Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/356 E. 2023/130 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.

3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS … : 2021/356
KARAR … : 2023/130

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (Mersis:…)
VEKİLİ : Av. … -….

DAVALILAR : 1- … – …
Av. … -….
: 2- … – …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2023
DAVA:
Davacı vekili 02/12/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin …sayılı “…”, “… ….” “… ….” “… ….” “… ….” “… ….”, “… ….”, “… ….” “… …. “… ….”, “… ….” “… …” “… ….”, “… …. “… ….” “… ….” “… ….” “… …” “… ….” “… ….”, “… ….” “… ….” “… …” “… …”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …:”, … …”, … …:”, “… … …”, “….”, “…”, “….”, “….”, “….”, “…”, ….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”,”….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “…”, “…”, “…”, “….”, “…”, “…”, “… …”, “…:”, “… …”, “…” ibareli markalarının sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “…” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’e başvuruda bulunduğunu, …kod numarasını alan başvurunun, … ilanı üzerine müvekkili tarafından … itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin nihai olarak … tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili … San.ve Tic. A.Ş’nin uzun yıllardır bir çok alanda aktif olarak faaliyette bulunduğunu ve bir çok tanınmış marka ve tasarımın sahibi olduğunu, … sayılı “… …” ve … sayılı “… … …” markalarının da bu markalardan olduğunu ve özellikle içeceklerde, enerji içeceklerinde ve sporcu içeceklerinde bilinir hale geldiğini, davalı şirket tarafından müvekkili markalarının aynı denecek kadar benzeri olan “…” ibaresi için …başvuru numarası ile tescil başvurusunda bulunulduğunu, bu başvuruya müvekkilinin markalarına benzer olduğu, karışıklığa ve iltibasa neden olacağı gerekçeleriyle yaptıkları itirazın reddedildiğini, itirazın reddine ilişkin karara yapılan itirazın ise … 04.10.2021 tarihinde … sayılı kararı ile markaların iltibas oluşturacak derecede benzer olmadığı ve karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, davalının tescil başvurusunda bulunduğu marka ile müvekkili markalarının görsel ve işitsel olarak benzer olduğunu ve iltibas tehlikesi bulunduğunu, … ibaresinin müvekkili markasının çatı ibaresi olduğunu ve müvekkilinin markasının esas unsurunun … … ibaresi olduğunu, davalının … markasının müvekkilinin markasının sadece bir harf eksiği olduğunu, davalı tarafından … markasının tescil edilmek istendiği sınıfların içecekler, enerji içecekleri, proteinle zenginleştirilmiş enerji içecekleri, sporcu içecekleri, diyet takviyeleri alkolsüz içecekler vb. olduğunu, davalının markasını tescil ettirmek istediği sınıflar ile müvekkilinin markasının tescilli olduğu ve markasını kullandığı sınıfların birebir aynı olduğunu, görsel olarak değerlendirildiğinde aynı sınıfta yer alan “… …”, “… … …” ve “…” markaları arasında bağlantı kurulacağı, karıştırılacağı ve en iyi ihtimalle tüketici nezdinde seri marka olarak düşünülmesine sebep olacak bir algı yaratacağı hususunun aşikar olduğunu, müvekkilinin markalarının seri ve aynı zamanda tanınmış markalar olduğunu ve 6769 Sayılı SMK’nın 6 mad.5 fıkrasına göre ayrıca korunmakta olduğunu, davalının, müvekkilinin markalarından basit bir araştırmayla dahi haberdar olması mümkünken müvekkilinin markalarını bilmeme, görmeme ihtimalinin olmaması nedeniyle kötü niyetli olduğunu belirterek, … …’nun …sayılı kararın iptali ile dava konusu …başvuru numaralı “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu …numaralı markanın “…” unsurundan oluştuğunu ve marka incelendiğinde, sondaki iki “….” harfinin özgün şekilde yan yana getirilmesiyle nida olarak algılanan, “….” anlamına gelen … bir kullanım olduğunu, davacının redde …markalarının bir kısmında “… ….” … ….” gibi … esas unsurunun yanına “…” ibaresinin kısaltması olarak “…” ve devamında sayı olacak şekilde bir tertip tarzına yer verildiğini, davacı markaların … ibaresinin anlamı ve kullanımı ile markaların tertip tarzının davalı markasından tamamen farklı olduğunu … ibaresinin kısaltması olarak kullanılan ve sonunda bir sayıya yer verilen davacı kullanımı ile davalının marka başvurusunun benzer olmadığını, iki marka arasındaki belirgin farklar karşısında, tüketicilerin iki farklı marka karşısında olduklarının farkına varabileceklerini ve markaların farklı üreticilere ait markalar olduklarını anlayabileceklerini, mevcut farklar karşısından markaların birbirinin serisi olarak algılanmayacağını ve markalar aralarında benzerlik bulunmayan davalı markasının, davacıya ait markalara zarar vermeyeceğini, davacının “…” markasının tanınmış olmadığını ve önceki markanın tanınmışlığının gösterilmiş olmasının haksız avantaj elde edileceğini veya itibarın zarar göreceğini ispatlamadığını, davacının kötüniyet iddiası için sunmuş olduğu delillerin; davalının marka ticareti yapmak, yedekleme veya şantaj yahut davacıyı engelleme, pazara girişini güçleştirmek veya davacıya zarar verme kastıyla hareket ettiğini kabule yeterli olmadığını, dava konusu … kararının hukuka uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun dava dilekçesi ve duruşma gününü bildiren tebligat yapıldığı halde davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul
Dava davalı başvurusu olan …sayılı marka başvurusu ile ilgili olarak … tarafından alınan …sayılı kararın iptali ve hükümsüzlük istemlerine ilişkindir. İptali istenen … kararının davacıya 11/10/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 02/12/2022 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir.
Mahkememize uzman bilirkişi heyetinden alınan 03/03/2023 havale tarihli raporda konu ayrıntılı irdelenmiş olup özetle; “…Dava konusu …sayılı “…” ibareli marka ile davacının itiraza gerekçe markalarının 6769 s. SMK’nın 6/1 maddesi uyarınca benzer olmadığı ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, 6769 s. SMK’nın 6/4 ve 6/5 maddelerinin somut olaya uygulanma şartlarının oluşmadığı, Kötü niyete ilişkin değerlendirmenin hukuki niteliği itibariyle Mahkemeye ait olduğu…” ifade edilmiştir.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (…) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre dava konusu başvurunun …başvuru numaralı “…” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 05, 32.sınıftaki “05. …. (….) 32. …; …. (…)” mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza ve hükümsüzlüğe dayanak markaların ise … sayılı “…”, “… ….” “… ….” “… ….” “… ….” “… …..”, “… …..”, “… ….” “… …..” “… ….”, “… ….” “… …. “… ….”, “… ….” “… ….” “… ….” “… ….” “… ….” “… ….” “… ….”, “… ….” “… ….” “… …” “… …”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …:”, … …:”, … …:”, “… … …”, “….”, “….”, “…..”, “…..”, “….”, “…”, ….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”,”….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “…”, “…”, “…”, “….”, “…”, “…”, “… …”, “…:”, “… …”, “…” ibarelerinden meydana geldiği ve koruma kapsamında …. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, somut olayda dava konusu marka başvurusu 05 ve 32. Sınıf emtialar bakımından yapılmıştır. Taraf markalarının 05. Sınıf “Tıbbi ve veterinerlik amaçlı olan ya da olmayan diyet maddeleri; besin takviyeleri, zayıflatıcı ürünler;” ve 32. Sınıf “Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar, enerji ve sporcu içecekleri” bakımından aynı/ aynı tür/ benzer olduğu tespit edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak ve dava dilekçesinde bahsi geçen markaların standart karekterle yazılı “…”, “… …. “… ….” “… ….” “… ….” “… …..”, “… …..”, “… ….” “… …..” “… ….”, “… ….” “… ….” “… ….”, “… ….” “… ….” “… ….” “… ….” “… ….” “… ….” “… ….”, “… ….” “… ….” “… …” “… …”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …”, “… …:”, … …:”, … …:”, “… … …”, “….”, “….”, “…..”, “…..”, “….”, “…”, ….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….,”….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “….”, “…”, “…”, “…”, “….”, “…”, “…”, “… …”, “…:”, “… …”, “…” ibarelerinden oluştuğu görülmektedir.
Dava konusu “…” ibareli markası, beyaz bir zemin üzerine büyük siyah harflerle yazılmış “…” ibaresinden oluşan kelime markasıdır. Davacı şirketin itiraza gerekçe markalarından bir kısmının beyaz birbeyaz bir zemin üzerine siyah büyük harflerler yazılmış … … ve … ibarelerine eklenmiş 1-21 arası rakamlardan diğer bir kısmının … … ve … ibarelerine eklenmiş “…” ve “…” ibarelerinden oluşan kelime markaları olduğu görülmektedir.
Davalı şirketin dava konusu “…” markasının … bir anlamının olmadığı, … “…” anlamına gelen … “…” kelimesinden türetilmiş bir ibare olabileceği kanaati oluşmuştur.
Markalar işitsel olarak değerlendirildiğinde, davacının markalarında yer alan “…” ibaresinin yazıldığı şekilde okunduğu, dava konusu markanın ise … iki “…” harfinin yan yana gelmesi halinde “…” şeklinde okunduğu dikkate alındığında “…” olarak okunduğu, ülkemizde ise yine yazıldığı şekilde “…” olarak okunabileceği düşünülmektedir. Davacının “…” ibareli markalarına rakamların eklendiği dikkate alındığında markaların bitiş seslerinin aynı olmadığı, “…” ibaresiyle başlayan markalarının ise hem başlangıç hem bitiş seslerinin farklı olduğu, dolayısıyla taraf markalarının işitsel olarak da benzer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Anlamsal benzerlik açısından davacının itiraza gerekçe markalarının ise davacının “…” ibareli şemsiye markasına eklenmiş ve markalarda yer alan sayılar dikkate alındığında “…” kelimesinin kısaltılmış hali olan “…” ibaresinden oluştuğu görülmektedir. Dolayısıyla taraf markaları arasında anlamsal benzerlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak markalar üzerinde ilgili tüketici kitleleri de dikkate alınarak bir bütün olarak yapılan benzerlik değerlendirmesinde dava konusu “…” ibareli marka ile davalının “… …” ve “…” ibarelerine eklenmiş 1-21 arası rakamlardan oluşan markalarının görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olmadığı, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Tanınmışlık Hususunda Yapılan Değerlendirme
Tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği durumda, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu daha önce yapılmış bir marka sahibinin itirazı üzerine, farklı mal veya hizmetlerde kullanılacak olsa bile, sonraki markanın tescil başvurusu reddedilir denilmektedir. Bu anlamda tanınmışlık için; yukarıda sayılan koşullara ek olarak ulusal tescil şartı, niteliksel tanınmışlık ve markanın ününden haksız yararlanma olguları da aranır.
Bir markanın tanınmışlıktan yararlanması için yukarıda sayılan şartların gerçekleşmiş olması gerektiği, somut olay açısından ise davalının başvurusunun, davacı markaları açısından tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği kanaatine varılamadığından, dosya içeriği itibari ile 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi taraf markaları arasında 6769 sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı ve dolayısıyla tanınmışlığın bu duruma bir etkisinin olmayacağı kanaatine varılmıştır.
Kötü Niyet Hususunda Yapılan Değerlendirme
Somut olayda, davalı şirket tarafından yapılan marka başvurusunun kötü niyetli olduğuna ilişkin somut veriler dosya kapsamında bulunmamakla ve markanın kullanılış amacı ve fonksiyonlarına aykırı bir şekilde, davacı veya iyiniyetli üçüncü kişileri baskı altında tutma, onlara şantaj yapma veya engelleme amacına ilişkin herhangi bir olgu ve olay söz konusu olmadığından, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Hükümsüzlük talebi açısından; taraf markalarının benzer olmaması ve 6769 sayılı SMK’nın 6/1-5-9 bendi anlamında iltibas tehlikesinin mevcut olmaması nedeniyle hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, alınan rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş olup yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın düşümü ile 120,60 TL bakiye karar harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiği için AAÜT uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde … aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Dair verilen karar, davacı vekili ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince
DYS üzerinden E-İmza ile imzalanmış olup,
Ayrıca fiziki olarak imzalanmayacaktır.