Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/6 E. 2021/351 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/6
KARAR NO : 2021/351

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali, Marka Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 05/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2021
DAVA:
Davacı vekili 05/01/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin 15 yılı aşkın süredir dünyanın çeşitli yerlerinde berberlik, saç tasarımı, saç ve yüz bakımı alanlarında faaliyet gösteren bir saç stilisti olduğunu, …, Inc.’in sahibi olduğunu, müvekkilinin dünyaca ünlü müzisyen ve sanatçıların saç stillerini tasarladığını, piyasada “…” olarak tanındığını, müvekkilinin ayrıca mesleki alanıyla ilgili yüz maskesi, yüz toniği, şampuan, saç şekillendirici, saç losyonu, tarak, fırça, makas, ustura, önlük, tişört gibi ürünlerin ticaretini yaptığını, bu ürünlerde “…”, “… line”, “… line + şekil” ibareli markaları kullandığını, ürünleri internet üzerinden tüm dünyaya kargo ile ulaştırabilecek şekilde tüketiciye sunduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli markanın 03, 08 ve 09. sınıflarda 86630936 başvuru numarası ile, “… line” ibareli markanın 03, 08 ve 21. sınıflarda 88247302 başvuru numarası ile, “… line + şekil” ibareli markanın 03, 08 ve 21. sınıflarda 88435269 başvuru numarası ile Birleşmiş Devletler Patent ve Marka Ofisi (USPTO) nezdinde tescilli olduğunu, “…” ibareli markanın tescil başvurusunun 15/05/2015 tarihinde yapıldığını, “’… line + şekil’” markasının çeşitli ülkelerin marka sicillerinde tescilli olduğunu, müvekkiline ait “….com” alan adlı internet sitesi üzerinden müvekkiline ait tescilli markaları taşıyan ürünlerin görülebileceğini, müvekkilinin internet sitesinin Türkiye’de ikamet eden müşterileri tarafından sıklıkla ziyaret edildiğini ve müvekkilinin Türkiye’ye ürün ve hizmet ihraç ettiğini, ürünlerin Türkiye çapında satıldığını, … kanalıyla dünyanın her bir yanına dağıtıldığını, müvekkilinin sosyal medya platformlarında çok sayıda takipçisi olduğunu, müvekkiline ait “pacinostr” isimli Instagram hesabında Türkiye’deki tüketici kitlesini hedefleyen Türkçe paylaşımlar yapıldığını, bu hesaptaki ilk gönderinin 02/07/2018 tarihli olduğunu, müvekkiline ait markaların çeşitli gazete ve dergilerde yer aldığını, müvekkili markasının tanınmış marka vasfını haiz olduğunu, davalı marka başvurusunun müvekkiline ait “…” ibareli marka ile yazılış ve okunuş bakımından birebir aynı olduğunu, aynı mal ve hizmet sınıflarında tescil edildiğini, müvekkilinin “…” markasının gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunu, bu ibarenin müvekkili tarafından ticaret unvanı gibi kullanıldığını, “…” ibaresinin tek başına bir anlama gelmediğini ve Türkçe karşılığı olmadığını, davalı marka başvurusunun müvekkilinin bilinirliği ve saygınlığından yararlanmak amacıyla kötü niyetli olarak yapıldığını, aynı sektörde faaliyet gösteren davalı tarafından müvekkilinin markasının bilinmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin TürkPatent nezdinde marka başvurusu yapmak amacıyla araştırma yapılması neticesinde dava konusu … sayılı ve “…” ibareli markanın varlığından haberdar olduğunu, Resmi Marka Bülteninde ilanı üzerine Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, ancak itiraz yerinde görülmeyerek reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de YİDK tarafından nihai olarak reddedildiğini, YİDK nezdinde yapılan itirazda sunulan belgelerin eskiye dayalı kullanım teşkil etmeyeceği yönündeki YİDK kararının hatalı olduğunu, bir kişinin gerçek hak sahibi olduğunun tespiti için markanın Türkiye’de kullanılmasının şart olmadığını beyan ederek müvekkili markalarının tanınmış marka olduğunun tespitini, TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararın iptali ile dava konusu … başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın davacısının … olarak belirtildiğini, dava konusu YİDK kararında itiraz sahibi olarak … Inc” şirketinin göründüğünü, husumet ile ilgili tereddüttün giderilmesi gerektiğini, davacıya ait Türkiye’de “…” ibareli tescilli marka ve/veya marka başvurusu bulunmadığını, davacının marka benzerliği ve iltibas doğabileceği yönündeki itirazlarının dinlenemez nitelikte olduğunu, YİDK kararının verildiği tarihte itiraz sahibi davacının aktif ve yoğun kullanıma ilişkin yeterli belge sunmadığını, dava konusu markaya ilişkin ticari etki oluşturacak, aktif ve süreklilik arz edecek şekilde ve başvurunun tescilini engelleyecek mahiyette bir markasal kullanımın ispatlanamadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş ve yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava TÜRKPATENT YİDK’nun … sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şahsa ait … sayılı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 05/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 05/01/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 14/07/2021 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Davacının dava konusu marka olan “…” ibaresi üzerinde gerçek hak sahipliğinin ispatlanamadığı, davacı yanın tanınmışlık iddiasının ispatlanamadığı, dava konusu marka tescilinin yapılmasının iyi niyetli olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmakla birlikte kötüniyet iddiaları bakımından nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu…” ifade edilmiştir.
Davada uyuşmazlığın özü, davalının … sayılı ve “…” ibareli başvurusunun davacının “…” ibareli kullanımları yönünden yönünden SMK’nun 6/3, 6/5, 6/9 hükümleri çerçevesinde tescil engeli olup olmadığı ve sonucuna göre … sayılı YİDK kararının hukuka uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davalı şahsın 25/03/2019 tarihinde “…” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 03, 08, 21, 35, 44.sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığı, başvurunun Resmi Marka Bülteninde ilan edildiği, ilana davacının eskiye dayalı kullanım ve tanınmışlık iddiasıyla davacıya ait http://….com alan adlı internet sitesinde “…” ibareli ürünlerin Türkiye’de satıldığını gerekçe göstererek itirazda bulunduğu, itirazın Markalar Dairesince reddi üzerine, yeniden inceleme isteminin YİDK’nun … sayılı kararı ile nihai olarak reddine karar verildiği, bu kararın iptali istemiyle mahkememiz önündeki davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu başvuru’nun … sayılı “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 03, 08, 21, 35, 44.sınıftaki mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak davacıya ait http://….com alan adlı internet sitesinde “…” ibareli ürünler amaç ve içerik yönünden dava konusu marka emtiaları ile karşılaştırılarak değerlendirme yapılmıştır.
Yapılan değerlendirme sonucunda; satışa sunulan ürünlerin itiraza konu markaya tescilli mallar arasında 3. tescil sınıfında “Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç. Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).”, 8. Tescil sınıfında “Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar”, 21. Tescil sınıfında “Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular.” Emtiaları kapsamında bulunduğu değerlendirilmiştir. Ayrıca, davadışı unsurlarla bu ürünlerin özellikle elektronik ortamlar ve kataloglama yollarıyla tüketiciye sunuluyor olması sebebiyle itiraza konu markanın 35. Sınıfında yer alan malların pazarlama hizmetleri kapsamında tescilli “Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Güzellik amaçlı ve kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil aletler: tıraş, epilasyon, manikür, pedikür aletleri, saç düzleştirme ve kıvırma amaçlı el aletleri, makaslar. Diş fırçaları, elektrikli diş fırçaları, diş ipleri, tıraş fırçaları, saç fırçaları, taraklar. Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular”emtialara ilişkin hizmetlerle de uyumlu olduğu görülmüştür. Bu ürünlerin berber ve kuaför gibi profesyonellerin dışında ortalama dikkat seviyesi ve sektör bilgisi daha düşük olan genel tüketici kesimine de sunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce ilgili emtialar arasında, yalnızca “Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).” emtiası kapsamında tüketicinin daha dikkatli davranabileceği; ancak tabloda yer alan diğer emtialarda alım değerlendirmesi sürecinde dikkat seviyesinin daha düşük olabileceğine kanaat getirilmiştir.
Davacının Kullanım İddiaları Kapsamında Değerlendirme
Davacı tarafın sunmuş olduğu http://….com web sayfasının kimliği sorgulandığında bu web sayfası adres isminin 19 Mayıs 2015 tarihinde kayıt altına alındığı, 19 Mayıs 2024 tarihine kadar da tescilli olduğu web sayfası sicil sorgulamasıyla tespit edilmiştir. http://….com web sayfasında yer alan şirket adresinin davacının dilekçesinde beyan ettiği adresle birebir uyumlu olduğu görülmektedir. Davacının, http://….com/pages/contact-us web sayfalarında ürün satışlarının faal olarak yapıldığı, bu ürünlerin ödemelerinin paypal ve amazonpay elektronik ödeme kanallarıyla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Bu sayfada tüketiciye pazarlanan ürünlerin … satış hizmetleri tarafından da listelendiği ve halihazırda satışa sunuluyor olduğu, müşteri yorumlarıyla da desteklenmektedir.
Davacının Gerçek Hak Sahipliğinin Bulunup Bulunmadığı Bakımından Değerlendirme
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu madde 6/3; “Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.” hükmünü amirdir. Bu hüküm, markanın gerçek sahibinin eskiye dayalı kullanımını tescilden üstün tutarak gerçek hak sahibinin korunmasını sağlamaktadır. Madde hükmünde yer alan iddiaların kabul edilebilmesi için, iddia sahibinin o işaret üzerinde tescil tarihinden önce hak sahibi olması ve bunları ispat etmesi gerekmektedir. Yargıtay tarafından marka hukukumuzda kabul edilmiş olan “Gerçek Hak Sahipliği İlkesi” ile “marka üzerindeki öncelik hakkı, o markayı ihdas ve istimal eden ve piyasada maruf hale getiren kişiye aittir. Buna gerçek hak sahibi denilir ve bu tescil açıklayıcı etkiye sahiptir” Yargıtay kararlarında gerçek hak sahipliği ile ilgili şu tespitlere yer verilmiştir; “Olaya uygulanacak mülga 556 Sayılı KHK’nın 8/3 maddesinde düzenlenen “gerçek hak sahipliği” ilkesi uyarınca, marka tescilinden önce tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden markaya konu işaretin veya ibarenin yerelden daha geniş coğrafyada ve ciddi surette markasal kullanımı ve bu kullanımla markaya konu işarete belirli ölçüde ayırt edici nitelik kazandıranlar, markaya konu işaretin veya karıştırılmaya yol açacak ölçüde benzerinin başkalarınca marka başvurusuna konu edilmesi halinde marka tescil başvurusuna itiraz etme ya da markanın tescili halinde hükümsüzlüğünü talep etme hakkı bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu önceye dayalı kullanımların, marka başvurusuna karşı çıkılan tarafın kullanımlarından da önce olmalıdır. Bununla birlikte, KHK’nın 8/3. maddesi, markanın münferit kullanımları ile marka tescil kapsamı dışında kalan mal ve hizmetler yönünden kullanımlar önceye dayalı hak sahipliği vermeyecektir.”“Olaya uygulanacak mülga 556 Sayılı Marka KHK’nın 8/3 maddesinde yer alan “Tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaretin sahibinin itiraz etmesi üzerine, tescili istenilen marka, aşağıdaki hallerde tescil edilmez. a) Markanın tescili için yapılan başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş ise, b)Belirtilen işaret, sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkını veriyorsa,” hükmü uyarınca, gerçek hak sahipliği ilkesi gereği, … içinde, marka başvurusundan önce ve markaya konu işaretin tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden yoğun ve sıkı kullanım sonucu işaret üzerinde önceye dayalı hak elde edilmiş olması halinde, o işaret üzerinde gerçek hak sahibi olan kişiye öncelik hakkı tanınır ve itirazı üzerine başvurunun reddine karar verilir. Şayet marka tescil edilmiş ise bu defa KHK’nın 42/b maddesi yollamasıyla aynı ilkeler uyarınca, markanın hükümsüzlüğüne karar verilebilir. Ancak söz konusu işaret üzerindeki kullanımın, … içinde ve yerelden daha geniş bir coğrafyada, nizasız, fasılasız ve yoğun bir şekilde kullanılmış olması gerekir. İşaretin yurtdışındaki kullanımları, işareti kullanan kişiye yurtiçinde herhangi bir öncelik hakkı vermez. Keza işareti taşıyan mal ve hizmetlerin, yurtdışına çıkan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına pazarlanmış olması da, yurtdışındaki internet sitesine Türkiye’den alıcıların ulaşabiliyor olması da işaret sahibine KHK’nın 8/3 maddesi uyarınca yurtiçinde herhangi bir öncelik hakkı bahşetmeyecektir.”
Yargıtay kararlarında da ifade edildiği üzere, öncelik hakkı iddia eden tarafın Türkiye’deki kullanımı yerelden daha geniş bir coğrafyada olmalı, ciddi surette bir markasal kullanım olmalı ve bu kullanım ile markaya belirli ölçüde ayırt edici nitelik kazandırılması gerekmektedir.1 Ayrıca söz konusu kullanım, dava konusu markanın başvuru tarihinden önceki tarihe ilişkin olmalıdır. Öncelik hakkına konu edilen ibarenin yurtdışındaki kullanımları ve keza marka tescilleri, davacı tarafa Türkiye’de herhangi bir öncelik hakkı bahşetmemektedir.
Davalı taraf, dava konusu marka için 25.03.2019 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na başvuru yapmış olup, somut uyuşmazlık bakımından dikkate alınması gereken tarih 25.03.2019 tarihidir. Gerçek hak sahipliği iddia eden tarafın, 25.03.2019 tarihinden önce markayı, “markasal olarak” kullandığını ispat etmesi gerekir.
Davacı taraf, dava aşamasında dosyaya aşağıdaki belgeleri sunmuştur;
• … ile yapılan bir röportaja ilişkin 1 sayfadan ibaret görsel: Belge İngilizce dilinde olup, görselde “…” markalı iki adet ürün görseli yer almaktadır. Röportaj “…” isimli dergide yayınlanmış olup, tarihi tespit edilememiştir.
• … HAIR GROOMING isimli Youtube sayfa görseli: Sayfada 631bin abone ve 302 video bulunduğu ve fakat videoların isimlerinin İngilizce olduğu tespit edilmiştir.
• “pacinostr” isimli Instagram sayfa görseli: Sayfada 12 gönderi yer almakla birlikte 559 takipçi bulunmaktadır.
• “pacinostr” Instagram hesabında yayınlanan 2 Temmuz 2018 tarihli gönderiye ait görsel
• “…” isimli Instagram sayfası: 5817 gönderi ve 685bin takipçi yer alan hesaba ait görsel: Sayfa İngilizce içeriklidir.
• “pacinossignatureline” isimli Instagram sayfası: 1439 gönderi ve 493bin takipçi yer alan hesaba ait görsel: Sayfa İngilizce içeriklidir.
• Ubuy.com.tr adresinden alınan görsel: … ibareli ürünlerin satışı yapılmaktadır. Fiyatlar Türk Lirası olarak belirtilmiştir, fakat sayfa İngilizce içeriklidir.
• ….com adresinden alınan ekran görüntüleri: 20 sayfalık belgede ürün satışının dolar üzerinden yapıldığı ve sayfanın İngilizce olduğu tespit edilmiştir.
• “…” markasının Avustralya Markalar Sicili’nde, Costa Rica Markalar Sicili’nde, EUIPO nezdinde, Endonezya Markalar Sicili’nde, İsrail Markalar Sicili’nde, Kanada Markalar Sicili’nde, Meksika Markalar Sicili’nde … adına tescilli olduğuna dair belgeler,
• Davacı şirket, dava dilekçesinde müvekkile ait markanın www…com adresinde satıldığına dair ekran görüntüsüne yer vermiştir.
• Davacı şirket, dava dilekçesinde müvekkilinin “P Diddy’nin saç kesimini yaparken çekilmiş videosunun Youtube linkini ve videonun görüntüsüne yer vermiştir.
…, Inc. tarafından itiraz aşamasında marka işlem dosyasına gerçek hak sahipliği iddiasını ispatlamaya yönelik aşağıdaki belgeleri sunduğu tespit edilmiştir: Ubuy.com.tr adresinden alınan görsel: … ibareli ürünlerin satışı yapılmaktadır. Fiyatlar Türk Lirası olarak belirtilmiştir, fakat sayfa İngilizce içeriklidir. “pacinostr” isimli Instagram sayfa görseli: Sayfada 12 gönderi yer almakla birlikte 559 takipçi bulunmaktadır. … ile yapılan bir röportaja ilişkin 1 sayfadan ibaret görsel: Belge İngilizce dilinde olup, görselde “…” markalı iki adet ürün görseli yer almaktadır. Röportaj “…” isimli dergide yayınlanmış olup, tarihi tespit edilememiştir.
Yapılan incelemeler neticesinde, davacı tarafça Türkiye’de kullanıma ilişkin olarak sunulan sadece “pacinostr” isimli Instagram hesabının bulunduğu, Türkiye’de kullanıma ilişkin başkaca bir belge sunulmadığı, dosya kapsamında 6769 sayılı SMK madde 6/3 anlamında davacının ve itiraz aşamasında itiraz eden şirketin Türkiye’de önceki tarihli, markasal ve ciddi kullanımını ispatlar nitelikte bir bilgi/belge bulunmadığı, bu nedenle davacının gerçek hak sahipliği iddiasının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, Somut oyaş bakımından incelendiğinde, davacı tarafça markanın tanıtım faaliyetlerine ilişkin dosyaya herhangi bir belge, ilan, reklam harcaması, haber, dergi vb. tanıtım malzemesi sunulmadığı, esasen tanıtım ile ilgili (tarihi belirlenemeyen) sadece bir adet dergide yayınlanan röportajın sunulduğu, bu belge ışığında iddia edilen tanınmışlığın ispatlanamadığı, bir markanın yurtdışında tanınmış olması veya başka ülkelerde tescilli olmasının, o markanın Türkiye’de de Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olduğu anlamına gelmeyeceği, sunulan belgelerin markanın tanınmış olduğunun kabulü için yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Marka başvurusunun hangi hallerde kötü niyetle yapıldığı hususu somut olayın özelliklerine göre her bir davada ayrı ayrı değerlendirilecek olmakla birlikte, Yargıtay 11. Hukuk Daire uygulamalarında daha ziyade markanın kullanmak için değil, başkalarına şantaj yapmak ve para koparmak, başkalarının ticaretine engel olmak veya kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak markayı kendi adına tescil ettirmek, sözleşme hükmüne aykırı olarak markayı adına tescil ettirmek gibi hususlar genel kötü niyet sebepleri olarak görülmektedir. Bu anlamda yurt dışında tescilli markanın aynısını veya benzerini tescil ettirmek tek başına kötü niyetli marka tescili olarak yorumlanamaz. Bu nedenle davacının kötüniyet iddiası kabul edilmemiştir.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı TÜRKPATENT için 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/10/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.