Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/4 E. 2021/376 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/4
KARAR NO : 2021/376

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/01/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2021
DAVA:
Davacı vekili 05/01/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin pek çok güzel sanat eseri meydana getiren cam sanatçısı olduğunu, davalının eyleminin, müvekkilinin FSEK m.4 kapsamında güzel sanat eseri niteliğinde olan ürünler üzerindeki mali ve manevi haklarının ihlali, öte yandan davalının haksız ve hukuka aykırı kullanımlarının SMK kapsamında tescilsiz tasarıma tecavüz ve TBK m.57 ve TTK 54 vd. kapsamında haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, davalı eylemlerinin müvekkilinin FSEK’ den doğan yayma, çoğaltma ve umuma iletim hakkı mali hakları ve adın belirtilmesi, eserde değişiklik yapılasını men, başta olmak üzere mali ve manevi haklarına tecavüz, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini ve tecavüz eylemlerinin men ve ref’ini, FSEK uyarınca da eser sahipliğinden doğan mali haklara tecavüz nedeniyle 10.000,00 TL maddi (yapılacak hesaplama sonrasında belirlenen miktarın en az üç katına hükmedilmesi talebiyle) ve manevi haklara tecavüz nedeniyle 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 42 yıllık geçmişe sahip olduğunu, ürün alımlarının %75’inin ithal ürünlerden oluştuğunu, gerekli arzın oluşması halinde iç piyasadan da ürün temin ederek toptan satış hizmeti verebildiğini, bu kapsamda bünyesinde bulunan birçok ürünün tasarımına bizzat öncülük ettiğini, ihtilafa konu ürünlerin FSEK kapsamında eser niteliğinde olmaması sebebiyle FSEK korumasından yararlanamayacağını; davacının hak iddia ettiği ürünlerin neredeyse aynılarının 1700’lü yıllarda dahi sürahi ve karafların kapak kısmında kullanıldığını, dolayısıyla, ihtilafa konu ürünlerin hemen hemen her cam sanatçısı tarafından üretildiğini, davacının bu ürünler sebebiyle FSEK korumasından yararlanamayacağını, ürünlerde davacının hususiyetinin bulunduğuna dair hiçbir somut açıklama yapılmadığını, sadece renk değişikliklerinin ürüne hususiyet kazandırmayacağını, davacının davaya konu ürünleri piyasadaki benzer ürünleri taklit ederek meydana getirdiğinin bu kadar açık olmasına rağmen, ürünlerinin hususiyet taşıdığı ve ürün niteliğinde olduğuna dair iddiaya anlam veremediklerini, ihtilafa konu ürünlerin herkesçe ortaya konabilecek ürünler olmasının ötesinde, davacı tarafından üretilmeden çok daha önceki tarihlerde başka tasarımcılar tarafından ortaya konulmuş olması sebebiyle eser niteliğinde olmadığını; bunun yanı sıra, ürünlerin SMK kapsamında tasarım olarak değerlendirilebileceğine yönelik iddialarını da somu delillerle ispatlayamadığını, bu sebeple ihtilafa konu ürünlerin SMK hükümleri kapsamında tasarımlara tanınan korumadan da faydalanmasının mümkün olmadığını; zira bir tasarımın tescilsiz veya tescilli olarak hukuken korumadan yararlanabilmesi için yeni ve ayırt edici olması gerektiğini, bunun yanı sıra ilk kez Türkiye’de kamuya sunulma şartının da bulunduğunu (SMK m.55/4), oysa ihtilafa konu ürünlerin yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini karşılamadığını, daha önce dünyanın herhangi bir yerinde bilinen, kamuya sunulan bir tasarımın Türkiye’de yeni olarak kabul edilemeyeceğini, bundan dolayı da tescil talebinin reddedileceğini, ürünlerin ilk kez Türkiye’de kamuya sunulduğunun da ispatlanamaması sebebiyle tescilsiz tasarım olarak da korunamayacağını, her ne kadar davacı tarafından ürünlerin üretim yöntemine ilişkin dava dilekçesinde ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş ise de, ürünlerin üretim yönteminin tasarım korumasına konu olamayacağını, müvekkili şirketin eylemlerinin TTK hükümleri kapsamında haksız rekabet oluşturmadığını, müvekkili şirket tarafından üçüncü kişiler ile anlaşılarak, müvekkili şirketin kendi müşterilerine sattığı çeşitli ürünleri ürettirmesinin, TBK hükümleri uyarınca sözleşme serbestisi kapsamında olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, beyan ederek davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER:
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, delilleri toplanmış; konunun teknik yönlerine ilişkin bilirkişi raporu alınmış; rapor dosya kapsamındaki delillerle tutarlı denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiş, Mahkememizce de benimsenmiştir.
GEREKÇE:
Dava, 6769 sayılı SMK ve 6102 sayılı TTK hükümleri uyarınca tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi, 5846 sayılı FSEK’ ten doğan mali ve manevi haklara tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerinden ibarettir.
Dava içeriği incelendiğinde dava konusu ürünlerin davacı instagram ve facebook sayfalarında da yer alan ve cam işleme tekniği ile elde edilen ürün grubu olduğu görülmüştür. Ürünlerin bir kısmının füzyon tekniği ile üretilen, ortası açık disk formlarında olduğu; birisinin ise benzer bir disk üzerine balık motifleri yerleştirilerek elde edilen yeşil balıklı cam disk ürünü olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davaya konu ürünler için davacı tarafından mesnet gösterilen web adreslerinde yapılan inceleme sonucunda; dava dilekçesinde belirtilen ürünlerden Yeşil Kırıkcam Cam Küçük Disk ve Mavi Büyük Cam Disk ürünlerinin hali hazırda yer aldığı, diğer ürünlerin satışta olmadığı görülmektedir. Yine dava dosyasında belirtilen arama sonuç sayfasına ilişkin web arşiv bilgileri de araştırılmış, ancak herhangi bir sonuca ulaşılamamıştır.
….sitesi üzerinde yapılan incelemede …, disk, cam ve füzyon anahtar kelimeleri ile arama gerçekleştirilmiş ve … isimli satıcı üzerinden 3 ayrı ürüne rastlanmıştır.
… sitesi üzerinde yapılan incelemede …, disk, cam ve füzyon anahtar kelimeleri ile arama gerçekleştirilmiş … isimli satıcı üzerinden 4 ayrı ürüne rastlanmıştır.
…. web sitesi ve … instagram adresinde yapılan inceleme neticesinde, benzer tekniklerle üretilen 1 aynı ürüne ait olduğu anlaşılan ürünlere rastlanmıştır.
Davaya konu ürünlerin FSEK kapsamında eser ve SMK kapsamında tasarım niteliği ve eser sahipliği açısından yapılan değerlendirme:
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) uyarınca bir fikri emek ürünün eser olarak kabul edilebilmesi ve Kanun’da öngörülen korumadan yararlanabilmesi için, birtakım şartların kümülatif olarak bulunması gerekmektedir. Bu koşullardan bir kısmı “esasa” bir diğer kısmı da “şekle” ilişkindir. Esasa ilişkin şart: “Eserin, sahibinin özelliğini taşıyor olması’dır. Sahibinin hususiyetini taşımaktan kasıt: herkes tarafından vücuda getirilememe, yani ‘fikri bir çalışmada ortaya konulan bağımsız bir bilgi, hüner, beceri, yorum, düşünce, özel çaba ve emeğin bulunması ve eser sahibinin bilimsel erkini ortaya koyarak, ortalama nitelikteki bir insanın sergileyebileceğinden daha yaratıcı niteliğe sahip olması” demektir. Şekle ilişkin şart ise “Kanunda Belirtilen Eser Kategorilerinden Birine Dahil Olma” koşuludur. Sahibinin hususiyetini taşıyan yani orjinallik niteliğini haiz bir fikri emek ürününün, eser olarak addedilebilmesi için; aynı zamanda 5846 sayılı FSEK’de dört ana kategori altında ifade edilen “ilim ve edebiyat”, “musiki”, “güzel sanat” ve “sinema” eser çeşitlerinden birine dahil olması gerekmektedir.
FSEK md.4, “güzel sanat eserleri”ne ilişkin hususları düzenlemektedir. Kanun’da bu eserler şu şekilde belirtilmiştir:
1. Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi,
2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar,
3. Mimarlık eserleri,
4. El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları,
5. Fotoğrafik eserler ve slaytlar,
6. Grafik eserler,
7. Karikatür eserleri,
8. Her türlü tiplemeler. Anılan maddenin son fıkrasında ise, “Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez.” Hükmü öngörülmüştür. Dolayısıyla güzel sanat eserlerine çok yönlü koruma sağlanmış olup, koşullarının bulunması halinde bir tasarım Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile sağlanan korumadan yararlanabilmesi de mümkündür.
Bu bağlamda davacının eser sahipliğini de değerlendirmek gerekmektedir. FSEK m.8 uyarınca bir eserin sahibi onu meydana getirendir. Davacının, eser niteliğinde olduğu değerlendirilen fikri ürünleri meydana getirdiği dosya içeriği ile sabit olduğundan, davacının bu ürünlerin eser sahibi olduğuna kanaat getirilmiştir.
Davacı yana ait ürünler ile davalının ürünlerinin benzerlik ve farklılıkları incelendiğinde;
-Üretim tekniğinde kullanılan yöntemler ve yöntemin doğal sonuçları benzer niteliktedir.
-Ürünler disk yapıda orta kısmında delik olacak şekilde benzerdir.
-Ürünlerde füzyon tekniğinin doğal sonucu olarak birleşen parça geçişlerinde farklı düzeyde yumuşamalar ve farklı seviyede hareketli yüzeyler, girintiler oluşmakla birlikte ürünler yapısal olarak benzerdir.
-İtiraza mesnet ürünlerde şeffaf ve mavi cam kullanılırken davacı ürünlerde tek renkli ürünlerde yer almakta, ürünler camın yapısı ve kullanılan cama göre farklı renk geçişleri içermektedir.
-İtiraza mesnet ürünler görece daha düzensiz dağılıma sahipken davacı ürünlerin disk yapısının ortasına doğru kabartmalı bir kat oluşturacak şekilde yerleştirilmiştir
– Davacı ürünleri genellikle tek renk olmakla birlikte 1 örnekte mavi – şeffaf – mavi geçişli 3 lü bir dizilimle üretilirken kopya iddiasındaki ürünün ortada ve dış tarafta olmak üzere 2 renkli olduğu görülmektedir.
-Her iki ürün grubunda da ürünler camın yapısı ve kullanılan cama göre farklı renk geçişleri içermektedir.
-Kopya iddiası ile sunulan ürünler görece daha düzensiz dağılıma sahipken davacı ürünlerin disk yapısının ortasına doğru kabartmalı bir kat oluşturacak şekilde yerleştirilmiştir.
-Ürünlerde delik dış çap ve delik çapı oranları yakındır ve delik ve dış kenar açısından düzgün kenarlardan oluşmaktadır.
-Ürünler camın yapısı ve kullanılan cama göre farklı renkler içermektedir.
-İtiraza mesnet ürünlerde farklı renkte dağınık yapıda kuş figürleri yer alırken davacı ürünlerde farklı renklerde 2 ve 3 adet yan yana balık figürü kullanılmıştır.
Şekle ilişkin olarak, davaya konu ürünlerin kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler kategorisi içinde olabileceği kanaatine ulaşılmıştır. Esasa ilişkin olarak değerlendirildiğinde ise bir ürünün eser niteliği için sahibinin hususiyetini taşıması esası üzerinden ele alındığında; ürünün kullanılan ortak bir teknikle elde edilen ve birbirine benzer sonuçlar veren bir ürün mü yoksa uygulayıcısının uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak hedefine mi dayandığı önemlidir.
Davacı, davalı yanın, eser sahipliği müvekkile ait olan ve görsellerine yer verilen ürün örnekleri üzerinden; bu ürünlerin yalnızca renklerinde değişiklik yapmak suretiyle, kimi zaman birebir aynı renklerde ve fakat daha kalitesiz, daha düşük işçilikli taklit versiyonlarının davalı tarafından ürettirilmekte olduğunu iddia etmektedir. Davalı taraf ise bu iddiaya karşılık, yer vermiş olduğu ürün görselleri üzerinden hem dünyada hem de Türkiye’de dava konusu ürün modelleri ile ayniyet veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik ihtiva eden birçok ürünün halihazırda kullanımının ve satışının olduğunu savunmaktadır. Bu kapsamda yapılan incelemede, davacı tarafa ait görsellerden füzyon tekniği ile üretilen cam disk ürünlerin Ağustos 2018 ve Balıklı cam disk ürünün ise Kasım2019 tarihi ile paylaşıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Yine davalı tarafın itiraz kapsamında ürünlerin benzeri uygulamalarının olduğu yönündeki mesnet örnekler incelendiğinde camdan mamul ve disk şeklinde farklı ürün örneklerinin olduğu görülmektedir.
Degasanat’a ait instagram adresi üzerinde söz konusu ürünlerin davacı tarafından paylaşım tarihinden öncesine dayanan örnekler üzerinden yapılan incelemede ise benzer yapı ve tekniklerle yapılmak suretiyle üretilmiş örneklere rastlanmıştır.
Şekle ilişkin şart kapsamında kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler içerisinde ele alınabilecek olan ürünlerin, sahibinin hususiyetini taşıması şartının gerçekleşip gerçekleşmediğini ise ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümünü ifade eden tasarım kriterleri çerçevesinde ele alınması gerekmektedir. Buna göre; davaya konu ürünlerle benzer teknikle üretilmiş ve disk yapısı ile bir stant üzerine yerleştirilerek kamuya arz edilen çok sayıda örnek olduğu görülmektedir. Füzyon tekniği kullanılarak üretilen ürünler şeffaf veya renkli camın soğukken farklı formlarda hazırlanarak, istenilen şekle göre yerleştirilip, cam pişirici fırınlarda pişirilmesi ile elde edilmektedir. Bu ürünleri tüm süreçleri el işidir. Bu durum bir ağaç oyma işindeki ustanın oyma işlemindeki gibi objelerden her birinin bir diğerinden farklı olmasını sağlamaktadır. Ancak yine bir oyma ustasının yaptığı iş var olan bir formun ağaç üzerine işlenmesi olduğunda eser niteliği söz konusu olmayabilir. Dolayısı ile söz konusu ürünlerin aynı teknikle üretilmesi yanında üretenin kullandığı tasarım yaklaşımı açısından ne şekilde şekillendiği ve başka ürünlerden hareketle onların benzeri olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan ürünler farklı formlarda olmakla birlikte çok benzer örnekleri de olan bir kaide üzerine yerleştirilmiş ya da bir kaide üzerine yerleştirilen taşıyıcı elemanlarla çevrelenerek yukarıda tutulmak suretiyle sunulmuştur. Ancak temel tartışmanın kaidede değil, üzerine yerleştirilen cam kısım üzerinde gerçekleştiği görülmektedir. Bütünüyle bakılarak söz konusu ürünler açısından ele alındığında ürün niteliğinin her bir üründe uygulayıcının kendi hususiyetini katma potansiyeli nedeni ile eser niteliğinde olma potansiyeline sahip olduğu ve ürünlerin niteliği açısından bu hususiyet derecesine bakılarak karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Davaya konu ürünler incelendiğinde hem davacı yanın hem de davalı ürünlerin tümünün aynı tekniklerle farklı ellerden çıkan ürünler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Davaya konu ürünlerin aynı tekniklerle üretilmiş olması yanında yapısal olarak benzerlikleri olduğu ancak sahibinin hususiyetlerini taşıması yönünden ayırt edici niteliklere sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafından bu tür ürünlerin yaygınlığını iddia ettiği örnek, davacı yanın ürünü ve davacı tarafından davaya konu edilen kopya olduğu iddiasındaki örnek ürünler incelenmiştir. Burada esas alınan husus ortaya çıkan ürünlerin diğer bir elden çıkan ürünlerle farklılığının anlaşılabilirlik düzeyi ve sahibinin hususiyeti açısından fikir verme seviyesidir. Ürünlerin disk yapısı, dış çap iç çap dengeleri, camın yerleştirilme yönü gibi hususlarda benzerlikleri açıktır. Ancak buradan hareketle bu yapıda ürünlerin davacı ürününden önce de çokça kullanıldığı da görülmektedir. Dolayısı ile harcıalem hale gelmiş bir yapısal düzen söz konusudur. Buradan sonrası ise söz konusu yapısal düzen içerisindeki eser sahibinin yansımalarıdır. Örnekler incelendiğinde her 3 ürün için de eser sahibinin diğerinden farklı olduğu okunabilmektedir. Bu durum balık figürlü ürün örneği için de benzerdir. Tüm ürünlerde camlar benzer yöntemle işlenirken orta bölümde kat yapacak şekildeki uygulamaları ile iç içe 2 daire şekli oluşturuşu, kenar bitiş yapıları ve hatta renklerin kullanımı ile ortaya çıkan anlatım ile balık figürlü ürün örneğinde olduğu gibi benzer cam yapılar üzerine bir figürün yerleştirilmesindeki dengeler üzerinden ürünün ortaya koyduğu dil, sahiplik hakkında sunduğu örtük bilgidir. Bir resmin bir ressamın fırça darbelerini yansıtması gibi bir cam işleme sanatının da kendi dokunuşlarını içermesi ve sahipliği hakkında fikir sunması doğaldır. Bir ahşap oyma işleminde sabit bir figürün oyma işleminde kullanılması ustalık ve mahareti ile farklılıklar içerir. Davaya konu ürünlerin, sahibinin hususiyetini yansıttığı ve FSEK kapsamında güzel sanat eseri niteliğinde oldukları kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak davalıya ait dava konusu ürünlerin, sahibinin hususiyetini taşıması sebebiyle FSEK kapsamında güzel sanat eseri niteliğinde değerlendirilebileceği, davalının, davacının eser sahipliğinden ve tescilsiz tasarımdan kaynaklanan haklarını ihlal ettiğine, aynı zamanda haksız rekabet teşkil eden bir fiil olduğuna, dair bir bulguya ulaşılamaması karşısında, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı için AAÜT uyarıca maddi nitelikteki talepler yönünden 5.900,00 TL, maddi tazminat talebi yönünden 5.900,00 TL, manevi tazminat yönünden 5.900,00 TL olmak üzere toplam 17.700,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflar aralarında anlaşamamış olmaları nedeniyle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi m.7/3 hükmü uyarınca 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.