Emsal Mahkeme Kararı Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/34 E. 2021/270 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/34 Esas – 2021/270
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
T.C.
ANKARA
3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/34
KARAR NO : 2021/270

DAVA : Muarazanın Men’i, Markadan Doğan Haklarının İhlal Edilmediğinin Tespiti
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/07/2021
İDDİA:
Davacı vekili 01/02/2021 harç tarihli dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarıyla, müvekkilinin TÜRKPATENT nezdinde … sayılı “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun 31.sınıfta yer alan emtialar yönünden tescil ettirmek istediğini, TÜRK PATENT resmi markalar bülteninde yayınlandığını; davalı şirketin … sayılı ve “…” ibareleri markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın reddine karar verildiğini, bu ret kararına karşı davalı şirketin yeniden inceleme taleplerinin bu kez TÜRKPATENT … sayılı YİDK kararı ile nihai olarak kabul edilerek taraf markaları benzer bulunmuş ve müvekkiline ait başvurunun reddedildiğini, YİDK kararının iptali talebi ile Ankara 5. FSHHM nezdinde … E. Sayılı davanın açıldığını, davalı şirketin YİDK karar iptali davası devam ederken Ankara 30. Noterliği aracılığı ile müvekkili şirkete ihtarname gönderdiğini ve “…” ibareli marka kullanımının son verilmesini aksi halde yasal yollara başvuru yapacağını ihtar ettiğini, oysa “…” ibareli marka ile davalı şirkete ait markanın görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olmadığını, 6769 sayılı SMK madde 6/1 uyarınca karıştırılma ihtimali bulunmadığını belirterek, müvekkili şirketin “…” ibareli marka kullanımının davalının “…” ibareli markası ile benzer olmadığı/ karıştırılma ihtimali bulunmadığı ve müvekkili şirket tarafından davalının markadan doğan haklarının ihlal edip edilmediğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı şirkete keşide etmiş olduğu ihtarnamenin yasal hak olduğunu, herhangi bir muarazanın mümkün olmadığını, dava konusu markanın kullanımının SMK’dan kaynaklı haklarının ihlaline sebebiyet verdiğini, taraf markaları arasında iltibas oluşturmaya yönelik davranışlarının devamı halinde yasal yollara başvuracağının ihtar edildiğini, müvekkilin satış, pazarlama vb. Yollarla ticari ilişkide bulunduğu bazı firmalardan gelen olumsuz geri dönüşler ve müşteri kitlesince … ve … markalarının birbiriyle karıştırıldığın müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin haklarını korumak maksadıyla ihtarnameyi keşide etmek zorunda kaldığını, taraf markalarının sınıfsal olarak da birbiriyle benzer olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE DELİLLER :
Mahkememizce tarafların sav ve savunmaları dinlenmiş, davacıya ait … kod nolu marka başvuru dosyası ve davalı şirkete ait marka tescil belgeleri ile Ankara 5. FSHHM … E. sayılı dosyası getirtilmiş, taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, delillerin değerlendirilmesi aracı olarak denetim ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, muarazanın men’i, davalının markasından doğan haklarının ihlal edilmediğinin tespiti isteminden ibarettir.
TÜRKPATENT’den getirtilen … sayılı marka başvuru işlem dosyası incelendiğinde, davacı şirketin 30/09/2019 tarihinde “…+şekil” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğu, tescil kapsamında 31.sınıftaki “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.
” emtiaları için tescil talebinde bulunduğunu” emtianın yer aldığı, başvurunun 28.10.2019 tarih ve 335 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davalı yanın 26.12.2019 tarihinde … sayılı markayı mesnet göstererek SMK m.6/1 hükmü bağlamında itirazda bulunduğu, yayıma yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddedildiği, davacı şirketin 07.02.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, bu karara karşı davalı şirket tarafından 13.07.2020 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, davacı şirket tarafından 11.08.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz edildiği, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın kabulüne ve başvurunun reddedilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü kısaca, bir marka başvurusunun daha önce yapılmış başvuru veya tescilli bir marka ile “karıştırılma ihtimali” bulunması ve önceki marka ya da başvuru sahibinin itiraz etmesi koşuluyla başvurunun reddini öngörmektedir. Şu halde, iltibas ya da karıştırma riskinin varlığı için, tescil kapsamındaki mal/hizmetlerin ve aynı zamanda başvuru ve markanın (işaretlerin) karıştırma ihtimali bulunacak derecede aynı yada benzer olması gerekir; karıştırma ihtimalinin değerlendirilmesinde somut olayın tüm özellikleri dikkate alınarak bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmelidir. İlke olarak mal ve hizmet benzerliği ile değerlendirmeye başlanır. Mal ve hizmetlerin benzerliği değerlendirilirken de çekişme konusu mal ve hizmetlerin ortalama tüketici kitlesi, doğal yapısı, kullanım amacı, fiyatı, alım sıklığı, üretim dağıtım ve satış kanalları ile yerleri, rekabet, ikame veya tamamlama ilişkisi olup olmadığı gibi bütün faktörler dikkate alınmalıdır.
Buna göre davacı başvuru’nun “…+şekil” ibaresinden oluştuğu, kapsamında 31.sınıftaki “İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar, kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar. Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu
” mal ve hizmetlerinin bulunduğu, itiraza dayanak markanın ise … sayılı “…+şekil” ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 05, 31.sınıflardaki “05 İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. 31 İşlenmemiş tarım ve bahçecilik ürünleri, tohumlar. Ormancılık ürünleri. Canlı hayvanlar (kuluçkalık yumurtalar, döllenmiş yumurtalar dahil). Canlı ve kurutulmuş bitkiler ve otlar. Hayvan yemleri. Malt (insan tüketimi için olmayan). Evcil hayvanlar için alta serilen maddeler; kedi kumu.” mal ve hizmetlerin yer aldığı gözlenmektedir.
Buna göre, açıklanan kriterler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, başvuru kapsamındaki 31.sınıftaki emtianın itiraza mesnet marka kapsamındaki emtia ile aynı/benzer oldukları tespit ve kabul edilmiştir.
İşaretlerin benzerliğine gelince, bu değerlendirmede, önceki markanın ayırt edicilik düzeyi, tescil kapsamındaki mal/hizmetler yönünden tanımlayıcılığı ve bu nedenle zayıflığı ya da kullanımla sonradan yüksek ayırt edicilik veya tanınmışlık kazanıp kazanmadığı önemli bir faktördür. İşaretler de parçalara ayrılmadan ve bütüncül olarak değerlendirmeli, ancak markayı oluşturan dominant yada ayırt edici unsurlar akılda tutulmalıdır. Görsel, sescil ve kavramsal benzerlik ya da farkların, markanın genel izleniminde bıraktığı etki esas alınmalıdır.
Somut olayda çekişmeli başvuru standart karekterle yazılmış “…+şekil” ibaresinden oluşurken; itiraza dayanak markanın standart karekterle yazılı “…+şekil” ibaresinden oluştuğu görülmektedir.
Taraf markaları karşılaştırıldığında, her iki markada “…” ibaresinin ve “kedi” şeklinin yer aldığı görülmektedir. Dava konusu markada … esas unsurunun önüne eklenen … sözcüğü, Türkçe‟de; ‘asil, muhteşem, krallara layık” anlamlarına gelmektedir. Bu anlamda, söz konusu kelime muhteva ettiği anlam itibariyle; kendisinden sonra/önce gelen sözcüğe üstünlük, kalite vasıflarını yükleyen, anlamı herkes tarafından bilinen, ticaret hayatında herkes tarafından yaygın olarak kullanılan son olarak tescili talep edilen mal ve hizmetler başta olmak üzere diğer mal ve hizmetler yönünden de ayırt edici gücü son derece zayıf olan bir sözcüktür. Hal böyle iken dava konusu markalar arasında benzerlik incelemesi yapılırken davacı şirkete ait marka tali unsur olarak yer alan “…” sözcüğünün değerlendirme dışı bırakılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, itiraz konusu markada yer alan logo/şekil unsuru ise, ‘’söz görünümden yüksek seslı konuşur’’ genel ilkesi uyarınca, markada tali unsur olarak yer almaktadır. Davacının “…” ibareli markada yer alan … ibaresi, markaların sesçil/işitsel karakterini değiştirmediği, tam aksine, sözcüklerin telaffuz edilirken çok benzer olmasına sebebiyet verdiği tartışmasızdır. Bu halde, davalı şirketin “…” markası ile esas unsuru birebir aynı olan “…” ibareli marka arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraflarca sunulan belgeler ile tüm deliller incelenmiş, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı için AAÜT uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacın yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından kalan tutarın HMK 333/1 uyarınca karar kesinleştiğinde iade işlemi yapılmak üzere tebliğden itibaren 15 gün içinde, banka hesap numarası bildirildiğinde hesaba aktarılmasına, aksi halde PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,

Dair verilen karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun Yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2021