda logo örneği mevcuttur. Diğer taraftan yine “süzme” harfinin ilgili sektörde kullanımı üzerinden örnekler var mıdır şeklinde bir araştırma yapıldığında da farklı markalar tarafından harfin kullanımını içeren örnekler olduğu görülmüştür. Bu durumda dava konusu görsellerde benzerliğe gerekçe olabilecek grafik unsur özelliği de olan “süzme” ibaresinin benzerlik durumunun hem karakteristik nitelikleri hem de birlikte kullanıldığı grafik unsurlar üzerinden ele alınması gerektiği değerlendirilmiştir. Bu kapsamda tarafımızca yapılan değerlendirmede; Somut olayda, “süzme” ibaresinin, belli bir tanımlayıcılık maksadı ile tasarıma eklendiği, tasarımda ön planda olan “…” markasının ve sağ tarafta bulunan “biberli”, “fesleğenli”, “kekikli” ve “van otlu” ibarelinin ve ibareleri vurgulayan şekillerin tasarımın bütününe etki ettiği, “süzme” ibaresinin ve devamında “taze beyaz peynir” ibaresi ve ibarelerin figüratif özelliklerinin taraf tasarım ve markalarını benzer kılmaya yetmediği, tasarımların birbirine benzer ya da farklı algılanması karşılaştırması esnasında, tasarıma yön veren, ürün karakterini belirleyen ve tasarımcı çizgisi olarak tarif edilebilecek görsel niteliklerin etkisi üzerinden değerlendirilmelerinin gerektiği kabul edilmiştir. Gene Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 18.09.2019 tarih ve … sayılı ilamında, yerel mahkemenin vermiş olduğu, “…. “SÜZME” ibaresinin sunulan peynir ürünlerinin “SÜZME” işleminden geçtiğini açıkça tanımladığı, esasen benzer ürün ve hizmetlerle ilgili ticaret hayatında herkes tarafından bu ibarenin aynısı veya benzerlerinin sık biçimde kullanıldığı, dolayısıyla işaretin, başvuru konusu mal ve hizmetler için ayırt edicilik taşımadığı, vasıf bildirdiği ve ticaret hayatında herkesin kullanımına açık nitelikte bulunduğu…“ değerlendirilmelerini içeren kararı onamıştır. Aynı şekilde, 11. Hukuk Dairesi, …K sayılı ilamında da; “Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılması ve “SÜZME” ibaresinin dava konusu başvuru görselinde yardımcı unsur olarak konumlandırılmış olmasına göre davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir…“ ifadelerine yer verilmiştir.
Dava konusu olay kapmsamında bilgilenmiş kullanıcı konu hakkında uzman bir kişi olmak zorunda değildir. Bilgilenmiş kullanıcı demek, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, satın alma kararı verebilen deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı ürünün görünümünden tamamen habersiz olan nihai tüketici değildir. Buradan hareketle somut olaydaki dava konusu ürün ele alındığında bilgilenmiş kullanıcın her hangi bir satış elemanı veya tüketici olabileceği değerlendirilmiştir. Bu çerçevede bütün üzerinden yapılan değerlendirmede dava konusu üründe her ne kadar “süzme” ibaresi ortak olsa da genel izlenimi açısından itiraza mesnet markalar karşısında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer algılanma ve karıştırılma ihtimalinin oluşmayacağı ve sonuç olarak davacı tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı gözünde yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜNE,
2-TÜRK PATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptaline,
3-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı vekili için 5.900,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan aşağıda dökümü gösterilen 2.340,10 TL yargılama giderlerinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/10/2021